Sallabol out basketbol in

Almanya ve Sırbistan'ın old school koçları Gordon Waltert Herbert ve Svetislav Pesic, Dünya Kupası'nda sert ve katı basketbol oynatarak Avrupa'da seyrede geldiğimiz naif ve yumuşak, yay dışına yerleşerek bilek becerisine dayalı sallabol ile basketbol arasındaki farkı gözlerimiz önüne serdiler. Herbert 2022'de Avrupa 3'cülüğü kazandırdığı Almanya'yı bir sene sonra Dünya Şampiyonu yaptı!

2023 Dünya Basketbol Şampiyonası'nın Almanya ve Sırbistan arasında oynanan finalinde kenar yönetimi katkısı arandığında, 'Ne varsa eskilerde var'ı ispatladığı için çok hoşuma gitti. 

Sırbistan'ın başında yılların eskitemediği Svetislav Pesic (74) ve öte tarafta 64 yaşındaki Gordon Walter Herbert basketbol hırs ve tutkusunun yaşı olmadığının canlı kanıtıydılar. Fin asıllı Kanadalı profesyonel koç Herbert 2021'de takımın başına geldi ve 2022'de Avrupa 3'cülüğü kazandırdığı Almanya'yı 2023'te 'Dünya Şampiyonu' yaptı. 

Old school koçlar takımlarına Dünya Kupası'nda sert ve katı basketbol oynatarak Avrupa'da seyrede geldiğimiz naif ve yumuşak, yay dışına yerleşerek bilek becerisine dayalı sallabol ile basketbol arasındaki farkı gözlerimiz önüne serdiler. 

Savunmayı ikinci  plana atıp hücuma prim vererek NBA tarzı gösteri basketbolu oynatıp yan gelip yatmak kitabında yazmıyor ustaların. Öyle ki 'Onlarınki  basketbol ise bizimki ne?' dedirttiler!

Bit pazarına nur yağdı... Kitabın yazdığı gibi, gereğinde tam saha geciktirici baskılı alan  savunmaları, pas kanallarını kapatan nefis yarı saha savunmaları ders niteliğindeydi. 'Basketbol Koçluk Sanatı'nın bütün inceliklerini  sergiledi ihtiyar delikanlılar...

Ya o hızlı geçiş oyunlarında ki planlı akışa ne demeli? Yarı sahaya oturulduğu zaman birbirinden akıcı katlar ile zenginleştirilmiş, sabırla doğru atışı bulana kadar süren, zengin ve çeşitli hücum opsiyonlarını gördük. Kullanılan her toptan sonra ribaund üçgenleri kurulmuş, pivotlar yerli yerindeydi. Bu önden kurgulanmış akış içerisinde iki tarafın asları Dennis Schröder ve Aleksa Avramovic klaslarını kendilerine değil takım oyunu için konuşturdular.

Sadece önden yapılan 'perdele devriller’le yetinmeyip, kısadan kısaya ikili oyunlar yaparak hücumlarını çeşitlendirdiler. Olası değil ama Ergin Ataman’ın veya Itioudis’in milli takımları olsaydı finali oynayan mesela... Salarlardı takımı sahaya gerisini mevlam kayıra!

Hakem hataları da çok oldu maçta. Bizimkilerin yaptığı gibi ukala ve itici hakemi kendine düşman edici jestler ve mimikler gördünüz mü? Ya da maçtan sonra ‘kıl tüy döndü’, ‘şu bu iyi oynamadı  maç ondan gitti’ gibi beyanatlar duydunuz mu? Deneyim bu demek! Şampiyon da böyle olunuyor...