Itoudis bir günde gelmedi

"Sporda, özellikle de yeni bir yapılanma sürecinde iseniz en temel kararlardan biri olan başantrenörün seçim süreci bir günde, bir maç sonucunda ya da bir olay sonunda değil, uzun vadede tüm dinamikleri değerlendirip bir araya koyarak aldığınız bir karar oluyor ve geçen sezon sonunda Djordjevic'in gidip Itoudis'in geldiği süreci de bu şekilde açıklayabiliriz."
 
- Sezon sonunda şampiyon koç Sasa Djordjevic ile yolları ayırıp, Dimitris Itoudis ile yola devam kararı almanızdaki en büyük etken ya da etkenler nelerdi?
 
- Bugüne kadarki tüm röportajlarımda dile getirdiğim gibi Djordjevic benim şahsen çok saygı duyduğum bir koç ve bir insan. Hem kendisi hem de ekibi, burada kurdukları dostluklar ve özellikle sene sonunda elde edilen, camiamız için çok değerli olan Türkiye Şampiyonluğu ile Fenerbahçe'de çok güzel izler bıraktı. Şampiyon olan bir takımın koçunu ve pek çok oyuncusunu değiştirmek elbette ki her zaman riskli bir yaklaşımdır. Fakat yöneticiliğin de zor tarafı bu. Bazen doğru bildiğiniz ve uzun vadede organizasyonunuz için daha faydalı olacağına inandığınız kararları, içinde belli başlı riskleri barındırsa dahi almanız gerekiyor.
 
Her zaman vurgulamaya çalıştığım gibi benim genel menajerlikteki ilk senemle birlikte 3 yıllık yeni bir plan ortaya koymak istedik. Bu plan doğrultusunda da saha içi liderimizi seçmek için önümüzde farklı seçenekler vardı. Geçen senenin özelinde tüm sezon boyunca yapmış olduğumuz gözlemler, hem saha içinde hem de saha dışında oluşan tüm faktörleri bir araya koyduğumuzda önümüze çıkan tablo, bize bu yeni sürece başlarken Dimitris Itoudis isminin teknik birikim, tecrübe ve karakter yapısı ile en doğru seçim olacağını gösterdi.  O noktada da hem Djordjevic ile yüz yüze bunu oturup paylaştık, hem de Itoudis ile yeni sezon planlamasına başladık.
 
Kısacası sporda, özellikle de yeni bir yapılanma sürecinde iseniz en temel kararlardan biri olan başantrenörün seçim süreci bir günde, bir maç sonucunda ya da bir olay sonunda değil, uzun vadede tüm dinamikleri değerlendirip bir araya koyarak aldığınız bir karar oluyor ve geçen sezon sonunda yaşanılan süreci de bu şekilde açıklayabiliriz.
 
BİR BÜTÜN OLMA, TAKIM OLGUSU ÖNEMLİ...
 
- EuroLeague ve Türkiye Sigorta BSL'ye çok iyi başlayan Fenerbahçe Beko'nun bu sezon öne çıkan hangi özellikleri fark yaratıyor?
 
- Bu soruya çok ufak bir hikâyeyle cevap vereyim. Yanılmıyorsam 9-10 yaşlarındaydım ve hem spor okullarında basketbol oynuyor, hem de bir yandan özel derslerle tenis öğreniyordum. Bir gün bana tenis öğretmenim, artık iki spor arasında bir seçim yapıp kariyerimi bu yönde şekillendirmeye çalışmam gerektiğini söyledi. O günkü aklımla dahi yapacağım seçim ve nedeni oldukça basitti. Ben takım sporunda yer almaktan çok daha fazla keyif alıyordum ve basketbola yönlenmeyi seçtim.
 
8 senenin üzerinde altyapılar, 10 sene profesyonel sporculuk, 8 sene de yöneticilik olmak üzere benim basketbolla iç içe yaşadığım 26 senem. Bu 26 senenin bana öğrettiği en önemli şey bu sporda gerçekten bir bütün olmanın ve takım olgusunun önemi.
 
Günümüze dönecek olursak, 2022-2023 sezonuna yeni bir koç ve oldukça fazla sayıda yeni oyuncu ile giren Fenerbahçe Beko takımının bu yeni sürecinin de takım olgusu üzerinden okunması gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki çok tecrübeli ve disiplinli bir koçumuz ve ona her daim destek olmaya çalışan çok değerli profesyonellerden oluşan bir teknik ekibimiz var. Yine tabii ki her biri ayrı ayrı meziyetlere sahip, kimisi çok tecrübeli, kimisi genç ve henüz kariyerini yeni inşa etmeye çalışan çok yetenekli bir oyuncu grubumuz var.
 
Fakat ben her zaman olduğu gibi vurgunun takım kimyasına yapılması gerektiğini ve bu organizasyonun gücünü, özellikle zor zamanlarda bu birlikten alacağına inanıyorum. Mutlaka dönem dönem farklı oyuncular ön plana çıkacak, daha fazla konuşulacaktır ve bu çok doğal. Ama bizim esas gücümüz minimum sakatlık yaşayarak, olabildiğince fazla zamanı bir arada geçirerek oluşturacağımız sinerji olacak ve inşallah bunu da sezon içerisinde her geçen gün üzerine koyarak inşa etmeye çalışacağız.

ÖNEMLİ BİR SÜRE NEMANJA'DAN FAYDALANAMAYACAĞIZ
 
- Profesör Nemanja Bjelica'nın sakatlık durumunun devam etmesi, takımı hangi açılardan olumsuz etkiliyor? Ayrıca bu süreçte koçun elini en çok rahatlatan oyuncu ya da oyuncular kimler?
 
- Nemanja bizim sezon öncesi kurgumuzda önemli yere sahip oyunculardan bir tanesiydi. Bunu hem tecrübesi hem kulübe olan aidiyeti hem de teknik anlamda sahaya getireceği oyun zekası ve dış şut tehdidi üzerinden okuyabiliriz. Kendisi şanssız bir şekilde milli takım maçları sırasında bir sakatlık yaşadı ve EuroBasket maçlarına yetişebilmek adına girmiş olduğu hızlı rehabilitasyon süreci neticesinde sakatlığı nüksetti.
 
Bu tarz kas sakatlıklar tekrar etmesi durumunda çok komplike hâle gelebiliyor. Mevcut durumda da geri dönüş süreci beklenenden daha uzun sürecek gibi gözüküyor. Tabii ki sakatlığının tamamen iyileşmesinin ardından yaklaşık 3-4 ay basketboldan uzak kalmış 34 yaşında bir oyuncunun maç ritmine geri dönmesinin de belirli bir zaman alacağını düşünürsek önemli bir süre daha Nemanja’dan faydalanamayacak olduğumuzu söyleyebiliriz.
 
Yine benzer şekilde Tarık Biberovic’ten de henüz faydalanamadık. Tabii ki her oyuncunun eksikliği bizleri zorluyor. Fakat sezon öncesi koçumuz ile yapmış olduğumuz kurguda 16 kişilik bir kadro kurarken ve özellikle de kadromuzda birden fazla pozisyonda görev alabilen oyuncuların sayısını artırmayı hedefledik. Sezonun uzunluğunu ve oluşabilecek sakatlıkları mümkün olduğunca göz önünde bulundurmaya gayret ettiğimizi söyleyebilirim.
 
Koç Itoudis de sahip olduğu teknik donanım ile bu gibi durumlarda çözüm üretebilme becerisi en yüksek koçlardan biri ve şu ana kadar da onun liderliğinde takım Nemanja’nın eksikliğini hissettirmeden yoluna devam etmeye çalışıyor. Umuyorum önümüzdeki süreçte daha fazla sakatlık yaşamadan ve tam kadro bir arada kalarak sezona devam edebiliriz. Ama tabii ki sezonun herhangi bir anında acil bir durum görürsek de koçumuzun raporu doğrultusunda ve yönetimimizin uygun görmesi hâlinde gerekli müdahaleleri yapmaya gayret ederiz.
 
TECRÜBELİLER, GENÇLERE SABIRLA LİDERLİK EDİYOR
 
- Carsen Edwards Avrupa'da ilk kez mücadele ediyor. Edwards bu süreçte ne gibi gelişmeler kaydetti?
 
- Bu sezonki yapılanmamız içerisinde yer alan yabancı oyuncularımız arasında Johnathan Motley ve Carsen Edwards daha önce EuroLeague tecrübesi yaşamamış olmaları itibariyle bu sahnede ne alıp ne alamayacağımız konusunda belirginliği en az olan oyunculardı diyebilirim. Fakat ikisi de bizim potansiyellerine çok inandığımız ve uzun süredir analiz ettiğimiz basketbolculardı.
 
Dimitris Itoudis bu tarz oyuncular üzerinde çok talepkar ve zorlayıcı bir koç olmasının yanında aynı zamanda da onlar için çok büyük bir şans. Hep söylediğimiz gibi, biz bu oyunculara gerekli fırsat ortamını yaratıyoruz ve mümkün olduğunca yollarını açmaya gayret ediyoruz. Ama bir noktada gelinen yol ayrımlarında, bu fırsata nasıl reaksiyon verecekleri ve kendilerini bu zorlu yolda nasıl geliştirecekleri onların elinde ve kariyerleri açısından yapacakları aşamaya aslında kendileri karar verecekler.
 
Johnathan yaşı ve bir sene yaşamış olduğu Avrupa tecrübesi sebebiyle bazı denklemleri Carsen’e göre daha çabuk çözebiliyor. Carsen da en önemlisi kafaca bulunduğu durumu kabullenmiş ve koçun yol göstericiliğine teslim olmuş durumda. Şu ana kadar hem savunma tarafındaki gelişen zihniyeti hem de hücum sahasında Avrupa basketbolunun doğrularını anlamaya çalışma gayreti bakımından doğru yolda olduğunu düşünüyorum. Ama hâlâ oyununa ekleyebileceği oldukça fazla şey var ve bunları eklemesi hâlinde de en çok faydayı sağlayacak kişi yine kendisi olacaktır.
 
Bu süreçte en çok hoşuma giden şey de özellikle tecrübeli oyuncularımızın, bu gençlerin gelişimleri için sabır ve liderlik gösteriyor olmaları. Aynı şekilde genç Türk oyuncularımız da bu yoldan ilerleyecek ve önümüzdeki dönemde eminim çok daha fazla sorumluluk alacaklar.
 
BASKETBOL MÜZEMİZ BİR MİLAT OLDU
 
- Fenerbahçe bir ilki hayata geçirip, 'Basketbol Müzesi'ni geniş bir katılım ile açtı. Bu fikir ilk ne zaman ortaya çıktı? Sürecin devamında yaşananları da merak ediyoruz...
 
- Ülker Etkinlik ve Spor Salonu’nda geçtiğimiz hafta açılışı yapılan basketbol müzesi, hem Fenerbahçe camiasının basketbol hafızasının somut hâle getirilmiş olması bakımından, hem de tüm basketbol camiasını birleştirmesi ve yol göstermesi adına bence bir milat oldu. Eminim ki bundan sonra buraya gelecek olan tüm oyuncular, koçlar ve profesyoneller bu müzede kendilerine de bir yer bulabilmek adına ekstra motive olacaklardır. Yine aynı şekilde bu müzeyi gören, gezen ve büyükleri tarafından geçmiş hikâyeleri dinleyen gençlerimiz daha büyük bir şevkle hayatlarına basketbolu entegre etmek
isteyecekler ve bu oyunu daha çok sevecekler.
 
Bu süreçte en büyük krediyi, önce hayali; sonra da tüm gerekli adımları ile bu güzel eseri, yaklaşık bir senede sıfırdan var eden ve kulübe hiçbir ek maddi yük getirmeksizin bunu başaran Sertaç Komsuoğlu’na vermek gerekiyor. Tabii ki her zaman
olduğu gibi bu süreçte de bizlere liderlik yapan başkanımız Ali Koç ve tüm yönetim kurulu üyelerimizin payı çok büyük. Ama ben burada özel bir teşekkürü de yine gece gündüz demeden bu sürecin sorunsuz ilerlemesi için emek harcayan hem tüm Fenerbahçe Beko ofis çalışanlarına hem de Ülker Spor ve Etkinlik Salonu çalışanlarına göndermek istiyorum.
 
24 Ekim günü Fenerbahçe ve basketbol camiasının yıllar içerisindeki tüm emektarlarını bir araya getiren ve bu güzel çatı altında hem çok keyifli bir gün geçirilmesini sağlayan hem de Fenerbahçe basketbol tarihini ölümsüzleştiren bu değerli projede emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.