Aynı hikâye

David Blatt, zirveye çıkıp Maccabi’yi EuroLeague şampiyonu yaptıktan sonra NBA’e gitti. Blatt, LeBron ve Love’ın Cleveland’a gelmesiyle birlikte bir anda NBA’in en popüler koçu oldu. Sonuçlarda başarılı olmasına rağmen LeBron ile iyi anlaşamadığı 1.5 yıllık NBA kariyeri, yıldızlarla çalışma konusunda koça adeta dert oldu. Blatt, Cavs’ta yaşadığı sorunların benzerlerini Olympiakos’ta da yaşadı.

Cleveland’ın görevden almasının ardından Blatt, Doğuş Grubu’nun sponsorluğuyla EuroLeague’de ses getirmek isteyen Darüşşafaka’ya iki yıllık imza attı. Wanamaker, Clyburn, Bertans, Zizic… Büyük çoğunluğu kendi transfer ettiği oyunculardan oluşan bir kadroyla takımına TOP 8 yaptıran İsrailli koç, sonraki sezon mütevazı bütçeyle kurduğu kadroyla EuroCup şampiyonluğunu Daçka’ya kazandırdı.

Bu süreçte Blatt ile çalışan oyuncuların kariyerinde büyük sıçramalar görüldü. Will Clyburn, Brad Wanamaker, Scottie Wilbekin… Eskiden olduğu gibi adı fazla duyulmamış oyunculara seviye atlatmıştı koç. İşler yolundaydı. Dokunduğu oyuncuda fark yaratan David Blatt, resmen geri dönmüştü.

Blatt’ın Olympiakos’a imza attığı 2018 yazında iki farklı görüş vardı. İlki; kariyeri boyunca tanınmamış Amerikalı oyunculara seviye atlatarak başarı yakalayan tecrübeli koçun bu kabiliyetiyle Olympiakos’un mevcut yerli çekirdeğini birleştirip, başarılı olacağı yönündeydi. İkincisi ise büyük ölçüde iskeleti belli olan kadronun İsrailli koça pek uymadığı ve bu sebeple yapıda kan uyuşmazlığı olacağı yönündeydi.

Yunanistan’daki ekonomik kriz, tüm spor kulüplerini etkilemişti. Olympiakos Basketbol’un sahibi Angelopoulos’lar da eskiden harcadıklarına nazaran çok daha düşük bütçelerle yola çıkıyorlardı. Yunanistan’daki vergi sistemi ve takımdaki yaşlanan Yunan çekirdeğinin (Spanoulis/Printezis) ikilisinin maaş yükünü düşününce, başarılı koçun transferde fazla hareket alanına sahip olmadığı açıktı.

Fazla opsiyonu olmayan tecrübeli çalıştırıcı, yatırımını Nigel Williams Goss ve Zach LeDay gibi oyunculara yaptı. Aslında sezona iyi başlayan Blatt için iki tane kritik dönemeç vardı. İç sahada Fenerbahçe ve deplasmanda kaybedilen Zalgiris maçlarının son bölümlerinde Spanoulis’in kenarda oturması, basının oklarını İsrailli çalıştırıcının üzerine yöneltti. Zalgiris maçından sonra bir Yunan gazetesi, Blatt’in o maçta dengesini kaybedip düştüğü bir fotoğrafı manşete taşıyarak yanına Spanoulis’i yerleştirmiş ve "Düşüş" başlığını atmıştı.

Komşu'da sular ısınıyordu. Cleveland’da LeBron ile yaşadığı problemlerin benzerlerini Spanoulis ile yaşamaya çok yaklaşmıştı İsrailli koç. Spanoulis’in kullanım biçimi sebebiyle yavaş yavaş artmaya başlayan tansiyon; yaşanan ödeme problemleri, koçun sağlık sorunlarının artması, kupadaki Panathinaikos maçından çekilme kararı ve devamında 2. Lig’e düşürülmeye kadar giden süreçle birlikte tavan yaptı ve takımın kontrolünü tamamen elinden kaçırdı Blatt.

Geçen sezon son 13 maçta sadece 4 kez kazanan Yunan ekibi, TOP 8’e kalamadı. Yerel ligdeki durumun belirsizliği, yatırımın artmaması, devam eden yüklü sözleşmeler gibi faktörlerin de etkisiyle sönük bir yaz geçirdi Yunan ekibi. Üstelik yazın sonlarına doğru Blatt, MS hastalığıyla mücadele ettiğini duyurdu. Hastalığıyla mücadele ederken antrenörlük yapmak istediğini belirtmişti. Ancak sezonun ilk EuroLeague maçında ASVEL’e farklı kaybeden Olympiakos, 60 yaşındaki koçun görevine son verdi.

Zaten sorunlu ilerleyen ilişki, sonunda bitirildi. İki taraf da biraz düşünecek. Kim bilir belki de artık David Blatt’ı her zaman dillendirdiği diplomat/elçi tarzı bir görevde görürüz...