Nerede kalmıştık?

"2010’ların ikinci yarısına damga vuran Golden State Warriors, sakatlıktan muzdarip dönemlerini geride bırakıyor. Kaliforniya ekibi, şimdi Stephen Curry’nin inanılmaz çıkışıyla eskisinden daha dikkat çekici…"
 
2015’ten 2019’a art arda 5 final ve elde edilen 3 şampiyonluk. Golden State Warriors, NBA’de hanedanlık kurmuştu. Fakat… Klay Thompson’ın geçirdiği diz sakatlığı, Stephen Curry’nin elinin kırılması, bir anda Warriors’ı geriye düşürmüştü. Keza Kevin Durant de 2019 Finalleri’nde yaşadığı sakatlıktan dönememişti. Sonra pandemi ve Orlando Bubble’da Lakers’ın dominasyonu.
 
Herkes 2020-2021 sezonunda Warriors’ın, rahat (?) bir şampiyonluk elde eden Lakers’ın başını ağrıtacağını konuşuyordu. Ben daha önce katıldığım bir radyo programında, Lakers’a Warriors’ın yön verdiğini belirtmiştim. Çünkü NBA’de oyunu değiştiren takım Warriors olmuştu. Saha yerleşimi, üçlük üstüne üçlük… 
 
Stephen Curry döndü dönmesine de, Splash Brothers’ın diğer ismi Klay Thompson geçen sezon başlamadan aşil sakatlığı yaşadı ve sezonu kaçırdı. Curry’nin yükü çektiği Warriors, play-in’e kalsa da, LeBron önderliğindeki Lakers’ı zorladı ama deviremedi.
 
Son 2 sezon, Warriors için talihsiz ve hayal kırıklığı doluydu. Ancak bu takımın sağlıklı olduğunda ne kadar güçlü olduğu ortadaydı. Warriors’ın olmadığı Batı Meydanı’nda Los Angeles Lakers, Phoenix Suns, Utah Jazz, Los Angeles Clippers, Denver Nuggets, Dallas Mavericks vardı... Ne kadar çok varmış Batı’da cirit atan. Neyse, konumuz bunların ne yaptığı değil.
 
ŞEF KOKUYU ALDI 
STEPHEN CURRY

Geçen sezon yaşananlar ne anlama geliyordu? Ben size söyleyeyim; Stephen Curry, yanında başkaları olmadan da bir takımı üst seviyelere taşımak zorunda olduğunu gördü. Şöyle bir örnek vereyim; Pau Gasol de bir yıldızdı; ama 2000’lerin ikinci yarısında 3 final ve 2 şampiyonluk kazanan Lakers’ın yükünün çoğu rahmetli Kobe Bryant’ın üzerindeydi ve bunun üstesinden geldi. Sorumluluk, çok ama çok çalışmak, mentalite…
 
Şu an Stephen Curry’nin durumu, tam olarak 12 yıl önceki Kobe’nin durumu. Eğer bir süperstardan ötesi olmak istiyorsanız, zorluklardan da tek başına çıkmak gerekir. Şu malum kıyaslamada; Jordan-Kobe-LeBron üçlüsü arasında belli kıstaslarda biri öne çıkar. Oyun zekası ve bitirici vuruş konusunda Jordan’ı, fizik ve dominasyon konusunda LeBron James’i öne çıkarırım. Lakin, Jordan’dan Pippen’ı çıkar, LeBron’dan Wade’i veya Anthony Davis’i çıkar, sonuç ortada. 

Kobe’den Shaq’i çıkartınca ne oldu? Kobe’nin Mamba Mentalitesi, ona ve Lakers’a iki şampiyonluk daha getirdi. Üstelik Shaq gibi ikinci bir süperstar olmadan.
 
Şu an Curry’nin yanında Durant yok. Klay Thompson için gün sayılıyor. Yani, tek başına bir Curry var. Şef Curry bunun bilincinde bir sezona giriş yaptı. Bildiği en iyi oyunu oynayarak Warriors’ı bir anda fabrika ayarlarına geri döndürdü.
Sonuç: Golden State ligin en iyi galibiyet-mağlubiyet sayısına sahip. (Philadelphia 76ers maçı öncesine kadar 14 galibiyet 2 mağlubiyet) Saha içinde bu başarı Stephen Curry’e yazar. Ancak Splash Brothers’ın diğer üyesini unutmamak lazım…
 
MAÇA ÇOK AÇ 
KLAY THOMPSON

Eğer Golden State Warriors, son yıllarda üst seviyelere çıktıysa, bu payda Stephen Curry ile birlikte o şut şovunu bizlere sunan Klay Thompson’ı da es geçmemek gerek. Stephen Curry, şutunun yanında oyun kurucu, bir servis uzmanı. O nedenle Stephen Curry ön planda.
 
Stephen Curry ile kıyaslanmayacak eş değerde bir şutör olan Klay Thompson’ın da atmaya başladığı anlarda Golden State Warriors, durdurulamaz bir vaziyete geçiyordu. Thompson’ın yokluğu, Warriors’ın son iki sezondaki neticelerine tesir etti. 
 
Yıldızların sakatlıklarında Warriors, Covid-19’un patlak verdiği güne kadar 15 galibiyet, 50 yenilgi ile Batı’nın zirvesinden dibe çakılmıştı. 
 
Sonrasında Curry döndü. Klay Thompson da çok sıkı antrenmanlar yapıyordu ve eskisinden daha iyi olacağının sinyallerini veriyordu. O aşil sakatlığı, tüm planları ve beklentileri Warriors cephesinde alt üst etti. 

Geçen sezon Klay Thompson’ın sakatlanmadığını ve bütün sezon oynadığını varsayalım; Warrios Lakers ile play-in oynamaz ve direkt play-off’a girerdi. Meydan da Jazz’e, Suns’a kalmazdı da…
 
2 sezondur sahalarda görmediğimiz Klay Thompson, 5’e 5 antrenmanlara çıkmaya başladı. Tabii ki takıma entegre etmek kolay olmayacak. Thompson’ın en erken 20 Aralık’ta geri döneceği söyleniyor. Bu da yıldız şutörün, Raptors’ın Warriors karşısında şampiyonluğunu ilan ettiği 14 Haziran 2019 tarihinden bu yana hiç maç yapmadığı anlamına geliyor. Bu iki tarih arasında kaç gün var dersiniz? Tam 920 gün!
 
Dile kolay 920 gün. Aklıma A.R.O.G. Filmi’ndeki Carlos geldi. Orada Carlos için, “6 aydır top görmedi, delleniyor” repliği hafızamın bir yerindedir. İşte bunun basketboldaki versiyonu Klay Thompson olabilir. Sakatlık süreçleri, Thompson’ın çalışma durumu vs. Hepsini aklıma getirince, onun inanılmaz bir geri dönüş yapacağını düşünüyorum.
Neticeye gelelim.
 
Warriors eskisinden daha iyi bir görüntü ortaya koyuyor. Üstüne bir de Klay Thompson’ın geri dönüş heyecanı var. O gün geldiğinde çok daha çılgın bir Golden State’e şahit olabiliriz. Ve o gün geldiğinde Warriors taraftarları, İlker Yasin gibi şunu diyecektir: Şimdi onlar düşünsün!
 
STEPHEN CURRY’NİN SEZON İÇİNDE KIRDIĞI REKORLAR

İlk 15 maçta atılan en çok 3 sayı: 85
Normal sezon ve play-off’ta tüm zamanların en çok 3 sayı kaydeden oyuncusu: 3359+ (Rekoru Warriors’ın Bulls’u 119-93 yendiği maçta kırdı ve bu rakam Curry her üçlük attığında büyüyecek)

OYUNU DEĞİŞTİREN KOÇ
STEVE KERR
 
"Steve Kerr, uzun zamandır takımın başında ve yoğun paslaşmaların ve dış atışların öne çıktığı bir oyun ortaya koyarak, NBA’in akışını da değiştirdi. Topsuz koşu yapan oyuncu için perdelemeler ve oradan bulunan üçlükler, Warriors’ın karakterini de oluşturdu."
 
NBA’i çok küçük yaşlarımda takip etmeye başlayan bir olarak, Steve Kerr ismini her zaman duymuşumdur. Oyunculuk kariyerindeki görev adamı rolü, keskin şutörlüğü, onu NBA’de iyi bir noktaya getirmişti.
 
Ardından Phoenix Suns’ta bir yöneticilik süreci oldu; ama daha iyisini yapacağı alan Golden State Warriors’ta idi. Kerr’ün Warriors başantrenörü olması ile her şey değişti.
 
Mark Jackson’ın ardından takımın başına geçen Kerr, elindeki yeteneklerin ne yaptığını iyi biliyordu. Bunlardan iyi bir bütünlük sağlamak da önemli bir iş, görev…
 
Bir yerde okumuştum; Steve Kerr’ün oyun anlayışında Pep Guardiola’nın yönettiği dönemin Barcelona Futbol Takımı'ndan da esinleniyor. Stephen Curry, bu durumdan şöyle bahsetmişti:
 
”Koç Steve Kerr bize bazen bazı futbol takımlarının yaptıkları ayak oyunlarını ve nasıl paslaştıklarını izletiyor. Bunların başında ise Barcelona ve Messi geliyor. Biz de onların ayağında top ile yaptıkları paslaşmaları basketbolda takım halinde yapmayı deniyoruz.”
 
Evet, Golden State Warriors’ı izlerken bunun izlerini görebiliyoruz. Steve Kerr, uzun zamandır takımın başında ve yoğun paslaşmaların ve dış atışların öne çıktığı bir oyun ortaya koyarak, NBA’in akışını da değiştirdi.
 
Topsuz koşu yapan oyuncu için perdelemeler ve oradan bulunan üçlükler, Warriors’ın karakterini de oluşturdu. Elinde Stephen Curry ve Klay Thompson gibi yüksek kalite şutörler de olunca, hücumda başarı geldi.
 
Savunmada da fiziği ve ortaya koyduğu performansla Draymond Green, Kerr için vazgeçilmez bir parça oldu. Gelenler, gidenler…
 
Warriors bu sayede Steve Kerr döneminde 5 final ve 3 şampiyonluk gördü. Ancak sakatlıkların art arda gelmesiyle ve Kerr’ün de rahatsızlandığı bir dönem vardı; Kaliforniya ekibi için son 2 sezon parlak değildi.
 
Fakat yenilenmeler, kabuk değiştirmeler ve mevcut oyun anlayışı, yıldızların da yeniden sağlıklarına kavuşmasıyla birlikte her şey eskisinden daha iyi olmaya başladı.
 
Tüm bu bileşenleri bir araya getirdiğimizde, 73-9’luk galibiyet rekorunu geliştirecek ve bunu şampiyonlukla taçlandırabilecek, Steve Kerr yönetimindeki Golden State Warriors ortaya çıkıyor.