BUNDAN SONRA HER SENE BİR TAKIM ÇIKARACAĞIM!

Geçen yıl Sakarya BŞB'yi Süper Lig'e çıkartmasının ardından bu yıl Birinci Lig'deki Bahçeşehir Koleji ile aynı hedefi tekrarlayacağına inancının tam olduğunu söyleyen 40'lık Kerem Gönlüm, "Yaş itibarıyla artık kariyerimin sonuna geliyorum. Bu tarz başarıları artık çok sık yaşayamayacağım. Ama bunu kendime bir misyon haline getirdim, artık her sene böyle bir takım çıkartalım diye. Bu senede umarım bu hazzı yine Hakan Yapar ile birlikte yaşarız" diyor.

BUNDAN SONRA HER SENE BİR TAKIM ÇIKARACAĞIM!
01 Nisan 2018 - 18:59


 

RÖPORTAJ: OĞULCAN ÇOKSAYAR

TÜRK basketbolunun en saygı duyulan isimlerden, profesyonellik örneği 40'lik delikanlı Kerem Gönlüm'ün oyunculuk hedefleri henüz bitmedi. EuroLeague'de çıktığı 232 maçta topladığı 1161 ribaund ile lig tarihinin 6. en iyi istatistiğine imza atan Kerem Gönlüm'ün, geçen yıl Sakarya Büyükşehir Belediyesi'ni Süper Lig'e taşıdıkları takım arkadaşı Hakan Yapar ile bu kez 1. Lig'in iddialı ekibi Bahçeşehir Koleji ile bu başarıyı tekrarlamaya inancı tam... 
 
Bu sezon hızlı bir giriş yapan ve basketbola uzun vadeli planlar gerçekleştiren Bahçeşehir Koleji'nin Acıbadem Üniversitesi'ndeki idman salonunda bir araya geldiğimiz Kerem Gönlüm ve Hakan Yapar ile Türk basketbolu üzerine detaylı bir sohbet gerçekleştirdik...  Röportajımıza yabancı kuralının Türk Milli Takımı'nın geleceğine etki ettiğini belirten ve yeni neslin en büyük probleminin süre alamamaları olduğunu vurgulayan Kerem Gönlüm ile başladık... 

-Tekrar İstanbul’a dönmek nasıl hissettiriyor?

Kerem Gönlüm: Uzunca bir süre İstanbul’daydım. Yaptığımız iş dolayısıyla başka şehirlere gidebiliyoruz. Aslına bakarsan çok uzağa değil Sakarya’ya gittim Ama işlerim dolayısıyla tekrar İstanbul’da olmanın avantajlarını yaşıyorum.

-Türkiye Basketbol Ligi’nin seviyesini yeterli buluyor musunuz?

K.G:
Benim bu ligde ikinci senem. Tabii ki kalite her geçen sene daha da artıyor. Ama bu ne kadar süre devam eder, daha da ileriye gider mi bunu zaman gösterecek. Ama geçen seneki sezon bu seneye oranla daha zordu. Bu sene nispeten oyuncular çok dağıldığı için lig biraz daha kolay hale geldi. Ama dediğim gibi daha önceki yıllara oranla ligin kalitesi çok daha yüksek seviyelerde. Seviye daha da artacak mı bunu zamanla göreceğiz.



BAHÇEŞEHİR'E TÜM EKİP GELDİK!

-Geçtiğimiz sezon Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’ne yükselen Sakarya B.Ş.B’de Hakan Yapar ile birlikte oynamıştınız. Bu yıl Bahçeşehir Koleji ie Süper Lig’e çıkabilme şansınızı nasıl değerlendiriyorsun?

K.G: Biz geçtiğimiz sezonda da Süper Lig’e yükselen Sakarya’da Hakan ile birlikte yer aldık. Kendisi çok kaliteli bir oyuncu. Hırslı yapısı ve karakteriyle çok üst düzey bir oyuncu. Belki boyu biraz daha uzun olsaydı Hakan durdurulamaz bir seviyeye gelecekti. Benim Bahçeşehir Koleji’ne geliş sebeplerimden biri de geçen yıllarda birlikte oynadığım Hakan ile birlikte Yiğitcan Turna ve Kerem Özkan'ın da  buraya gelmiş olmasıydı. Bu seneye başlarken de tek hedefimiz ligi üst sıralarda bitirip Süper Lig’e yükselebilmekti. Bu sene ben biraz geç katıldım takıma ama ilk geldiğim günden beri söylediğim şeyi tekrar söylemek istiyorum. Bizim kadromuz, kalitemiz, tecrübemiz ve karakterimiz bu ligin çok üstünde. Bir aksilik olmazsa bu sezon Süper Lig’e biz çıkacağız.


SAKARYA'DA MİSYONUMUZU TAMAMLADIK

-Sakarya B.Ş.B geçtiğimiz yıl Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’ne yükseldi. Neden Süper Lig’de mücadele etmek yerine TBL’yi tercih ettin?


K.G: Tamamen kişisel tercihim. Takım arkadaşlarımla bir misyonumuz vardı. Onu da tamamladığımızı düşünüyorum. Takımı birlikte Süper Lig’e çıkarttık ve iyi gidiyorlar. Umarım bu şekilde devam ederler. Çünkü Sakarya’da basketbolu seven bir halk var. Sakarya sporu çok seven bir şehir. Geçen yıl takımı üst lige çıkartırken arkadaşlarımla o hazzı yaşadık. Yaş itibarıyla artık kariyerimin sonuna geliyorum. Bu tarz başarıları artık çok sık yaşayamayacağım. Ama bunu kendime bir misyon haline getirdim, artık her sene böyle bir takım çıkartalım diye. Bu senede umarım bu hazzı birlikte yaşarız.


LİMİT KOYMADIM BEN DAHA OYNARIM

-Basketbol kariyerini ne kadar daha sürdürmeyi planlıyorsun?


K.G: Şu anda kendime öyle bir limit koymadım açıkçası. Hep de söylüyorum klasik olacak belki de ama basketbol beni bırakmadıkça ben de basketbolu bırakmayacağım. 

-Kariyerim boyunca gerçekleştirmediğin bir hedefin var mı?

K.G:
Kariyerim anlamında hayal ettiğim yerdeyim açıkçası. 2004'te NBA’den San Antonio Spurs'tan bir teklif almıştım, belki onu değerlendirebilirdim. Ama kendi elimde olmayan sebeplerden ötürü o teklifi değerlendiremedim. Belki orada daha fazla mücadele etmem gerekiyordu kendi açımdan. Çünkü başkalarının bu işi çözmesini bekledim. Ama çok güzel bir kariyerim oldu ve çok mutluyum. Bir oyuncunun kariyeri boyunca yaşadığı başarılar, şampiyonluklar güzel duygular bu yüzden keşke dediğim bir şey yok.


CEDİ DE FURKAN DA DÜZGÜN KARAKTERLER

- Hazır NBA’den söz etmişken Cedi ve Furkan’dan da bahsetsek?

K.G
: Gençlerden son dönemde çok iyi oyuncular çıkarttık. Furkan ve Cedi zaten çok yeteneklilerdi. Cedi ile Efes’te birlikte oynadım. Çok çalışıyor, çok düzgün bir karakter. Furkan da keza öyle. Furkan mesela Efes’te oynamıyordu. Banvit’e geçerek süresini arttırdı ve NBA kapısını araladı. Oyunu takip ediyorlardı ama işin aslı, oynayarak gelişim sağlanır. Bir oyuncunun oturarak mutlu olabileceğini düşünmüyorum. Para bir yere kadar çünkü. Ama Furkan ve Cedi çok karakterli ve yetenekli oyuncular. NBA’de başarılı olacaklardır.

YENİ NESİL SÜREYE TAKILIYOR

- Genç oyunculara da değinmişken, sizin jenerasyonunuz ile yeni jenerasyon arasında ne gibi farklar var? Türk basketbolunun 5 yıl sonraki geleceğini nasıl görüyorsunuz?

K.G:
Her dönemin kendine ait özellikleri oluyor. Bizim jenerasyonumuz, bizden önce abilerimiz vardı. Şu andaki jenerasyonun görünen tek dezavantajı, kendi takımlarında yeteri kadar süre alamıyorlar. Bizim dönemimizdeki kuralda sahada en az üç Türk oyuncu oynatma zorunluluğu vardı ve bu süre almamıza katkı sağlıyordu. Biz EuroLeague, Türkiye Ligi ve kupalarda çok ciddi süreler aldık. Bunu da milli takıma yansıtabiliyorduk. Şu anki yönetimin eski basketbolculardan oluşması çok büyük bir avantaj. Kazanmaya odaklı bir milli takım koçlumuz var; ama onları bekleyen en büyük tehlike, yerli oyuncuların takımlarında süre alamamaları. O yüzden beş sene uzun bile olabilir, ben seneye bile ne olacağını kestiremiyorum.


EFES'TE 12 NUMARA İLE ÖZLEŞTİM

-Oynadığın kulüpler arasında kendini en ait hissettiğin kulüp hangisi oldu?

K.G:
Kariyerimin başında altı senelik bir Ülker maceram oldu. Ama dokuz sene Efes’te oynadım ve insanlar beni 12 numaralı forma ile özdeşleştirdi. Ama her sezonun, her takımın ayrı hikayeleri oldu. Yaşadıklarım, kazanımlarım bunlar çok ayrı tecrübeler.O yüzden aidiyetle ilgili, ben karakter olarak hangi takımda ollursam olayım, o takımın başarısı için elimden gelenin en iyisini veririm sahada. O yüzden aidiyet demeyelim ama uzun yıllar Anaadolu Efes’te forma giydiğim için benim adıma biraz daha öne çıkıyor.

EŞİMLE BASKETBOL TEMALI RESTAURANT AÇTIK

İstinye’de Baskqet isimli bir mekan açmıştınız. Basketbol kariyerinizin ardından bu mekan ile mı ilgileneceksiniz yoksa basketbolun içinde mi kalacaksınız?


K.G: Basketbolu ve sahanın içini seviyorum. Artık uzunca bir yıl bu organizasyonların içinde yer aldığım için, tecrübelerimi de aktarmak isterim açıkçası. Ama şu an aktif olarak oynadığım için bırakınca ne yaparım diye hiç düşünmedim. Bir restaurantım var, farklı bir konseptle bir yer açtık eşimle. Güzel yemeklerle birlikte daha çok sports bar havasında bir alan sağlamak istedik. Birçok formamın ve birçok maçtan kesitin yer aldığı, basketbol temalı bir restaurant açtım. Dediğim gibi bıraktıktan sonra basketbolun içinde kalacağıma inanıyorum.

TİP'LEME (Kerem Gönlüm)

- En beğendiğin koç?
- Bogdan Tanjevic
- İzlediğin en iyi oyuncu?
- Michael Jordan
- En zor deplasman?
- Panathinaikos
- İlk 5’iniz?
- Ender Arslan, Jordan Farmar, Trajan Langdon, Matjaz Smodis, Nikola Prkacin
- Tek kelime ile Bahçeşehir Koleji?
- Vizyon
 
KEREM GÖNLÜM'ÜN PARLAK KARİYERİ
Mydonose Kolejliler (1998–1999)
Ülkerspor (1999–2005)
Efes Pilsen (2005–2014)
Galatasaray (2014–2015)
Pınar Karşıyaka (2015-2016)
Sakarya Büyükşehir Basketbol (2016-2017)
Bahçeşehir Koleji (2017-)

Türkiye liglerinde:
4000+ sayı
3000+ ribaund

EuroLeague:
232 maç
1161 ribaund
1467 sayı
 
 
 
BAHÇEŞEHİR'İ SÜPER YAPACAĞIZ...

Hakan Yapar ise, "Şanssızlıktan ötürü sezon başında koyduğumuz liderlik hedefinden uzakta da olsak, geçmişe takılmayıp, play-off sonunda takımımızı Süper Lig’e taşıyacağız" dedi.

- Türkiye Basketbol Ligi’nin sembol oyuncusu olarak ligin kalitesini değerlendirir misin?

Hakan Yapar: Ben uzun senelerdir Türkiye Basketbol Ligi’nde oynuyorum. Burada durum biraz farklılaşmaya başladı. Çünkü son iki sezondur çok kaliteli oyuncular buraya gelmeye başladı. Kerem Gönlüm’ün geçen sene Sakarya’ya gelmesi büyük bir olaydı. Bu sene de gerek bizim takımımız gerek diğer takımlar olsun, kadrolarında çok önemli oyuncular barındırıyor. Ligin kalitesi her geçen gün artıyor. Yabancı oyuncu kuralına göre bu değişecektir. Bu ligin tanıtımı da yeterli düzeye gelirse çok daha iyi olacaktır.


-Tecrübeli ve birbirini tanıyan isimlerden kurulu bir takım ile mücadele ediyorsunuz. Bunun sağladığı avantajlar ne?

H.Y: Tecrübeli bir takım olmak bize play-off açısından çok büyük bir özgüven sağlayacak o kesin. Çünkü daha önce bu seviyenin daha üstünde oynamış arkadaşlarımız çok fazla. Bu yüzden orada nasıl oynayacağını neler yapması gerektiğini bilen bir oyuncu grubuna sahibiz. Bu tecrübeyi kullanamadan sahada ne kadar mücadele ederseniz edin sonunu getirmek kolay olmuyor. Bu yüzden birbirini tanıyan ve tecrübeli bir oyuncu grubuna sahip olmak, geçirilen inişli çıkışlı performansa rağmen sonunda bize yaracaktır. Şanssızlıktan ötürü sezon başında koyduğumuz liderlik hedefinden uzakta da olsak, geçmişe takılmayıp, play-off sonunda takımımızı Süper Lig’e taşıyacağız.


YAPABİLECEKLERİMİN FARKINDAYIM

-Genellikle TBL takımlarını tercih etmenin özel bir sebebi var mı?

H.Y: Tabii ki herkes Süper Lig’de oynamak ister. Çünkü orası ülkemizin belki de Avrupa’nın en kaliteli ligi. Hepimiz orada oynamak isteriz. Ama bu konuda bir şey saklamamın anlamı yok. Ben kendimin ve yapabileceklerimin farkındayım. Ben her zaman oynamayı tercih eden bir insan oldum. Çünkü basketbola geç başladım. Benim otuma gibi bir lüksüm olmadığına inandım ve ona göre çalıştım. Bu yüzden hep oynamak için elimden geleni yaptım ve tercihlerimi bunun üzerine yaptım.

- Bu yıl takımın istatistiksel açıdan lideri konumundasın. Bunun sırrı ne?

H.Y:
İstatistiksel başarı yakalamak güzel bir şey ama önemli olan takım uyumu. Sonuçta takım arkadaşlarım bana o desteği sağlamadan bunların pek önemi olmuyor. Koçun bana güvenip ana rotasyonda bana o görevi vermesi, skora ulaşmama sebep oluyor. Bizim için en önemli olan şey kazanmak. Sene sonunda hedeflerimize ulaşmak tüm istatistiklerden daha mühim.
 
TİPLEME (Hakan Yapar)

- En beğendiğin koç?
- Zeljko Obradovic
 
- İzlediğin en iyi oyuncu?
- Michael Jordan
 
- En zor deplasman?
- Pınar Karşıyaka
 
- İlk 5’iniz?
- Ender Arslan, Trajan Langdon, Ramunas Siskauskas, Nemanja Bjelica, Tim Duncan

- Tek kelime ile Bahçeşehir Koleji?
- Eğitim
 


YORUMLAR

  • 0 Yorum