Kazanmak güzeldir

Başantrenör Valerie Garnier, Fenerbahçe kariyerindeki ilk Türkiye Kupası’nı kaldırmanın mutluluğunu, “Bu kupanın bende farklı bir yeri var. Zorluklar yaşadığımız dönemde bir şeyler kazanmak sevindirici” sözleriyle ifade etti.

Kazanmak güzeldir
05 Nisan 2019 - 16:28
RÖPORTAJ: OĞULCAN ÇOKSAYAR

Fenerbahçe ve Fransa Kadın Basketbol Milli Takımı’nın başantrenörü Valerie Garnier ve sarı lacivertlilerin milli oyuncusu Ayşe Cora ile Şanlıurfa'daki Türkiye Kupası zaferini konuştuk.

Büyük umutlarla başlanan ama hayal kırıklığı ile sonuçlanan EuroLeague macerasının yanı sıra, KBSL’de alevlenen şampiyonluk yarışı ve merakla beklenen EuroBasket 2019’u masaya yatırdık. Gelin lafı fazla uzatmadan Potanın Kraliçeleri’yle yaptığımız keyifli röportaja tecrübeli başantrenör Valerie Garnier ile başlayalım…

- 2019’un ilk kupasıyla başlayalım. 3 zorlu maç, yoğun bir fikstür ve kazanılan kupa… Türkiye Kupası zaferini nasıl değerlendirirsiniz?

- Türkiye Kupası, çok ama çok önemli bir organizasyon. Dört günde üç zorlu mücadelenin oynandığı ciddi bir turnuva. Bu kupayı kazanmak benim için ayrı bir özellik taşıyor. Çünkü bu benim ilk Türkiye Kupası zaferim. Her maçımız final niteliğindeydi.

İlk aşamada rekabetin üst düzey olduğu Galatasaray maçında iyi bir oyun ortaya koyduk. Bu karşılaşmanın önemini biliyorduk ve buna yakışır şekilde mücadele ettik. Bu moralimizi yüksek tutmamızı ve odaklanmamızı kolaylaştırdı.

Fenerbahçe’nin hedefi her zaman tüm kupalarda başarı elde etmektir. Kalan iki maçımızda da iyi bir oyun ortaya koyarak kupanın sahibi olmayı başardık. 17 günde 7 maça çıktık ve bunların 6 tanesi evimizde değildi. Zor bir fikstürden geçtik; ama Türkiye Kupası’nı kazandığımız için mutluyuz. İlk hedeflerimizden biri bu kupayı kazanmaktı ve kupa sonrası zorlu günler de bizi bekliyordu. Bu zor dönemden bir şeyler kazanarak yolumuza devam etmek sevindirici.

GÜNEY BİZE YARAMADI

- Fenerbahçe bu sezon ilginç bir şekilde Türkiye’nin güneyinde oynadığı 4 maçı da kaybetti. Bu durum hakkında neler düşünüyorsunuz?


- Türkiye’nin güneyinde dört mağlubiyet almak bir parça tesadüf olarak değerlendirilebilir. Belki de güney bize yaramıyor. Uzun yolculuklar bazen problem yaratabiliyor. Yoğun bir fikstürde bunlar olağan şeyler diyebilirim. Farklı yapıdaki takımlarla değişik formlarda oynadığımız günler oluyor.

Tabii ki bunlar kaybetmenin mazereti olamaz. Takım olarak tam toplanamadığımız bir dönemde kupa kaybederek sezona başlangıç yapmak bizim için pek hoş olmamıştı. Sonrasında iyi bir özveri örneği sergileyerek, performansımızı arttırdık. Sorunun asıl merak konusu olan bölümüne gelirsek; bütün kayıplarımızı güney ekiplerine karşı yaşamış olmamız biraz şanssızlık eseri.

Bu durum zirveden uzak kalmamıza sebebiyet verdi. Çukurova, Botaş, Mersin, Hatay ve biz… Çok iyi bir grafik çizen 5 takım liderlik mücadelesi veriyor. Play-off’larda çok ilgi çekici maçlar yaşanacağı aşikâr.



EN İYİSİNİ YAPMAK ZORUNDAYIZ

Sezonun geride kalan kısmını da göze alarak şampiyonluk şansınızı nasıl görüyorsunuz?


- Dediğim gibi 5 iyi takımın mücadelesi şampiyonluk yarışını daha ilgi çekici hâle getiriyor. Bizim için bu sezon geriye kalan tek hedef Kadınlar Basketbol Süper Ligi’ni kazanmak. Bunun için tüm potansiyelimizi ortaya koyacağız. En iyisini yapmak zorundayız. Motivasyonumuzu ve şampiyonluğa olan inancımızı sonuna kadar korumalıyız.

Play-off’lara iyi bir sıralamayla girerek, şampiyonluğun en büyük adayı biz olduğumuzu herkese göstereceğimizi düşünüyorum. Ve bunu başarmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Normal sezonda zirvede olmamak bizim için bir şey değiştirmeyecek. Zafer elde etmek için kendimiz gibi oynamamız ve motivasyonumuzu yüksek tutmamız yerinde olacaktır.

EUROLEAGUE’DE BEKLENENİ VEREMEDİK

- Fenerbahçe yıllardır EuroLeague’de Final Four aşamasına kalmayı alışkanlık hâline getirmişti. Geçtiğimiz yıl başlayan Final Four hasreti bu sezon 2 yıla yükseldi. Bu sezon Final Four yolunda yaşanan sorun neydi?


- Geçen sezon yaşanan bu sorunu bu yıl da yaşamak istemezdik. EuroLeague çeyrek final eşleşmesinde en iyi günümüzde olduğumuzu söyleyemeyiz. Bu tür eşleşmelerin sonucunu küçük detaylar belirler. Ve biz bu eşleşmede kendimize yakışan bir oyun sergileyemedik.
Yoğun ve zorlu bir fikstür içinde mücadele etmenin bir takım zorlukları var. Ama biz bunları bahane olarak kullanamayız. Koyduğumuz hedefin uzağında kaldık ve sonunu getiremedik. Potansiyelimizi yansıtamadığımız için çok üzgünüm.

TÜRKİYE’DE REKABET ÜST DÜZEYDE

- Türkiye’deki kadın basketbolunun seviyesini nasıl buluyorsunuz?


- Ben Fransa’dan gelen biri olarak, şöyle bir değerlendirme yapabilirim; Fransa’da oynanan ligler de Türkiye’de oynanan ligler de bence çok iyi seviyede. Türkiye ve Fransa’daki rekabetler en iyi seviyede diyebiliriz. Burada oynanan turnuvalar çok zorlu ve mücadeleci bir yapıya sahip. Oldukça iyi takımların yer aldığı bir organizasyon var. Birçok ülkenin basketbol yapısını tecrübe ettim. Ve bu tecrübelerime dayanarak Türkiye’deki basketbol seviyesinin üst düzey olduğunu rahatlıkla dile getirebilirim. Fransa’da olduğu gibi sürekli gelişen bir lig yapısı var ve bu Türk kadın basketboluna olumlu yansıyor diye düşünüyorum.



HEDEFİM: YARIM KALAN İŞİ TAMAMLAMAK

- Basketbolseverlerin merakla beklediği Avrupa Şampiyonası’dan biraz bahsetsek... Fransa Kadın Basketbol Milli Takımı’nın başantrenörü olarak EuroBasket 2019’daki hedefleriniz neler?


- Biz iyi bir ekibe sahibiz. Son iki EuroBasket organizasyonunda da final görmeyi başardık. Her seferinde en iyisini yapmaya çalıştık. Zaferin kıyısından dönmek bizi biraz üzdü; ancak
madalya almak ve hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyor olmaktan memnunum. Bu sezonda finale kadar ilerlemek ve bu defa galibiyetle dönmeyi istiyoruz.

İsveç, Karadağ ve Çekya’nın yer aldığı zor bir gruptayız. Bir şeyler başarmak istiyorsak tüm turnuva boyunca en iyi oyunumuzu oynamak zorundayız. Sırbistan ev sahibi olmanın avantajını kullanabilir, Zorlu ekiplerden Rusya ve İtalya turnuvada geri dönüş yaptı. Türkiye’de EuroBasket’te etkili bir performans gösteriyor. Şampiyonluk şansı yüksek olan birden fazla ekip var. Biz Fransa Kadın Basketbol Milli Takımı olarak turnuvayı en iyi konumda bitirmek için mücadele edeceğiz.

- Son olarak, gelecek yıllar için kariyer planlamanızı nasıl şekillendirmeyi düşünüyorsunuz?

- Gelecek yıllar için hedeflerimi sıralamak gerekirse, öncelikle milli takımla EuroBasket’te iyi bir turnuva geçirmek istiyorum. Sonrasında Olimpiyat Oyunları’na kalarak orada kendimizi
kanıtlamak için çaba harcayacağım. Çünkü Tokyo’da yer alacağımız süre boyunca başarmak için can attığımız birçok hedefimiz olacak.

Kariyerimin devamı için konuşmak gerekirse, sezon sonunda neler olacak bilemem. Ama bu sezon hem Fenerbahçe’de, hem de Fransa’da başarabileceklerimin hepsini elde etmek istiyorum. Daha sonrasında da gelecek sezonların planlamasını yapabileceğimizi düşünüyorum. Ama dediğim gibi önceliğim, hedefimizdeki tüm kupaları kazanmak için çaba harcamak olacak.



AYŞE CORA: EUROLEAGUE’DEN ELENMEK BENi MAHVETTi

Türkiye Kupası zaferinin ardından bir araya geldiğimiz Ayşe Cora, EuroLeague'den elenmelerinin hüznünü içtenlikle anlattı: "Bu sene Final Four dışında kaldığımız üst üste ikinci senemiz oldu. Kişisel olarak söylemem gerekirse bu durum beni mahvetti. Fenerbahçe'nin yeri kesinlikle Final Four'dur!"

- Sezona Hatay’a karşı kaybedilen kupa maçından sonra işleri tersine çevirerek iyi bir ivme yakaladınız. Bu süreçten biraz bahseder misin?

- Hatay Büyükşehir Belediyesi ile oynadığımız kupa karşılaşması öncesinde birçoğumuz milli takımdan dönmüştük. Yabancılardan sadece Nasta ve Sottana takımlaydı. Bu tabii ki bizim için dezavantajdı. Ama rakibimiz Hatay 1 aya yakın takım antrenmanlarına başlamıştı. Bahane olarak algılanmasın ama bunun dezavantajını yaşadık. O yüzden kaybettik de demiyorum. Kazanabileceğimiz bir maçtı. Ama yeterince hazır olamamamız kaybetmemizdeki unsurlardan biriydi.

Daha sonra takım olarak hazır olduğumuz dönemde EuroLeague’de Hatay’ı farklı yendik.
Yine ligde oynadığımız son maçta da farklı galibiyet elde ettik.

DERBİLER HER VAKİT ÖZELDİR

- 2019’un ilk kupasıyla devam edelim… Mutlu sona ulaştığınız Türkiye Kupası’nda ilk maçınızda ezeli rakibiniz G.Saray'a karşı alınan galibiyet turnuvanın devamı için takımda nasıl bir etki yarattı?


- Türkiye Kupası maçlarında çok hastaydım. 39 derece ateşle karşılaşmalara çıkmak durumunda kaldım. Kupadan önce çok fazla yolculuk yaptık ve büyük ihtimalle havalimanında mikrop kaptım. Ateş düşürücülerle ve vitaminlerle kendimi biraz toparlayabildim. Kupanın ilk maçında Galatasaray ile karşılaştık.

Açıkçası Türkiye’de oynamayı en sevdiğim mücadeleler, derbi maçları... Çünkü bu karşılaşmalar, hem taraftarın en çok ilgisini çeken maç, hem de büyüklük açısından ülkenin en önemli üç camiasından ikisinin mücadelesi. Bu yüzden oyuncular bu maçlara daha farklı bir motivasyonla çıkıyor.

Bu sezonki şartları göz önüne alınca bizim kazanacağımızı herkes tahmin edebiliyordu; ama maçlar oynanmadan kazanılmıyor, biz de bunu biliyoruz. Türkiye Kupası gibi tek ayaklı maçlar her daim sürprizlere açıktır. Bir sürprize izin vermemek için ilk maçımıza iyi bir şekilde hazırlandık ve istediğimiz sonucu aldık.

HER MAÇ AYRI HİKÂYE

- Türkiye Kupası’nda farklı geçilen Mersin BŞB maçının ardından final karşılaşmasının son bölümünde takımda bir düşüş oldu bunun sebebi neydi?


- Mersin maçı da Türkiye Kupası’na gelmeden önce kaybettiğimiz lig maçının rövanşı niteliğindeydi. Gururumuzun zedelendiği beklenmedik bir mağlubiyetin rövanşını alabilecek olmak bizi ekstra motive etti. Maça oldukça sert başladık ve rakibimizi maç boyunca 36 sayıda tuttuk. Çok iyi bir savunmayla, Fenerbahçe ismine yakışır bir oyunla adımızı finale yazdırdık.

Finalde ise maçın başından sonuna kadar oyun hakimiyeti bizdeydi. Karşılaşmanın son dakikalarına kadar 15-20 sayı öndeydik. Savunmada gevşeyince Botaş kolay sayılar bulmaya başladı ve farkı bir nebze eritti. Bu seviyede fark ne kadar olursa olsun gevşememek gerekiyor.

Özellikle Fenerbahçe forması giyiyorsanız hem formaya, hem de taraftara olan saygıdan dolayı rakibe geri dönüş şansı vermemeniz gerekiyor. Ama kupayı da kazandığımız için çok mutluyuz.



SEZON SONU İPİ GÖĞÜSLEYECEĞİZ

- KBSL’de uzun bir süredir liderlik koltuğunda değilsiniz. Bunu Çukurova Basketbol’un yakaladığı yenilmez serisine bağlayabilir miyiz?


- Şöyle bir gerçek var; biz çeyrek finalde elenene kadar EuroLeague’de oynuyorduk. Bu turnuva Türkiye Ligi gibi hatta biraz daha zorlu bir seviyede. Biz EuroLeague’de iddialı
olan bir takımdık ve bu yüzden aynı anda birden fazla turnuvaya konsantre olmak zorundaydık. Oynadığımız her maçta karşısında çubuklu formayı gören rakip takım oyuncuları, kendini gösterebilmek adına en iyi oyununu ortaya koyar. Bu da çok normal bir durum. Ben de Fenerbahçe’de değilken her zaman bu maçlara ekstra hazırlanırdım. O yüzden bizim hiçbir maçımız kolay geçmiyor.

Çukurova Basketbol, EuroCup’ta oynamanınve yapılan yatırımın olumlu sonuçlarını aldı. Onların takım kimyasının tuttuğunu söyleyebiliriz. F.Bahçe olarak sürpriz niteliğinde sayılabilecek mağlubiyetleri play-off’ta telafi edip sezon sonunda şampiyon olacağımıza inanıyorum. Çünkü şu an sadece lige yoğunlaşıyoruz ve tek düşüncemiz şampiyonluk.

EUROLEAGUE'DE BAŞARISIZ OLDUK

- Bu sene beklentilerin altında kalarak EuroLegaue’de Final Four göremeden turnuvaya veda ettiniz. Yaşanan bu sorunun temel nedeni neydi?


- Fenerbahçe 6 sene üst üste Final Four’a kalan bir takım. Bu sene Final Four dışında kaldığımız ikinci senemiz oldu. Bu durum bizde çok büyük bir yara açtı. Kişisel olarak söylemem gerekirse bu durum beni mahvetti. Maalesef bunlar sporun içinde olan şeyler.

Tabii ki gönül isterdi ki Fenerbahçe gibi büyük bir kulübü, hak ettiği yere getirebilelim. Ama bu konuda başarısız olduk. Fenerbahçe’nin hak ettiği yer kesinlikle Final Four’da yer almaktır. Bu yaşananların nedenini tek bir şeye bağlamak mümkün değil. Takım olarak formsuz bir dönemimize denk geldi. Bu seride en iyi basketbolumuzu oynamadık.

Kupa dönüşü yorgunluğumuz da vardı. Bir haftada 5 maça çıkmanın da etkisi vardı. Ama bütün bunlar bahane, bu camiayı hak ettiği yere götüremedik ve bunun için çok üzgünüm.

HAYALİMİZ OLİMPİYAT OYUNLARI

- EuroBasket 2019’daki hedeflerinden biraz bahseder misin?


- Milli takım için bu sene oldukça önemli. Yeni bir jenerasyonla Avrupa Şampiyonası’na gidiyoruz. Genç bir kadromuz var. Bu turnuvayı ilk 5 içinde tamamlarsak Olimpiyat yolu da bizim için açılmış olacak.

Bence avantajlı bir durumdayız çünkü grubumuz diğer gruplara göre bir nebze daha rahat gibi... Eğer grubu lider tamamlayabilirsek çok büyük bir avantaj elde edebiliriz. Bu yaz herkese genç bir ekip olmamızın da etkisiyle enerjik ve heyecanlı bir milli takım izleteceğiz. Ben de bu grubun bir parçası olabildiğim için çok mutluyum.

FUTBOL TAKIMI TOPARLANACAKTIR

- Fenerbahçe camiasını iyi tanıyan bir sporcu olarak, sarı lacivertlilerin futbol takımı hakkında neler söylemek istersin?


- Futbol takımı çok şanssız bir dönemden geçiyor. Gerçekten büyük şanssızlık. Bazen ne yaparsan yap olduramadığın dönemler olur, bu da o tarz bir durum. Ama yakında kara bulutların dağılacağını düşünüyorum. Çünkü kalite ortada. Yeni yönetimimiz ile yeni başarılara uzanacaklarına inanıyorum. O yüzden bu şanssız dönemin kalıcı olmadığını düşünüyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum