Aydın Örs

Aydın Örs


Devler'in yolu çok uzun

10 Ağustos 2019 - 09:48

"Bu ekibin yolu çok uzun... Belki de bugüne kadar kazanılmamış başarıları elde edecek bir ekibin altyapısı oluşturuluyor. Tabii ki Çin'de de başarılı olmak için mücadele edecekler; ama orada başarılı olamasalar da bu takımı yıpratmadan, ilerisi için motive etmemiz gerekir."

- Can dostunuz Doğan Hakyemez olmadan geçen 1 yılı nasıl anlatırsınız?

- Hayatın akışı içerisinde insan yaşadığı bazı önemli acıları her zaman düşünemiyor... Ama insan yalnız kaldığı zaman, ortak arkadaş grubu ya da aile içerisinde olduğumuzda her zaman Doğan'ın ismi geçiyor... Doğan'ın anıları, yaptıkları; bizi acı-tatlı anılara, derin düşüncelere sevk ediyor. Geçen sene onun kaybı sonrası yazdığım yazıda da Doğan'ın bana hem oyunculuk hem de antrenörlük dönemimde katkılarını anlatmıştım. Yolumuzun
kesiştiği Demirspor, Şeker Spor, Efes ve A Milli Takım dönemlerinde bana çok önemli katkıları oldu.

Tüm bu profesyonel kariyerin yanında özel hayatımızda da hep birlikteydik... Kâh Türk basketbolunun sorunları, kâh kişisel dertlerimizi paylaştığımız can dostumdan, kardeşimden
ayrı koca 1 yıl geçirdim... Bendeki yıkımı siz düşünün... Gün aşırı dertleştiğim, birbirimizin tüm mutluluklarını, dertlerini, tasalarını bildiğimiz can dostumdu o.

Onun zaman içerisinde ileri görüşlü olarak tespit ettiği konuların hayata geçmesi, bizler için teselli oluyor. Doğan her zaman Türk basketbolunda genç oyuncuların daha fazla yer bulması, yabancı basketbolcularla rekabette fazla süre almaları ve A Milli Takım'da daha etkin olmalarını isterdi. Keza kulüplere mali kriterlerin getirilmesi için savunduğu düşüncelerin Türk basketbolunda hayata geçmesi ya da geçecek olması bizim Doğan'ı yâd etme şeklimiz ve tesellimiz oluyor.

İnsan yalnız kaldığında zaman zaman 'keşke şöyle olsaydı' diye hayatının muhasebesini yapıyor. O anlar da kolay değil... Doğan'ı andığımız gün kabristanda da söylediğim gibi onun basketbol camiasında dokunmadığı kimse yok. Doğan'sız kalmak büyük bir boşluk...

Eylül ayında TÜBAD organizasyonunda Doğan Hakyemez Turnuvası yine olacak. Keza Batur Abi için de Mehmet Baturalp Turnuvası'nı bu sene de düzenleyeceğiz. Doğan Hakyemez'i hiçbir zaman unutmadık, asla unutmayacağız ve unutturmayacağız.

YENİ JENERASYONUMUZ BAŞARIYA AÇ

- Çin'deki Dünya Kupası öncesi, A Milli Takımımızın mevcut kadro kapasitesini bu önemli turnuva için yeterli görüyor musunuz?


- Daha önce de belirtiğim gibi, bu ekibin elemelerden geçerek Dünya Kupası'na katılma şansını elde etmesi önemli bir kazanç ve başarıdır. Baktığımız zaman Slovenya, Hırvatistan, Letonya gibi ekiplerin elemeleri geçemediğini de düşünürsek... Ve sezon içerisinde EuroLeague döneminde, takım içinde yaşanan zorlukları aşıp, kulüplerinde fazla süre alamayan oyuncularıyla elemeleri geçmek önemli bir başarı...

Dünya Kupası'nda tam kadro olabilirsek; NBA oyuncularımız Ersan, Cedi ve Furkan ile birlikte 3-4 tecrübeli oyuncunun yanı sıra, gelen yeni jenerasyonumuz başarıya aç. Çin'de başarılı olmak isteyen, mücadele eden bir takım hüviyetinde olacaklarını düşünüyorum. Basketbol kamuoyu millileri 'Bu takım Dünya Kupası'nda mutlaka derece yapmalı' şeklinde baskı altında tutmamalı.

Bu ekibin yolu çok uzun... Belki de bugüne kadar kazanılmamış başarıları elde edecek bir ekibin altyapısı oluşturuluyor. Tabii ki Çin'de de başarılı olmak için mücadele edecekler; ama orada başarılı olamasalar da bu takımı yıpratmadan ilerisi için motive etmemiz gerekir.

BU SENE DAHA GÜÇLÜ BİR FENERBAHÇE

- NBA'e bu sene de Guduric ve Melli'yi gönderen Fenerbahçe Beko'da De Colo başta olmak üzere Derrick Williams ve Westermann takviyelerini nasıl değerlendirirsiniz?


- Fenerbahçe'ye gelen oyuncuların kalitesi tartışılmaz... Hele De Colo gibi, 2 EuroLeague Şampiyonluğu olan ve birçok dalda MVP seçilen önemli bir oyuncunun... Derrick Wiliams ise atletizmi ve hücum özellikleriyle pota altındaki eksikliği dolduracak bir basketbolcu.

Westermann da zaman zaman çok önemli katkılar yapabilen, genç yaşına rağmen tecrübeli ve önemli bir EuroLeague geçmişi var. F.Bahçe geçen yıl çok büyük şanssızlıklar yaşadı, sakatlıklarla boğuştu. Datome ve Vesely gibi iki kilit oyuncu en önemli maçlarda oynayamadı. Obradovic bu sene elindeki imkânları kullanarak rotasyonu güçlü bir kadroya sahip olmak istiyor. EuroLeague çok uzun ve sert bir maraton, o uzun maratonda sakatlıklar oluşmaması için Obradovic gerekli tedbirler şimdiden alıyor. Şurası kesin bu yıl çok daha güçlü bir Fenerbahçe izleyeceğiz.

TEMMUZ YOĞUN SEMİNER SİLSİLESİYLE GEÇTİ

- TBF Eğitim Kurulu'nun temmuz ayında üst üste yaptığı seminerlerden bahsedebilir misiniz?


- Temmuz ayı çok yoğun seminer silsilesi içerisinde geçti. 5-7 Temmuz'da Sinan Erdem'deki Uluslararası Antrenör Semineri'nde yaklaşık 900 katılımcı vardı. Orada birbirinden önemli isimler ders verdi.

Ardından ilk defa bu yıl uygulamaya koyduğumuz kondisyoner sertifika programını gerçekleştirdik; ki bunun nedeni kondisyonerlik mesleğine hak ettiği değeri vermekti. TBF'nin yakında getireceği kuralla sadece sertifikası olan kondisyonerler sahada görev yapacak. Daha sonra Ankara'da Bölgesel Gelişim Semineri'ne, E ve D kategorisinde 500 kişi, A. B ve C kategorilerinden ise 500 kişi katıldı. Birer gün arayla rekor katılım yaşadık.

Bizim bu sene üzerinde önemli durduğumuz bir konu da bireysel gelişim antrenör sertifika programı. Özellikle genç oyuncuların, A takıma aday oyuncuların Türkiye'de rekabete girebilmesi ve kendilerini geliştirmesi için özel ve bireysel çalışmalarına önem veriyoruz. Burada da çok önemli isimler var, birbirinden değerli hocalar; üzerinde durduğumuz ve ilk kez uygulanacak bu projede yer alacak. Federasyon, artık kulüplere; sertifikası olan bireysel gelişim koçlarının istihdam edilmesi şartını koyacak. Dolayısıyla yeni kurs ve seminerlerle Türkiye'deki antrenörlerin daha donanımlı hâle gelmesi, Avrupalı meslektaşlarıyla daha iyi rekabet edebilmesi ve daha iyi eğitim alması için; TBF'nin de
önemli katkılarıyla çaba sarf ediyoruz.

KADINLARDAKİ GEÇİŞ KOLAY DEĞİL

- İspanya'daki Dünya Kupası'nın ardından Sırbistan'daki EuroBasket'te de gruptan çıkamayan Kadın Milli Takımımız'ın başarısızlığındaki ana etmen nedir?


- Kadın basketboluyla ilgili çok fazla yorum yapacak kadar kendimi yetkin görmüyorum... Ama madem sordunuz, milliler ilk iki maçta iyi mücadele etti. Maç sonu kritik hatalarla karşılaşmaları kaybettiler. Oynadıkları maçta sonuna kadar mücadele etmeleri olumlu bir noktaydı. Bir tek Kiah Stokes'u biraz daha iyi kullanabilirlerdi oyun içinde...

Kadın Milli Takımımızda da jenerasyon değişikliği var. Çok başarılı geçmişi olan, 2 kez Olimpiyat oynamış, tecrübeli isimler birbiri ardına takımdan ayrılınca geçiş dönemi kolay olmuyor. Biraz sabretmek, destek olmak için herkesin elini taşın altına koyması gerekir. Bence takımda ümit veren gençler var... Başarısız olundu diye hemen 'tu kaka' edilmemeliler. Gerek federasyona, gerek takıma, gerek oyunculara gerekli desteğin verilmesi gerekir. Sorunları var ama daha iyi olacak potansiyele sahipler.

YORUMLAR

  • 0 Yorum