Zeynepgül Ene

Zeynepgül Ene


Gurur kaynağımız Periler'le yola devam

10 Mart 2018 - 11:04

Kasım 2017’de kazanılan Polonya ve Estonya maçlarının ardından, Şubat 2018 pencere sürecinde, Belarus gibi çok güçlü bir ekibi deplasmanda, Estonya’yı da farklı bir skorla İstanbul’da yenmeyi başaran Kadın Basketbol Milli Takımımız,

EUROBASKET 2019 için 4'te 4 yaparak büyük avantaj elde etmeyi başardı. Bu galibiyetler alınırken, oynanan üst düzey basketbol, ortaya konan mücadeleci ve savaşçı oyun karakteri, saha içi düzenden ve disiplinden kopmayan takım anlayışı, 2018 Eylül’de oynanacak Kadınlar Dünya Şampiyonası ve EUROBASKET 2019 klasmanından şekillenecek 2020 Tokyo Olimpiyatları yolunda sağlam adımlarla ilerlediğimizi gösterdi.

PERİLER KABUK DEĞİŞTİRDİ...

Potanın Perileri, 2016 Rio Olimpiyatları’nın ardından geçmişte büyük başarılarda imzası olan Nevriye Yılmaz, Esmeral Tunçluer, Tuğba Palazoğlu gibi önemli oyuncuların basketbolu bırakmasıyla; kabuk değiştirme sürecine girmişti. Bu nedenle 2017 ve 2018; A Kadın Milli Takımımız için jenerasyon geçiş dönemi olarak; geçmişteki başarıların sürekliliği, uluslararası büyük turnuvalara katılım ve dünya sıralamasında gelinen 7.'likten aşağıya inmemek için kritik önem taşıyan seneler olarak nitelendirilebilir.

Daha önceki kadrolarda yer alan ancak genç oldukları için çok fazla süre ve sorumluluk almayan 90-95 jenerasyonu için bu süreç önemli bir dönemeç. Altyapı milli takımlarında birlikte çok sayıda maç ve turnuva oynayan, 2 madalya alan bu jenerasyonun enerjisi ve heyecanı, bir önceki jenerasyonun tecrübesi ve basketbol bilgisi ile harmanlanarak; önümüzdeki 10 yılda kadın basketbol milli takımlarını büyük turnuvalarda yüksek hedeflere taşıyacak bir kadronun oluşmaya başladığını görebiliriz.

TEKNİK EKİBİN DE EMEĞİ BÜYÜK

Burada 12 tane çok iyi oyuncuyu bir düzen içinde 'TAKIM' yapan teknik ekibin üst seviye basketbol bilgisi ve emeğinden söz etmemek haksızlık olur. Hepsi birbirinden değerli Ekrem Memnun, Aziz Akkaya, Emre Vatansever, Selen Erdem’den oluşan teknik ekibimizin uyumu,
bilgi ve tecrübesi bu dönemin en iyi şekilde geçirilmesi ve başarıda sürekliliğin devamı için çok önemli bir fırsat.

Ayrıca bu ekiple birlikte çalışan, ACIBADEM grubunun kontrolünde oluşturduğumuz sağlık ve performans ekibimiz de, uzun ve yıpratıcı hazırlık süreçlerinde her zaman en kritik desteğimiz.

MELİS İLE İLAYDA GELECEĞİMİZ

2017 yazından beri takıma entegre olması için hazırlanan 1996 doğumlu Melis Gülcan ve 1999 doğumlu İlayda Güner de, önümüzdeki süreçte bu takımın rotasyonuna girmeye
ve geleceğini şekillendirmeye aday en önemli birkaç isimden ikisi.

Bu iki oyuncu kulüplerinde de bu sezon ciddi süreler ve sorumluluklar alıyor. Keza 1997-2002 jenerasyonlarında A Milli Takım'a göz kırpan ve mercek altında olan, A Milli Takım hazırlık süreçlerine de dahil olacak birçok yetenekli, genç oyuncumuz var.

Geleceğin milli takımlarını emanet edeceğimiz bu genç yeteneklerin, altyapı milli takımlarından başlayarak teknik, atletik, mental ve kişisel gelişim anlamında doğru hazırlanması...

En önemlisi altyapı kız sporcularda maalesef sık yaşanan büyük sakatlıkları önleyici çalışmalar ile milli takım kültürü ve ruhu kazanarak yukarıya gelmeleri için gerekli planlama
ile projeleri önümüzdeki dönemde hayata geçireceğiz.

Genç sporcular daha güncel, daha efektif, daha üst düzey çalışma şartlarında önce kendi yaş düzeylerindeki turnuvalara ve tabii ki A Milli Takım'a hazırlanacaklar.

DÜNYA BASKETBOLUNDA YİNE SÖZ SAHİBİ OLACAĞIZ

2018 yazı, A milli takımımız açısından yoğun bir hazırlık dönemi olacak. Bireysel antrenmanlarla başlayacak 3 kademeli kamp sürecinin ardından 22-30 Eylül tarihlerinde
İspanya’nın Tenerife kentinde düzenlenecek Dünya Kadınlar Basketbol Şampiyonası'nda Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek için planlamamızı yaptık.

B grubunda Avustralya, Arjantin ve Nijerya ile karşılaşacağız. Hedefimiz grubu lider olarak bitirip, çeyrek finali de geçerek madalya potasına girmek olacak. Takımımız şans da yanımızda olursa bunu başaracak güce ve koşullara sahip. Burada TBF'nin de kadın milli takımlarını şampiyonalara en iyi şekilde hazırlamak için tüm imkanları seferber ettiğini ve
her fırsatta bizlere duyduğu güveni dile getirerek motivasyonumuzu yükselttiğini de özellikle vurgulamak isterim.

Ben kadın milli takımlarının geleceğinin umut, başarı dolu olacağına ve her yeni jenerasyonun bayrağı yukarıda tutacağına inanıyorum. Eşsiz yeteneklerimizle bir arada 'TAKIM' olduğumuz, bilinçli ve üst düzey çalıştığımız sürece Potanın Perileri, dünya basketbolunda söz sahibi olmaya ve ülkemizi gururlandırmaya devam edecektir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum