Bertan Erman

Bertan Erman


Winners gonna win!

02 Temmuz 2022 - 10:36

“Finalde Boston Celtics’i 4-2 yenerek 4 yıl sonra NBA’in şampiyonu olan Golden State Warriors, sadece kupayı kaldırmadı. Onlar, ligin bir gerçeğini suratımıza çarptı. Bu Golden State sağlıklı kaldığı sürece finaller oynamaya ve şampiyon olmaya devam eder.”
 
Aslında Golden State Warriors’ın bugün yeniden zirvede olmasını belirleyen, Warriors dışında ve içinde gelişen NBA olaylarıdır. Bunu kronolojik sırada açalım:
 
2019 Finalleri: Curry ve Thompson’ın 2016 yılında Cleveland engeline takılması sonrasında, Golden State Warriors’a Kevin Durant dahil oldu. Durant, hiç şüphesiz bu hanedanlığı çok güçlendirmişti. Fakat Toronto Raptors ile oynanan finallerin 5. maçında, Durant’in aşilinden yaşadığı sakatlık, her şeyin rengini değiştirmişti. O andan sonra ibre Raptors’a kaymış ve sezonun sonunda kupa Kanada’ya gitmişti.
 
2019-2020: Golden State, sezon öncesinde Stephen Curry ve Klay Thompson’ın uzun süreli sakatlıkları nedeniyle güç kaybetti. Durant de sakat sakat Brooklyn Nets’e transfer olmuştu. Batı’da LeBron James, Anthony Davis’i yanına çekerek Lakers’ı güçlendirmişti. Koronavirüs sonrası ligin dibindeki Warriors pandemi sonrası Orlando Bubble’a giremedi. Lakers ise net bir şekilde şampiyon oldu.
 
2020-2021: Stephen Curry sahalara geri dönmüştü. Draymond Green de yerindeydi. Fakat Klay Thompson gibi kritik bir şutör, daha güçlü şekilde geri dönmeye hazırlanırken, ikinci ciddi sakatlığını yaşadı ve üst üste ikinci sezonunu kaçırdı. Veziri Klay Thompson olmayan Şah Stephen Curry’nin Warriors’ı, Play-in’de LeBron James’in Lakers’ına direnemedi.
 
Ve gelelim günümüze…
Güçlü bir hanedanlığı sırtlayan isimlerin hepsi, yüzde yüz sağlıklı olursa, işte o hanedanlığın merkezi karşısında pek fazla bir şey yapamazsınız. Hele ki iyi eklemeler ve gelişmeler olunca, iş daha da zorlaşır.
 
Sezon arasında Klay Thompson’ın geri dönmesi, takımdaki havayı olumlu derecede etkiledi. Bunun üzerine Stephen Curry, Thompson’ın sahalara geri dönüşünden önce, kendine yeni bir eküri buldu; Jordan Poole…
 
Hepimiz Stephen Curry ve Klay Thompson’ın mesafe tanımadan attığı üçlükleri biliyoruz. Bir de bunun yanına Jordan Poole eklenince, inanılmaz bir şut gücü ortaya çıktı. Golden State, oynadığı normal sezon maçlarında, Play-off’ta yapacaklarının sinyallerini veriyordu.
Normal sezonda fırtına gibi esen bir Phoenix Suns ve Memphis Grizzlies vardı; Golden State Warriors’ın da önünde play-off’a girdiler. Fakat NBA’de şu gerçeği unutmamak lazım; normal sezonda sadece sıranızı belirlersiniz. Asıl mücadele play-off’ta başlar ve her şey burada belli olur. Şimdi de Curry ve orkestrasının 2022 Play-off hikâyesine bir bakalım:
 
BATI KONFERANSI 1. TUR 
GOLDEN STATE WARRIORS 4-1 DENVER NUGGETS

 
Birinci gerçeklik bu seride ortaya çıktı desek hiç ama hiç yalan olmaz. Warriors’ın karşısındaki Denver Nuggets’ta, normal sezon MVP’si Nikola Jokic vardı. Jokic buraya kadar Nuggets’ın yükünün yüzde 85’ini çekti. Abartısız…
 
Ne kadar MVP geldi ve geçti ama MVP’yi destekleyecek oyuncular olmayınca, o MVP, takımını asla mutlu sona ulaştıramadı. Ya da yanında iyi basketbolcular olursa olsun, karşısında çok daha iyi oyuncular ve sistemler çıkar. Misal Steve Nash ve Phoenix Suns. Onlar, o dönem kendilerinden daha iyi Lakers ve Spurs’e takılmışlardı. 
 
Fakat Jokic’in durumu ilk anlattığımız gibi...  Nikola Jokic'in yanında, Curry’deki gibi destek yıldızlar yok. Bunun da sonucu bu seriye yansıdı. Serinin ilk 2 maçında Warriors, sahasında net şekilde sonuca vardı. Diğer karşılaşmalarda skorlar yakın olsa da, Kaliforniya ekibi, MVP Jokic’in takımını 5 maç sonunda geçti.
 
BATI KONFERANSI YARI FİNALLERİ 
GOLDEN STATE WARRIORS 4-2 MEMPHIS GRIZZLIES

 
Bu seride de ikinci gerçeklik ortaya çıktı. Bu ikinci gerçekliği ilerleyen serilerde de gördük. Bu gerçekliğin adı da tecrübe. Seride birbirinden farklı dört senaryoyu da gördük. Her iki takımın farklı kazandığı ve yakın skorla kazandığı maçlar. Gerçekten keyif veren bir seriydi. 
Bir tarafta son yıllarda play-offlar’ı domine eden Golden State, diğer tarafta da sezon boyunca Ja Morant önderliğinde keyif veren bir basketbola imza atmış Memphis. Fakat bu normal sezon ikincisi genç Memphis ekibi, tam anlamıyla bir playoff tecrübesine sahip takımla karşı oynamamıştı. 
 
Zira Grizzlies, ilk turda play-off açısından pek tecrübesi olmayan Minnesota Timberwolves’a karşı oynadı ve birbirinden ilginç maçlar sonunda üst tura çıkmıştı. Fazla uzatmayıp özet geçelim; Warriors, Grizzlies’e tecrübe kazandırarak kendisini Batı Konferansı Finalleri’ne çıkardı.
 
BATI KONFERANSI FİNALLERİ 
GOLDEN STATE WARRIORS 4-1 DALLAS MAVERICKS


Bu eşleşmede bir başka gerçeklik daha var; şanslı olmak. İki ay önce “Pasifik Ateş Çemberi” dediğimiz Golden State Warriors - Phoenix Suns eşleşmesi, Dallas Mavericks’in normal sezon lideri ve geçen sezonun Batı Konferansı Şampiyonu Suns’ı 7 maç sonunda elemesiyle hikâye oldu. Bu ne demek?
 
1- Golden State’in kendi konferansında, karşısına çıkacak en güçlü rakip ile eşleşmemesi
2- Dallas’ın bu konferans finali başarısının, Golden State’in ekmeğine bal sürmesi
 
Evet, Luka Doncic genç yaşında birçok önemli işler çıkarıyor, rekorları kırıyor, Dallas’ı sırtlıyor vs. Fakat benim vurguladığım tecrübe faktörü burada da işledi. Stephen Curry gibi bir tecrübe, Luka Doncic tarzında, karşısında tehlike oluşturacak yıldızlara karşı her zaman son sözü söyler. Önceki turlarda olan gerçeklikleri de ekleyince, Golden State, Curry önderliğinde bir ekip işi ile Doncic’in Dallas’ını rahat 5 maç sonunda geçti ve 2 sezon sonra NBA Finalleri’ne kaldı.
 
NBA FİNALLERİ 
GOLDEN STATE WARRIORS 4-2 BOSTON CELTICS

 
Geride kalan üç serideki tüm gerçekliklere bir yenisini daha ekliyorum: WINNER (KAZANAN) TAKIM olma özelliği!
 
Boston Celtics, Brad Stevens sonrası Ime Udoka yönetiminde, mevcut yıldızlarını daha iyi kullanmayı başardı ve Miami Heat gibi kolektif basketbol oynayan bir takımı eleyip yıllar sonra NBA Finalleri’ne çıktı. Fakat Celtics, 1960’lar, 1980’lerdeki o özelliği kaybetmişti. Pierce-Garnett-Allen üçlüsünün 2008’deki zaferinde de bu özellik tam anlamıyla oturmamıştı ki, 2010 Finalleri’nde Lakers’tan cevabını almıştı. Yani Celtics’te o winner özellik pek yoktu.
 
Golden State’te oyuncuların sağlığına kavuşması, bununla birlikte yeteneklerini tekrardan konuşturmaları ve sistemdeki çarkların yeniden oturması, o winner takımı tekrardan meydana getirmişti. Hatta ve hatta sadece Curry-Thompson-Green ve Steve Kerr’ün koçluğu yoktu. Üstüne Andrew Wiggins ve Jordan Poole’un katkıları da eklenmişti. Serinin 6. maçında son sözü söyleyen Warriors, tüm gerçekliklerle, NBA’deki 7. şampiyonluğuna ulaştı. Türkiye’de Amerikan futbolu oynayan bir arkadaşımın da dediği gibi: “WINNERS GONNA WIN!”

YORUMLAR

  • 0 Yorum