Maurizio Gherardini

Maurizio Gherardini


Never Enough

04 Ocak 2020 - 16:15

"Takım mottomuz; 'Never enough - Asla yeterli değil' biliyorsunuz... Sadece her şeyin yolunda gittiği zamanlarda değil, zorlu şartlarda da, 'Asla yeterli değil' demeli ve sonuna kadar savaşmalıyız."

- Jan Vesely’nin dönüş tarihine dair herhangi bir tahmininiz var mı? Onun yokluğunun takımın yapısını ne yönde etkilediğini düşünüyorsunuz?

- Hepimiz biliyoruz ki Jan Vesely bu takımın en özel parçalarından biri. Zaten şu an Avrupa’nın en kaliteli uzunu konumunda… EuroLeague MVP’si bir oyuncudan bahsediyoruz ve doğal olarak yokluğu hissediliyor. Yalnızca şunu söylemekte fayda var; gün geçtikçe durumu iyiye gidiyor. Yakın zamanda aramızda olmasını umuyoruz ve o da keyifli bir şekilde bu yönde çalışmalarını sürdürüyor. Sakatlığı konusunda çok iyimser… Fakat doğal olarak hepimizin, tekrar bir arada olabilmek adına biraz daha sabretmesi gerekiyor.

Vesely benzersiz bir basketbolcu… Tam da bu sebepten dolayı özellikle boyalı alan savunmasında yokluğu hissediliyor. Aynı şekilde hücumda da bizim için büyük bir güç… Onun dönüşüyle birlikte daha da kuvvetleneceğimizi umuyorum.

Mevcut durumda görev alan oyuncularımız da ellerinden geldiğince Vesely’nin yokluğunu hissettirmeye çabalıyorlar.

ZOR ZAMANLAR OYUNUN BİR PARÇASI

- Çok sayıda yeni isimle kuvvetlendirilen bir kadro var. Ancak özellikle EuroLeague’de zor zamanlar yaşanıyor. Bunun takım kimyasının tam oturmamasıyla alakalı olduğunu söylemek doğru olur mu?


- Bir takımın önemli rollerinde değişiklikler yapılınca, doğal olarak pek çok umut da beraberinde geliyor. O umutları gerçeğe çevirmek için aynı inançla ve istikrarla sürekli çalışmanız gerekir. Biz de bunu yapıyoruz; fakat dediğiniz gibi kimyayı tam anlamıyla oturtmak zaman alabiliyor. İtalya’da belli olaylar sonrası yapılan bir benzetme vardır; “Bir keki pişirdiğinizde çoğunlukla dışarıdan çok güzel ve kabarık gözükür. Bazen de görüntüsü
tam istediğiniz gibi hoş ve kabarık olmayabilir.”

Sezon başında ciddi sıkıntılarla mücadele etmek durumunda kalacağımızı biliyorduk. Bu sebeple; şu anki durum çok sürpriz değil gibi… İki oyuncumuz çok ciddi sakatlıklardan geri gelecekti. Toplamda 5 oyuncumuz Dünya Şampiyonası’ndan gelecekti. Tüm bu durumlar yeni sezon hazırlıklarımızı negatif etkiledi. Bazı isimler milli takımlarında dahi mücadele edemedi.

Taze kanların uyumu ve dezavantajlı fikstür derken mevcut durum ortaya çıktı. Bu, oyunun bir parçası… Bazı yıllar kötü gidebilirsiniz, kötü başlayabilir veya bitirebilirsiniz. Takımımızdan tek bir beklentimiz var; her şartta ilk andan son ana kadar mücadele edilmesi… Çünkü sorunlarla zaten yüzleşiyor ve çözüm arayışlarımızı hep hayata geçiriyoruz. Her maç bir fırsattır ve biz eğer hem Zalgiris hem de Zenit fırsatlarını iyi değerlendirseydik şu an yine puan tablosunda ‘potada’ olacaktık.

Bundan sonra fırsatları kaçırmamamız lazım. Vesely’nin yakın zamanda geri dönmesiyle ivme yakalamalıyız. Savaşmaya her zaman devam edebilmeliyiz. Çünkü hep zirvede olup kazandığınızda; başka bir ihtimalin söz konusu olmadığı yanılgısına kapılırsınız. Ancak her yıl farklı farklı takımların yaşadığı süreçlerden biri bu kez bize denk geldi ve bu durum her zaman oyunun bir parçasıdır. Her gün tırnaklarımızla kazıyarak, sonuna kadar mücadele ederek içinde bulunduğumuz durumdan çıkmamız mümkün. Biz de bunu gerçekleştirmeye çabalıyoruz.

DÜŞTÜĞÜNDE AYAĞA KALKMALI VE TEKRAR SAVAŞMALISIN

- Fenerbahçe Beko’nun EuroLeague’de bulunduğu tablo şu anda pek iç açıcı değil. Dezavantajın içinden avantajı çekip alabileceğinizi düşünüyor musunuz?


- Takım mottomuz; ‘Never enough - Asla yeterli değil’ biliyorsunuz… Sadece her şeyin yolunda gittiği zamanlarda değil; zorlu şartlarda da, ‘Never enough’ demeli ve sonuna kadar savaşmalıyız. Her zaman daha mütevazı, her zaman daha aç, her zaman daha tutkulu olmalıyız. Ama hiç durmadan ve dediğim gibi daima daha, daha, daha fazla bunları gerçekleştirebilmeliyiz. Görmek istediğimizle, mevcut fotoğraf arasındaki farkı fark etmeliyiz.

Şu anki duruma göre yaptıklarımız, ‘yeterli’ gözükmüyor. Şu anda oyuncularımız bir ringde knock down (rakibin vuruşu sonrası yere düşmüş) olan boksör gibi... Yere serilen bir boksörün ilk yapması gereken şey, durumun farkına varıp ayağa kalkmayı planlamaktır. Düştüğünde, kalkmalı ve tekrar savaşmalısın!

Geçmişte Barcelona, Maccabi gibi ekipler bile senelerce Final Four barajına yanaşamadı. Ancak biz 5 senedir o seviyelerdeyiz ve o seviyeden aşağı inmemeliyiz. Hayatta da bu böyledir. Zorluklar karşına gelir ama yapman gereken pes etmek değildir, çok daha büyük bir arzuyla savaşman gerekir. Neye sahipsek onu sahaya yansıtmamız gerekiyor.

Her zaman kendi potansiyelimizin dahi üzerine çıkmaya çabalamalıyız. Yöneticilikle ilgili seminerlere gittiğimde sıkça dile getirdiğim bir konu vardır. Arkadaşım Steve Nash’in dikkat çektiği bir noktadır bu… Basketbolun içerisindeyken, onunla yakından aşk yaşıyorken yüzde 100’ünü vermekten bahseder hep… Tüm konsantrasyonunu, tüm adrenalinini ona adamaktan bahseder.

Problemlerin her zaman tam anlamıyla farkında olmak gerektiğini ve elden gelenin en iyisinin yapılmasını söyler. Çünkü sonrasında neyin olacağı artık sizden bağımsız bir durumdur. Bu, hayatta da böyledir. Kulübümüzün, taraftarlarımızın bizler için yaptığı ve yapmakta oldukları her şey için onlara borçluyuz. Bizim işimiz, elimizden gelenin en iyisini yansıtıp sonuna kadar savaşmaktır.

Sadece şunu unutmamak gerek; basketbol maalesef bir bilim dalı değil. Bazen şans, bazen sakatlıklar, bazen formsuzluk ve kimi zaman da fikstür işleri zorlaştırır. Ancak; üstesinden gelinmeyecek hiçbir problem de yoktur. Asla pes etmeyeceğiz. Önümüzde 19 maç var EuroLeague’de… Sezon sonu kötü bir sonuç ortaya çıkarsa oturup düşünülür; “Sonra ne olacak” diye? Fakat şimdi bunun değil, mücadele etmenin vakti…

EFES AVRUPA'NIN EN FORMDA VE EN İYİ TAKIMI

- Peki Anadolu Efes’in performansı hakkında ne düşünüyorsunuz?


- Kesinlikle muhteşem bir performans sergiliyorlar. Şu anda Avrupa’nın en iyi basketbolunu oynuyorlar. İşin en ilginç yanı; pota altında ‘büyük bir adam’ kaybetseler de hemen sezonun en sürpriz ‘büyük adamı’yla orayı doldurdular. Çok iyi bir oyuncu kadroları ve salon ortamına sahipler. Yönetimsel anlamda da çok başarılı buluyorum onları.

Larkin ve Micic gibi iki muhteşem oyuncuları var ve onları çok iyi kullanıyorlar. Simon gibi ‘veteran’ diye nitelenen, yolun sonuna geldiği düşünülen büyük bir yeteneğe inanılmaz bir ‘geri dönüş’ yaptırdılar. Anahtar oyuncu potansiyelini sonuna kadar kullanabileceği zemini buldu Simon… Şu anki performansıyla Simon, Avrupa’daki en iyi kısa forvet…

En iyi, en formdaki 1, 2 ve 3 numaraya sahip olduğunuzda avantaj yanınızda olur. Şu anda yolun yarısındayız ama mevcut durumu değerlendirirsek Avrupa’da en formda, en iyi takım olduklarını mutlaka dile getirmek gerekiyor.

MILWAUKEE HER ŞEYİ YAPABİLİR

- NBA’e dönecek olursak, Los Angeles Lakers ve Los Angeles Clippers arasındaki çekişmeye dair görüşleriniz nedir?


- Bence bu tarz rekabetlerin NBA’e katkısı her zaman çok ciddi seviyelerde olmuştur. Dengeli bir yarış var. Böyle büyük marketleri, bu tarz büyük rekabetler ileri taşır. Milwaukee de şu anda her şeyi yapabilir. Onların varlığı da NBA açısından önemli. Philadelphia ve Boston da orada fark yaratabilecek potansiyele sahip gözüküyor. Batı Konferansı çok kaliteli ve pek çok açıdan dikkat çekiyor bu sezon…

YORUMLAR

  • 0 Yorum