Bertan Erman

Bertan Erman


Hegemonya

02 Eylül 2021 - 10:43

“Olimpiyat Oyunları geride kaldı ve sonuç değişmedi. Hem erkeklerde hem de kadınlarda,
doğal favori ABD yine altın madalyanın sahibi oldu; Tokyo'da sürpriz yaşanmadı."

Basketbol, futboldan sonra en popüler spor. Ancak buradaki en büyük fark, ülkeler bazında
yapılan turnuvalarda, futbolda en öne çıkan Dünya Kupası olurken, basketbolda ise Olimpiyat Oyunları’dır.

Her ülke bunun bilincinde... Her basketbolcunun ülke bazındaki en büyük hedefi, Olimpiyat madalyası almaktır. Bu madalya altın olunca, haliyle tadına doyum olmaz.

NBA YILDIZLARI YİNE SAHNEDEYDİ

ABD, bu alanda yorumsuz en iyisi. Çok eskilere gitmeyelim; 1992 yılından itibaren kısa bir özet geçeceğim. 1992 Barcelona Olimpiyatları’ndan itibaren NBA yıldızlarını oynatabilme hakkına sahip olan Birleşik Devletler, o yıl Michael Jordan, Larry Bird, Magic Johnson ve daha nice süperstarlardan oluşan kadrosuyla herkesi perişan edip altın madalyaya uzanmıştı. Tabii ki daha sonra bu kadroya Rüya Takım adı verilmişti ki, NBA’in en iyilerinin toplandığı bir takıma da en güzel bu isim yakışırdı.

1996 Atlanta ve 2000 Sidney’de de altın madalyaya uzanan ABD, 2004’te hayal kırıklığı yaşadı. Kadroda birçok yıldız vardı yine; ama yarı finaldeki Arjantin mağlubiyeti, herkeste bir şok etkisi yaratmıştı.

Daha sonra toparlanan Amerika Birleşik Devletleri, üst üste üç Olimpiyat'ta; 2008 Pekin, 2012 Londra ve 2016 Rio’da yine mutlu sona ulaşmıştı. Fakat bu süre zarfında Avrupa basketbolu ABD’ye yaklaşmaya başladı.

Dünya, 2010’lu yılların ikinci yarısında, hızlı değişimin daha da hızlandığı bir döneme girdi. Bu durum basketbola da yansıdı. NBA’in oyun anlayışı ABD Milli Takımı’nda da kendini hissettiriyordu.

Orada rekabet belli süperstarların arasında dönen bir döngüye girmişti. (Bahsettiğim durum Golden State-Cleveland NBA Final Serileri) Avrupa’da ise rekabet ve mücadele, NBA’den daha güzel bir kıvama geliyor.

Özellikle de EuroLeague’de ve biz bunu Anadolu Efes ve Fenerbahçe ile acısıyla da tatlısıyla da yaşadık. Ayrıca, NBA’de oynayan Avrupalılar da, eski kıta ile yeni kıta basketbolunu harmanlayarak kendi milli takımlarında ülkelerini yükselişe geçirdi.

Bunun en güzel örneği Fransa oldu. Fransızlar, gerek NBA’de oynayan süperstarları (Evan Fournier, Rudy Gobert, Nicolas Batum), gerekse, Avrupa’da oynayan yıldızları ile -aralarında en iyisi Fenerbahçe Beko’dan Nando De Colo ve o da NBA tecrübesine sahip-
güzel bir harman oluşturdu.

Bunu ilk olarak 2019 Dünya Kupası çeyrek finalinde ABD’yi yenerek gösterdiler. Ancak ABD’nin Dünya Kupası’na ve Olimpiyat’a bakış açısı çok farklı. Nedenini ilk paragrafta belirttim.

O Fransa, Tokyo 2020 Olimpiyatları A Grubu’ndaki ilk maçında, kıran kırana geçen mücadelede ABD’yi 83-76 yenerek bazı şeylerin değişeceğini birçok kişiye düşündürttü. Ancak 2004 Atina’daki gibi bir durum olmadı.

İHTİYAÇ HÂLİNDE CAMI KIRINIZ: KEVIN DURANT DEVREDE

Birleşik Devletler, Fransa maçının şoku sonrasında, A Grubu’nda İran ve Çekya’yı rahat geçti. Ancak grubu ikinci sırada tamamlayan NBA yıldızları topluluğu çeyrek finalde, final gibi bir eşleşme ile karşılaştı: İspanya. Son Dünya Kupası Şampiyonu olan Boğalar da NBA’de ve EuroLeague’de oynayan yıldızlarıyla ilk 2 çeyrekte ABD’ye zor anlar yaşattı. Özellikle Ricky Rubio’nun olağanüstü performansı (38 sayı, 4 ribaund ve 2 asist) izlemeye değerdi; ancak yetmedi

Bu süre içinde neredeyse piyasada pek olmayan Kevin Durant, Türkiye gündeminde milli voleybolcumuz Zehra Güneş’i Instagram’dan takip edip fotoğraflarını beğenmesi haricinde, oyunuyla da konuşulmaya başlayacağı performansı sergiledi. Üçüncü çeyrekte devreye giren ve takım arkadaşlarını da tetikleyen Durant, ABD’nin farkı açmasına ve İspanya karşısında 95-81’lik galibiyette başroldeydi; 29 sayı, 2 ribaund, 4 asist, 2 top çalma ve 1 blok…

ABD’nin yarı finaldeki rakibi Avustralya oldu. Çeyrek finalde Arjantin’e fark atan (97-59) Boomers, NBA’deki yıldızlarıyla da ABD’ye diş geçirebilecek bir takımdı. Kaldı ki, Avustralya, Olimpiyatlar öncesinde Birleşik Devletler ile oynadığı hazırlık maçını kazanmıştı.

Maçın ilk çeyreğinde de Avustralya iyiydi ve birinci 10 dakikayı 24-18 önde tamamlamıştı. Devre arasında Boomers’ın 3 sayılık üstünlüğü olsa da, ABD’nin süperstarları yine üçüncü çeyrekte sahneye çıktı; bu periyotta 32-10 gibi bir skorla hem üstünlüğü eline geçiren hem de farkı açan Birleşik Devletler, son 10 dakikada da kontrolü kendi lehine sağladı, mücadeleyi de 97-78 kazanarak adını finale yazdırdı. Başrolde kimin olduğunu söylemeye gerek var mı? Yine de söyleyelim. 23 sayı, 9 ribaund, 2 asist, 2 top çalma ve 1 blok ile Kevin Durant.

SONUNDA HOROZLAR’DAN RÖVANŞI ALDILAR

ABD’nin finalde karşılaşacağı takım, 2019 yılında hem Dünya Kupası’nda hem de tüm resmi maçlarda 13 yıllık yenilmezliğine son veren, Olimpiyatlar’da da 2004’teki üçüncülük maçından bu yana namağlubiyetine A Grubu’ndaki ilk maçta nokta koyan Fransa idi.

Yine çekişmenin yüksek dozda olduğu bir maçtı. Fransa, yine ABD’yi yenecek havası vermiş olsa da, skoru kendi lehine kontrol eden ABD, mücadelenin heyecan dolu son anlarında, rakibine mucize şansını tanımadı ve 87-82’lik galibiyetle üst üste dördüncü kez altın madalyaya uzandı.

ABD’nin bu zaferinde yine öne çıkan Kevin Durant idi; 29 sayı, 6 ribaund, 3 asist ve 1 blokla ülkesine altın madalyayı getiren isimler arasında en başta yerini aldı. Londra ve Rio’da olduğu gibi…

ABD'Lİ KADINLAR REKORLARI ALT ÜST ETTİ

Kadınların turnuvasına bakacak olursak, Tokyo Saitama Arena, pek çok rekor ve heyecan dolu karşılaşmalara ev sahipliği yaptı.

Şampiyon değişmedi; ABD, finalde ev sahibi Japonya’yı 90-75 yenerek üst üste 7 toplamda ise 9. kez altın madalyanın sahibi oldu. Birleşik Devletler’in veteranları Diana Taurasi ve Sue Bird, aldıkları 5 altın madalya ile Olimpiyat tarihinde en çok madalya alan ikili olarak kırılması çok güç bir rekora imza attı. Bunu daha önce başaran tek sporcu ise, Büyük Britanyalı Kürekçi Steven Redgrave idi.

40 yaşında hâlâ rekorlarına bir yenisini eklemeye devam eden kadın basketbolunun en büyük oyuncularından Sue Bird, bu turnuvayı 4 sayı, 6,5 asist, 3 ribaund ortalamaları ile tamamladı.

4 kez ABD’de yılın sporcusu seçilen 39 yaşındaki Diana Taurasi de 7,8 sayı, 3,3 asist, 2,3 ribaund ortalamaları ile oynadı.

STEWART FIRTINASI

FIBA tarafından seçilen turnuvanın en iyi beşinde ise şampiyon ABD’den 2 oyuncu, diğer madalya sahipleri olan Japonya ve Fransa’dan birer oyuncu ve çeyrek finalde elenen Belçika’dan ise Emma Meesseman yer aldı. En iyi 5’e seçilen ABD’den Breanna Stewart, aynı zamanda turnuvanın en değerli oyuncusu da ilan edildi. Stewart, turnuvayı 16.5 sayı, 7.2 ribaund ve 1.2 asist ortalamalarıyla tamamladı.

MACHIDA’DAN ASİST REKORU

ABD, turnuvayı domine etmiş olabilir; ancak peri masalına imza atan Japonya’dan Rui Machida’ya da ayrı bir parantez açmak gerek. Japonlar, kadınlarda ilk Olimpiyat madalyasını alırken, Machida ise, bu başarıda asistleriyle öne çıktı. Öyle ki, ev sahibinin Fransa karşısında 87-71’lik galibiyetinde Machida’nın 18 asisti, Japonlar’ı finale taşırken, ABD’li Terressa Edwards'ın bir Olimpiyat maçında en çok asist rekorunu (15 asist) da kırmış oldu. Machida, Belçika çeyrek finali'nde rekoru egale etmişti.

YORUMLAR

  • 0 Yorum