Fatih Saboviç

Fatih Saboviç


Kristal küre parkede yeniden doğarsa

20 Ocak 2018 - 11:28

Takvim yaprakları 12 Mart 1978’i gösterirken, Yugoslavya’nın kuruluş yıl dönümü
kutlanıyordu. İki yıl sonra, 1980 yılının 4 Mayıs gününde hayatını kaybedecek olan Yugoslavya Devlet Başkanı Josip Broz Tito, 12 Mart 1978 günü bir konuşma yaptı.

Tito’nun sözlerinde, “Ülkemiz kristal bir küredir. Ben Josip Broz Tito, bu küreyi ellerimle tutarak değil, alttan nefesimle üfleyerek havada tutuyorum. Umarım benim nefesim tükendiğinde birisi bu görevi devralır. Yoksa kristal küre yere düşer ve tuz buz olur”
şeklinde bir bölüm de yer alıyordu.

HER ŞEY BİR ANDA PARAMPARÇA...

Tito’nun ölümü sonrası bahsettiği ‘kristal küre’ yani, ülkesi Yugoslavya iç karışıklıklara gebe hâle geldi. Aradan geçen yılların ardından 1987’den itibaren çalkantılar zirve yapmaya
başladı. Sokaklara taşan karmaşa, Yugoslavya halkının uzunca bir süredir
alışılagelen düzenini baştan aşağı değiştiriyordu. Birbiriyle komşu olan, iç içe yaşayan halklar düşman kesilir; kardeş kardeşe, komşu komşuya nefret besler -ve bunu eyleme döker durumdaydı.

90’ların başında halkın aydın kesimlerinin tüm protestoları ve çabalarına rağmen patlak veren iç savaş, dünyanın en güzel ülkelerinden birinin sonunu hazırlıyordu. Nihayetinde
‘kristal küre’, kurucusunun öngördüğü gibi paramparça oldu...

HERKESİN AKLINDA OLAN SORULAR...

Günümüzde, Yugo-nostaljiyi benimseyen birçok insanın zihninde; bir dönem pek çok spor branşında sayısız başarıya ulaşıp, dünya devlerine kafa tutan Yugoslavya için aynı
sorular var; “Şimdi Yugoslavya olsaydı, nasıl bir futbol takımıyla sahaya çıkardı?” ve/veya “Şimdi Yugoslavya olsaydı nasıl bir basketbol takımıyla parkeye adım atardı?”

Josip Broz Tito’nun darmadağın olacağını çok önceden tahmin ettiği ‘kristal küre’yi, güzel günlerin hatırına parkede tekrar bir araya getirdik...

Yugoslavya’dan ayrılan 6 ülkeden oluşturduğumuz 12 kişilik ‘aday kadro’ her yönüyle eşsiz kalite ve oyun karakterine sahip yıldızlarla dolu...

KOÇ:

Zeljko Obradovic (Sırbistan)

Obradovic, hem oyunculuk hem de koçluk kariyerinin başından bu yana kendini adadığı Yugoslavya basketbol ekolünün ‘aranan kanı’ olmayı hâlen sürdürüyor. “Yugoslav Basketbolu’nun Babası” Aleksandar Nikolic’ten öğrendiklerini, efsane Dusan Ivkovic’in birikimiyle harmanlayan Obra, Yugoslavya Milli Takımı’nın 1 numaralı koltuğunun tartışmasız sahibi olurdu.

GARDLAR:

Milos Teodosic (Sırbistan - L.A. Clippers)

1987’de Sırbistan’ın Valjevo kentinde dünyaya gelen, CSKA Moskova’daki muazzam kariyeri sonrası, NBA’de başarıyla yüzmeyi öğrenmekle meşgul olan büyük tecrübe... Yugoların vazgeçilmezi olurdu.

Luka Doncic (Slovenya - Real Madrid)

Final etabı Türkiye’de yapılan EuroBasket’te fırtına gibi esen Slovenya’nın ‘asi çocuğu’ Doncic, THY EuroLeague’de de ortalığın tozunu atan spektaküler oyununu sürdürüyor. Henüz 18’inde ve şimdiden tehlikeli!

Goran Dragic (Slovenya - Miami Heat)

Slovenya ile EuroBasket 2017 boyunca ‘krallık tacının kime ait olduğunu’ gösteren eşsiz bir
mücadele örneği sergiledi. Miami Heat’teki ateşini, ‘cayır cayır’ elleriyle Avrupa basketbolunun zirvesine de sirayet ettirdi.

Bogdan Bogdanovic (Sırbistan - Sacramento Kings)

Partizan, Fenerbahçe Doğuş ve Sacramento Kings... Sırbistan basketbolunun ‘bebek yüzlü
katili’ Bogdan Bogdanovic, Yugoslavya Milli Takımı’nda da kafasını sallardı ve biz bunun ne
anlama geldiğini çok iyi bilirdik!

Dardan Berisha (Kosova - CEZ Nymburk)

Yugoslavya’nın ‘olası aday kadrosu’nda Kosova Milli Takımı’ndan kendine yer bulabilecek bir isim... Uzun yıllar Polonya Milli Takımı’nda oynadı. 2015’te FIBA Kosova’yı tanıyınca o da ‘ülkesinin’ formasına döndü.

FORVETLER:

Nemanja Bjelica (Sırbistan - Minnesota Timberwolves)

Obradovic’in elinin değmesinin de verdiği katkıyla; Fenerbahçe’yi Fenerbahçe yapan isimlerin başında geliyordu. Sarı lacivertlilerde harcadığı emekler sonrasında tıpkı Bogdan Bogdanovic gibi NBA yolunu tuttu.

Bojan Bogdanovic (Hırvatistan - Indiana Pacers)

Ona, “Bogdan Bogdanovic ve Bjelica’nın atası” diyebiliriz... NBA düzeyine adım atmadan,
koç Zelimir Obradovic’le yıldızını parlatanlar kuşağından gelen Bojan, Yugoların da şüphesiz en etkili silahlarından olurdu.

Dario Saric (Hırvatistan - Philadelphia)

2014-2015 ve 2015-2016 sezonunda Anadolu Efes formasını terlettikten sonra ABD’nin yolunu tutan Saric, ülkesi adına hayal kırıklığına neden olan EuroBasket sonrası, Philadelphia’da başarılı bir standart tutturdu.

UZUNLAR:

Boban Marjanovic (Sırbistan - Detroit Pistons)

Onu tanımlamak için 3 harf yeterli; dev... Boyu 2.22 metre, kilosu ise 120 olan Sırp pivot,
Yugoslavya dağılmamış olsaydı pota altını rakipler için kâbusa çevirebilirdi. Kariyerinde yıldızı Kızılyıldız’da parlamıştı.

Nikola Vucevic (Karadağ - Orlando Magic)

Nikola; İsviçre’de doğan, 24 yıl basketbol oynayan Yugoslav milli babası Borislav’ın işi sebebiyle Belçika’da büyüyen; 1.87’lik annesi Ljiljana da Sarajevo ve Yugoslavya Milli Takımı’nda basketbol oynayan bir çocuktu.

Bojan Dubljevic (Karadağ - Valencia Basket)

2’nci büyük şehri Niksic’te doğan Bojan, Buducnost Podgorica takımında başlayan kariyerini 2012-2013 sezonundan bu yana İspanya’nın köklü kulüplerinden
Valencia’da sürdürüyor.

Pero Antic (Makedonya - Kızılyıldız)

Yine 14 kişilik ‘aday kadroyu’ Yugoslavya mozağinin tamamına yaymak için; ancak bu kez
Makedonya’dan seçtiğimiz bir yıldızdayız. Ekstralara sahip bir isim olmasa da Antic, her takıma ‘ateşleyici güç’ katkısı verir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum