Yüzde yüz Larkin

Anadolu Efes'in süper yıldızı Shane Larkin, "Sakatlıktan kurtulduktan sonra kendimi daha iyi hissediyorum. Bence Shane Larkin’in yüzde 100 performansı çok yakın. Kendime güvenim yerine geliyor. Maçları öylece izlemek ve takımıma yardım edememek zor ve üzücü bir durumdu... Geçen sene iyi bir sezon geçirdik. Eminim ki, yüzde 100 halimle sahada olunca, takım arkadaşlarım daha da rahatlayacak" diyor.

Yüzde yüz Larkin
02 Aralık 2020 - 12:21
RÖPORTAJ: TOLGA YENİGÜN
 
Türk ve Avrupa basketbolunun son dönemine imzasını bırakan Shane Larkin, bugünlerde şovuna ay yıldızlı forma ile devam ediyor. Geri dönüşüyle birlikte Anadolu Efes'in EuroLeague'de yükselişe geçmesini sağlayan ABD'li yıldız, Türk Milli Takımı'nın EuroBasket 2022 elemelerinde İstanbul'daki fanus maçlarında Hırvatistan ve Hollanda'ya karşı performansıyla da göz doldurdu. EuroLeague'de 26 Kasım'da Kızılyıldız deplasmanında parkeye çıkan Shane Larkin, özel uçakla geldiği İstanbul'da ertesi gün ayağının tozuyla Hırvatistan'a karşı forma giydi. Büyük özveri gösteren Larkin, Hollanda maçına ise damgasını vurdu...
 
Anadolu Efes formasıyla taraflı tarafsız tüm basketbolseverlerin sevgisini kazanan Shane Larkin, ay yıldızlı formayı sırtına geçirmesiyle Türk taraftarların gönüllerini bir kez daha fethetti... Gelin Amerikalı yıldızın Hollanda maçının hemen sonrasında, sorularımıza verdiği samimi yanıtlara geçelim...
 
- ABD'de çalışırken Türkiye ve Efes'in sürecini nasıl takip ettin?

- Sezon başında ABD'deyken Anadolu Efes'in karşılaşmalarını EuroLeague TV’den izliyordum. Benim yokluğumda takım arkadaşlarımın neler yaptığını yakından takip ediyordum.
 
- Sezona sakatlıklar ile şanssız şekilde başladın, 100'de 100 performansıyla Shane Larkin'i izlemeye ne zaman başlarız?

- Bence Shane Larkin’in %100 performansı çok yakın. Her geçen gün kendimi daha iyi hissediyorum. Kendime güvenim yerine geliyor. Vücudum daha iyi durumda... Aradan bayağı bir zaman geçti; ama takımda bana gelen fırsatları geçen sene iyi değerlendirdim ve iyi bir sezon geçirdik. Eminim ki, %100 halimle sahada olunca, takım arkadaşlarım daha da rahatlayacak.
 


MAÇLARI KENARDAN İZLEMEK ÜZÜCÜYDÜ...
 
- Sezon başında oynamadığın dönemde alınan sonuçları nasıl yorumlarsın, o maçları izlerken neler hissettin? Pandemi sonrası Efes'in EuroLeague seviyesini nasıl buldun?

 
- Öncelikle takımıma yardım etmem gerekiyor. Tabii ki bizim için bir hayal kırıklığı yarattı. Çünkü geçen sezon takım arkadaşlarıma yardım edebilecek bir durumdaydım. Maçları öylece izlemek ve takımıma bu süreçte yardım edememek zor ve üzücü bir durumdu. Uzun zamandır birlikte basketbol oynamıyorduk. Kısa süreli bir hazırlık süreci ve akabinde EuroLeague gerçekten zorlayıcı. 
 
Ama biraz da bizim için iyi oldu bence. Aklımızdaki birçok şeyde değişikliğe gittik ve yeni bir mücadeleye başladık. Son karşılaşmalarda toparlandık ve daha iyiye gidiyoruz. Çünkü son 2 sezondur neredeyse aynı kadro ve tekrardan birlikte olmak bizim için bir avantaj.
 
YARIM KALAN İKİ ŞAMPİYONLUK DA BU YIL GELECEK
 
- Hem EuroLeague hem de Türkiye'de geçen yıldan yarım kalan bir hikayeniz var, bu sezon mutlu son için neler söylersin?

 
- Maalesef geçen sezon hikâyemiz böyle tamamlandı. Çünkü hem EuroLeague’de hem de Basketbol Süper Ligi’nde şampiyonluğa gidiyorduk. Şimdi üzerimizde büyük bir sorumluluk var. Hem EuroLeague’i kazanmak hem de Türkiye’deki unvanımızı korumak istiyoruz. Her iki kulvarda da yaşayacağımız şampiyonluklar bizi mutlu edecektir.
 
- Anadolu Efes'in performansını, geçen sezonla kıyaslarsan, nasıl değerlendiriyorsun? Bu süreçteki psikolojik faktörler için neler söylersin?

 
- EuroLeague’e yeniden başladığım zaman, performansımın aynı seviyede olduğunu söyleyemeyeceğim. Ayrıca, evimizde taraftarımızın önünde oynayamıyoruz. Bu da zor. Bence EuroLeague’deki herkes bundan etkileniyor. Çünkü taraftar bu işin önemli bir parçası. Size iyi oynadığınız zaman da yardım ediyor, kötü oynadığınız zaman da enerji verip oyuna geri dönmeniz için destek oluyor. İşin psikolojik açıdan en zor yanı bu; yani salonda seyircinin olmayışı. Ama eninde sonunda biz profesyonel sporcularız. Bununla da yüzleşip, sıkı bir şekilde çalışıp oynayacağımız oyundan keyif almamamız gerekiyor.


 
MIKE JAMES VE CAMPAZZO BENİ ZORLUYOR
 
- Sahada en rahat kimle oynuyorsun, senin için daha özel bir isim var mı? 

 
- Dürüst olmak gerekirse, tüm takım arkadaşlarımla birlikte rahat bir oyun sergiliyorum. Birçok isimle 3 yıldır birlikte oynuyoruz. Bizim en güçlü veya en zayıf olduğumuz anlarda, birbirimizi tamamlıyoruz.

Bizim çok özel bir iletişimimiz var. Oynadığımız basketbolun seviyesi de yüksek. Sahaya çıktığımızda hepimiz aynı şeyi düşünüyoruz. Şutlarda, paslarda, driblingde… Hepimiz ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Saha içinde ve saha dışında birbirimize destek oluyoruz. Bu nedenle kariyerimi Efes’te sürdürüyorum.
 
- Topun hep elinde olmasından memnun musun? Türkiye ve EuroLeague'de seni en çok zorlayan oyuncular kimler?

- EuroLeague’de, hücum olarak beni en çok zorlayan isim Mike James. Facundo Campazzo da NBA’e gitmeden önce öyleydi. Benim pozisyonumda bu iki isim bana hem hücumda hem de savunmada sorun çıkartıyor. Eğer defansif açıdan birini seçmek zorundaysam, bu isim Charles Jenkins.
 
TARAFTARLARIMIZI ÇOK ÖZLEDİM...
 
- Pandemi ortamında basketbol oynarken neler hissediyorsun?

 
- Ataşehir’de Fenerbahçe Beko, Yunanistan’da Panathinaikos, Sırbistan’da Kızılyıldız deplasmanlarında boş salonda oynamak ilginç gerçekten. Diğer takımların taraftarlarına da saygım var; ama bu salonlarda taraftar olunca işinizi zorlaştırıyorlar. Sinan Erdem’deki taraftarları özledim. Onları çok özledim çünkü bana deneyim kattılar ve beni daha iyi hissettirdiler. Onlar olunca, Sinan Erdem’de oynamak gerçekten çok keyif verici; onlara şükranlarımı sunuyorum.
 
- Salonlardan uzak kalan Efes ve Türk taraftarlara ne mesaj verirsin?
 

- Efes taraftarına ve Türk basketbol severlere mesajım şudur; sizleri çok özledim. Tekrardan birlikte olacağımız günü sabırsızlıkla bekliyorum. En iyi taraftarlara sahibiz. Çok iyi enerji veriyorlar. A Milli Takım’da Türk halkının önünde oynayacağım zaman da onlara tüm şükranlarımı, en iyi oyunumu sunacağım. Bu ülkeyi, insanını seviyorum. Sizleri çok özledim. Umarım en yakın zamanda buluşuruz.


 
TÜRK VATANDAŞI OLUNCA BENİMLE TÜRKÇE KONUŞAN OLDU!
 
- Türk vatandaşı olduktan sonra bugüne geçen dönemde hayatında neler değişti?
 

- Türkiye’ye geldiğimde, hayatımdaki en önemli değişiklik şöyle bir şeydi; insanlar beni tanımaya başladı ve restorana gittiğimde bana sevgilerini gösterdiler. Türk vatandaşı olunca da benimle Türkçe konuşanlar oldu. Rakip taraftarlardan da bana çok büyük bir sevgi var; Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve diğer takımların taraftarlarından.
 
- Ay yıldızlı formayı sırtına ilk kez geçirdiğinde neler hissettin? Avrupa Şampiyonası elemelerinde şansımızı nasıl görüyorsun?

 
- Bu ülkeyi temsil etmekten gurur duyuyorum. Amerikalıyım ama ülkemi temsil etme şansım olmadı. Ülkemin milli takım formasını giyemedim. Orada çok az oynayabildim. Türkiye’ye bana bu fırsatı sunduğu için müteşekkirim.
 
Yeni bir takım, yeni bir koç, genç ve iyi oyuncular var. Kısa bir süre birlikte olabildik; ama kısa zamanda iletişimi kurduk. İlerleyen yıllarda daha iyi olacağız. Bu takımla mücadele etmeyi öğreniyorum. Sahaya çıkıp en iyi oyunumuzu oynamak ve elemeleri geçip hem Avrupa’da hem de Olimpiyatlar’da olmak istiyoruz. Böyle bir imkanımız da var.


 
DAHA DA İYİ OLACAĞIZ
 
- Birçok Efesli oyuncunun yanında Milli Takım'da yeni takım arkadaşlarınla sahada bir uyum sorunu oldu mu? 

 
- Bence Efes’teki takım arkadaşlarımın Türk Milli Takımı’nda bana desteği büyüktü. Çünkü birbirimizi iyi anlıyoruz ve birlikte oynuyoruz. Doğuş, Buğrahan, Tolga ve Sertaç ile birlikte iyi oynadık. Bütün oyuncular birbirlerini iyi anlıyor. Bu süreçte hepimiz bir şeyler öğreniyoruz. 
 
Türkiye’deki üçüncü yılım. Daha fazla antrenmanla takımın oyununu daha iyi anlayacağım. Benim ve takım arkadaşlarımın yetenekleri bir araya geldiğinde çok özel bir takım oluyoruz, olacağız. Hepimizin hedefi tüm maçları kazanıp madalya sahibi olmak. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Günün sonunda bu takım daha iyi olacak.
 
ATAMAN VE ENE'NİN TARZLARI BENZİYOR

- Hem Efes Koçu Ergin Ataman hem de Milli Takım'da yeni koçun Orhun Ene için görüşlerini merak ediyorum.


- A Milli Takım Koçu Orhun Ene ile biraz zaman geçirdim. Ergin Ataman ile Orhun Ene'nin benzer yönleri, benzer stilleri var. Sistemde benim yeteneklerimi değerlendirip en iyi potansiyeli ortaya koyuyorlar. İkisi de pozisyonumda nasıl başarılı bir şekilde oynayabileceğimi biliyor ve yardımcı oluyorlar. İki si de benzer tarzlara sahip ve iyi antrenörler.


 
NBA'DE KENARDA OTURMAK İSTEMEM

- Son olarak NBA'deki bubble ortamı için neler söylersin? Ve NBA'e geri dönüş için düşüncelerini merak ediyorum.   


- Bence bubble gayet iyi bir çözümdü NBA için. Şu an Türkiye’de mutluyum, NBA ile ilgili bir şey düşünmüyorum. 28 yaşındayım ve eğer ülkemde oynarsam, orada daha fazla oynamak isterim; kenarda oturmak istemem. Ailem de orada ama Türkiye’yi çok seviyorum; Türk Milli Takımı’nda ve Anadolu Efes’te oynamaktan mutluyum. İlerleyen zamanlarda ne olacağını hep birlikte göreceğiz.
 
TİPLEME 
- En beğendiğin koç?

- Ergin Ataman 
- En beğendiğin oyuncular?
- Facundo Campazzo, Mike James, Nikola Mirotic
- En iyi ilk 5'in?
Mike James, Jordan Loyd, Ioannis Papapetrou, Nikola Mirotic, Walter Tavares
- En zorlu deplasman?
- Fenerbahçe Beko
- Tek kelime ile Efes...
- Aile 
- Tek kelime ile Türk Milli Takımı...
- Gurur

YORUMLAR

  • 0 Yorum