Aydın Örs

Aydın Örs


Efes tarihini yeniden yazıyor

04 Ocak 2020 - 13:26

"Bunu benim söylemem ne kadar doğru olur bilmiyorum; ama kulüpler tarihinde ilk kez bir Türk takımının Avrupa şampiyonluğuna ulaşması tarihse, evet. O zamanki adıyla Efes Pilsen bir tarih yazdı. Ben de o tarihi yazanlar içerisinde olmaktan her zaman gurur duydum. Bugünün Anadolu Efes'i de kendi tarihini geçen yıl Avrupa'nın en büyük kupasında final oynayarak yazdı... Bu sezon da bıraktığı yerden devam ediyor."

- Anadolu Efes'in geçen yıldan başlayan başarılı performansı için neler söylersiniz?

- Türk basketbol adamı olarak... Basketbolla ya da spor ile uğraşan herkes nasıl ki Fenerbahçe Beko EuroLeague şampiyonu olduğunda gurur duyduysa, Anadolu Efes'in geçen yılki EuroLeague Finali'nden de gurur duymalı. Bu sezon ortaya koyduğu oyunla da Efes, herkesin beğenisini kazandı.

Bu başarı tesadüfen gelmedi. Bu, iki sezon önce EuroLeague sonunculuğundan hemen bir yıl sonra o kupayı kıl payı kaçırmaya uzanan anlamlı bir serüven. Burada yönetimi tebrik etmek lazım. Ergin Hoca'nın (Ataman) koyduğu hedefler doğrultusunda takımdaki kariyer sahibi Simon ve Dunston gibi isimlerin yanına, Larkin, Micic, Pleiss, Moerman, Beaubois, Anderson gibi basketbolcuları bünyesine katmış olmaları önemli unsur.

Yönetimsel bir önemli başarı da geçen yıl yapılan bu transferlerin dışında, bu sezonki en önemli transfer ise kadroyu korumak oldu. Bunun üzerine Singleton, Peters ve Tolga Geçim gibi önemli oyuncular geldi. Burada ayrı paragraf açacağımız kişi kesinlikle Ergin Ataman'dır.

Farklı takımlardan gelen, farklı yapıdaki oyuncular ile harika bir takım yarattı. Ataman, hemen hepsi yüksek egoya sahip, takımlarında lider pozisyonda olan oyuncuları eğiterek, ikna ederek ve inandırarak takım hâline getirmesi çok kritikti. Bu kolay bir şey değil. Efes'in sisteminde zaman zaman bireysel becerileri olan oyuncuların öne çıkmasına karşın; kritik
anlarda takımın özgün sistemi ortaya çıkıyor.

Savunmada gerek kendi boyalı alanlarını korumak, gerekse pick&roll'lerindeki agresiflik, gerekse de tam saha uyguladıkları baskıyla işin önemli bir kısmını hallediyorlar. Yaptıkları mükemmel savunmalar sonucunda, aldıkları ribaund ve kaptıkları toplarla open court'u çok iyi kullanan oyuncular sayesinde rahatlıkla kolay sayı bulabiliyorlar.

Bunun yanında oyuncuların en önemli özellikleri iyi karakterli olmaları ve hem hücum, hem de savunmada birbirlerine yardımcı olmaları. Kenardaki oyuncuların da her an sahadakilerle aynı heyecanı duymaları da gerçek bir takım olduklarını gösteriyor.

İki yıllık süreçte Ergin Hoca'nın kafasındaki oyun şablonunu oturttuğu ve takımının da ona ayak uydurduğunu gördük.

Bu performans yıllar öncesindeki Efes seyircisini de geri getirdi. Efes taraftarı olgusu tekrar yaratıldı. Seyirci baskısı artık tekrar hissediliyor... Bu arada bu sezon Avrupa'daki 8 deplasman maçının 7'sini kazanması da Efes'in ayrı bir başarısı.

Tamam yabancı oyuncuların ağırlıkta olduğu bir kadro ama daha önce Fenerbahçe'nin
ortaya koyduğu başarı nasıl basketbolun popüleritesini arttırıp, gençleri bu spora yönlendirdiyse, Efes'in başarısı da bu etkiyi yaratıyor.

Ayrıca oralarda kritik anlarda aldığı görevi başarıyla yerine getiren Sertaç Şanlı gibi Türk oyuncuları görmek de beni ayrıca mutlu ediyor.

Bütün bunları alt alta topladığımız zaman başta Anadolu Efes Başkanı Tuncay Özilhan, olmak üzere Ergin Hoca ve bu takıma emek veren herkesi kutlamak istiyorum.

DONANIMLI, ÖZGÜN, LİDER...

- Efes'te yıllarca yardımcılığınızı yapmış, örnek aldığı isim olarak da her fırsatta sizi söyleyen Ergin Ataman için neler söylemek istersiniz?


- Ergin Hoca'nın benimle ilgili nazik söyleminden onur duyuyorum. Ergin Hoca ve diğer arkadaşlarla geçmişte çok önemli başarılar kazandık; ama işin gerçeği Ergin kendi başına müthiş işler yaptı. Siena'da yaptıkları olsun, Türkiye'de çeşitli kulüplerde ortaya koyduğu başarılar ve son olarak Efes'te yaptıklarıyla ne kadar donanımlı, lider ve özgün bir koç olduğunu ortaya koydu.

Liderlik nedir? İnandığı büyük hedeflere ekibini inandırması ve ikna etmesidir, bunu en iyi yapanlardan biridir Ergin Hoca...

LARKIN, NAUMOSKI GİBİ LİDER RUHLU

- Sözü Larkin'e getirirsek, hem Efes'te başardıkları hem de milli takım konusu için sizin düşünceleriniz nelerdir?


- Her şeyden önce Larkin lider özelliği olan bir oyuncu. Benim her zaman söylediğim bir söz vardır. 'Genelde iyi, çok iyi, bir de yıldız oyuncu vardır.' Yıldız oyuncu dediğiniz, kimsenin topa değmek istemediği kritik anlarda takımını sırtlayan isimdir. Bizim geçmiş dönemdeki başarılarımızda Naumoski ve Ufuk Sarıca gibi isimler bu vasıftalardı. Larkin'de de ben bu özelliği görüyorum.

Tabii ki Larkin'i takdir etmekle birlikte Efes'in tek oyuncuya bağımlı bir basketbol oynamadığını da söyleyelim. Simon'un performansı ortada... Son Maccabi maçına baktığımız zaman Micic, Beaubois, müthiş skorerlerinin yanında savunmada da var. Singleton, Pleiss pota altında ribaundları, çaldıkları toplar ve bloklarıyla katkı veriyor. Sistem içinde hepsi zaman zaman ön plana çıkıyorlar ama; Larkin yıldız oyuncu olarak daha kritik anlarda bir ölçü daha ön plana çıkıyor.

A Milli Takım konusunda çok spekülasyonlar oldu; ama burada karar verici kişi ay yıldızlıların koçu Ufuk Sarıca'dır. Biz ne dersek diyelim, Ufuk Hoca sistemine en uygun ismi seçecektir. Bu Wilbekin de olabilir, Larkin de olabilir.

FENERBAHÇE TIRMANIŞA GEÇECEKTİR

- Fenerbahçe Beko'nun zorlu Avrupa serüveni için sizin yorumunuz nedir?


- Bir defa Fenerbahçe'nin bugünlerdeki tatsız sonuçlarını bir kenara bırakalım. Önce 5 sezondur Final Four'a kalıp, bize heyecan yaşatan takıma hakkını teslim edelim. Takımın başında Obradovic gibi çok büyük bir koç var; ama çok büyük de şanssızlıklar yaşadılar.

Takımın en iyi oyuncusu Vesely sakat, birçok oyuncusu Dünya Kupası'nda olduğu için hazırlık sürecinde aksamalar oldu. Bir de EuroLeague'deki ilk 5 maçın 4'ünü deplasmanda oynadılar. Dolayısıyla şanssız bir dönem geçiriyorlar. Ben Fenerbahçe'nin Obradovic önderliğinde tırmanışa geçeceğini düşünüyorum.

Play-off'a kalmak adına 8. sıradaki takım ile aralarında 3 galibiyetlik fark var. İkinci yarıda farkın kapanacağına ve farklı bir Fenerbahçe Beko izleyeceğimizi düşünüyorum.

YAPILAN ÇALIŞMA EMEK ÜRÜNÜ

- Türkiye Basketbol Federasyonu'nun (TBF) kuruluşunun 60. yılı münasebetiyle ‘Türkiye’nin Basketbol Aşkı’ kitabındaki önemli bir figür olarak neler söylersiniz?


- Müthiş bir eser ortaya koymuşlar. TBF Başkanı Hidayet Türkoğlu ile birlikte bu vizyonu kuran federasyon yönetimi ve bu kitabın hazırlanmasında büyük emeği olan Emin Balcı başta olmak üzere Murat Yosmaoğlu ve Fethi Aytuna'yı kutlamak istiyorum. Büyük Atatürk'ün dediği gibi, "Tarihi yaratanlar kadar tarihi yazanlar da önemlidir."

Tarih yazanlar olmasa biz ağabeylerimizin yaptıklarını öğrenemez, bizden sonra gelen jenerasyonun da bizden haberi olmazdı. Bu yüzden bu eseri çok değerli buluyorum.

- Tarih demişken ekstra bir soru ile, Efes'in şu sıralar sizinle olduğu gibi yeniden tarih yazdığınızı söyleyebilir miyiz?

- Bunu benim söylemem ne kadar doğru olur bilmiyorum; ama kulüpler tarihinde ilk kez bir Türk takımının Avrupa şampiyonluğuna ulaşması tarihse, evet. O zamanki adıyla Efes Pilsen bir tarih yazdı. Ben de o tarihi yazanlar içerisinde olmaktan her zaman gurur duyuyorum.

Bugünün Anadolu Efes'i de kendi tarihini geçen yıl Avrupa'nın en büyük kupasında final oynayarak yazdı... Bu sezon da bıraktığı yerden devam ediyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum