Zeynepgül Ene

Zeynepgül Ene


Potansiyel

01 Ağustos 2021 - 14:01

"Türk kadın basketbolunda 2009-2017 dönemindeki heyecanı ve başarıyı tekrar yakalamak için elimizde önemli jenerasyon ve oyuncular var. Bu sporcuların hem gelişimlerinin sürekliliği hem de maç tecrübesi ve oyunu oyunda öğrenecekleri fırsatların yaratılması şart."
 
Altyapıdan yetişen genç basketbolcuların A takım seviyesinde süre ve sorumluluk alması konusu üzerinde sürekli tartışılan, hemen herkesin çoğu detayda hemfikir olduğu ancak aksiyon almak gerektiğinde cesaretle hayata geçirmekte zorlandığı bir konu.
 
Yıldız takımdan itibaren aslında kulüplerin A takım potansiyeli olan sporcuları belirleyerek, hedef oyuncu olarak A takıma geçişi her anlamda hazırlayacak planlamayı yapması ve eksiksiz uygulaması gerekir. Sporcu 17-18 yaşına geldiğinde fiziksel, zihinsel ve basketbol teknik ve oyun bilgisi anlamında A takımda rol ve sorumluluk almaya başlayacak süreçlerden geçmiş olmalıdır.
 
Bu geçiş sürecinde gelişim takımı, BGL ve çifte lisans (kendi kulübüyle aynı ilde) imkanını kullanarak sporcunun olabildiğince fazla dakika oyunun içinde kalarak maç tecrübesi edinmesi, oyunun içinde oyunu öğrenmesi çok önemlidir.
 
Genç oyuncuları A takımda antrenman oyuncusu yapmak, A takımların yoğun maç temposunu bahane ederek bireysel gelişim ve kuvvet antrenmanlarına zaman yaratmamak, gelişimde sürekliliği sekteye uğratmaktadır.
 
Türk kadın basketbolunu yukarı taşıyan Birsel, Nevriye, Şaziye ve birçok altın jenerasyon oyuncunun hemen hepsi genç yaşlardan itibaren A takım seviyesinde ciddi süre ve sorumluklar almaya başladı. O dönemde kulüpler yabancılarını bu sporcuları tamamlayıcı pozisyonlarda seçti. En önemlisi sabrettiler ve karşılığını Türk kadın basketbolu olarak hepimiz aldık.
 
Türk kadın basketbolunda 2009-2017 dönemindeki heyecanı ve başarıyı tekrar yakalamak için elimizde önemli jenerasyon ve oyuncular var. Bu sporcuların hem gelişimlerinin sürekliliği hem de maç tecrübesi ve oyunu oyunda öğrenecekleri fırsatların yaratılması şart.
 
Burada en büyük sorumluluk kulüp yöneticilerine düşüyor. Antrenörleri bu sporculara sorumluluk vermek için cesaretlendirmek hatta onlara bu misyonu yüklemek gerekiyor. 20 yaş altı ve 18 yaş altı milli takım havuzundaki tüm kızlarımızın belli bir gelişim ve oyun planı dahilinde her hafta en az 20-25 dakika süre alması sağlanmalı.
 
Sporcu ile ailesi, erken profesyonellik ve parayı gelişimin önüne koymamalı, sporcu da oynayarak gelişeceği kulüpleri tercih etmeli. Gerekirse yurt dışında oynayacağı fırsatları yakalamalı. Birçok Avrupalı milli takım oyuncusu kendi ülkeleri dışındaki liglerde forma giyiyor.
 
Türk basketboluna uzun vadede katkısı olmadan sadece parasını kazanıp gidecek yabancıları oynatmak yerine kendi yetiştirdiğimiz gençlerin önünü açmakta cesur davranmak zorundayız. Kısa ve uzun vade başarı planlarımızı gençlerimizin sorumluluk aldığı senaryolara göre yapmak zorundayız.
 
Sporcularımız da kendilerine yatırım yaparak ve güvenerek bu sorumluluğu almaya hazır olmak zorunda. Yoksa kendi kızlarımızın dakikaları da kazanacakları paralar da yabancılara gitmeye devam eder. Liglerde yeterli süre ve sorumluluk almayan oyunculardan milli takımlara geldiklerinde, hiç almadıkları rollere bürünerek performans beklersek hayal kırıklıkları kaçınılmaz olacaktır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum