Aydın Örs

Aydın Örs


Fenerbahçe'nin asıl başarısı istikrarı...

10 Haziran 2018 - 10:25

-Fenerbahçe Doğuş'un Belgrad'daki EuroLeague finaliyle başlasak...

- Bunu bir Türk takımının olağanüstü başarısı olarak görebiliriz. Bir kulüp yatırıp yapıp, Avrupa'da başarılı olabilir; ama bu başarının devamı gelir ve istikrar oluşursa, esas başarı budur. Fenerbahçe Doğuş, 4 yıl üst üste THY EuroLeague Final Four'una çıkarken; 3 yıl üst üste final oynayıp, geçen yıl da şampiyon oldu. Bu kulüpler düzeyinde olağanüstü bir başarı. Fenerbahçe bu dönemde Final Four geleneği olan CSKA Moskova, Real Madrid'den (Son 4 yılda 2 şampiyonluğu olsa da 2016'da Berlin'de yoklardı) daha istikrarlıydı.

Olympiakos, Panatinaikos ve Barcelona'yı saymıyorum bile... Belki Maccabi de bu listeye eklenir. Fenerbahçe Doğuş, bu takımları solladı... Fenerbahçe adını, geleneği olan bu takımlar arasına bir kez tesadüfen değil; 4 yıl üst üste Final Four oynama başarısı göstererek yazdırdı. Burada Fenerbahçe Kulübü Başkanı, yönetim kurulu, Obradovic ve ekibi ile oyuncularını yürekten kutlamak gerek. 
 
KOÇA HEDEF VERİLİRKEN, GENÇ OYUNCU DA DÜŞÜNÜLMELİ

- Türk basketbolu kulüpler bazında bu yıl önemli başarılardaki Türk oyuncu katkısına gelirsek, bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

- Bir gerçeği ifade etmek lazım. Özellikle Avrupa kupalarından bahsediyorsak, Türk oyuncuların katkısından fazla söz edemeyiz. İstisnalar yok değil, son 3-4 yıla baktığımız zaman kulüplerin Avrupa'daki başarılarında etkin rol oynamış 5-6 isim sayabiliriz... Bu bizim en büyük eksiğimiz... Basketbol Federasyonu ve kamuoyunun da üzerinde durduğu bir konu.

Burada önemli olan şu... Biz 16-17-18 19 yaş gruplarında Avrupa'da söz sahibi olurken, nasıl oluyor da oyuncularımız, A Milli Takım'da ve kulüplerimizin Avrupa maçlarında etkin rol alamıyor? Bu oyuncuların 2-3 yıllık ara dönemi (21-22 yaşına kadar) gerek fiziksel, gerek psikolojik, gerek teknik olarak donanımları eksik kalıyor. Bu eğitimin üst seviyede devam edemediğini düşünüyorum.  

Bu konuda sorumlu aramak istersek bir sürü bulabiliriz; ama en önemlisi kulüpler, altyapıya daha çok yatırım yapmalı. Federasyon, Gelişim Ligi ile yeni bir kapı açtı ve kulüpler cazibesi artan altyapıya yöneldi. Sadece gençler ve yıldızlar bazında değil, ümitler bazında da yatırım yapılmalı ve bireysel gelişim koçluğu özendirilmeli. Umut veren yetenekli oyunculara hem teknik, hem de atletik performansı özendirmeli... 

Kulüpler ile TBF ortak çalışmalı, kulüpler büyük hedefler söz konusuyken bu çocuklara kolay yer vermiyor. O zaman da pilot takım uygulaması akla geliyor. Bu oyuncuları çeşitli pilot takımlarda hazır hale gelip, kulübe dönünce çekinmeden oynatmak gerekir. 

Özetle Avrupa kupalarında hiçbir kulübü suçlayamayız. Büyük yatırım yapıyorlar ve Avrupa'da EuroLeague Final Four'u, EuroCup şampiyonluğu gibi hedefleri var. Siz o antrenörleri getirip, böyle bir misyon yüklüyorsunuz. Bu hedeflere yöneltirken, 'Şu oyuncuyu neden oynatmıyorsun?' diye sorguya çekmen doğru değil. 

Kulüplerin hedef koyarken, bu koçlara, 'Biz tamam bu hedeflerle yola çıkıyoruz; ama bizim genç oyuncularımızın da belirli dakikalarda süre alarak, bu kulübe aidiyetini sağlamamız lazım' demeliler. Sen antrenöre Final Four, EuroCup şampiyonluğu hedefi koyunca, onlar da en iyi oyuncularını oynatıyor.

GENÇLER LİGİ ORGANİZASYONU OLAĞANÜSTÜYDÜ...

- Türk basketbolundan bahsediyorken, Sinan Erdem'deki Gençler Ligi Final Four'una gelirsek, organizasyonu nasıl buldunuz?

- Olağanüstü ve çok güzeldi... Zaten bu proje Fedarasyon'un attığı en olumlu adımların ilkiydi... 16 Süper Lig takımının yanında 4 de wild card'la katılan 20 takım; en az oynayan basketbolcu, 18-20 maça çıktı. İkinci turdan sonra Final Four'a kalan takımdakiler ise gençlerimiz 30-35 maç oynadı. Bu maçlar az ya da çok seyircilerin olduğu, deplasman niteliğindeki salonlarda yapıldı. Daha önce bu gençler Ankara, İzmir, Bursa'da çeşitli şehirlerde rekabete açık olmayan 10-12 maç oynuyor, daha sonra Türkiye Şampiyonası'na geliyorlardı. Şampiyona 5 gün sonra bitiyordu.

Gençler Ligi Final Four'una dönersek, bu uzun maratonun sonunda son 4'e kalan takımların katıldığı organizasyon göz kamaştırdı. Sinan Erdem'de o gençleri seyretmekten büyük zevk aldım. Ki sezon içinde de izlediğim oyuncular vardı. Yetenekli genç basketbolculara sahip olduğumuzu gördüm ve bundan da mutlu oldum. 

Basketbol Federasyonu'nun katkısıyla ve Murat Yosmaoğlu'nun organizasyonuyla ,Türk basketboluna uzun yıllar emek vermiş arkadaşlarımızın bir araya getirilmesi de Final Four'a ayrı renk kattı. Federasyon'u bu güzel etkinlik için de kutluyorum. 
 
Gençler Ligi Final Four'unun eksikleri olabilir; ama şu unutulmasın bu daha ilk yılıydı. Ve Federasyon yetkilileri de, iyi niyetle ileriye dönük nasıl revizeler yapılabileceğine dair bizimle görüş alış-verişinde bulundu. Benim de Türk basketbolunun gelişimi adına gereken katkıyı vereceğimden kimsenin şüphesi olmasın... 
 
GELİŞİM KOÇLUĞU SERTİFİKA PROGRAMI ÇOK DEĞERLİ

- Genç oyuncularımızın kulüplerimizde daha fazla süre alması adına üzerinde durduğunuz 'gelişim koçluğu' kısmını biraz daha açabilir miyiz?

- Bu gençler takım idmanlarıyla bir yere kadar gelişiyor. Onların özel çalışma yapması lazım. Biz Federasyon Eğitim Kurulu olarak, gelişim koçluğu sertifakası konusunda çalışmalara başladık. Önümüzdeki yıldan itibaren, asistan antrenör gibi, bu koçların da istihdam edilmesini sağlamayı planlıyoruz. Bunlar atletik, fundamental olarak oyuncuları özel çalıştırıp, gençlerimizin yeteneklerinin gelişmesini sağlayacak. Yetenekli gençleri yetiştirmek adına çok önemli olan bu çalışma yeni sezona yetişmez. Çünkü bu konuda alanındaki uzman isimlerle fikir alış-verişleri yapıyoruz.

Sertifika programının gerçekleşmesinin ardından TBF'nin resmi yaptırımı bir sene sonra olabilir. Aslında kulüplerimizde hemen bugün asistan ya da tecrübeli koçların, bu gençlerin boş zamanlarında, bireysel gelişimi için onları özel olarak çalıştırmaları gerekir. 

YAZ AYLARI TÜBAD İÇİN YOĞUN GEÇECEK

- Son olarak TÜBAD olarak yaz aylarında gerçekleştireceğiniz seminer ve turnuvalar hakkında bilgi alabilir miyiz? 

- TÜBAD olarak TBF'ye bazı önerilerde bulunmuştuk... Bunlardan biri de Federasyon Eğitim Kurulu'nun yapacağı kurs ve seminerleri TÜBAD'ın gerçekleştirmesiydi. Federasyon bu önerimizi büyük ölçüde kabul etti ve 2 uluslararası seminerin konuşmacılarının tespiti ve program akışını TBF ile birlikte yapıyoruz. 

Bunlardan ilki 20-21 ve 22 Haziran'da Sinan Erdem'de gerçekleşecek. Obradovic başta olmak üzere birbirinden değerli, Türkiye'de ya da yurt dışında çalışan antrenörlerin yer alacağı uluslararası semineri gerçekleştireceğiz. Eylül sonunda da TÜBAD olarak uluslararası bir basketbol turnuvası ve semineri hayata geçireceğiz. Bunun dışında TBF Eğitim Kurulu'nun yazın yapacağı seminer ve kurslarda da, ben ve kurulda yer alan Çetin Yılmaz, Murat Özyer ve Ekrem Memnun etkin olacağız. Kaliteli antrenörlerin yetişmesi için yapılacak değişik kurs ve çalışmalar ile çok güzel bir ortam olacak...

YORUMLAR

  • 0 Yorum