Güven

Sonu tatsız biten Sakarya BŞB maceralarının ardından bu kez Darüşşafaka Tekfen'de yollanı kesişen koç Selçuk Ernak ille Toney Douglas... Daçka'da daha güzel bir hikâye yazmaya koyulan ikiliden Ernak, ABD'li oyun kurucuya duyduğu güveni, 'O arabayı kullanacak kişi' diye yineledi. Douglas da kendisine takımın anahtarını teslim eden hocasının hakkını şu sözlerle verdi: Selçuk Ernak burada yakaladığı fırsatla ne kadar iyi bir koç olduğunu herkese gösterecek.

Güven
03 Şubat 2019 - 14:41
Röportaj: Levent LEVENTÇİ

Henüz 18 yaşındayken üst seviyede yardıma antrenörlük yapmaya başlayan Selçuk Ernak, başanlarla dolu kariyerine Avrupa'nın en prestijli basketbol organizasyonunda başantrenör olma apoletini de ekledi. Daha önce Banvit ve SakaryaBüyükşehir Basketbol'da başantrenör olarak önemli işlere imza atan 1970 doğumlu Selçuk Ernak, artık Darüşşafaka Tekfen'in başarısı için mesai harcıyor. Tecrü- beli koçla yeni başlayan Daçka kariyerini ve EuroLeague'i konuştuk.

- Başantrenör olarak ilk EuroLeague galibiyetinizi aldığınız Olympiakos maçıyla başlamak istiyorum. Daçka için önemli bir figür olan David Blatt'in takımına karşı galip geldiniz. O maç hakkındaki hisleriniz nasıl?

- Tabii ki güzel hikâyesi olan bir maçtı. David Blatt, geçen sezon burada EuroCup'ı kazanmış Avrupa'nın en kıymetli koçlarından biri. Benim de çok eskiden beri arkadaş olduğum bir antrenör. Blatt'in buraya tekrar gelmesi, bizim için o günü kıymetli bir hâle getirdi.

Olympiakos, EuroLeague için bir hanedanlık. Spanoullis ve yanındaki oyuncular önderliğinde tempoyu kontrol edebilen, ne yaptığını iyi bilen bir takım. Bunları bilerek, tempoyu onlara vermemeyi düşünerek o maça hazırlandık. Tempoyu kontrol ederek savunma kaynaklı hızlı hücum sayıları bulduk, ribaundlarda önemli bir üstünlük kurduk. Sonuçta gerçekten çok ih- tiyacımız olan, bize özgüven kazandırmasını beklediğimiz bir galibiyet aldık.

- Başantrenör olarak ilk EuroLeague tecrübeniz bu. Hem koçluk anlamında hem de oyuncu/oyun seviyesi anlamında kariyerinizde nasıl bir değişim oldu son dönemde?

- EuroLeague, NBA'den sonraki en kuvvetli basketbol organizasyonu. İçinde her şeyi barındırıyor. Fiziksellik, zor şartlarla başa çıkabilme, basketbol bilgisi ve zekâsi, takım kimyası. Bunlar çok önemli. Her unsur bir arada olmadığı zaman zorluklar yaşadığımız bir yer.

Süren bir ligin ve yol almış bir takımın içine geldiğim için benim adıma zor oldu. Tempoyla alakalı değil ama çalışma vaktimiz olmadığı ve değiştirmek istediğimiz şeyleri antrenmanla değiştiremeyeceğimiz için zorluk yaşadım ben. Daha önce asistan koç olarak Euroleague'de çalışmıştım. Bu ligde çalışmak çok zevkli. EuroLeague'de çalışmadığım dönemlerde de çok iyi bir EuroLeague seyircisiydim. Bunun verdiği mesleki tatmin ve heyecan, gerçekten bütün antrenörlerin yaşamasını dileyeceğim çok güzel bir mertebe.

- Banvit ve Sakarya kariyerlerinizde sezon ortasında takımın başına gelip, başarılı olmuştunuz. Sezon ortasında bir takımın yönetimini almak konusunda tecrübeli sayılırsınız...

- Banvit'te iki defa sezon ortasında takım almıştım. Hatta bir defa da Bandarma Kırmızı'da sezon ortası takım almıştım. Ancak o takımlarda organizasyonun içinde olduğum için benim adıma zorlayıcı olmamıştı. Zaten takımların bir parçasıydım. Tabii ki Sakarya'da ve burada dışandan gelen biri olduğum için sezon ortasında takım almak kolay değil. Sakarya'da daha önceden çalıştığım oyuncular olduğu için çok kolay bir geçiş olmuştu.

TBL için çok güçlü bir kadromuz vardi. Burada biraz daha zor oldu. Daha önce birbirini hiç tanımayan insanlar bir araya gelmiş oldu. Burada da birlikte vakit geçirdiğimiz oyuncu/antrenör arkadaşlarımız var; ancak; çoğunlukla ilk kez beraber çalışıyoruz. İnsanlarla daha önce birlikte çalışmış olmaktan ziyade benim basketbolla alakalı prensip olarak arzu ettiğim şeylerden daha uzak bir grup buldum. Benim daha farklı anlayış ve görüşlerim var, basketbollun teknik konularıyla alakalı. O benim için daha zorlayıcı oldu. Belirttiğim gibi antrenmanla düzeltme şansımız hiç olmadı yani.

- Kariyerinizin başından beri genç oyunculara değer katan bir yapınız var. Bunun en yakın örneği Metecan Birsen. Bu yıl Daçka'da sahip olduğunuz potansiyelli genç yerli çekirdeği özelinde nasıl hedefleriniz var?

- Öncelikle bu sezon özelinde şunu söyleyebilirim; elimizdeki genç grubun kendini tamamlayıcı olarak kabul etmemesi, bu takımın sahibi ve belli sorumluluklar alacak kafa yapısına gelmeleriyle alakalı hassasiyetim var. Bu genç grup, olduğu gibi gelecek sene de burada olacak. Önümüzdeki sene onlar etrafına kuracağız bu takımı. Tabii ki takımı onların etrafina kurabilmemiz için belli şeyleri şimdiden hak edip, belli seviyelere gelmeleri lazım. Önce bu kafa yapısanı oturtup, teknik olarak eksiklerini tamamlayacağız. Bu takımın sahibi, elimizdeki genç grup. Bu bilinçle çalışmalarma devam edeceklerine eminim.

- Zeljko Obradovic, rakip analizi yaparken yardımcılarımın rakip takımın oynadığı son 6 illa 8 maçı izlediğini, kendisinin bunların arasından 4 maç seçtiğini ve sonunda gerekli değerlendirmeleri yapıp oyunculara stratejilerin açıklandığını söylemişti. Sizin teknik ekibinizin maç önü rakip analizi süreci nasıl işliyor?

- Biz de aynı rutini kullanıyoruz. Ancak bizim antrenörlerimiz en az bir maç önden gidiyorlar. Onlar daha farkı analizler yaptıkları için daha fazla maç kullanıyorlar. Onlar benim için farklı, takım toplantısı için farklı analizler yapıyorlar. Hem onların yaptıklarını hem de maçları seyrediyorum. 2-3 günde bir maç oynadığımız için onlar kadar maç izleme imkânım olmuyor; ancak daha önce yardimcı antrenörlük yapmış bir koç olarak rakibimin son 3-4 maçını izlemeden kendimi rahat hissetmiyorum. Çok ders çalışmak, bu ligdeki tüm antrenör gruplarının vazifesi. Başka türlü mümkün değil.

- EuroLeague'e göre ligde farklı yabancı kuralıyla maçlar oynanıyor. Birbirinden tamamen farklı iki kulvar. EuroLeague maçlarından sonra Basketbol Süper Ligi karşılaşmalarına takımı hazırlarken özellikle oyuncular bazında konsantrasyon, ritim kaybı tarzı problemler yaşıyor musunuz?

- Evet, iki fark takımla oynuyorsunuz. EuroLeague'de daha fazla yabancı kullanabiliyorsunuz. Ancak bunu bir bahane olarak görmüyorum. Oyuncu oynamadığı zaman basketbol ritmiyle alakalı bir problem oluyor. Yabancı oyuncular özelinde bakarsak ligde oynayamamaları bir kurala bağlı. Ancak yerli oyuncularımıza bakarsak EuroLeague'de oynamak/oynayamamak tamamen kendi performanslarına bağlı. Dolayısıyla oyuncunun EuroLeague'de daha az oynadığı için ligde ritmini kaybettiğinden bahsediyorsak eğer, bu benim için bahane. Hiç bahane dinlemem, öyle bir özelliğim var.
Hem ligde, hem de EuroLeague'de oynayan yabancı oyuncularımız daha kolay ritim yakalıyor olabilir; ancak bu durumu bilerek buraya getirdiler. Ligdeki 5 kişilik yabancı rotasyonunun içine girmek onların görevi. Eğer giremiyorlarsa orada bir problem vardır. Ligde kadroya giremiyorlarsa bile EuroLeague'de en az 1, bazen 2 maç oynuyoruz haftada. Bu, bir oyuncunun ritmini koruması için yeterli bence.

- Sezon başında Sakarya'dayken takımı Toney Douglas, Landry Nnoko ikilisinin üstüne kurmuştunuz. Douglas ille Daçka'da yine birliktesiniz ve yine takımda liderlik rolü Douglas'ın. Onunla olan ilişkiniz hakkında neler söylemek istersiniz?

- Genelde 1 ve 5 numaralan sağlam geçmeye elimdeki imkânlar dahilinde özen gösteriyorum. Douglas ile Sakarya'ya gelmeden önce başlayan bir ilişkimiz var. Point guard/koç ilişkisi olarak uyum sağlayabileceğimize karar verdik ve bu sayede Douglas isminde karar kıldık. Toney, iletişim kurması çok kolay, tecrübeli ve insanlara kendini kabul ettirebilen bir guard.

Sakarya'da gerçekten finansal anlamda çok zor bir dönemden çıktık. Toney, oradan buraya geldikten sonra özellikle işin saha dışı tarafı özelinde bir rahatlama yaşadı. Buraya gelir gelmez, rahatlamasına lüksümüz olmadığını anlattım. Rahat olup sahadaki harsana, sertliğini kaybetmemeli. Buraya gelme sebebi o değil.

Sakarya'da sergilediği sert yapı, aldıgı önemli sorumluluklar sebebiyle Daçka onu transfer etti. Bu konuyu anlattım Douglas'a. lişkimiz, iletişimiz çok kuvvetli. Douglas'ın bunları anladığını düşünüyorum. Form durumu fena değil; ama onu maksimum seviyeye çıkarmamız lazım. Bu yoğun tempoyla başa çıkabilecek kadar güçlü. 8 sezonluk bir NBA tecrübesi var Douglas'ın. Bu tecrübeleri takımımız için kullanmasını bekliyoruz.

- Daha önce Ergin Ataman'ın yardımcılığını yapmıştınız. Ergin Hoca'nin sisteminde 4 numaraların yeri her zaman aynıdır. Aslında benzer şeyleri sizin sisteminiz için de söyleyebiliriz. Adrien Moerman, Nathan Boothe gibi örnekler var önümüzde. Bu sezon birçok farklı şeyi yapabilen bir 4 numarayla, Jeremy Evans ile çalışıyorsunuz. Onun hakkındaki düşünceleriniz neler?

- Herkesin söylediği gibi "Guardınız kadar konuşursunuz!" Guard, arabayı kullanacak kişi. Pivotumuzun da takımın gövdesi olduğunu söyleyebiliriz. 4 numara için özellikle işin hücum yanında bize boyut kazandıran, rakipte sorun çıkarmak istediğimiz yerleri işlememizi sağlayan bir bağlantı noktası görevi yapıyor. Şut atabilmesiyle, ekstradan alacağı ribaundlarla, adam değişme savunmasıyla bizim için çok önemli 4 numaralar. Dolayısıyla sizin tespitinize katılıyorum. Evans'tan çok memnunum.

Beraber geçirdiğimiz dönemde ondan neler beklediğimi doğru anlatabildiğimi umuyorum. Yükselen bir grafiği var. Umarım sağlıklı bir sezon geçirir. Bu seviyeyi koruyacağını düşünüyorum, memnunum.

TİPLEME
- En beğendiğiniz koç?

- Zeljko Obradovic
- En beğendiğiniz oyuncu?
- Bryant Dunston
- En zorlu deplasman?
- Karşıyaka
- En iyi ilk 5'iniz?
- Kostas Sloukas - Vasa Micic - Sammy Mejia - Jan Vesely - Bryant Dunston
- Tek kelime ile Daçka?
- Gelecek



İKİNCİ BAHAR TONEY DOUGLAS

8 sezonluk önemli bir NBA kariyeri bulunan Toney Douglas, kısa bir Çin macerasının ardından geçen sezon Anadolu Efes formasıyla Avrupa basketboluna adım attı. Avrupa basketboluna adım attıktan sonra ülkemizden hiç ayrılmayan 1986 doğumlu Birleşik Amerikalı yıldız guard Toney Douglas, sezon başında yaşadığı kasa bir Sakarya Büyükşehir Basketbol macerasının ardından Darüşşafaka Tekfen formasıyla EuroLeague'e geri döndü. Daçka'da liderlik rolüne soyunan Douglas ile Avrupa basketbolunu konuştuk...

- Geçen sezon yardıma guard rolünde Anadolu Efes ile EuroLeague kariyerine başlamıştın. Kısa bir Sakarya kariyerinden sonra bu sezon lider rolünde Daçka formasıyla EuroLeague'e geri döndün. Bu değişim hakkındaki düşüncelerin nasıl?

- Geçen sezon kariyerimin ilk Avrupa tecrübesiydi. Benim oyunum hem NBA'e hem EuroLeague'e uyuyor; ancak adaptasyon sürecine ihtiyacım vardı. Bu değişimde koçun önemli bir rolü var. Koç, hem Sakarya'da, hem de burada takıma liderlik yapmam konusunda bana inandı ve güvendi.

- Sakarya'da beklenmedik şeylerle karşılaştınız. Koç Selçuk Ernak ile beraber artık Daçka'dasınız. Koçla olan ilişkiniz nasıl?

- Oyuncular açısında çalışması kolay bir koç. Aslında her koçla çalışabilirim; ancak Selçuk Ernak, oyunu anliyor ve oyuncuların güçlü/zayıf yönlerini saptıyor. Sakarya'ya gitmem konusunda koçun etkisi vardı. Takımın anahtarlarını bana vermişti. Yaşananlardan önce iyi iş yapıyorduk. Şimdi ikimiz de buradayız. Selçuk Ernak, çok iyi bir koç. Burada olmayı hak ediyor. Burada yakaladığı fırsatla ne kadar iyi bir koç olduğunu herkese gösterecek.

- Eski takımın Anadolu Efes'e karşı Sakarya formasıyla 36 sayı, 7 asist üreterek yıldızlaştın. O maç için farklı bir motivasyonun var mıydı?

- Aslında çoğu maça aynı şekil de odaklanırım; ama takvimde Efes maçını işaretlemiştim açıkçası. Eski takımınıza karşı iyi oynamak ve kazanmak istersiniz. Sonuçta önemli olan kazanmamızdı; ancak o gün çok iyi oynadım. O maçta etkili oynamak ve kazanmak, güzel hissettirdi.

- NBA'den EuroLeague'e gelirken bazı oyuncular iyi adapte olurken, bazılan bunu başaramıyor. Bu adaptasyonu iyi yapan biri olarak sence bir NBA oyuncusunun EuroLeague'e adapte olmasındaki en önemli nokta nedir?

- Savunma üç saniyesi gibi bazı önemli farklı kurallar var. Avrupa'da mobil olmanız, birçok pozisyonu savunabilmeniz ve iyi şut atabilmeniz lazım. İkili oyunlarda hem iyi hücum hem de iyi savunma yapmanız lazım; çünkü herkes şut atabiliyor. Hem Avrupa'da hem de NBA'de daha fazla small ball oynanmaya başladı. Birden çok pozisyonu oynamanız lazım.
NBA'de draft edilen birçok oyuncunun Avrupa'da oynadığını görüyoruz. Bunların arasında tutunamayanlar da oldu. En önemli nokta Avrupa'da oynanan basketbolu anlayıp, gerekli geçişi sağlayabilmek.

- Geçen sezon EuroLeague'de Luka Doncic'i gördün. Bazı insanlar Doncic'in NBA atletizmine ayak uyduramayacağını düşünüyordu; ancak çok yüksek seviyede performans veriyor...

- Doncic'in yeteneğinin farkındaydım. Real Madrid için oynarken özel olduğu anlaşıyordu zaten. Kendine güveni yüksek, şut atabilen, fizikli bir guard olduğu için gerekli geçişi hemen yapabildi. Çok genç yaşta EuroLeague savunmalarına karşı bu denli performanslar gösteren Doncic'in NBA'de yapabileceklerini tahmin ediyordum.

Doncic, çok yönlü oyunu sayesinde Dallas Mavericks'i daha iyi bir takım haline getiriyor. NBA'de özel bir oyuncu olacağını biliyordum. Orada uzun bir kariyeri olacak.

-EuroLeague'de özel olarak rekabet yaşadığın ya da çok iyi arkadaş olduğun biri var mı?

- Chris Singleton ile aram iyi. Onunla aynı kolejde (Florida State) 1 sezon geçirdik. Avrupa'daki birçok oyuncuyla tanışıklığım var. Sadece ABD kökenli olanlarla değil, Sergio Rodriguez gibi NBA'de boy göstermiş Avrupalı oyuncuları da iyi tanıyorum.

TİPLEME
- En beğendiğiniz koç?
- Phil Jackson
- En beğendiğiniz oyuncu?
- Michael Jordan
- En zorlu deplasman?
- Boston Celtic
- En iyi ilk 5'iniz?
- Michael Jordan - Magic Johnson - Kobe Bryant - Wilt Chamberlain - Isaiah Thomas
- Tek kelime ile Daçka?
- Aile



UNUTULMAZ 5 MAÇI

1- 4 Kasım 2010 Chicago Bulls-New York Knicks:

(30 sayı, 4 asist, 4 top çalma)
Dönemin iyi savunma takımlarından Chicago Bulls karşısında 9'da 5 üçlük isabetiyle New York'un en skorer oyuncusu olan Douglas, takımını galibiyete taşımıştı.

2- 17 Mart 2011 New York Knicks-Memphis Grizzlies:
(29 sayı, 2 ribaund, 3 asist)
Toney Douglas, New York'un Memphis'i mağlup ettiği bu maçta adeta alev almıştı. 12'de 9 üçük isabetiyle 29 sayı üreten Douglas, Carmelo Anthony ve Amare Stoudemire gibi yıldızlara sahip Knicks'in en skorer oyuncusu olmuştu.

3- 31 Mart 2016 New Orleans Pelicans-Denver Nuggets:
(20 sayı, 3 ribaund, 10 asist):
Douglas, çok yönlü oyunuyla bu maçta Pelicans'a galibiyeti getirdi. Hem kendi skorunu üreten, hem de takım arkadaşlarma pozisyon hazırlayan ABD'li guard, 20 sayı 10 asistle maça damgasını vurdu.

4- 28 Ekim 2018 Anadolu Efes-Sakarya Büyükşehir Basketbol:
(36 sayı, 4 ribaund, 7 asist):
Toney Douglas, Avrupa kariyerindeki en etkileyici maçını Sakarya formasıyla Efes karşısında oynadı. 15'te 13 saha içi, 3'te 3 serbest atış isabetiyle 36 sayı, 7 asist üreten Douglas, Sakarya ekibine prestijli bir galibiyet getirdi.

5- 27 Aralık 2018 Darüşşafaka Tekfen-Olympiakos:
(19 sayı, 4 ribaund, 9 asist, 5 top çalma)
Douglas, EuroLeague kariyerindeki en dominant maçını Daçka formasıyla Olympiakos karşısında oynadı. Oyunun her alanında takımına önemli katkı yapan Toney Douglas, Olympiakos karşısında Daçka'yı galibiyete taşıdı.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum