Hâlâ 20

Adını ilk duyuşumuzun üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmiş olsa da, o hâlâ 20 yaşında ve yapmaya alışkanlık hâline getirdikleriyle tüm değerlendirme kıstaslarımızı mahvetmeye devam ediyor.

Hâlâ 20
04 Ocak 2020 - 14:04
Bugünün gençleri bir başka... Gençler çabuk olgunlaşıyor, gençler yavaş olgunlaşıyor, gençler şöyle yapıyor, gençler böyle yapıyor.” Fikirler değişiyor ama bu gelenek değişmiyor. İnsanlar gençlere dair kalıp eleştirilerden vazgeçmiyor. Bugün bundan muzdarip olan gençlerin, geleceğin 'boomer'ı olarak bayrağı devralacağı da kesin gibi.

Peki konuyu neden buradan aldım? Veya eleştirilmeyen bir iş var mı ki, yerli yersiz gençleri savunmaya soyundum? Şu aralar pek eleştirilmeyen/eleştirilemeyen biri var. Hem de bir genç, Luka Doncic.

Adını ilk duyuşumuzun üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmiş olsa da, o hâlâ 20 yaşında ve yapmaya alışkanlık hâline getirdikleriyle tüm değerlendirme kıstaslarımızı mahvetmeye
devam ediyor. Bu adamı neye göre değerlendireceğiz? Ligdeki ikinci yılını oynayan bir Avrupalı mı? Belli ki öyle değil.

Peki tarihin en büyük oyuncularından biri olma yolunda pole pozisyonunu devralmakta olan “milyarda bir” yetenek mi? Bir MVP potansiyeli mi, yoksa bundan da fazlası mı? Sezon başı itibariyle bize gösterdikleriyle Luka Doncic, varmak istediği noktaya daha önce görülmemiş hızla giden bir roket gibi. Ve hakikaten de önüne çıkabilecek hiçbir şey gözükmüyor.

Doncic, “Bu noktaya bu kadar çabuk gelmeyi beklemiyordum” diyor. Sanıyorum kimse böyle bir şeyi tahayyül edemezdi. Ligdeki ikinci yılının henüz ilk ayında, evet muhteşem bir çaylaktan direkt olarak MVP yarışının 2 büyük favorisinden biri hâline gelmek olağanüstü.

Ara formları direkt olarak ardında bırakması ve kendisine diktiği bu yeni gömleğin ona hiç de bol gelmemesi hem şaşırtıcı hem de Lukavari bir iş. Doncic’i ilk canlı izlediğimde yaşadığım şaşkınlık yaklaşık 10 dakika sonra daha fazlasını beklemeye dönmüştü. Bu sezona girişinden, sezonun 20. maçına gelen süreç de benzer biçimde gelişti.

Doncic’in yaptığı her büyük işte önce 'Bunu bu yaşta kim yapabiliyordu?' diye düşünüyorum. Rakamlar bize 'kimse' diye fısıldıyor. Sonra kümeyi büyütüyor ve tüm ligi kapsıyorum. Doncic’in karşısına yaşayan 2-3 efsaneden başkasını zor konumlandırıyorum. Bu inanılmaz bir şey.

Bir Houston deplasmanında Harden’ı, Westbrook'u aynı anda denize dönerken, sezona pek de iyi giremeyen bir Porzingis’i aynı dakikalarda işler hâle getirebilmek inanılmaz bir şey. Dokunduğunu altın yapmak gibi. Elbette biraz abartı olacak. Her büyük hikâyenin en az %10’u abartıdır diyelim. Bu bence, o ölçekte haksızlık etmekten daha adil.

Doncic’in oyunuyla büyüyen karizması belki bizlere 'bir fazla' söyletiyor olabilir; ama fark en fazla bu kadar. 30-10-10’a rahatlıkla sabitlenen, sınırlı takımı Dallas’ı da Batı’nın o karmaşası içinde yukarıda tutan 20 yaşında bir adamdan bahsediyoruz.

Doncic’in babası, 3 yıl kadar önce “Oğlum en büyüklerden biri olacak” derken, Avrupalı bir LaVar Ball’la karşı karşıya olup olmadığımızı konuşuyorduk. Bugünlerde Divac’ın, Doncic’i atlayıp Bagley’i draft ederken bundan da etkilendiği konuşuluyor. Ancak görüntüye bakılırsa, kapıyı doğru noktadan açanın Baba Doncic olduğu gözüküyor.

NBA, dünyanın en olağanüstü yetenek havuzuna sahip ligi. Bugün Doncic’in kemere sarılışı
gibi yarın başka bir genç, 1 numarayı zorlayabilir. Doncic, bu seviyede çeşitli sebeplerle kalamayıp aşağıya inebilir. Elbette başta Harden ve Antetokounmpo gibi rakipleri ona MVP’liği yâr etmeyebilir. Ancak şu sıralar basketbolda izlenmesi en keyifli şey Doncic gibi. Kendi ritmi, kendi oyunu, kendi fiziği...

Yarının basketbolunda bu genç adamdan öykünen birçok genç adam olacak. Sahada ve saha dışında eğlenen, eğlendiren tarzıyla şimdiden bir fenomen yaratmış durumda. Geleneksel gelişim basamaklarını, 4. - 5. sezon klişesini, fiziksel normlarını tanımıyor. Kendi markasını büyütüyor. 'Bazı gençler çabuk olgunlaşıyor.' Büyüğe saygı kısmını, play-off’larda değerlendireceğiz gibi gözüküyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum