Derya Yannıer

Derya Yannıer


Farkı yerliler yaratır

03 Şubat 2023 - 12:57

"Sadece bu sebebe bağımlı kalmadan ben bir takımın çekirdeğini her zaman yerel oyuncuların oluşturduğuna inanıyorum ve özellikle soyunma odasından başlayan takım kimyasının sağlam olması için Türk oyuncu kadrosu ve katkısını son derece önemsiyorum. Bu uzun ve yorucu sezonda mutlaka duygusal iniş ya da çıkışlar olabiliyor; ama ben genel olarak Türk oyuncularımızın katkısından memnunum."

- Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi'nin ilk yarısın zirvede bitirmenizle ilgili ve yerli rotasyonunuz için neler söylersiniz?

- Biliyorsunuz geçen sezonu Türkiye’de şampiyon olarak bitirmiştik ve bu sene de en önemli hedeflerimizden biri aynı başarıyı tekrarlayabilmek. Bunun için de normal sezonu saha avantajını alarak bitirmek çok önemli. Fakat şunu da söylemem lazım ki Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi, Avrupa’nın en rekabetçi yerel liglerinden bir tanesi ve bu sebeple yoğun takvimimizin de etkisiyle bazı maçlar çok zorlayıcı olabiliyor. Avrupa basketbolunun geldiği noktada Avrupa kupaları, yerel ligler, yerel kupalar, milli takımlar derken; özellikle oyuncular üzerinde gereğinden fazla yük ve baskı yaratılıyor. Bu sebeple bizim gibi takımlar 16-17 kişilik kadrolar kurmak durumunda kalıyor ve takvimin durumuna göre bazı maçlarda rotasyona başvurmamız gerekiyor.

Sadece bu sebebe bağımlı kalmadan ben bir takımın çekirdeğini her zaman yerel oyuncuların oluşturduğuna inanıyorum ve özellikle soyunma odasından başlayan takım kimyasının sağlam olması için Türk oyuncu kadrosu ve katkısını son derece önemsiyorum. Bu uzun ve yorucu sezonda mutlaka duygusal iniş ya da çıkışlar olabiliyor; ama ben genel olarak Türk oyuncularımızın katkısından memnunum. Önümüzdeki dönemde hem yerel ligimizde hem de gerektiğinde EuroLeague’de onlardan aldığımız katkılar artacaktır.

BİZ ÜÇ SENELİK PROJENİN TEMELLERİNİ ATTIK

- Fenerbahçe Beko’nun EuroLeague'de düşen ivmesinin tekrar yükselmesinde hangi faktörler etkili oldu...


- Hep söylediğim gibi biz 3 senelik bir projenin temellerini attık ve bunun bir süreç olduğunu unutmamamız gerekiyor. Dönemsel iniş ve çıkışlar olacaktır fakat büyük resimde ana planımızdan sapmamamız gerekiyor. Daha mikro düzeyde değerlendirecek olursak da yaklaşık 70-75 maçlık bir sezonun içerisinde sürekli aynı seviyede kalmak neredeyse imkansız. Daha da ileriye götürecek olursam aslında sağlıksız da.

Evet taraftarlarımız tabii ki her zaman kazanmak, her zaman mutlu olmak istiyor bu çok doğal. Fakat bir spor takımının gelişmesi, eksiklerini görmesi, hatalarını düzeltip hem mental hem de teknik açıdan oyununu yukarıya çekebilmesi için zor günleri de yaşaması gerekiyor. İyi takımları ortalama takımlardan ayıran en büyük fark o kötü dönemlerde verdikleri reaksiyon, düştükleri yerden kalkabilmek için birbirlerine verdikleri destek oluyor.

Sene başında da söylediğim, her fırsatta da tekrarladığım gibi kötü dönemlerimiz mutlaka olacaktır. Önemli olan o dönemde kendi içine dönmek ve çıkış yolunu bulabilmek. Tabii ki bunu iki cümleyle anlatmak durumu çok basit gösterebiliyor; fakat günlük operasyonda bu sorunları teşhis edip tedavi edebilmek her zaman çok kolay olamayabiliyor. Biz de o dönemde aile içinde birlik olarak önce sorunları dürüstçe masaya yatırıp, sonrasında da aile içerisindeki tüm bireylerin katkısıyla önce mental olarak sonra da form düzeyi olarak düzlüğe çıkmaya gayret ettik. Umuyorum o dönemden aldığımız dersler bizi uzun vadede yukarıya taşıyacaktır ve bundan sonraki dönemde yaşayacağımız zorlu dönemlerde de daha çabuk ayağa kalkabilmemize yardımcı olacaktır.

NEMANJA DA DÖNÜŞÜ İÇİN TARAFTARLAR KADAR SABIRSIZ...

- Kostas Antetokounmpo'nun takıma uyumu ve Bjelica'nın parkelere geri dönüş sürecine hakkındaki düşünceleriniz neler? Başka takviye yapmayı düşünüyor musunuz?


- Kostas’ı bildiğiniz gibi Tonye’nin ameliyat olma kararı sonrası transfer ettik. Aslında Tonye’nin sakatlığı yaz döneminde başlayan ve sürekli olarak günlük yönetilmesi gereken bir süreçti. Kendisi de bu noktada kulübün ihtiyaçlarını önceliklendirdi ve ameliyat zamanlamasına beraber karar verdik. Bu dönemde de hem Avrupa basketbolunu bilmesi, hem koçumuzun yakından tanıyor olması sebebiyle maliyet/adaptasyon süreci dinamiklerini hesaba katarak Kostas Antetokounmpo transferini gerçekleştirdik. Kostas çok genç ve hâlâ gelişime açık bir oyuncu. Her şeyden önemlisi de çok kısa süre içerisinde sanki sene başından beri bizleymiş gibi takımla kaynaştı ve hiç yabancılık çekmedi. Önümüzdeki dönemde de mutlaka bize katkıları olacaktır.

Nemanja’nın süreci ile ilgili bence yeterince konuştuk ve gerekli açıklamaları da devamlı olarak kulübün resmi kanallarından paylaşıyoruz. Bir yandan da sigorta tarafında hassas bir süreç devam ediyor. Benim tek söyleyebileceğim taraftarımızın sabırsızlandığı kadar Nemanja’nın da sabırsızlandığı ve bir an önce takıma yardımcı olabilmek adına var gücüyle çalıştığı. Umuyorum tekrardan bir ağrısı olmayacak ve bir an önce takımla çalışmaları başlayacak. Ama tabi ki 6-7 aydır basketbol oynamadığını ve her şey yolunda gitse dahi üst düzey performans verecek noktaya gelmesinin bir süreç alacağını unutmamak gerekiyor.

Bu noktada en çok vurgulamak istediğim konu da doktorumuzun liderliğinde tüm medikal ekibimizin, hem Nemanja özelinde hem de diğer tüm sakatlıklarda gerçekten insan üstü efor sarf ettikleri. Bu kadar talepkâr bir düzende gerçekten onlara çok önemli pay düşüyor ve sabah - akşam oyuncularımızın hastalıkları, sakatlıkları için onlara yardımcı oluyorlar.

Transfer konusunda ise biz Fenerbahçe Beko olarak her zaman pazardayız ve her daim takımımızın uzun vadeli hedeflerine ulaşabilmesi için çalışıyoruz. Koçumuz ve teknik ekibimiz ile de 7/24 paylaşım içerisindeyiz ve hem mevcut kadromuzu hem de pazardaki oyuncuları, bu sezon özelinde ve gelecek yapılanmamız adına sürekli olarak değerlendiriyoruz. Daha önce de söylediğim gibi, biz her zaman yaz döneminde yapılan planlamanın değerine çok inanıyoruz. Sezon içerisinde ihtiyaç görülmesi hâlinde de teknik ekibimiz uygunluk veriyorsa ve finansal şartlar da kulübümüze uyuyorsa her zaman gerekli müdahaleleri yaparız.

TARAFTARIMIZ YİNE EN BÜYÜK İTİCİ GÜCÜMÜZ OLACAK

- Bu sezon seyirci ortalamasında Fenerbahçe Beko'nun (10049) Anadolu Efes'in (13939) ardında olmasına ilişkin düşüncelerinizi merak ediyoruz.


- Fenerbahçe taraftarını Türkiye’de herhangi başka bir takımın taraftarıyla karşılaştırmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Basketbol özelinde de Fenerbahçe’nin seneler içerisinde çok ciddi bir kültür ve özel bir kitle oluşturduğuna inanıyorum. Bizim kulüp olarak gerçeklerimiz ve stratejilerimiz Anadolu Efes kulübünden çok farklı, dolayısıyla böyle bir kıyaslamanın doğru bir çıktı sağlayacağını düşünmüyorum. En basit örneğiyle Fenerbahçe Beko’nun 6 bine yakın kombine sahibi taraftarı var ve bildiğim kadarıyla bu rakam Anadolu Efes’in kat ve kat üzerinde. Eminim EuroLeague’de artık son düzlüğe yaklaştığımız bu dönemde ve inşallah Play-off’ta Fenerbahçe taraftarı en güçlü hâliyle takımının yanında itici güç olacaktır.

KUPA APAYRI BİR MOTİVASYON...

- Bitci.com Türkiye Kupası’ndaki eşleşmeniz ve kupa geneli için neler söylersiniz?


- Türkiye Kupası, yoğun sezon takvimi içerisinde 8 takımın apayrı bir motivasyon için mücadele ettiği ve formatı itibari ile de sürprizlere olanak veren bir organizasyon. Biz de bu kupaya ligin zirvesindeki takım olarak katılacağız. Fenerbahçe Beko için her zaman her kupa değerlidir. Bu kupayı kazanabilmek için de öncelikle deplasmanda Frutti Extra Bursaspor’u mağlup etmemiz, sonrasında da Konya’da dörtlü finalde karşımıza çıkacak olan iki rakibimizi yenmemiz gerekecek.

Ufak bir hatırlatma yapacak olursam geçen sezon Türkiye Kupası'nda ciddi bir sakatlık yaşayıp önemli bir oyuncumuzu uzun bir süre kaybetmiştik. Bu sene özelinde de en büyük temennim hem öncesinde hem de sonrasında çok yoğun bir maç takviminde olacağımız Türkiye Kupası organizasyonunda orta ve uzun vadeli hedeflerimize giden yolda bizi etkileyecek hiçbir sakatlık problemi yaşamamamız ve tabii ki de Fenerbahçe Beko olarak bir kupaya daha müzemize götürmemiz olacaktır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum