Efsaneler Anlatıyor | Pete Williams

"Fenerbahçe’nin nasıl bir takım olduğunu bilmiyordum. Bana anlatmaya çalıştılar, ama tam olarak anlayamadım. Türkiye’ye geldikten sonra ne kadar büyük bir kulüpte olduğumu o anda anladım... 89-90 sezonunda Fenerbahçe’nin finansal anlamda bir sıkıntısı vardı. Asla gitmek istemiyordum; ama olmaması gereken şeyler oldu ve sonrasında Galatasaray’a gittim. O yıl Galatasaray ile şampiyon olduk. Benim için eğlenceliydi; ama belki de kalbim halen daha Fenerbahçe’de idi."

Efsaneler Anlatıyor | Pete Williams
02 Ekim 2021 - 13:51
BERTAN ERMAN
 
İlk defa bu seride yabancı bir oyuncuyu ağırlıyorum. Daha önce Haziran 2019 sayımız için bir söyleşi yapmıştık Pete Williams ile. (Tabii ki Larry Richard da vardı o söyleşide) Dikkat çeken bir kariyeri var.
 
Arizona gibi NCAA’in erkek basketbol branşında önemli bir üniversiteden çıkan, Denver Nuggets ile NBA’de 2 sezon geçirdikten sonra Türkiye’ye gelip ligimizin efsane isimlerinden biri olan Williams’ın deneyimleri ve anılarını daha detaylı bir şekilde dinlemek ve öğrenmek istemişimdir. Gelişen teknoloji sayesinde, İstanbul’dan Kaliforniya’ya kadar uzanan hoş bir sohbet oldu.


 
ARIZONA YILLARI HAYATIMIN EN GÜZEL ZAMANIYDI...
 
Bilirsiniz, ABD’li oyuncuların neredeyse tamamı NCAA’den geçerek profesyonel oluyor. Arizona’daki antrenörü Lute Olson’ın anma törenine gitmesini şöyle anlattı Pete Williams: "Arizona’daki zamanım, muhtemelen, halen daha hayatımdaki en güzel yıllardı. Kaliforniya’da yaşıyorum; ama geçen hafta Arizona’daydım. Geçen yıl hayatını kaybeden koç Lute Olson’ın anma töreni için. Covid-19 Pandemisi yüzünden resmi tören yapamadık. Koçun ardından Arizona Basketbol Alumni (Mezun) Birliği olarak Olson için bir tören düzenledik. Güzel bir gün, güzel bir ortam ve güzel bir deneyimdi. İlk kez evimin dışına çıkıyordum. Bazı gelişimlerimin başladığı yerdi. Güzel bir deneyimdi.”
 
ŞÖHRET STEVE KERR’Ü DEĞİŞTİRMEDİ
 
Şu an Golden State Warriors’ın başantrenörü olan Steve Kerr, Pete Williams’ın Arizona Üniversitesi’nde takım arkadaşlarından biriydi. Williams, Steve Kerr’ün karakterinden ödün vermediğinden bahsetti...
 
“Sana şunu anlatacağım. Steve Kerr ile 2 yıl oynadım. Ben Junior iken, o freshman idi. Yani, onunla birlikte 2 yıl oynadık. (Junior 3. sezon, Fresman ilk sezon) Bugün de o aynı insan. Tüm şöhret, tüm paralar, hiçbir zaman onu değiştirmedi. Kesinlikle kolejdeki ile aynı insan.”
 
NUGGETS DÖNEMİ VE ALEX ENGLISH’İN YARDIMLARI

 
Williams’ın Arizona’dan sonraki durağı NBA oldu; Denver Nuggets’ın kendisini 4. turda draft etmesiyle… O zamanlar daha fazla tur draft vardı ama çok arkadan gelip de NBA’de süre alan isimler pek fazla değildi. Williams’ın Nuggets’ta 2 sezonu geçti...
 
“Öncelikle ben, 4. turda draft edildim. Sadece 1. sıradan seçilenler garantidir. Arkadan seçildiğinizde şansınız çok çok azdır. 4. turda seçildikten sonra kimse benden bunu yapmamı beklemiyordu. Ben de beklemiyordum. Çaylak kampına gittim, oradan veteranlar kampına ve yaptım. Herkese sürpriz oldu. Keza bana da. 
 
NBA’de oynamak benim hayalim değildi; ama orada kısa sürede de olsa yer aldığım için şanslıyım. Çok şey öğrendim, profesyonelliği öğrendim. Sadece mükemmel oyuncuların olduğu yerde değildim. Mükemmel insanlar, mükemmel veteranlar… Daha yaşlı bir takımdaydım. O kadar iyi insanlardı ki, onlardan nasıl profesyonel olunacağını öğrendim. 
 
Benim de Türkiye’deki kariyerim başladığı ve ilerlediği zaman, ben deneyimli bir oyuncu oldum. Ben de Nuggets’ta bana olduğu gibi, oradaki genç oyunculara sıkı çalışmalarını, antrenmanda elinden gelenlerin en iyisini vermelerini öğretmeye çalıştım. Kimsenin antrenmanda sıkı çalışmaması ile ilgili bir bahanesi yoktu.”
 
Tabii ki Pete Williams’ın Denver Nuggets’ta oynadığı dönem, o takımın unutulmaz isimlerinden Alex English de oradaydı ve takım arkadaşıydılar. Williams, English’in kendisinde özel bir yere sahip olduğunu şu sözlerle anlattı:
 
“Profesyonel olmak hakkında konuştuğum zaman, o bir numaraydı. Çaylaklar kampından sonra veteranlar kampına, o daima beni cesaretlendirdi. Daima, 'Sıkı çalışmaya devam et genç dostum! Sıkı çalışmaya devam et' derdi. Klas bir oyuncu, klas bir insan, kendisinden en iyi şekilde öğrendiğim insan ve onu seviyorum. Temmuz ayında doğum günümde bana kutlama mesajı attı. Çok özel biri. O kadar zamandan sonra bana ulaşıp kutlama mesajı attı. Bu nedenle o kesinlikle en iyisi. 
 
NBA’de en çok saygı duyduğum insan olduğunu söyleyebilirim. Çünkü o zamanında süperstardı. Yapabileceğinin en iyisini yaptı. Benim gibi genç oyunculara yardım etti. Onu daima seviyor ve ona saygı duyuyorum.”


 
EN BÜYÜK ANIM JULIUS ERVING'İ SAVUNMAKTI 
 
Daha sonra NBA’de unutamadığı maçı sordum. Her çaylağın ilk maçında bir süperstar ile eşleşip onu savunması, gerçekten unutulmaz olur. Peki, Pete Williams’ın savunduğu kişi kim dersiniz? Dr. J desem? Williams o anı şu şekilde anlattı:
 
“Muhtemelen ilk maçım. Philadelphia 76ers ile oynadığımız hazırlık maçıydı ve ilk 5’te başladım. Julius Erving’i savundum. Gergindim dostum! Gerçekten gergindim ve koç Doug Moe benim başlayacağımı biliyordu. Çünkü diğer forvetimiz Calvin Natt sakatlanmıştı ve oynayamadı. Soyunma odasından ayrılıp parkeye çıkana kadar bana bunu anlatmadı. Anlattıktan sonra inanamadım. 
 
Sonra Alex (English) yanıma gelip, Julius Erving’e karşı nasıl oynayacağımı anlatmaya çalıştı. Bana, “Biraz yer ver, jump shot atmaya çalış, drive yapmasına izin verme” dostum, ne kadarını duyduğumu bilmiyorum; çünkü çok gergindim. Ama sahaya çıktığımda güzel bir maç oynadım. Muhtemelen en büyük anım, ilk maçımda Julius Erving’i savunmaktı. 
 
Normal sezon başladığında ilk kez profesyonel olarak Los Angeles’a geliyordum ve muhteşem formdaki bir Lakers’a karşı. Ailem ve arkadaşlarım ilk kez profesyonel olarak izleyecek. İlk 5 başladım ve inanılmazdı. O Showtime Lakers’ı çok seviyordum. Halen daha seviyorum.


 
GALATASARAY'A GİTMEYİ ASLA İSTEMEDİM
 
Pete Williams için Türkiye’deki en özel takımın Fenerbahçe olduğunu söyleyebilirim; çünkü Zoom üzerinden yaptığımız sohbette Fenerbahçe T-Shirtü giymişti. Fenerbahçe’nin Pete Williams’taki yeri gerçekten apayrı…
 
“Fenerbahçe’nin nasıl bir yer olduğunu bilmiyordum. Bana anlatmaya çalıştılar, ama tam olarak anlayamadım. Türkiye’ye geldikten sonra, İzmir’de bir turnuvaya katıldık ve ben o turnuvada iyi oynadım. Ben halen daha gerçekten anlamış değilim. Birçok Fenerbahçeli var İzmir’de ve ben o turnuvayı çok iyi oynadım. Sonrasında, İzmir’den Ankara’ya gittik. Antrenman salonuna giderken, daha önce beni hiç görmemiş insanlar, “Williams! Williams! Williams!” diye tezahürat ediyorlardı.
 
Ondan sonra Fenerbahçe’nin ne kadar büyük bir yer olduğunu anladım. Çünkü ben böyle bir takımda daha önce hiç oynamadım… Ülke çapında beni pek kimse bilmiyordu; ama Fenerbahçe sayesinde herkes beni bildi. Benim için çok özel bir yer ve çok mutluyum. İlerleyen yıllarda EuroLeague’de ve her şeyde diğer başarılarını gördüm ve bununla gurur duydum.
 
Ancak Williams’ın Türkiye’deki kariyeri çok daha farklı ilerledi. Fenerbahçe’den ezeli rakip Galatasaray’a geçmek… Pete Williams bir sezonluk G.Saray zamanında, aklının halen daha Fenerbahçe’de olduğundan bahsetti.
 
“Benim için zor zamanlardı. Çünkü eğer Fenerbahçe’den ayrılıyorsanız, Fenerbahçe’den ayrılmak normaldir: ama Fenerbahçe’den ayrılıp da Galatasaray’a gidemezsiniz. Asla gitmek istemedim. Başka takımlara giderken birkaç detay vardı. Fenerbahçe’nin finansal anlamda bir sıkıntısı vardı. Asla gitmek istemiyordum; ama olmaması gereken şeyler oldu ve sonrasında Galatasaray’a gittim. O yıl Galatasaray ile şampiyon olduk. Benim için eğlenceliydi; ama belki de kalbim halen daha Fenerbahçe’de idi. Benim için duygusal bir mücadeleydi. Fenerbahçe çok özel bir yerdi. Oradan ayrılmak kolay olmadı. İnan bana.”
 
Pete Williams’ın Galatasaray’daki tek sezonu şampiyonlukla tamamlandı ve 1990 yılında İstanbul dışına çıktı. Tofaş’a geçen Williams, Fenerbahçe’nin ligdeki ilk şampiyonluğunu finalde kaybederek gördü.


 
FENERBAHÇE  O ZAMAN SÜPER BİR TAKIMDI
 
“Fenerbahçe o sezon süper bir takımdı. Biliyorsun, Larry Richard, Levent Topsakal, Hüsnü Çakırgil, orada bir BIG 3 (Büyük üçlü) idi. Can Sonat, Ferhat oradaydı… Kaptan Aliço (Ali Limoncuoğlu) oradaydı. Kimse Fenerbahçe’nin bizimle karşılaşacağını beklemiyordu. Seriyi 5 maça taşımıştık. Bir maçı Antalya’da oynamıştık. Seri 2-2 idi ve son karşılaşma için Antalya’ya gitmiştik. O sırada, belki diye düşünüyordum. Bir şansımız vardı; ama bir şansımız olmadı dostum. Çünkü her şeyi yaptılar ve bu yüzden bir şansımız yoktu. Ama Tofaş’ta olmaktan gurur duydum. Çünkü biz elimizden gelenin en iyisini yapmak için mücadele ediyorduk.
 
ÖZELLİKLE ORHUN İLE OYNAMAYI ÇOK İSTİYORDUM
 
Pete Williams, öncesinde, Fenerbahçe’de oynadığı zaman Eczacıbaşı’na değinmişti. TCU çıkışlı ve Türkiye’ye birlikte geldiği, kardeşi gibi gördüğü Larry Richard’ın olduğu genç Eczacıbaşı kadrosunda Orhun Ene, Tamer Oyguç ve Larry Richard’ın orada bir BIG 3 olduğundan söz etti.

Williams, 1993 yılında, Ülkerspor’da Orhun Ene ile bir araya geldi. “Benim Ülker’deki ilk sezonum, 1993-1994'tü. Daima Orhun ile birlikte oynamayı istiyordum. Onu seviyordum. Sonra Kolej’den gelen Serdar Apaydın; ona saygı duyarım. Muhteşem bir şutördü. Ülker’de 3 sezon oynadım. Bazı sakatlıklarım oldu; ama o sakatlıklara rağmen Ülker’de oynamayı kesinlikle sevdim. Takım organizasyonu… Biz daima iyi bir takımdık. İlk sezon sahaya çıktığımızda herkesi yenebiliyorduk. İkinci sezon Harun (Erdenay) da bizdeydi. Harun, Orhun, Serdar… Çok güzel bir deneyimdi.”
 
Tabii ki o dönem unutulmaması gereken bir basketbol olayı vardır 1995 yılında. Magic Johnson’ın kurduğu Magic All-Star ile Ülkerspor arasında, Abdi İpekçi’de oynanan gösteri maçı. O maça bir de Pete Williams’ın açısından bakalım…
 
“O bir gösteri maçıydı. Amerikalı oyuncumuz Charles Shackleford sakatlanmıştı. Eğer Shack olsaydı, o maçta daha rekabetçi olurduk. Başım da ağrıyordu. Maçın önceki geçesinde içmiştik. Bizce bir gösteri maçıydı; ama onlar gerçekten sahaya oynamak için çıkmıştı. Düşünüyorum da, Abdi İpekçi Arena tıka basa doluydu. Bir sürü insan o maçı görmek için gelmişti. Benim için de özeldi. Magic benim tüm zamanlarda en sevdiğim oyuncudur.”
 
Pete Williams, kariyerini 2. Lig’de olan İTÜ’de tamamladı. O dönemler NBA’den Türkiye’ye bir oyuncunun gelmesi büyük bir olaydı. Pete Williams da o isimlerden biriydi. Williams’a Türk basketboluna katkılarından dolayı teşekkür etmek gerekir; zira onun ülke basketbolunun gelişiminde, oyunculuğuyla büyük bir payı var. Bu güzel sohbetin tamamına Youtube hesabımızdaki videodan ulaşabilirsiniz.
 
TİPLEME
- En beğendiğiniz koç? 

- Pat Riley
- En beğendiğiniz oyuncu? 
- Magic Johnson
- En iyi ilk 5'iniz?
- Magic Johnson, Michael Jordan, Larry Bird, Tim Duncan, Kareem Abdul-Jabbar
- En zorlu deplasman?
-  Çukurova Sanayi
- Tek kelime ile basketbol... 
- Hayat
 
PETE WILLIAMS
Doğum tarihi: 23 Temmuz 1963
Ülkesi: ABD
Boy: 2.01 m
Pozisyon: Uzun forvet

NCAA KARİYERİ
1981-1983 Mt. San Antonio
1983-1985 Arizona
NBA Draft: 4. tur 89. sıra (Denver Nuggets tarafından)
PROFESYONEL KARİYERİ
1985-1987 Denver Nuggets
1987-1989 Fenerbahçe
1989-1990 Galatasaray
1990-1993 Tofaş S.A.S.
1993-1997 Ülkerspor
1998-1999 İTÜ

YORUMLAR

  • 0 Yorum