Bertan Erman

Bertan Erman


LeBron ile döndü | Space Jam 2

02 Ağustos 2021 - 12:04

“Bir neslin Michael Jordan’ı tanıdığı ve basketbolu Looney Tunes karakterleriyle sevdiği Space Jam animasyonunun ikincisi 25 yıl sonra vizyona girdi. Bu sefer Lakers’ın süperstarı LeBron James’in başrolde olduğu Space Jam 2: Yeni Efsane, sadece çocukların değil, yetişkinlerin de izlemesi gereken bir yapıt.”
 
İşin doğrusu, ben bir sinema eleştirmeni değilim. Ancak konumuz basketbol ve sevdiğim çizgi film karakterleri olunca, bir değerlendirme yazısını kaleme almak istedim...
 
5-6 yaşında ilk kez çocukken televizyonda izleme fırsatını bulduğum Space Jam filminde, basketbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu olarak gösterilen Michael Jordan, Looney Tunes Diyarı’na giriş yapmış; Bugs Bunny ve ekibi ile takım olup, dönemin bazı basketbol yıldızlarının özelliklerini kazanan canavarları yenmeyi başarmışlardı.
 
1996 yılından 2021 yılına kadar teknoloji gelişti ve hayatımızda birçok şey değişti. Bu dönüşümü, filmin başında Küçük LeBron’un 1990’lı yılların sonlarında hem basketbolda hem de hayatında aldığı bir ders ile başlayan sahne ile görüyoruz. Daha sonra LeBron’un oğulları ile iletişimini tanık oluyoruz. Özellikle filmdeki küçük oğlu Dom (Cedric Joe’nun canlandırdığı karakter) ile mesleki açıdan gelişim ve istek farklılıklarının ve bundan dolayı ortaya çıkan baba-oğul ve jenerasyonlar arasındaki farklı bakış açılarının anlatımını ben beğendim; iyi işlenmiş.
 
Filmdeki bazı sahneler çizgi film, bazı sahneler animasyon şeklinde ve bu da olaya farklı bir boyut katmış. Ana konuya gelecek olursak, Warner Bros. Diyarı’nın içinde hapsolan insan formundaki bir algoritma; Al G. Rhythm, LeBron’a bir film teklifinde bulunur. LeBron bu teklifi beğenmez, reddeder. Ancak Al G, oyun tasarımcısı olan oğlu Dom’u etkisi altına almayı başarır ve kendine çeker. Yani Dom, bildiğimiz dünyadan kaybolur. LeBron da oğlunu kurtarmak için peşinden gider ve o da animasyon ortamın içine girer.
 
Al G. LeBron’un oğlunu kurtarması ve Dünya’ya geri dönmesi için bir basketbol maçı teklifinde bulunur. Ancak bu teklifi kabul eden LeBron’u basketbol açısından pek de hoş olmayan bir sürpriz beklemektedir; oğlunu kurtarmak için oğlu ile karşı karşıya gelecektir.
 
Ben hepsini anlatmayım size; en iyisi ne olup bittiğini sinemaya gidip izleyin derim. Çünkü ben işin teknik kısmından ziyade, filmde anlatılmak istenen ana fikri beğendim. X ve Z Jenerasyonları arasındaki iletişimin nasıl düzgün bir şekilde olabileceğine değinmiş. Onun haricinde, şimdiki jenerasyonun pek bilmediği ve genelde kendinden öncekilere burun kıvırdığı bazı şeylerin daha iyi, işe yarar ve güzel olduğunu da, oynanan maç esnasında Porky’nin RAP yaptığı sahnede ve devre arasındaki soyunma odası konuşmalarında güzel aktarılmış. Bu hayatta bazı değerlerin ve maneviyatın daha önemli olduğu vurgusu yapılmış. Bu kısımları benim çok hoşuma gitti.
 
Yani, cümlelerimi toparlayacak olursam, Space Jam 2: Yeni Efsane filmi, herkesin birbirini daha iyi anlayabileceğini, kavrayabileceğini bizlere göstermiş. 7’den 77’ye herkesin izlemesini tavsiye ederim.

YORUMLAR

  • 0 Yorum