Basketbol Seyahatnamesi | Merkezefendi Denizli Basket

Gezmeyi çok seven biri olarak Türkiye’nin dört bir yanında olan basketbol şehirlerini gezmeye, oradaki takımları yakından gözlemlemeye ve yaptıkları işlere canlı canlı şahit olmayı istiyordum. Şimdi bunu sizlere sunma vakti geldi. İlk durağımız, basketbolda yeni denilebilecek ama bu sporu seven bir halka sahip olan Denizli…
 
Sebebini bilmediğim bir şekilde yolumun bir gün Denizli’ye düşeceğini içimden hissediyordum; 19-20 Kasım tarihlerine nasip oldu. İstanbul’da Anadolu Efes, Beşiktaş Icrypex ve Fenerbahçe Beko maçlarını takip etme fırsatını bulduğum Yukatel Merkezefendi
Belediyesi Basket’in Başkanı Veli Deveciler ile Galatasaray NEF ile oynayacakları iç saha maçı için sözleştik...
 
19 KASIM CUMA
 
İstanbul’da başlayan otobüs yolculuğum sonrasında, sabah saatlerinde Denizli’ye geldim. Konakladığım otelde Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basket Genel Menajer Evren Yenice ile öğle vaktinin ilk saatlerinde buluştuk. Birlikte otelden Pamukkale Üniversitesi Spor Salonu’na geçtik. Yolculuk sırasında keyifli bir basketbol muhabbeti yaptık. Denizli, ferah ve insanın içini huzur kaplayan bir şehir.
 
İLKLERE İMZA ATTI
KOÇ ZAFER AKTAŞ

Antrenman sonrasında başantrenör Zafer Aktaş ile oyunculardan Hakan Yapar ve Yiğitcan Turna ile keyifli sohbetlere imza attık. İlk olarak Zafer Hoca ile sohbet ettik. Kendisi konuşmayı seven bir yapıya sahip. Ben de keyifle dinledim. Zafer Aktaş, geçen sezon geldiği Merkezefendi’nin TBL şampiyonluk hikâyesini kendi perspektifinden anlattı:
 
“Bahçeşehir Koleji’nden ayrıldıktan sonra bir ay dinlendim. Geçen yılın ocak ayında Merkezefendi’nin başına geçtim. Yönetimin bakış açısı, hedefleri benimle uyuştu. Ben gelmeden önce 12. sırada olan bir takım vardı. Daha sonra Hakan Yapar ve Serkan Menteşe de takım kadrosuna dahil oldu. İkinci devrede oynadığımız tüm maçları kazanarak şampiyonluğa ulaştık. Daha önce Denizli’de Sinpaş Denizli Basket, Aydem Pamukkale Üniversitesi, Basketbol Süper Lig’e çıkma mücadelesi veriyordu. Bir şehrin hayalini gerçekleştirmek, hasretine son vermek mutluluk verici tabii ki.”
 
Zafer Aktaş, başta Merkezefendi Belediyesi’nin isim sponsoru Yukatel olmak üzere, takıma destek veren markaların öneminden de bahsetti. Takımın sırt reklamlarından ve aynı zamanda sağlık sponsoru da olan Denipol Hastanesi de önemli bir süreçte kritik bir işe imza atmış, bunu Zafer Hoca’dan öğrendim...
 
“Sezon öncesinde, ligin başlamasına az bir zaman kala kondisyonerimiz ile birlikte maalesef ciddi bir rahatsızlık geçirdik; Covid-19 sürecini yaşadık. Bu süreci atlatmamızda bize yardımcı olan, sponsorumuz Denipol Hastanesi’ndeki hocalarımıza teşekkür ediyorum. Bizim yokluğumuzda yardımcı antrenörlerimiz İnanç Koç olsun, Yağız Sertoğlu olsun, takımı iyi hazırladı.”
 
Belki de bir takım için sezonun başlamasına az bir zaman kala en talihsiz süreç Yukatel Merkezefendi’nin başına gelmişti. Zafer Aktaş, son süreçlerde geçirdiği hastalığın ardından, sezonun başlamasına dört gün kala takımın başına geçmişti...
 
Zafer Hoca ile Yukatel Merkezefendi’nin kadro yapılanmasını da konuştuk. Tarihinde ilk defa ING BSL’ye çıkan bir takım 6 yabancı oyuncuya sahip olması ve Türk rotasyonunu da sıklıkla kullanması, Zafer Aktaş takımlarında dikkatimi çekmiştir. Hem Bahçeşehir
Koleji’nde hem de burada bunu uyguluyor. Zafer Hoca, transferleri ve oyun mantalitesini şu şekilde anlatıyor:
 
“Sezona başlarken aldığımız gardlar; Rihards Lomasz ve Adam Smith, skora odaklı gardlar. Oyun kurucu olarak kullandık ama bu tarz oyuncular değillerdi. Onun için Kalin Lucas’ı transfer ettik. Ben, çalıştırdığım takımlarda her oyuncuya sorumluluk veririm. Oyuncular da benden ne istediklerini bilirler.”
 
İşte bu açıklama ve tüm gözlemlerim, bende Yukatel Merkezefendi için şu sonuca götürdü; bir potansiyelin ilk hareketleri, ilk adımları… Takım kimyası oluşturmak hiç kolay değil. Yabancı oyunculara bakınca, Kalin Lucas haricinde çok ciddi tecrübelere sahip isimler olmadığını görüyoruz; yani kendilerini göstermek isteyen oyuncular.
 
Takımın şutörlerinden Rihards Lomasz, burada gösterdiği performansla, Dünya Kupası elemeleri için Letonya Milli Takımı’na seçildi. Bireysel başarıların yanı sıra takım başarıları da dikkat çekiyor. Bazı maçlarda skor olarak yansımasa da sahaya konan mücadeleyle bu görülüyor.
 
TECRÜBELİ İKİLİ
HAKAN & YİĞİTCAN
 
Zafer Hoca ile sohbetimizin ardından Yukatel Merkezefendi’nin kaptanı Hakan Yapar ve tecrübeli gardlardan Yiğitcan Turna ile muhabbete koyulduk. İkisi bir araya geldiğinde neşeli dakikalar kaçınılmaz oluyor. Hakan Yapar, geçen sezon ortasında Petkimspor’dan Merkezefendi’ye geldi ve Denizli ekibinin unutulmaz misli.com TBL şampiyonluğunda önemli rol oynadı. Yiğitcan Turna da bu sezon Petkimspor’dan Yukatel Merkezefendi’ye geçti.
 
Kariyerine bakınca, Hakan Yapar için bir takımı misli.com TBL’den BSL’ye çıkarmada üstüne birini tanıyamayız; zira Trabzonspor, Sakarya BŞB, Bahçeşehir Koleji (Final serisinde Afyon Belediyespor’a kaybettiler ama Eskişehir Basket’in çekilmesi ile Bahçeşehir
Koleji, BSL’ye çıktı), Petkimspor ve son olarak Merkezefendi! Hakan Yapar’a TBL ile BSL arasındaki farklılıkları sordum; şu yorumda bulundu: “Ben misli.com TBL’de tek yabancılı dönemde de oynadım. Şu an iki yabancılı dönem var.
 
Liglerin kalite seviyesi tabii ki tartışılmaz; ama BSL’ye göre TBL’de her deplasman en zorlu deplasman. Çünkü tüm takımlar neredeyse birbirine denk oluyor, üst lige çıkmak için mücadele oluyor. Oradaki sertlik BSL’de yok. Yani misli.com TBL daha sert bir lig.”
 
Daha sonra Denizli’deki basketbol ortamından konuştuk. Hem Hakan Yapar hem de Yiğitcan Turna, bir ilçe takımı olmasına karşın, tüm Denizli’nin Yukatel Merkezefendi’yi sahiplendiğini ve ilgi gösterdiklerinden bahsetti.
 
Hakan Yapar, “Geçen sezon biliyorsunuz, pandemi nedeniyle seyirci alınmıyordu. Ancak taraftarlar, sosyal medyadan da bize desteklerini gösteriyorlardı. Bu sezon maçların seyirciye açılmasıyla birlikte burada güzel bir atmosfer oluşturuyorlar” derken, Yiğitcan Turna da, “Bizi çok seven bir kitle var. Denizli halkı bize yoğun ilgi gösteriyor. Onların bize verdiği destekle maça çıkıyoruz” dedi.
 
MAÇ GÜNÜ GELDİ ÇATTI
 
Ben de Yukatel Merkezefendi’nin kendi sahasında oynadığı maçtaki atmosferine ilk kez şahit olacaktım. Artık Denizli ekibinin, ligin kuvvetli takımlarından Galatasaray Nef karşısında ne yapacağını merakla bekliyordum. Zor bir rakip, zor bir maç. Bu tarz karşılaşmalarda Anadolu ekiplerinin taraftarlarının desteği daha büyük olur. Salona girdiğimde güzel bir atmosfer oluşmuştu.
 
Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basket’in birçok köklü spor kulübüne göre daha başarılı işler yaptığını gördüm organizasyon açısından. Dans gösterileri, müzikler vs. İşin eğlence kısmında, taraftarı maçlara çekecek faktörler var. Özellikle basın tribününün arkasındaki “Pota Altı” taraftar grubu var gücüyle tezahürat ediyor ve Yukatel Merkezefendi’ye destek oluyordu. Bazen maçı bırakıp onları da izledim. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, burada oynanacak maçlar, hafta sonları Denizli’de çok güzel bir etkinlik.
 
Gelelim Yukatel Merkezefendi – Galatasaray Nef maçına... İstanbul’da özellikle Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko’ya karşı müthiş direnç gösteren ve galibiyete yaklaşan Merkezefendi’nin kendi sahasında Cim Bom’a karşı daha etkili bir performans ortaya
koyacağını düşünüyordum. Ancak konuk ekip, Akoon-Purcell, Blackshear, Bost ve Trimble’ın etkili performanslarıyla ikinci çeyrekte oyunun kontrolünü eline geçirdi ve farkı açtı. Yukatel Merkezefendi, özellikle etkili olduğu 3 sayılık atışlarda pek istediğini bulamadı.
Galatasaray Nef, net bir galibiyetle Denizli’den ayrıldı.
 
KISA AMA DOLU DOLU BİR HİKÂYE
 
Galatasaray Nef maçı sonrası kulüp başkanı Veli Deveciler'den hem kulüp tarihçesi hakkında bilgi edindim: “Bu takım 2018’da kuruldu. TB2L’den misli.com TBL’ye çıktık. İlk sene pandemiden yarıda kaldı. Bandırma’dan boşalan yer için müracat ettik ama olmadı. Ertesi sezon çıktık. İlk sezonki müracaat etmemizde gayemiz şuydu: ING Basketbol Süper Ligi’nde oynamayı çok istiyorduk. Çünkü iyi ve kaliteli bir yönetim kurulu, ekip oluşturduk. İyi bir organizasyon kurduk.
 
Zaten misli.com TBL’de yaptığımız işlerle dikkat çekiyorduk. BSL için başvururken “Biz burayı istiyoruz. Bunu da yapabiliriz” mesajını vermek, göstermekti. BSL’de oynamak istiyorduk. Bunun için 5-10 sene beklemeye gerek yok. Çabamız vardı ve o da zaten sonuç verdi. 15 maçlık galibiyet serisi ile TBL şampiyonu olarak Süper Lig’e çıktık.
 
Hem belediyemiz bize birçok konuda destek oluyor. Hem de Yukatel bizim için büyük bir şans. Onlarla üç yıllık sözleşme yaptık. Vestel de bize sponsor oldu. Ayrıca, Denipol Hastanesi’nin de büyük bir sponsorluğu var. Bu kurumların hepsi bize çok büyük destek veriyorlar.”