Tutkuyu hissedenler

Heyecanın, tutkunun hiç bitmediği, Avrupa'nın en büyük basketbol ligi THY EuroLeague, bu sezon da iddialı takımlara sahip. Bu dosyamızda, temsilcilerimiz olan son 2 sezonun şampiyonu ve three-peat hedefinde olan Anadolu Efes ve Dimitris Itoudis yönetiminde yeni bir sayfa açan Fenerbahçe Beko'nun yanı sıra, geçen sezon kupayı elinden kaçıran Real Madrid, hedefini bir üst noktaya taşımak isteyen EA7 Olimpia Milano ve bu ligde yeni olmasına karşın büyük adımlar atan AS Monaco Basket yer alıyor.

Tutkuyu hissedenler
02 Kasım 2022 - 13:02
DÖNÜŞ
FENERBAHÇE BEKO


Zeljko Obradovic’in ayrılığının ardından gediklisi olduğu Final Four sahnesinden uzaklaşan Fenerbahçe Beko, yeni başantrenörü Dimitris Itoudis ile yeniden en yüksek seviyeye göz kırpıyor.
 
LEVENT LEVENTCİ
 
Fenerbahçe Beko’da efsane koç Zeljko Obradovic’in ayrılığının ardından Igor Kokoskov ile EuroLeague’de TOP 8, Sasa Djordjevic ile BSL’de şampiyonluk gelmişti. Ancak 2014-2020 arasında taraftarlar arasında oluşan heyecandan eser kalmamıştı son iki sezonda. Kokoskov’u reaksiyonsuz bulan ve Djordjevic’i taktik anlamda beğenmeyen taraftarlar, CSKA Moskova’yla iki kez EuroLeague şampiyonluğu yaşamış ve Panathinaikos’ta yıllarca Obradovic’in yardımcılığını yapmış Dimitris Itoudis’in Ataşehir’e gelmesiyle birlikte yeniden büyük umutlar kurmaya başladılar.
 
Itoudis, yaz dönemini Yunanistan Milli Takımı’yla EuroBasket’te geçirdiği için Fenerbahçe Beko’yu yeni sezona yardımcı antrenör Stefanos Dedas hazırladı. Başta Calathes olmak üzere milli takımdaki oyuncuların hazırlık sürecine geç dahil olması, Bjelica’nın sakatlığı, Itoudis’in takımı yeni tanıması derken, aslında sezon başında sarı lacivertli ekibin zorlanması bekleniyordu.
 
Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda Anadolu Efes’e karşı kaybedilen finalde pek iyi sinyaller vermemişti Itoudis’in öğrencileri; ancak kısa zaman içinde durum değişti.
 
Zorlu geçmesi beklenen Bayern Münih deplasmanında müthiş savunma yaparak rahat bir galibiyet alan Fenerbahçe Beko; takip eden görece kolay fikstürde iç sahada Maccabi Tel Aviv, Asvel ve Valencia’yı mağlup ederek dört maçın sonunda yenilgisiz liderlik koltuğuna oturdu THY EuroLeague’de. Bu başlangıçta ilk olarak Dimitris Itoudis’in payını vermek gerekiyor. Bjelica’nın sakatlığı sebebiyle olmadığı dönemde en uygun beşi bulmayı başardı. Calathes-Wilbekin-Pierre-Hayes-Motley beşiyle maçlara başlayan ve kritik anlarda genellikle bu beşi tercih eden Yunan başantrenör, özellikle Motley’nin boyalı alandaki yıpratıcılığını çok iyi kullandı.
 
EuroLeague çaylağı olan Jonathan Motley, ilk dört maç sonunda THY EuroLeague’de 16.2 verimlilik puanı ortalaması tutturdu. Scottie Wilbekin ve Nigel Hayes Davis’in çift yönlü etkileyici performansları, Motley’nin enerjisi, Guduric’in oyun aklı, Jekiri ve Pierre’in mücadele gücü derken şimdiden iyi bir takım izlenimi vermeyi başardı Fenerbahçe Beko.
 
Ancak modern EuroLeague tarihinin en çok asist yapan oyuncusu olan Yunan oyun kurucu Nick Calathes’e ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Parkedeki orkestranın başında Calathes’in olduğu çok açık. İlk dört maç itibariyle hem hücumda hem savunmada Yunan yıldızın mutlak yönlendiriciliğinin etkilerini görmek mümkün; ancak Calathes konusunda en etkileyici olan şey sergilediği şut performansı.
 
Kariyeri boyunca dış şutu sebebiyle tartışılan Yunan guard, THY EuroLeague’de ilk dört maçta 14’te 8 üçlük isabetiyle herkesi şaşırttı. Açıkçası bu şut performansının istikrarlı biçimde devam etmesini beklemek biraz hayalcilik olur.
 
Motley’i EuroLeague seviyesine erken adapte etmeyi başaran Itoudis ve ekibi, beklentilerin yüksek olduğu Carsen Edwards’ı da Avrupa basketboluna adapte etmeyi çalışıyor. Hazırlık dönemindeki dış şut ağırlıklı oyunundan ziyade daha çok potaya atak ederek oynayan Edwards, bitiricilik konusunda sıkıntılar yaşamasına rağmen oyun sertliğine yavaş yavaş alışıyor. Parçaların birbirini iyi tamamladığı bir yapıda Wilbekin, Carsen Edwards gibi düzen dışı skor üretebilecek kısaların önemi büyük. Bunun farkında olan Itoudis, Edwards’ı kazanmak istiyor.
 
Profesör lakaplı Sırp yıldız Nemanja Bjelica’nın sakatlıktan nasıl döneceği, Fenerbahçe Beko için kritik bir dönüm noktası olacak. Özellikle Calathes veya Guduric parkede değilken oyun kuruculuk anlamında kısır kalan Fenerbahçe Beko’ya bu sorunun çözümünde ilaç olacak Bjelica. Ancak oyun yoğunluğu ve forvetlerin savunma katkısı şu an için Itoudis’in kırmızı çizgileri gibi gözüküyor. Bu konularda Nemanja Bjelica’ya süre gerekecek.
 
İlk maçlardan edindiğimiz en büyük izlenim, hem oyuncular hem de Itoudis önderliğindeki teknik ekibin başarı için fedakarlık yapmaya hazır gözükmesi. Takım gibi hareket eden bir oyuncu grubu ve lider gibi davranan bir başantrenör gören Fenerbahçe taraftarları, tıpkı Zeljko Obradovic döneminde olduğu gibi inançla Ataşehir’de tribünleri doldurmaya başladı. Taraftarının gücünü arkasına alan Fenerbahçe Beko için büyük hedefler, hayal değil…


 
3PEAT KOLAY OLMAYACAK
ANADOLU EFES


Tabii ki Anadolu Efes'in EuroLeague şampiyonluklarında; 1 de 2 de kolay olmadı, olamazdı. Bunu kolaymış gibi gösteren Efes’in son iki yılın ikinci yarısında oynadığı basketboldu. Ama artık sırtlarındaki 2 kupalı hedef tahtasıyla başarı daha da zor olacak…
 
BURÇİN BADEM
 
Biri kupasız son ikisi kupalı üç sezon Turkish Airlines Euroleague’in kuşkusuz en başarılı takımı Anadolu Efes, kadrosunun büyük bölümünü korumayı başardı. Tutmak isteyip de başaramadığı sanırım bir tek Sertaç Şanlı oldu.
 
Birbirinden değerli kısa rotasyonuna ek olarak 3-4 numarada combine oyunculardan yürümek istedi. Bu statüde ligin en iyilerinden biri olan Will Clyburn, geçtiğimiz sezonu Pınar Karşıyaka’da başarılı geçiren Amath M’Baye ve tartışmasız yine bu pozisyonun değiştirici oyuncularından Achille Polonara ile önemli seçimler yapıldı.
 
Açıkçası bana göre yumuşak karın biraz uzun rotasyonunda… Merkeze Ante Zizic’le potansiyel uzun Egemen Güven’i kattılar. Bir sene daha yaşlanmış olan 'Tibor ve Dunston ile kareyi nasıl çevirecekler ne kadar sağlam duracaklar?' bu senenin başarısında belirleyici olacak… Uzatmada kaybedilen Monaco karşılaşmasında bu pozisyondan Pleiss, Zizic, Dunston üçlüsü toplam 47 dakikada 19 sayı, 10 ribaunt, 3 asist, 2 blok, 1 top çalma üretti. Donta Hall ve Motiejunas ise 40 dakikada 23 sayı, 9 ribaunt, 1 top çalma ile oynarken 7 dakikayı “undersize” 4 numaralarıyla fazlasıyla idare ettiler. Tamam, EuroLeague’in de kabul edip duyurduğu önemli hakem hatası var; ama uzunda sertlik kısmı yeterli değil gibi duruyor.
 
Shane Larkin’in elinden geçirdiği operasyon sonrası geri dönüşü kasım sonunu bulacak, sezon başı bu eksikliği yaşamak bardağın dolu tarafından bakarsanız fırsat kabul edebiliriz.
 
Shane’siz rotasyonda Will Clyburn ve Rodrigue Beaubois rolleri biraz daha yüklenecek. Buğrahan ve Elijah’ın ise üstlenecekleri toplamda 25 dakikalık süre içinde -ki bence hiç az değil- karar verici olarak Micic’e destek olmak zorundalar.
 
Will’in yetenekleriyle Polonara’nın basketbol bilgisi ve M’Baye’nin ekmeğini taştan çıkaran mücadele gücü, topun sahada hızla akmasını sağlayıp rakiplere dert yaratacaktır. Rotasyondaki zorunlu düzende Beaubois’nın ceza şutlarındaki başarısı da bu süreçte artacaktır.
 
Tüm bunların yanında 3Peat için savunmaya geçtiğimiz yıllardan çok daha fazla ihtiyaçları var. Bu sezon Sinan Erdem'de kaybettikleri ilk maç olan Valencia karşısında son çeyrekte 26 sayı yediler. Anadolu Efes standartlarının çok uzağında…
 
Pick and roll savunmalarında Dunston’ın formdayken yaptığı kısaların kâbusu switching rahatlığı Pleiss ve Zizic ile o kadar kolay olmayacak. Bu handikapla Avrupa basketbolunun artık vazgeçilmezi tepe pick and roll’erinde her uzun ve kısa için ayrı bir formül mü üretecekler; yoksa tek karar verip ondan mı devam edecekler ya da yeni bir alan savunması mı icat edecekler? İşte verecekleri bu kararlar ve alacakları geri dönüşler; onların üçlemeye yakınlığında etken olacak…
 


KİMYA
REAL MADRİD

 
Dzanan Musa, Mario Hezonja ve Sergio Rodriguez gibi eklemelerle hücum potansiyelini epey arttıran Real Madrid, şu sıralar muhtemelen Avrupa'daki en kuvvetli kadroya sahip… Koç Mateo, sezonun ilerleyen bölümü için oyun sisteminde yeni gelen oyuncularla eskilerin uyumunu nasıl harmanlayacak? Takımın kimyasını nasıl kuracak? En önemli sorular bunlar... 
 
HÜSEYİN DEMİR
 
EuroLeague’de ve İspanya Ligi’nde geçen sezon istediği performansı tam olarak sergileyemeyen Real Madrid, Avrupa arenasında şampiyonluk hedefini gerçekleştiremedi. İspanya temsilcisi Real, EuroLeague’de en fazla şampiyonluk sevinci yaşayan takım olarak üzerinde baskıyı her zaman hissediyor.
 
2021-2022 sezonunda eflatun beyazlılar inişli çıkışlı bir sezonu geride bırakarak EuroLeague’de şampiyonluk rotası için, kendine yeni bir yol haritası hazırlamanın zamanı geldiğini fark etmiş oldu. Sergio Llull, Rudy Fernandes Felipe Reyes gibi efsanelere baktığımızda Real Madrid’in sistemi ve düzeni mevcut oyuncularını koruyarak, ek takviyeler yaptığını da gözlemliyoruz.
 
Uzun yıllar birbiriyle oynayan oyuncuların uyumlu olduğunu ve gelen başarıların sırrı olarak takımın doğru kimyası diyebiliriz. Son 11 yılda Pablo Laso liderliğinde çok önemli istikrar yakalayan Real Madrid, kalıcı başarılara imza attı. Bu başarıların perde arkasında hep oyuncuların birlikteliği ve uyumu vardı.
 
Tecrübeli oyunculardan oluşan takım artık kabuk değiştirerek yenileniyor ve geleceğe yönelik hamlelerde bulunmaya başlıyor. Avrupa’nın en iyi kulüplerinden olan Real; teknik-idari yapı, kulüp organizasyonu ve altyapı yönetim anlayışı ile uzun vadeli plan ve program yapıyor. Çoğu takımın günü kurtarmaya yönelik politikalarından ziyade onlar, en az üç ya da beş yıllık organizasyona yönelik projeler üretiyor.
 
Madrid ekibi, oyuncularını elinde tutma ve barındırma konusunda gerçekten Avrupa’nın en iyi organizasyonuna sahip kulüplerinden biri… Kendi altyapısından çıkarak A takıma yükselen oyuncularına her türlü alan ve imkânı sunabilen kulübün yetiştirdiği oyuncular (Luka Doncic, Usman Garuba, Urban Klavzar) saymakla bitmez…
 
Geçen sezon EuroLeague şampiyonluğun kıyısından dönen İspanyol devi, tam istikrarlı olmasa da başarılı bir sezonunu geride bıraktı. Pablo Laso, Real Madrid’de geçirdiği 11 yılda ikisi EuroLeague olmak üzere toplamda 11 kupa kazandı. Kulüp tarihine adını altın harflerle yazdıran Laso’nun sağlık probleminden sonra koç Chus Mateo dönemi başladı.
 
EuroLeague açılış hafta karşılaşmasında OAKA'da Panathinaikos’u Musa ve Tavares’in üstün performansıyla 71-68’lik skorla yenen Mateo'nun Real Madrid'i sezona iyi başlangıç yaptı. İkinci haftada ezeli rakibi Barcelona yenilgisinden sonra evinde Kostas Sloukas’ın son saniye üçlüğü ile Olympiakos'a da yıkılan Madrid, maçı 89-87 kaybetti. Arka arkaya alınan mağlubiyetlerden sonra toparlanmaya çalışan eflatun beyazlılar, sahasında Kızılyıldız’ı baştan sona önde götürdüğü maçta 72-56’lık skorla yenerek moral depoladı.
 
Dzanan Musa, Yabusele, Tavares şuan EuroLeague’de ve İspanya Ligi’nde takımın skor yükünü taşıyan oyuncular arasında yer alıyor. Maria Hezonja ve Gabriel Deck gibi oyuna yön verebilen basketbolculardan daha çok verim aldığında Real Madrid daha istikrarlı olacaktır. İspanya Ligi’nde El Clasico yenilgisinden sonra toparlanan takımın, uyum için biraz daha zamana ihtiyacı var.
 
Dzanan Musa, Mario Hezonja ve Sergio Rodriguez gibi eklemelerle hücum potansiyelini epey arttıran Real Madrid, şu sıralar muhtemelen Avrupa basketbolundaki en kuvvetli kadroya sahip… Koç Chus Mateo, oyun sisteminde yeni gelen oyuncularla eskilerin uyumunu nasıl harmanlayacak? Takımın kimyasını nasıl kuracak? Koç akılda kalan soru işaretlerini nasıl aydınlatacak zaman içerisinde izleyip göreceğiz.
 
Tavares, Poirier veya Yabusele’nin yanına Hezonja, Dzanan Musa gibi iki skorer oyuncu eklenince takım rakiplerine korku salmaya başladı. Özellikle Hezonja ve Musa topla oynamayı seven ve oyuna yön veren isimler... Bu ikilinin uyumu, süreç içerisinde daha iyi olacaktır. Bugüne kadar EuroBasket’te istediği performansı sergileyemeyen Hezonja’nın bu sezon Real’de skorer kimliğini yansıtabileceğini düşünüyorum.
 
2.19’luk dev Çember Koruyu Walter Tavares, ahtapot kollarıyla rakiplerinin karabasanı olmaya devam ediyor. Pivotların korkulu rüyası Tavares’i savunmak hiç de kolay değil! Çember altında kimse onunla eşleşmek istemez. Onun kulaç boyunda olan bir oyuncu neredeyse yok… Hücumda fiziksel üstünlüğünü ortaya koyan Walter Tavares, pota altını karartarak takımın skor yükünü de sırtlayabiliyor.
 
Takımın büyük emektarlarından; İki dost iki deli kurşun gibi yekvücut olan Sergio Rodriguez ve Llull ikilisi bu sezon da buram buram tecrübe kokuyor. EuroLeague tarihinin en iyi gardlarından olan Rodriguez ile Llull, özellikle maçların son anlarını çok iyi oynuyor. Oyunun kontrolünü elinde tutabilen ve sakin, soğukkanlı tavırlarıyla son topları eli titremeden kullanan bu ikili, Real Madrid’in hâlâ en etkili silahları arasında yer alıyor. Final Four ve final oynayan oyuncuların deneyimlerini, tecrübelerini takımına yansıtması çok önemli…
 
Fransız yıldız Guerschon Yabusele, EuroBasket’te performansıyla göz kamaştırarak takımının skor opsiyonlarından biri olmuştu. Yabusele; hem içerden hem dışardan oynayabilen, savunma özelliği etkili kullanabilen bir isim. O üstün fiziksel gücünü kullanarak çember altı bitirişleriyle takımına önemli katkı verecektir. Arjantinli Deck, sırtı dönük oyunlarıyla fark yaratacaktır. Uzun rotasyonunda kadro derinliğini genişleten Real, Petr Cornelie ile elini iyice güçlendirmiş oldu. Cornelie’nin uzun atletik oyuncu olması, şut tehdidi yaratması Madrid için büyük avantaj olacak.
 
Real Madrid, yeni transferler ve tecrübeli oyuncuların bir araya gelmesiyle yine bu sezonda EuroLeague ve İspanya Ligi'nde mutlu son için en büyük adaylardan… Sezon içerisinde belki sürpriz mağlubiyetler alabilir; ama koç Mateo, takımın kimyasını iyi korursa eflatun beyazlılar sezonun sonunda Final Four biletini yine kapacaktır.
 

 
O SENE BU SENE Mİ?
ARMANI MILANO

 
EuroLeague’in yaşlı kurt hocası Ettore Messina ile birlikte 2019 yılında yeniden eski günlerine dönmek için bir yapılanmaya giren Olimpia Milano, 3 yıldır kantarın topuzunu tutturamadı ve sükût-u hayale uğrattı. Para musluğunu iyice açan Milano Yönetimi ve Messina, bu seneyi Kırmızı Pabuçlar'ın senesi yapabilir.
 
EGEMEN İSAR
 
Avrupa basketbolunun zirvesi EuroLeague’de, İtalyan basketbolunun lokomotif takımı Olimpia Milano, 70 ve 80’li yıllarda kıta basketbolunun baş üstü takımlarından biriydi. 3 EuroLeague, 3 Saporta, 2 Koraç Kupası’nı müzesinde bulunduran Milano, çok uzun süre zirvedeki sahneden uzak kaldı.
 
Ettore Messina, 2019-2020 sezonunda kulübün küllerinden doğması, ateşin yeniden harlanması için yetkiyi aldı. Bir bina inşa etmek için bir temel oluşturmak gereklidir. Kurt hoca bu temeli oturtmaya başladı. İlk sezonun günahı olmadı. EL'yi 13. sırada bitirdi ve o sene beyaz sezon ilan edilmesiyle bir sonraki sezon için hazırlığa başladı.
 
Pandemi sonrası ilk sene gelen F4 yolu ve Avrupa 3’üncülüğü, Milano'nun küllerinden doğmaya başladığını gösterdi. Fakat sonraki sezon yani geçen yıl yapılan birçok transfer meyvesini vermedi. Armani Milano iyi başladığı ligin sonunu getiremedi. Devon Hall ve Melli transferi dışında yapılan hamlelerden verim alınmadı. Üstelik kadro Anadolu Efes’i durdurmak için kurulmuştu. Kaderin cilvesi, sakatlıklar ve ritim düşüklüğü nedeniyle Kırmızı Pabuçlar, Efes’e play-off’ta 3-1 kaybederek, Avrupa dönemini geçen seneden de daha kötü bir yerde kapattılar. Yaşlı Kurt ise sorgulanmaya başlandı, “Acaba bir şeyler yanlış mı gidiyor?” diye…
 
İlk 3 senesinde yapbozun parçalarını bulmaya çalışan Messina, bu sezon doğru parçaları bulmanın vakti geldiğini düşünerek, transfer sezonunu sansasyonel işlere imza atarak geçirdi. Rus takımlarının ihracı ile boşa düşen, kalburüstü oyunculara kancayı takıp çekip aldı. Kevin Pangos, Billy Baron, Johannes Voigtmann, bu kancanın mahsulleri. Brandon Davies, Naz Mitrou Long, Stefano Tonut ve Deshaun Thomas diğer eklemelerdi.
 
Bu takımda Shavon Shields, Melli, Kyle Hines, Hall ve Datome’nin de olduğunu düşünürsek, oyuncu kalitesi bakımından, net F4 adayı olarak, kâğıt üstündeki yerini alır. Yaşlı Kurt, çok yönlü bir puzzle seçti. Kalan son işi bu parçaları sezon sonu doğru bir şekilde yerleştirmek olur.
 
Shields’in aşil sakatlığı takımda, savunma, top yönlendirme ve skor bulma kısmında yara verse de kısalarda Pangos ve ligin en iyi şutörlerinden Baron’ın performansı bu açığı kapatacaktır. Melli-Hines-Davies-Voigtmann dörtlüsü; sert savunmadan pick n roll’e, kısa savunmasından perimetre gerisi isabete, oyuna akıl koymaktan skorer katkıya, gerçekten ne ararsan bulabileceğin bir pota altı rotasyonu.
 
Yerli yıldızlardan, Tonut-Datome-Ricci gibi sağlam rotasyon oyuncuları da hiçe atılmayacak bir trio. Shields’ın yokluğunu doldurmak için ABD’den bir İtalyan esintisi getirebilirlerse, yaralanmış parçayı, yama yapmanın da ötesine geçirir!
 
4 kez EuroLeague şampiyonluğu yaşamış Messina ve bu ağızın suyunu akıtan roster. Puzzle’ın parçalarının doğru bir şekilde yerleştirilmesiyle bu kadro, işte 'o sene bu sene' oldu diyebilir sezon sonunda. İlk 4 haftaya 3’te 1 ile başlayıp sahada gösterdikleri, şimdilik çok istenen seviyede olmasa da zaman Yaşlı Kurt ve Kırmızı Pabuçlar’ı doğru yere götürebilir…
 

 
DAHA TEHLİKELİ
AS MONACO

 
“Ciddi yatırımlar, dikkatle yapılan kadro… THY EuroLeague’de kalıpları değiştirmek isteyen, daha tehlikeli bir takım olan AS Monaco...”
 
BERTAN ERMAN
 
Futbolda ismini sıklıkla duyduğumuz ama basketbolda da eski olmasına karşın adını zirvelerde söylemediğimiz AS Monaco, alt ligden çıktıktan sonra, 2015-2016 sezonunda, Fransa’da dönemin iyi takımlarından Elan Chalon’u yenerek Lig Kupası’nı kazandı. Yatırımlarını da arttıran Roca Team, 2016-2017 sezonunda FIBA’nın ilk kez organize ettiği Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne katıldı ve istikrarlı bir performans gösterdi. Ancak bu turnuvada mutlu sona ulaşamadı.
 
Ardından rotasını Euroleague Basketball’a çeviren Monaco, 2021’deki EuroCup şampiyonluğundan sonra tarihlerinde ilk defa mücadele ettiği THY EuroLeague’de play-off başarısı gösterdi. Hızlı bir çıkış…
 
Tabii ki burada maliyetin de önemi var; Monaco, geçen sezon bu başarıya ulaşırken 14,1 milyon Euro'luk bütçe ile ulaştı. Kadrosunda Donatas Motejunas ve Mike James gibi önemli isimler vardı. Fakat daha önemlisi, Roca Team’de geçen sezon alışık olduğumuz EuroLeague takımlarının dışında bir olay yaşandı. Koç Zvezdan Mitrovic ile Mike James arasındaki tartışmanın ileri aşamasında, diğer takımlarda olduğu gibi Mike James şutlanmadı, antrenör değişikliğine gidildi.
 
Yetenekli ama mental olarak idaresi zor Mike James’in takımda tutulması, koçların ligi olan EuroLeague’de oyuncuya önem veren bir takımın olduğunu da bizlere gösterdi. Bilirisiniz ki oyuncuların öne çıktığı, oyunculara daha çok önem verilen lig NBA. Bu nedenle James şansını hep NBA’de zorladı. Ligde önemli istatistiklere ve kritik performanslara imza atan başarılı gard, Avrupa’da, Monaco’da kendini iyi hissetti.
 
Roca Team, geçen sezon gelen başarının altında kalmamak için önemli transferlere imza attı. Bunlardan ilki, geçen sezon UNICS Kazan’da iyi bir performans ortaya koyan ancak Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında kısa vadede oyundan kopmamak için Brescia’ya giden John Brown. EuroLeague’in göreceği en iyi savunmacılardan biri olan Brown, top çalmalarıyla dikkat çeken bir isim. Tabii ki hücumda da atletizmini konuşturuyor.
 
Monaco’nun bir diğer dikkat çeken transferi de son 2 sezon Anadolu Efes ile EuroLeague şampiyonluğu yaşayan Adrien Moerman. Bandırma’da da Daçka’da da dikkatleri üzerine çekmişti, Efes’te zirveyi gördü. Ancak ikinci sezon Moerman’ın Efes’te bir doyuma ulaştığı net görülüyordu. Yeni bir maceraya ihtiyacı vardı ve üst noktalarda yeni bir meydan okuma için kendi ülkesinin yükselen yıldızı Monaco doğru bir tercih oldu. Efes’te tecrübeler edinmiş ve başarılara ulaşmış bir Moerman, Roca Team’e faydalı olacaktır.
 
Bu transferlerden bir diğeri de Elie Okobo… EuroBasket 2022’de gümüş madalya kazanan Fransa Milli Takımı’nın da bir parçası olan Okobo, EuroLeague’in diğer Fransa temsilcisi LDLC ASVEL’den geldi. Okobo’nun özellikle Mike James’in yükünü hafifletmesi ve skora sağlayacağı katkı, Monaco için önem arz edecektir.
 
Sezonun ilk 4 maçında Segafredo Virtus Bologna ve Anadolu Efes karşısında galibiyete uzanan AS Monaco, Maccabi karşısında kaybetse de çift haftanın ikinci maçında, Panathinaikos engelini aştı ve 3 galibiyet aldı. Mevcut oyuncuları ve yeni isimleri ile daha tehlikeli bir takım oldu. Roca Team, spesifik bir sorun yaşamazsa, THY EuroLeague’de Final Four’u zorlayacak bir sürpriz yumurta olabilir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum