Sertaç Şanlı | Yolun sonu aydınlık

Fenerbahçe Beko’nun Barcelona’dan kadrosuna kattığı 32 yaşındaki Sertaç Şanlı, “Bizim takımımız EuroLeague’de Final Four hedefiyle kuruldu… Oraya gittikten sonra ise her şey günlük performanslar ve gelişmelere bağlı oluyor. Ben oraya gideceğimizden eminim. Yolun sonu aydınlık” diyor.

Sertaç Şanlı | Yolun sonu aydınlık
08 Ocak 2024 - 12:42 - Güncelleme: 08 Ocak 2024 - 13:00

FATİH SABOVİÇ
 
Başarılarla dolu bir kariyer yolculuğunda Barcelona sonrası Fenerbahçe Beko’ya transfer olan Sertaç Şanlı, kariyerindeki kırılma noktalarını, İspanya macerasının perde arkasını, Jasikevicius’a dair düşüncelerini ve daha pek çok detayı Ribaund’a anlattı. İşte Sertaç’ın sözleri…
 
“ŞUBAT AYI SONU ÇOK KRİTİK BİR DÖNEM…”
 
Fatih Saboviç: İçerideki Real Madrid maçını uzatmaya götürüp kazandınız. Takımın bu sezonki EuroLeague gidişatı ve hedeflerini nasıl görüyorsun?
 
Sertaç Şanlı: Takımda kritik anlarda el yakan topları kullanabilecek çok isim var. Ama daha, “O gün bu el yakan topları kim kullanacak, eli sıcak olan isim kim, her şeye rağmen bu atışları o mu kullanacak?” hissiyatımızı tam ayarlayamamıştık. Fakat bu zaten sezon başı ya da ortası tam oturmaz. Şubattan sonra oturmaya başlar. Önemli olan o dönemden sonra bu hissiyatı belirleyebilmektir. 
 
EuroLeague’de herkesin arasında galibiyet olarak çok dar bir makas var. Bir maç kaybettik bitti, bir maç kazandık her şey bitti diye bakmamak lazım. Şubat sonrası takımın form durumunun nasıl olduğu önemli… Şubata kadar bütün ayarları yapıyorsun, oradan sonra takım içindeki hiyerarşi daha çok belli oluyor. Hiçbir şey olmasa o gün sürpriz bir isim çıkıp da o topu kullanabilir. Ama bunu bilmek zaman isteyen bir şey… Bir takım kimyası… Şubat sonu olduğumuz durum çok önemli… 


 
“JASIKEVICIUS HER DAİM BAŞARILI BİR KOÇ…”
 
F.S.: Jasikevicius ile Barcelona sonrası tekrar yollarınız burada kesişti. Koça dair ilk yorumların neler olur?
 
S.Ş.: Beni Barcelona’ya isteyen Saras’tı… Onunla oradan da ayrı bir ilişkimiz var. Zalgiris’te, Barcelona’da çok büyük hedeflerle koçluk yaptı. Barcelona’daki kariyerinde çok büyük bütçelerle yer aldığı ve ‘başarılı olamadığı’ gibi yaklaşımlar oldu. Ancak insanlar şunu unutuyor, diğer pek çok koça göre Saras daha ‘genç’ diyebiliriz. Bana göre her daim çok başarılı bir koç kendisi…
 
Barcelona’daki süreçte 1 Kral Kupası kazandık, 1 kez İspanya Ligi'nnde mutlu sona ulaştık… 2 tane Final Four… Tamam Final Four’da hedef kupaydı alamadık ama geçen senelerde kimler kimler kupa hedefiyle gidip alamadı. Öyle de bakmak lazım. Sadece Saras özelinde bakmamak gerekiyor. Çünkü Final Four’da 1 maç her şeyi değiştiriyor. Biri iyi uyuyamıyor, birinin karnı ağrıyor maç günü... O da seri maç olmadığı için her şeyi değiştirebiliyor. Orada play-off’ta yenildiğimiz Madrid’i, İspanya Ligi’nde 3-0’lık seriyle devirdik mesela…
 
“SARAS’IN TALEPKÂR VE EĞİTİCİ BİR STİLİ VAR…”
 
F.S.: Sarunas Jasikevicius’un koçluk stilini nasıl özetlersin?

 
S.Ş.: Saha içindeki koçluğu çok talepkâr… Oyunculardan çok şey istiyor ama ne istediğini biliyor ve bunu doğru şekilde anlatıyor. Herkesin ne olursa olsun onun istediğini yapması lazım… Kimseden ekstra bir şey istemiyor. Tüm toplantılarımız ve geri kalan antrenman ile maçlarda onu dinlersen takımın ne kadar kolay sayı bulabileceğini görüyorsun zaten… 
Sisteminin çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Bu kadar kısa sürede takım onun ne istediğini anladı bile… Play-off’a kalacağımıza inanıyorum. Final Four’a da gideceğimizi biliyorum. Bizim takımımız Final Four hedefiyle kurulmuş bir takım… Oraya erişirsek, oradan sonra iş o gün nasıl uyandığına kalıyor. Ben daha iyi olacağımızı ve daha iyi basketbol oynayıp hedefe yürüyeceğimizi biliyorum.
 

 
TARAFTARA AÇIK ÇAĞRI…
 
F.S.: Fenerbahçe taraftarlarına bu sezon özelinde iletmek istediğin bir mesajın var mı?
 

S.Ş.: Bizi ne olursa olsun desteklemeye devam etsinler. Ne olursa olsun iyi bir oyuncu topluluğu var. Ben onların da kazanmak istediğini çok iyi biliyorum. Buradaki atmosferle maç kaybetmemiz çok zor. Madrid maçını da burada kazandık. Büyük bir işti. Burada ne kadar yenilmesi zor bir takım olduğumuzu gösterdik. Bizi destekledikleri sürece de bu böyle olacak. Ben inanıyorum, yolun sonu aydınlık…


 
“İSPANYA’DA SAHA İÇİ KOLAYDI AMA SAHA DIŞI İLK 4 AY ZORDU”
 
F.S.: Avrupa’da Barcelona deneyimi yaşadın. Orada olmak nasıl bir deneyimdi? Zorlandığın ve kolay gördüğün alanlar oldu mu?
 
S.Ş.:
Tahmin ettiğimden daha zordu… Basketbol anlamında değil, saha dışı anlamında… Basketbol herkesin yaptığı bir şey… Orada oynanan basketbola alışmak tabii ki zaman aldı. Ancak daha çok zorlandığım kısımlar saha dışıydı. Dilini bilmiyorum, İngilizce konuşulmuyor. Ana dilim değil bir yere kadar anlaşabiliyorsunuz. 
 
Orada zaten çoğu kişi İspanyolca konuşuyor. Tabii ki bana çok yardımcı olmaya çalıştılar… Mesela ev için bir şey ararken o durumlar kafanı yorar ya… Kendini ifade etmek zor olur. Derdini anlatmak istiyorsun ama adamın sana boş bakışı oluyor. (Gülüyor) Fakat sonra gerçekten bize yardım eden çok kişi ile tanıştık, onlara da tekrar teşekkürler. O ilk kırılma anlarına dek 3-4 ay zorlandık. 4 ay sonrası çok güzel bir 1.5 sene geçti.
 
“BENİM YERİMDE 10 KİŞİ OLSA, 9’U BARCELONA’YA GİDERDİ”
 
F.S.: Barcelona’dan teklif geldiğinde neler hissettin? O süreçte yaşadıklarından aktarmak istediklerin var mı?
 
S.Ş.:
O teklif geldiğinde inanılmaz heyecanlandım. Çok söylediler, “Şampiyon olmuşsun niye gidiyorsun?” diye… Fakat eminim benim yerimde 10 kişi olsa 9’u o teklifi kabul ederdi. 10 demek istemedim ama! (Gülüyor) Neler yaşadığımı, nerelere gittiğimi ve neler yaşadığımı en iyi ben biliyorum. Oralardan buralara gelmek benim için bambaşka bir noktaydı. Üstelik Efes’te şampiyon olup onun üstüne gittim. Orada da kendimi tekrar kanıtlamaya çalıştım. Tekrar kendime meydan okuma oldu. Efes’te kalabilirdim de… Ama konfor alanı diye bir şey var ya; ben o konfor alanının çok iyi bir şey olduğunu düşünmüyorum. 
 
Bana pek çok eleştiri de geldi belki ama yaptığımın arkasındayım. Bana yakın olan kişiler bu kararımda beni çok desteklediler, sağ olsunlar… Konfor alanında kalsam, orayı göremeyecektim. Şu an Fenerbahçe’ye gelemeyecektim. Onu seçenlere de saygı duyuyorum ama benim bireysel tercihim buydu. O dönemde beni karşılaştırdıkları adamlar, Llull veya Fernandez’di. “Kalıp efsane olabilirsin” denildi sık sık… Ancak onlar Llull ve Fernandez… Ben başka biriyim. O nedenle bu konuda diyebilecek bir şeyim pek yok… Ayrıca herkesin görüşüne de saygım var.
 
İŞTE SERTAÇ ŞANLI’NIN ÖRNEK ALDIĞI YILDIZLAR…
 
F.S.: Kendine kariyerinin başlarında örnek aldığın sporcu ya da sporcular var mıydı?
 
S.Ş.:
Tabii ki örnek aldığım isimler var. Çok basketbol izledim. Saha içinde beğendiğim pek çok isim bulunuyor. Mehmet Okur, Ermal Kuqo… Şansıma Ermal Abi ile oynama fırsatı da buldum. Onun dışında yabancı olarak Gasol Kardeşler var. Aklıma ilk gelenler bunlar oldu. Başka herkesin bilmediği bir uzun da söyleyebilirim ama en bilindikleri bunlar… “Saha içi ve saha dışında örnek olmaya, onun gibi olmaya çalışacağım” dediğim isimler bunlar…


 
“TERCİH EDİLME SEBEBİM PROFESYONELLİK OLABİLİR”
 
F.S.: Şu ana dek Türkiye’deki pek çok büyük kulüp ve Avrupa’da da Barcelona tarafından tercih edildin. Bunun nedeninin temelde ne olduğuna inanıyorsun?
 
S.Ş.: İ
şimi ne olursa olsun iyi yapmaya çalışıyorum. Kötü bir gün geçirebilirim belki, işler istediğim gibi gitmeyebilir… Takım için oyundayken de kenardayken de hep iyi bir şeyler yapmaya çabalıyorum. Belki o an ekstra bir şey görüp takıma yardımcı olmaya çabalıyorum. İyi bir takım arkadaşı olmaya çabalıyorum. Büyük ihtimal bu profesyonellik yüzünden diyeceğim… Ne olursa olsun ortada bir takım var. Sen ne kadar iyi ya da kötü gün geçirsen bile o maç sana yazmıyor. Takım kazandı mı kaybetti mi buna bakılıyor. Tabii ki taraftar başka şekilde bakabilir ama içeride ilk önemli şey budur. Ondan sonra diğer etmenlere bakılıyor. Oynadığım takımların kazanması için elimden geleni ve arkadaşlarımı desteklemeye mücadele ediyorum.


 
GENÇ SERTAÇ’A TEK TAVSİYEM 'AYNEN DEVAM ET' OLURDU
 
F.S.: Deneyimlerin sonrası dönüp kariyerinin başındaki genç Sertaç’a bir tavsiye versen bu ne olurdu?
 
S.Ş.:
İnan bilmiyorum. (Gülüyor) Gerçekten bilmiyorum. Şunu böyle yap, bunu böyle yap inan ki demezdim. “Aynen devam et” diyebilirdim belki… Çünkü şu an sonu benim için iyi oldu. “O an neyi farklı yapmalıydım?” diye düşünüyorum. Belki çok düşünsem bulabilirim ama şu anda aklıma bir şey gelmiyor. Ne yaptıysam ve nasıl çalıştıysam, onu da tam bilmiyorum! (Gülüyor) Sonu benim için güzel oldu ve daha da devam ediyor. Çok da güzel ilerliyor her şey benim için… Herhâlde bir şey demezdim.
 
“PROFESYONEL OLACAĞIM” DEMEDİM, YALNIZCA KEYİF ALDIM
 
F.S.: Basketbol senin için ne zaman hayat hedefi hâline geldi?
 
S.Ş.:
Aslında içinde bulunduğum süreç beni buraya getirdi. Efes altyapısına 9 yaşımda girmiştim. Daha önceden de 5-6 yaşımdan beri basketbol oynuyordum sokakta, orada, burada her yerde… Keyif aldığım şeyi yapıyorum. Şu anda burada Fenerbahçe Beko'da EuroLeague oynuyorum. Barcelona’ya gittim. Farklı deneyimler yaşadım. Direkt profesyonel olayım diye bir mantalitem yoktu. Keyif aldım, eğlendim ve şimdi buradayım…
 


"HAZIR OLMAK EN ÖNEMLİ DETAY, ŞANSIN NE ZAMAN GELECEĞİ BELLİ OLMAZ"
 
F.S.: Genç basketbolcu adaylarına kariyerleri için nasıl tavsiyeler vermek istersin?
 
S.Ş.:
Benim söyleyebileceğim ekstra bir şey yok. Çalıştıkları antrenörler var, benden daha iyi biliyorlar ve daha tecrübeliler… Nelere dikkat etmeleri gerekiyorsa saha içinde çok net aktarabilirler. Benim söyleyeceğim tek konu; asla pes etmesinler ve hayallerinin peşini bırakmasınlar. Şansın ne zaman, nerede, nasıl geleceği hiçbir zaman belli olmuyor. Bana o şans 25 yaşında geldi. Onlara 18’inde ya da belki 27’si veya 15’inde gelir… O anda, o şans geldiğinde kafalarını hazır tutsunlar ve bırakmasınlar. Bu benim başıma geldi. Çok gezdim, çok dolaştım, o şansı aradım. Şans geldi, o zaman da hazırdım. Hazır olmasam, başka şeyleri başka yerlerde konuşuyor da olabilirdik.
 
“BİLİNMEZLİK BANA ÇEKİCİ GELİYOR”
 
F.S.: Şu an için kariyerinin sonunda basketbol camiasında mı kalmak istiyorsun?
 
S.Ş.:
Şu an onunla ilgili o kadar çok şey düşünüyorum ki kafamı çok da bulandırmak istemiyorum. Bir sürü fikir var. Basketbolun için de kalmak, uzaktan izlemek, kıyısından köşesinden içinde bulunmak… Ama ne yapacağımı cidden bilmiyorum. Bir şeye karar verip onunla ilgili çalışma fırsatım olmadı. Ne olacağını sürecin götürdüğü şekilde göreceğiz. Bilinmezlik bana daha ilgi çekici geliyor.
 
“KENDİNİ SINIRLAMAK ANLAMSIZ GÖZÜKÜYOR”
 
F.S.: Aklında kariyerini noktalamak için herhangi bir limit ya da yaş var mı?
 
S.Ş.:
Gittiği yere kadar gidecek… Aklımda gerçekten bir şey yok. Kafanda bir rakam vardır, 35’e gelirsin ve “Bir sene daha oynarım” dersin. Gelir bir şekilde kontrat yaparsın ve 2 sene daha gidersin, bakarsın sonra ekstra 1 sene daha oynarsın… Kendine bir limit koymak bence mantıklı değil gibi… Ne olacağı belli olmadığı için aklımda bir şey yok. O süreç ne olacaksa, o başka ve güzel bir şey… Kendini sınırlamak çok anlamsız geliyor bana…
 
SERTAÇ ŞANLI
Doğum tarihi: 5 Ağustos 1991
Doğum yeri: Edirne
Boyu: 2.16 m.
Pozisyon: Pivot

KARİYERİ
Sezon    Takım
2006    Efes Pilsen
2006-2009    Pınar Karşıyaka
2009-2010    Genç Telekom
2010-2015    Galatasaray
2011      Tofaş
2013-2014     Gaziantep Basketbol
2014-2015    Uşak Sportif
2015-2016    Trabzonspor
2016-2018    Beşiktaş
2018-2021    Anadolu Efes
2021-2023    Barcelona
2023-            Fenerbahçe Beko

KUPALARI
2 Türkiye Ligi şampiyonu (2019, 2021)
2 Türkiye Süper Kupası (2018, 2019)
EuroLeague şampiyonu (2021)
İspanya Ligi şampiyonu (2023)
İspanya Kupası (2022)
 


YORUMLAR

  • 0 Yorum