YİRMİ ÜÇ

EuroLeague'de geride bıraktığımız yıla imzasını bırakan çok önemli isimler vardı. Biz de artık adı Efes ile özdeşleşen Shane Larkin ile Fenerbahçe Beko'nun mütevazı yıldızı Nigel Hayes-Davis'le birlikte geçen seneye damgasını vuran Real'in ihtiyar delikanlıları Facundo Campazzo ve Sergio Llull'le Partizan'ın olaylı adamı Kevin Punter'a dosyamızda yer verdik. Panathinaikos'a gidişi büyük ses getiren Kostas Sloukas ise bonusumuz oldu...

YİRMİ ÜÇ
04 Ocak 2024 - 11:31 - Güncelleme: 04 Ocak 2024 - 11:45

GEÇMİŞ VE GELECEK
SHANE LARKIN
ANADOLU EFES

 
2018 yılında bir sezon önce yaşanan dev hayal kırıklıklığının ardından Ergin Ataman ile anlaşarak yeniden yapılanan Efes, kadrosuna NBA’de fazla şans bulamayan Shane Larkin’i kattı. Bu hamle, Avrupa ve Türk basketbol tarihini sonsuza dek değiştirecek bir adamın hikâyesinin başlangıcı oldu. Aynı Larkin geride bıraktığımız seneye de imzasını bıraktı...
 
ARDA AYGAHOĞLU
 
Ne var ki, büyük şeyler başaran birçok insan gibi Shane’in de öyküsünün ilk bölümü zorluklarla geçti. Anksiteye ve OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) sorunlarıyla mücadele eden ABD'li genç adam, Türkiye’deki ilk aylarında iyi bir performans sergilemiyordu. 
 
Önemli boyutta ekonomik yatırımlar yapan Efes’in, Larkin’e süre tanımak yerine Avrupa tarihindeki en iyi guardlardan biri olan Teodosic ile onu takas etme imkanı doğdu. Shane, NBA’de bir kez daha şansını demek isterken, Efes ve Teo da kavuşmayı umuyordu ancak basketbol tanrıları Anadolu Efes ile Larkin’in başarısını seçti. Kılpayı ile gerçekleşmeyen takasın ardından Larkin, bambaşka bir oyuncuya dönüşerek takımın ve Avrupa’nın en önemli oyuncusu hâline geldi.
 
18-19 sezonu dörtlü finalinde Fenerbahçe’ye karşı 43 verimlilik puanıyla oynayarak tarihe geçerken, final maçında CSKA potasına da 29 sayı bıraktı.
 
Anadolu Efes’i uzun süre sonra Final Four aşamasına ulaşmasında ana rolü üstlenen ABD'li yıldız, istikrarlı oynama boyutunu da aşarak her geçen gün daha iyi performanslar ortaya koymaya başladı. 19-20 sezonunda Anadolu Efes, Avrupa tarihinin en iyi takımlarından biri olarak tartışmasız şampiyonluğa yürürken, Larkin de herkes tarafından Avrupa’nın en iyi oyuncusu olarak görülüyordu. Lacivert beyazlılar ile Larkin’i birleştiren kader, pandemi dalgasıyla belki de Avrupa basketbolunun gördüğü en eşsiz takımı ve şampiyonluk yürüyüşünü durdurdu. 
 
Shane Larkin’in benzersiz performansı onun Avrupa’nın en iyi oyuncusu olarak görülmesini sağlarken, tarihte az görülen biçimde en büyük rakibi ise takım arkadaşı Micic oldu. Bu ikili kimin daha iyi olduğuna dair bir rekabet yaşamak yerine, Avrupa’nın en iyi kısa ikilisi olmalarını sağlayacak bir uyum inşa etti. Onların yarattığı bağ, Anadolu Efes’i üst üste iki kez Avrupa şampiyonu yaparak Türk basketbol tarihindeki en önemli başarılarını kazandırdı.
 
Şampiyonluklarla dolu rüya gibi geçirilen iki sezonun ardından Anadolu Efes, büyük ikilisinin yanına Will Clyburn’ü dahil ederek NBA’den aşina olunan ‘The Big Three’ oluşumunun bir Avrupa versiyonunu yarattı. O dönem sakatlıklarla boğuşan Shane, oyununu hep belli düzeyde tutmayı başarsa da, Efes’in çöküşüne engel olamadı.
 
Bugün Erdem Can koçluğundaki yapılanmada ise 17.5 sayı, 2.6 ribaund, 5.5 asist, 1.4 top çalma ve 20.3 verimlilik puanıyla Efes’in play-off iddiasını canlı tutuyor. Efes’e birçok maçı kazandırdığı gibi 19-20 sezonundan beri EuroLeague’deki en iyi istatistiklerini yakaladı. Geçen sezonun ardından birçok insan onun eski dominantlığına ulaşamayacağını düşünse de, sonuç olarak hâlâ otoritelerin ciddi kısmı için, Sasa Obradovic’in de söylediği gibi: ‘’Avrupa’da kendi pozisyonunda en değerli oyuncu o.’’
 


TANGOCU
FACUNDO CAMPAZZO
REAL MADRİD

 
Avrupa'nın en keskin şutörleri arasında yer alan, oyun bilgisi ve saha görüşü ile göz kamaştıran, pasör özelliğiyle muhteşem asistler yapan, enerjisiyle takımına önemli katkı veren Campazzo, EuroLeague'de yeni tangosuna çıkıyor.
 
HÜSEYİN DEMİR 
 
Avrupa'nın en önemli oyun kurucularından biri olan Facundo Campazzo, sihirli dokunuşları ve önemli biritişleriyle elit oyuncu statüsünde yer alıyor. Tangocu, Avrupa'da üst düzey başarıları elde ettikten sonra kısa bir dönem NBA macerası yaşadı. 
 
ABD serüveninde Denver ile istediği süreleri alamayınca Dallas'ta şansını denedi. Mavericks'de dikiş tutturamayan tecrübeli oyun kurucu anladı ki; onun için en doğru adres Avrupa basketbolu... NBA'de ikili oyunlarda uzunları besleyemedi, açık alanda hücum organizasyonunda sürat özelliğini ve patlayacı kuvvetini kullanamadı. 
 
ABD defterini kapattıktan sonra yuvaya dönen Campazzo, kendisine Real Madrid ile yeni bir sayfa açtı. Bu sezonki en büyük hedefi ise eflatun beyazlılarla hem Euroleague'de hem de İspanya Ligi'nde şampiyon olmak. 32 yaşındaki oyun kurucu şampiyonluk için elinden gelenin en iyisini fazlasıyla yapıyor. İhtiyarlar heyetinden oluşan takımda; Sergio Llull, Rudy Fernadez ve Facundo Campazzo üçlüsü çok güçlü... Tangocu oyunun içinde kalarak takımını sahada general gibi yönetiyor. 
 
Facundo "Facu" Campazzo Avedano, Real Madrid ile ikinci baharını yaşıyor. Avrupa'nın en keskin şutörleri arasında yer alan, oyun bilgisi ve saha görüşü ile göz kamaştıran, pasör özelliğiyle muhteşem asistler yapan, enerjisiyle takımına önemli katkı veren Arjantinli oyun kurucu, EuroLeague'de yeni tangosuna çıkıyor. Avrupa'da bir kez daha şampiyon olmak isteyen başarılı oyun kurucu hırsından, çalışmasından ve inadından vazgeçmiyor. 2023 sezonuna damga vuran deneyimli basketbolcu Real Madrid ile gümbür gümbür geliyor. 
 
Campazzo Real Madrid formasıyla 2015 ve 2018 yıllarında iki EuroLeague şampiyonluğu kazanmıştı. 2019 EuroLeague Final Four'un MVP ödülü sıralamasında üçüncü sırada yer aldı. Final Four'da bir maçta 15 asist yaparak rekor kırdı. Asist canavarı Facundo Campazzo, bir maçta en çok asist yapan oyuncusu rekorunu egale etti. İğne deliğinden attığı paslar, muazzam asistler ve kilit rolüyle her zaman oyun içerisinde önemli görev ve sorumluluklarda bulunuyor. Maç içerisinde karar verici pozisyonlarda sorumluluk alarak takımına katkı veriyor. EuroLeague'de maç başına ortalama 12.7 sayı, 2.9 ribaund, 7.8 asist ile harikalar yaratıyor. 
 
Takımın ihtiyarları arasında yer alan Campazzo, hücumda etkili oynamaya devam ediyor. Kritik maçlarda sazı eline alan Arjantili, ceza şutlarıyla rakiplerine korku salıyor. 2023 yılında fırtına gibi esen Campazzo, 2024 senesinde daha üst düzey basketbol oynayarak şampiyonluk için yeni meydan okumasına çıkıyor.
 

 
MANDALİNA
SERGIO LLULL 
REAL MADRİD

 
36 yaşındaki oyuncu Madrid’deki 17. sezonuna girerken geride kuşkusuz çok önemli anlar bıraktı ancak hiçibiri 2023 Euroleague finalinin son saniyelerinde attığı mandalina şut kadar öne çıkmamıştı. 
 
ATA TOPRAK KOŞAL  
 
Real Madrid’in inişili çıkışlı şampiyonluk sezonunun sonuna cebinden çıkardığı 'mandalinayla' noktayı koyan Sergio Llull, son 10 yılda Madrid halkı için hep bir basketbolcudan fazlası oldu. Pablo Laso, Real Madrid’den ayrıldıktan sonra, ilk kez rakip olarak şehre dönerken şu sözleri söylüyordu: “Sabah oğlum aradı, Llull’ü görüp görmediğimi sordu. Görmediğimi söyleyince ondan maç formasını istememi istedi, Llull’ün Tanrı olduğunu düşünüyor.”
 
Onun Madrid ve İspanyol basketbolseverlerin gözündeki değeri istatistiklerden ve kazandığı kupalardan hep daha fazlasıdır. Bazen çok kötü olduğunuz bir gün yaptığınız ufak bir hareket etrafınızdaki insanların fitilini ateşleyen şey olur. Llull 2022-2023 sezonunun sonunda istatistiksel olarak en iyi sezonunu geçirmemişti belki ancak takımının ihtiyacı olduğunda fitili ateşleyen de hep o oldu. 
 
EuroLeague play-off’larının ilk iki maçı o ve takımı adına hiç iyi gitmiyordu. İlk maçı 89-87 kaybeden Real Madrid, ikinci maçta tamamen sahadan silinmişti. Maçın bitimine 1 dakika 40 saniye kala baş kahramanımız Sergio Llull’un Kevin Punter’a yaptığı faulle sahada patlak veren kavga, maçın kalanının oynanmamasına ve miktarı tartışılsa da 4 oyuncunun ceza almasına sebep olmuştu. Sadece bir faulle Avrupa basketbol tarihine geçecek bir olay örgüsünü başlatmıştı Llull. 
 
Real Madrid cezalardan daha çok zarar gören taraf gibi dursa da Partizan’da Punter ve Lessort’un eksikliği bariz şekilde hissedilmişti. Real Madrid, rakibinin iki deplasman galibiyetine aynı şekilde cevap veriyordu. Seri beşinci maça gidiyor, takımlar Final Four için Madrid’e geri dönüyordu.
 
Partizan beşinci maçta, ilk yarıyı 16 sayı önde kapatsa da karşılaşmada son sözü söyleyen Rodriguez-Llull ikilisi olmuştu. Sadece son çeyrekte 21 sayı bulan 'kurt' ikili oraların nasıl oynanması gerektiğini çok iyi biliyordu. 5 maçlık uzun bir serinin ardından Real Madrid, kuyunun dibinden canlı çıkmayı başarmıştı. 
 
EuroLeague izleyicilerinin ve onu tanıyanların çok iyi bildiği ve onunla özdeşleşen 'mandalina' atışını son 10 yılda çok kez görmüştük ve hepsi aklımızın bir köşesine kazınmıştı. Önceden bu güzel kokulu, C vitamini ve su açısından zengin meyveyle mola çıkışı bir atışta, periyot biterken, 'clutch' bir anda maçı kapatırken ve hatta mücadelenin sonunda maçı kazandıran basketi atarken karşılaşmıştık ancak hiçbiri EuroLeague finalinin son saniyelerinde bir sayı gerideyken atılan kadar öne çıkmamıştı. Sergio Llull’ün mandalinası 21 Mayıs 2023 gecesi, 2.18’lik Moustapha Fall’ın üstünden bir kez daha atıldı ve takımını tekrar Avrupa basketbolunun zirvesine taşıdı. 
 
Llull, sakatlıktan dönerek başladığı 2022-23 sezonunda; sezon içerisinde birkaç küçük talihsizlik daha yaşamıştı, hem eskisi kadar majör bir rol almamış hem de sezon sonuna ortalamaları geçmiş 15 sezonun altında kalmıştı. Final maçı da bu hikâyeyi tamamlar nitelikteydi, zira o ikonik basketini atana kadar maçta sayısı bile yoktu. Kaptan, şüphesiz eskisi gibi değildi ancak takımı ihtiyacı olduğunda da hep yanındaydı.
 

 
LİDER
KEVIN PUNTER
PARTİZAN

 
Birçok önemli Avrupa basketbolu otoritesinin EuroLeague’in en iyi skoreri olarak gördüğü Kevin Punter, 2023 yılına her anlamda damga vuran isimlerden biriydi…
 
LEVENT LEVENTCİ
 
25 Temmuz 1993’te New York’ta hayata gözlerini açan Kevin Punter, profesyonel basketbolculuk kariyerine 2016 yılında Yunanistan’ın Lavrio ekibiyle başladı. Sonrasında Antwerp ve Radom formaları giyen 1.93 metre boyundaki skorer, 2017-2018 sezonunda imza attığı AEK formasıyla dikkatleri üzerine çekmeye başladı.
 
2018 FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi Final Four’unda ev sahibi AEK’in şampiyonluğa ulaşmasında büyük pay sahibi olan Kevin Punter, yaz döneminde yatırımını yeniden güçlendiren İtalyan devi Virtus Bologna’nın yolunu tuttu. Köklü İtalyan ekibiyle BCL seviyesine damga vuran yıldız skorer; yarı finalde Bamberg’e karşı 21 sayı, finalde Tenerife’ye karşı 26 sayı üretti ve takımını şampiyonluğa taşıdı. Bu çarpıcı performanslar, Punter’a Final Four MVP Ödülü’nü de getirdi.
 
BCL seviyesini domine ettikten sonra Kevin Punter’ın EuroLeague’e transfer olması kaçınılmazdı. Daha önce Lavrio ve AEK formalarıyla boy gösterdiği Yunanistan’a 2019 yazında Olympiacos formasıyla döndü. BCL seviyesinde takımların yıldızı olmaya alışan Punter, Olympiacos’ta kendini bulamadı. Sezon ortasında daha fazla rol alabileceği Kızıl Yıldız’ın yolunu tuttu. Pandemi nedeniyle yarım kalan sezonda Kızıl Yıldız formasıyla çıktığı 12 EuroLeague maçında 16 sayı ortalama yakalayan Birleşik Amerikalı skorer, transfer döneminin gözde oyuncularından biri hâline geldi.
 
Milano ile iddialı bir kadro kurmaya hazırlanan deneyimli başantrenör Ettore Messina, oyunun sıkıştığı bölümlerde skor krizini atlatabilmek için Kevin Punter’ı kullanmaya karar verdi ve yıldız ismi kadrosuna kattı. Milano’nun EuroLeague’de Final Four’a kaldığı sezonda 34 maçta boy gösteren Punter, yaklaşık 15 sayı ortalama tutturdu. Ancak bu sayı ortalaması, Kevin Punter’ın büyük maçlardaki performansını anlatmaya yetersiz kalıyordu. CSKA ve Barcelona maçları bunun örnekleri.
 
Efsane olduğu Partizan’a 2021 yazında önemli bir yatırımla dönen Zeljko Obradovic, Kevin Punter’a kancayı taktı. EuroCup’ta mücadele ediyor olmalarına rağmen Obradovic isminin cazibesi ve yapılan büyük teklif, Punter’ı Belgrad’a getirmeye yetti.
 
Punter’ın Partizan kariyerinin iyi başladığı söylenemez. Bireysel olarak kritik anlarda yine sazı eline aldı ve adından sık sık söz ettirdi ancak EuroCup’ta erken havlu atan Partizan, ABA Ligi’nde şampiyonluğu Kızıl Yıldız’a kaptırınca takım olarak başarısız bir sezon geçirdi. Ligde şampiyonun belirleneceği final serisinin beşinci maçında 27 sayı atan Punter, takımına kupayı getiremedi.
    
2022 yazında EuroLeague’den davet aldı Sırp devi. Yıllar sonra EL sahnesine dönen Partizan, sezona çok kötü bir başlangıç yaptı. ASVEL deplasmanında kaybettikten sonra diplere doğru demir atan Sırbistan ekibi, arka arkaya Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko’yu mağlup ederek sezona tutundu. Sezonun kalan bölümü ise Kevin Punter damgasıyla geçti.
 
Takımını Top 8’e taşıyan Punter; ilk iki maçta Real Madrid deplasmanında ürettiği toplam 40 sayıyla seriyi Partizan lehine 2-0’a getirdi. Ancak Llull’ün ortamı germesi ve Yabusele’nin Exum’a yaptığı hareketle birlikte iyice ısınan ortamda sinirlerine hakim olamayan Kevin Punter, dahil olduğu olaylar sebebiyle 2 maç ceza aldı. Belgrad’da Punter olmadan kazanamayan Partizan, Madrid’deki beşinci maçta Kevin Punter’ın 28 sayılık müthiş performansına rağmen galip gelemedi ve F4 biletini kaçırdı. 37 maçta 16 sayı ortalama tutturan yıldız oyuncu, EuroLeague’de sezonunun sembol isimlerinden biriydi. Kızıl Yıldız’a karşı kazanılan Adriyatik Ligi şampiyonluğu, teselli ikramiyesi oldu.
 
Yaz döneminde adı Barcelona ve Panathinaikos ile anılan Punter, belki de Top 8’de yaşananların etkisiyle buruk bir vedaya imza atmak istemedi ve Partizan ile iki yıllık yeni sözleşme imzaladı. Kevin Punter, Obradovic’in ihtişamlı kariyerinde özel oyunculardan biri hâline gelmeyi başardı. Sırbistan vatandaşlığı bulunan ve Partizan’ın kaptanlığını yapan Kevin Punter; kritik anlarda soktuğu zor şutlarıyla, uzun kollarıyla, orta mesafedeki isolation oyunlarıyla mini Kevin Durant izlenimi veriyor.
 
Geçtiğimiz günlerde Panathinaikos’a karşı kazandıkları maçtan sonra Punter hakkında konuşan Zeljko Obradovic, aslında söylenmesi gereken her şeyi söyledi. "Onu kaptan yaptığımda bunun nedeni çok açıktı. İdmana ilk önce o gelir, en son o çıkar. Herkese yardımcı olur, hep çalışır. Sahadayken herkes onun eline bakar. Maç ortadaysa topun onda olacağını herkes bilir.’’ Obradovic’ten bu açıklamaya duymak, bir oyuncu için zirveye ulaşmak olsa gerek…
 

 
MÜTEVAZI YILDIZ
NIGEL HAYES-DAVIS
FENERBAHÇE BEKO

 
Fenerbahçe Beko’nun başarılı forveti Nigel Hayes-Davis, kariyerinin en iyi EuroLeague sezonunu oynadığı 2022-2023 sezonu sonrası, 2023 yılında da parlamaya devam etti ve takımının en iyisi olmayı bildi. Bakalım mütevazı yıldız Nigel’ın perde önü ve arkasındaki yaşam akışında neler var…
 
FATİH SABOVİÇ

 
Herhâlde Nigel Hayes-Davis’in Amerika Birleşik Devletleri’nden Avrupa’ya uzanan ve 2018’de Galatasaray’la başlayıp; Zalgiris ile Barcelona’da devam ettikten sonra 2022’de Fenerbahçe’de ilerleyen kariyerini geçmişteki bir dönemde ona anlatsalar, “Bu da ne böyle?” falan derdi…
 
Çünkü; ilginç geçişler yaşadı her daim 1994 Ohio doğumlu olan yıldız oyuncu… 2017’de NBA’de draft edilemedikten sonra G League ekiplerinden Westchester Knicks’te başlayan kariyeri, 10’ar günlük arkası gelmeyen tekli kontratlarla önce LA Lakers’ta ardından da Toronto Raptors’ta sekteye uğradı.
 
Her defasında Westchester Knicks’e geri dönen Nigel Hayes, Sacramento Kings’te de şansını denedi ama tutunamadı. 2018-2019 sezonunu Galatasaray’da geçirdikten sonra; Zalgiris’in yolunu tuttu ve EuroLeague potasına girdi. Ancak Zalgiris’teki 2 EuroLeague sezonunda 22.3 ve 26.7 olan dakika ortalamaları, Barcelona’ya geçince 18.9’a düştü. Hayes de temsilcimiz Fenerbahçe Beko ile imzaladı, kariyerindeki asıl yükseliş de bu dakikadan sonra başladı…
 
Geride bıraktığımız sezonda EuroLeague özelinde 39 maç oynayıp, 39’una da ilk 5 başlayıp, 30.5 dakika ortalama yakaladı Nigel ve 13.4 PIR ortalaması tutturdu. Fenerbahçe Beko’nun geride kalan EuroLeague sezonu özelinde en iyisiydi dersek abartmış olmayız. Hele ki Zalgiris ile EuroLeague PIR ortalamalarının 6.6 ve 9.8; Barça’da ise 4 olduğunun altını çizersek…

Öyle ki 7 Nisan 2023’te Fenerbahçe, oyunun sözleşmesini 2+1 yıl daha uzatma kararı aldı. Çünkü Nigel Hayes; yalnızca iyi bir sporcu, mütevazı bir karakter değil takım ve camia için de önemli bir role bürünen sembol isimlerden biri olma yolunda ilerliyor.
 
Son dönemde Nigel Hayes, Ülker Arena’da doğum yapan bir sokak kedisinin yavrularından biri olan, 'Sly' isimli kedisiyle sosyal medyada yayınladığı videoları ile gündem oldu. Anne kedinin yavrusunu sahiplenmeden önce onunla bağ kurmayı da ihmal etmeyen Nigel, Sly ile mutlu günler yaşarken; diğer yandan da takımına destek oluyor. Her ne kadar 2023’un sonlarına doğru oynanan ligdeki Anadolu Efes mücadelesinde son iki atışı kaçırarak takımının sahadan 81-80 mağlup ayrılmasına ve dış atışlarda problem yaşamaya ara ara devam etse de 2023’te tuttuğu yer tartışmasız çok güçlü…
 
2023-2024 sezonu baz alındığında şu anda Fenerbahçe Beko’nun en iyi ikinci sayı ortalaması lideri olan Nigel Hayes-Davis, 15 sayı ortalaması ile oynuyor. 2.03 boyundaki yıldız ayrıca, 5.5 ribaund ortalaması ile de takımının en çok ribaund alan 3. oyuncusu konumunda bulunuyor.
 
Gelecek sezonlarda da Fenerbahçe’ye ciddi katkılar sunacağı aşikâr olan Hayes’in vefakârlığına dair ilginç bir anekdotla ve soyadını değiştirme -ekleme yapma- hikâyesiyle bitirmek isterim.
 
İsmi ve soyadı senelerdir Nigel Hayes olan yıldız oyuncu, 2021 yılında soyadını Hayes-Davis yapıyor. Bunun ardında ise çocukluk yıllarından beri ona basketbolu öğreten, onu bu alanda kariyer yapmaya yönelten üvey babası Albert’ın soyadının Davis olması yatıyor. Nigel Hayes-Davis, üvey babasıyla ilgili şöyle diyor: “O olmasaydı şu anda buralarda olamazdım. Annem boşandıktan sonra 4 çocuğuyla ortaya kalmışken gelip bize sahip çıktı ve benim basketbol maçlarımı annemle birlikte izleyebilmek için 12 saat araba kullanıp, sonra da fabrikada çalışırdı. Onun yaşamımdaki emeği ve varlığına saygı göstermek adına soyadıma onun soyadını da eklemek istedim…”

BONUS
 

 
APOLET
KOSTA SLOUKAS
PANATHINAIKOS

 
Yaklaşık 15 yıldır profesyonel. Bir sezon Aris, onun dışında 8 sezon Olympiacos, 5 sezon Fenerbahçe forması giydi. Bu sene ise bana göre de kabul edilemez bir davranışla Panathinaikos’a gitti. Kostas Sloukas tam 7 EL finali oynayıp 3’ünde kupanın galibi oldu.
 
BURÇİN BADEM

 
Her zamanki gibi en sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim… Ben seyretmekten de, oyununda da, tarzından da, en son yaptığı Panathinaikos seçiminden de hoşlanmıyorum. Kendimi yanlış ifade etmiş olmak istemiyorum ama 8 ve 5 sene tam tersi tarafta olup kariyerinin bitiminde biraz fazla kazanmak için renk değişikliği olmaz… Bunun anlamı bana göre profesyonellik değil…
 
Spor sadece para için yapılan bir şey değildir. Tarihe geçen imzaların atıldığı, başarı ve başarısızlıklarla etik değerlerin karması apoletlerin mezardan sonra bile seni takip ettiği bir alandır. 
 
Avrupa basketbolunda diş sızısı ya da karın ağrısı vermeden Kostas Sloukas’tan “Abi adam ne oynardı be kardeşim!” diye bahseder misin? Eh, işte zor biraz... 
 
Basketbolun kazandırıcı öğelerinden biri olduğunu kimse inkâr edemez. Bir türlü durdurulamaz sol elinin üzerinden yarattıkları, saha görüşü, kırılma anlarında top kullanabilme becerisi, mücadeleyi bırakmaz kişiliği ve EuroLeague’deki 14 yılını yaklaşık 10 sayı, 5 asist, 2 ribaunt ortalamalarıyla saygıyı hak ediyor. Kostas için paragrafın başında bahsettiğim karın ağrısı kısmı ise istikrarsızlığı… Aynı maç içinde bile yaptığı inanılmaz işler ve üstüne başaramadığı basit kararlar sonunu hiçbir zaman tahmin edemeyeceğin sanat için sanat yapan düşük bütçeli film tadı veriyor. 
 
Ayrıca savunmada hiçbir zaman caydırıcı olamadı. Topla pota arasında sağlam kalamadı. Özellikle havuz bölgesi ve rotasyon nedeniyle aşağı indiği pozisyonlarda top çalacak kadar sert olamadı. Zaten neredeyse 0.5 ortalaması bu eksikliği rakamlara yansıttı. 
 
Avrupa basketbolunun antipatik kısalarını sıralarsak; sevgi çiçeği İspanyollar Rudy, Llull, ikilisinden sonra bana göre 3, bir çoğuna göre ilk 5 kısa arasında yerini alır. 
 
Rahmetli babamın (İsmet Badem) bir lafı vardır. Hayatın boyunca kişisel olarak yaptıkların bir apolet gibi omzunda kalır. Şampiyonluk ve kupalar önemlidir ama bu başarıların ve apoletlerin parlaklığını sağlayan kişiliğindir. 
 
Kostas Sloukas’ın Wikipedia’dan alıntıladığım başarılarını aşağıya dizdim. Ortada acı bir gerçek var ki Partizan’da sadece 2 sezon mücadele eden Mathias Lessort, bu sezon Panathinaikos’a Obradovic’in kalbini kırarak bile olsa gitmeye karar verdi. Buna karşılık 3 hafta evvel Pionir’de Partizan taraftarın ayakta alkışlarıyla karşılandı ve gözyaşlarıyla uğurlandı. Bir tarafta aidiyet duygusunu 2 sezonda dibine kadar yaşayan bir ADAM, diğer tarafta 13 yılda iki kulüpte sayısız başarıya rağmen “Persona Non Grata” gibi damgalanan KOSTAS!
 
ÖDÜLLERİ VE BAŞARILARI:
OLYMPIACOS

Yunanistan Kupası Şampiyonluğu: (2010)    
2 EuroLeague Şampiyonluğu: (2012, 2013)    
2 Yunanistan Ligi Şampiyonluğu: (2012, 2015) 
FIBA Kıtalararası Kupa Şampiyonluğu: (2013)
FENERBAHÇE
Euroleague (1): 2016-17
Basketbol Süper Ligi (3): 2015-16, 2016-17, 2017-18
Türkiye Kupası (3): 2015-16, 2018-19, 2019-20

YUNANİSTAN MİLLİ TAKIMI    
2007 FIBA Avrupa 18 Yaş Altı Basketbol Şampiyonası: 2 Gümüş    
2008 Albert Schweitzer Turnuvası: 1 Altın    
2008 FIBA Avrupa 18 Yaş Altı Basketbol Şampiyonası: 1 Altın  
2009 FIBA Avrupa 19 Yaş Altı Basketbol Şampiyonası: 2 Gümüş    
2009 FIBA Avrupa 20 Yaş Altı Basketbol Şampiyonası: 1 Altın    
2010 FIBA Avrupa 20 Yaş Altı Basketbol Şampiyonası: 2 Gümüş


YORUMLAR

  • 0 Yorum