Tamer Oyguç

Tamer Oyguç


Bir Batur Abi vardı...

20 Ocak 2018 - 11:09

Bugüne kadar defalarca yazı yazdım, defalarca röpörtaj verdim; ama şu yazıyı yazmak benim için zor olanı... Bu yazıda saha içindeki Mehmet Baturalp’ten ziyade dışarıdaki Batur Abi’yi anlatacağım.

Eczacıbaşı Basketbol Takımı’nda Batur Abi’yi tanıdığımda ben 20, Batur Ağabey ise 50 yaşındaydı... Takımın en yaşlısı Hüseyin (Şiriner) sonra ben, sonra da Larry geliyordu...

Rahmetli Şakir Eczacıbaşı, tüm takımı bize bırakmış, başımıza da Batur Abi’yi getirmişti. Takımda ise abi olarak Hüseyin Şiriner oynuyordu. Önceleri hepimize abiliği o yaptı. Onun basketbolculuğundan ve deneyimlerinden çok şey öğrendik. O dönem ligin en genç takımıydık.

Sonraki sene hiç kimse bize güvenmiyor, ilk turda eleneceğimizi düşünüyordu... Çünkü takım kaptanı ben ve Larry henüz 21 yaşındaydık. Orhun, Serdar, Yusuf, Rüçhan, Murat,
Volkan 20’li yaşların bile altındaydı.

BATUR ABİ BABA, ÜLKÜ ABLA ANNEMİZ

Biz o dönem Batur Abi ile sevecen baba; yerinde durmayan deli oğul ilişkisi içerisinde saha içinde olduğu kadar, saha dışında da vakit geçirdik. Çok çalıştığımız keyifl i günlerdi. Batur Abi babamız, Ülkü Abla da annemiz oldu, bize yemekler yapıp karnımızı bile doyurdu.

Batur Abi’yi anarken, o dönemin Eczacıbaşı takımından herkesin yüzünde ister istemez bir
gülümseme belirir; çünkü en küçüğümüzle çocuk, en büyüğümüzle büyük olurdu. Yaşı o zaman 50 idi yani benim şimdiki yaşım. ‘İnsan bu yaşta nasıl bu kadar pozitif olur’ diye düşünürdüm. Demek ki oluyormuş. Batur Abi ile her gün gülecek bir şey çıkardı. Ya antrenman esnasında ya da dışarıda...

Bir arkadaşımızı bir kız senden hoşlanıyor diye kafaya aldığımızda mektup yazarken bize fi kir veren, haytalık yaparken yakalandığımızda gelip bizle oturup konu ile ilgili fıkra anlatan, bir şaka yapılacaksa en önde gelen insanlardan biriydi o...

HAYATIMIN ÖNEMLİ KISMINA DOKUNDU

Herkese babalık yapan, hiç kimsenin arkasından kötü söz söyleyemeyeceği, şu ülkede basketbol oynamış herkese; özellikle altyapı dönemlerinde hissettirmese de dokunmuş bir insandı... Ne mutlu ki benim hayatımın önemli bir kısmına müdahale etmiş, bize babalığı, abiliği, insan olmayı, paylaşmayı ve düşsek bile kalkıp mücadeleye devam etmeyi öğretmiş bir insandı.

Hastaneye yatmadan bir hafta önce TÜBAD Turnuvası’nda son kez antrenörlüğümü yaptı. Ne mutlu bana ki basketbolu onunla bıraktım... Ve orada bile ‘Abi ya nasılsa eğlence maçı bütün takım girelim mi sahaya?’ dediğimde, ‘Hadi yapalım’ diyen 81 yaşında bir gençti. Yerinin asla dolmayacağı hepimiz için acı bir gerçek. Nurlar içinde uyusun...

Bundan sonra onu tanımayan gençlere bir ‘Batur Abi’ vardı diye anlatmamız gerek. Ömrüm yettiği sürece ben bunu yapacağım...
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum