Savunmazsan olmaz!

FIBA U16 Kızlar Avrupa Şampiyonası’nda genel olarak hemen hemen aynı ülkelerin bu tip turnuvalarda ilk sıralarda yer aldığını görüyoruz. Aynı şekilde bu ülkeler A takım seviyesinde de üst sıralarda yer alıyor. Polonya’nın ilk sekizde yer almasını sürpriz olarak görüyorum. Belçika sıralamada beklenenin biraz altında kaldı. Çek Cumhuriyeti her zaman ilk sekizde yer almasına rağmen bu sefer istediği başarıyı gösteremedi. 

U16 altyapı yaş grubunun; çok inişleri ve çıkışları olan, bir oyuncunun sakatlık durumunda takımın çok olumsuz etkilenebildiği, oyunda istikrar anlamında sorunlar yaşayan bir yaş grubu olduğunu söyleyebilirim.

Fransa, İspanya ve Sırbistan gibi oyuncu yetiştiren, elit sporcuları hazırlayan takımlar yıllardır bu kategorilerde başarılı oluyor. Basketbolda sistemi olan ülkeler kendi oyuncularının uzun süre birlikte oynamalarına imkan sağlıyor ve basketbol sistemini rahat bir şekilde sahaya yansıtabiliyor.

Daha önce de B Ligi'ne düşmüştük. Sonucu hazırlayan sebeplere odaklanmak ve aynı hataları tekrarlamamak önemli. Milli takımlarda altyapıda hedeflenen basketbol sistemini planlamak ve sistemli şekilde hazırlanılması gerekiyor. U16 Avrupa Şampiyonası’nda ay yıldızlıların aldığı sonuçlara üzüldüm. Süper Lig ve A milli takım seviyesinde çalışan bir antrenörün bu yaş kategorisinde görev almasını doğru bulmuyorum. Eğer alacaksa da o antrenörün o yaş grubuyla iki ya da üç sene birlikte çalışması gerektiğini ve sertlik olarak daha üst seviyede takımlarla hazırlık maçlarının oynanması gerektiğini düşünüyorum. 

U16 Milli Takımımızın ilk resmi uluslararası turnuvası İzmir'deki şampiyonaydı. Hazırlık sürecinde hiç A Ligi’nden takımla karşılaşmamışlar. Sporcular, seviyenin sertliğine ve agresifliğine alışık olmadığı ve bu seviye ile ilk kez resmi turnuvada tanıştıkları için zor anlar yaşadı. 

Grubumuzda Fransa, Sırbistan gibi üst seviyede basketbol oynayan takımlar vardı. Bu tarz takımlarla ilk kez turnuvada mücadele eden kızlar, sahaya dezavantajlı bir şekilde çıktı. Altyapıda milli takım sisteminde savunma seviyemiz ve agresifliğimiz çok düşük seviyelerde yer alıyor. Bu kadar kötü savunma yaparak ve savunma ribaundu alamadan A Ligi'ndeki takımlarla mücadele edemeyiz.

Bu turnuvadaki en büyük eksiğimiz savunma ve savunma ribaundu oldu… Altyapı milli takımlarında sporculara öncelikle sert ve baskılı savunma öğretmek gerekiyor. Burada kulüplere de önemli rol ve görev düşüyor. Milli takıma oyuncu yetiştiren kulüp sayısı, sporcu sayısı ve basketbolcu çok az… Belki ülkemizde düzenlenen BGL'yi kızlarda yıldız takım seviyelerinde yapmak gerekiyor.

Türkiye Ligi’nde kalite ve rekabet artarsa oyuncular milli takımlara daha donanımlı gidebilir... Tabii ki bu jenerasyon, pandemi jenerasyonu olduğu için maç eksikleri de oldu. U16 takımımız başarısız bir turnuvayı geride bıraksa da U18 ve U20 takımlarımız Avrupa Şampiyonası’nda oynadıkları basketbol ve seyir zevkiyle geleceğe yönelik önemli mesajlar verdi.