Şemsettin Baş | Potansiyel
Bornova Belediyesi Karşıyaka Koçu Şemsettin Baş, "İzmir basketbolunun potansiyeli var. Oyunculuk döneminde formasını giydiğim Karşıyaka'yı ve bu şehri seviyorum. Bornova Belediyesi Karşıyaka'nın antrenörü olarak yüksek potansiyeli olan İzmir'de oyuncu havuzunun genişlemesi gerektiğini düşünüyorum" diyor.
08 Şubat 2024 - 11:27
HÜSEYİN DEMİR
Üç sene Türkiye’den ayrı kaldım. İki sene Kosova’da bir sene Romanya’da antrenörlük yaptım. Menajerimiz Çağlar Karabulut ve başkanımız Hakan İnan beni takıma davet etti. Anlaşma sağladıktan sonra takımımız iyi durumda değildi. Finans, bütçe ve yatırım olarak rakiplerimize göre daha geride yer alıyorduk.
Bornova Belediyesi Karşıyaka 17. sıradaydı. Geldiğimizde bir sistem ve düzen kurduk. Açıkçası ilk hedefimiz ligde kalmaktı. Kuvvet kondisyon olarak da takımımızı yukarıya çekmeye çalıştık. Daha sonra oyuncularımız güzel bir reaksiyon gösterdi. Galibiyetler geldikçe moral ve motivasyonumuz arttı.
Özellikle iç saha maçlarımızı hiç kaybetmedik. Ev sahibi olduğumuz maçlarda 5’de 5 galibiyet elde ederken deplasman maçlarında 4’te 2 yaptık. Yenildiğimiz iki maçta Lig’in en iyileri arasında yer alan Çayırova ve Ankaragücü takımlarıydı. Durumumuz şu an iyi ve play-off potasında yer alıyoruz.
Yoğun bir çalışmadan sonra Fenerbahçe Koleji maçı bizim için patlama oldu. O mücadele bizim için sezonun en önemli karşılaşmaları arasında yer alıyor. 24 isabetli üçlükle TBL’de rekora imza attık. Üçlük bombardımanın olduğu maçta seyir zevki yüksekti. Oyuncular bazen formda olabiliyor, oyun içerisinde tempo ve ritmi yakalayanlar rakip potayı üçlük yağmuruna tuttu. Çocuklar gerçekten çok iyi mücadele etti. Benim oyunculuk dönemimde bir maçta 24 üçlük olduğunu hatırlamıyorum.
Türkiye Basketbol Ligi’nde şu an 18 takım var. Esasında marka değeri açısından ve Türk basketbolcuların gelişimi için TBL'nin önemli bir organizasyon olduğunu söyleyebilirim. Gençlerin süre alarak burada kendilerini geliştirdiğini düşünüyorum. Kosova Süper Lig ve Romanya Süper Lig ile TBL seviyesinin aynı olduğunu gözlemliyorum. Orada 6 yabancı hakkı var. Türkiye’de ise iki yabancı oynayabiliyor.
Yatırım yapan sayısı arttıkça sponsor ve markalar artıyor. Ligin görünürlüğü ve tanınırlığı açısından marka değeri yükseliyor. Süper Lig’de karar verici pozisyonlarda el yakan toplarda yabancı oyuncular devreye giriyor. TBL’de ise yabancı oyuncuların az olmasından dolayı genç ve yerli basketbolcular kritik anlarda sorumluluk alarak kendilerini daha donanımlı hâle getirebiliyor.
Esasında TBL ve Süper Lig’de yer alan oyuncular arasında çok fark yok. Sadece mental ve fiziksel farklılıklar var. Bizim dönemimizde Süper Lig’de 3 yabancı oyuncu hakkı vardı. O yüzden basketbolculuk kariyerimde önemli dakikalarda karar verici anlarda Türk basketbolcular olarak devreye giriyorduk
İzmir basketbolunun potansiyeli var. Bu şehri seviyorum ve potansiyelini inanıyorum. Oyunculuk dönemimde Karşıyaka’da forma giymiştim. Bornova Belediyesi Karşıyaka'nın antrenörü olarak burada oyuncu havuzunun genişlemesi gerektiğini düşünüyorum. Eskiden altyapıdan önemli basketbolcular yetişiyordu. İzmir’e gelme nedenlerimden biri de aslında buradan daha çok oyuncu yetiştirmek ve onları geliştirmek…
16 yıl Süper Lig’de oynadım. Bir sene yurt dışında forma giydim. Akıllarda kalan bireysel başarılardan ziyade takım başarılarıdır. TOFAŞ'la 98-99 senesinde Cumhurbaşkanlığı Kupası ve Türkiye Kupası'nda kazandığımız başarıları unutamıyorum. 96-97 senesinde Koraç Kupası'nda final oynadığımız karşılaşma da aklımdan çıkmıyor.
Üç sene Türkiye’den ayrı kaldım. İki sene Kosova’da bir sene Romanya’da antrenörlük yaptım. Menajerimiz Çağlar Karabulut ve başkanımız Hakan İnan beni takıma davet etti. Anlaşma sağladıktan sonra takımımız iyi durumda değildi. Finans, bütçe ve yatırım olarak rakiplerimize göre daha geride yer alıyorduk.
Bornova Belediyesi Karşıyaka 17. sıradaydı. Geldiğimizde bir sistem ve düzen kurduk. Açıkçası ilk hedefimiz ligde kalmaktı. Kuvvet kondisyon olarak da takımımızı yukarıya çekmeye çalıştık. Daha sonra oyuncularımız güzel bir reaksiyon gösterdi. Galibiyetler geldikçe moral ve motivasyonumuz arttı.
Özellikle iç saha maçlarımızı hiç kaybetmedik. Ev sahibi olduğumuz maçlarda 5’de 5 galibiyet elde ederken deplasman maçlarında 4’te 2 yaptık. Yenildiğimiz iki maçta Lig’in en iyileri arasında yer alan Çayırova ve Ankaragücü takımlarıydı. Durumumuz şu an iyi ve play-off potasında yer alıyoruz.
Yoğun bir çalışmadan sonra Fenerbahçe Koleji maçı bizim için patlama oldu. O mücadele bizim için sezonun en önemli karşılaşmaları arasında yer alıyor. 24 isabetli üçlükle TBL’de rekora imza attık. Üçlük bombardımanın olduğu maçta seyir zevki yüksekti. Oyuncular bazen formda olabiliyor, oyun içerisinde tempo ve ritmi yakalayanlar rakip potayı üçlük yağmuruna tuttu. Çocuklar gerçekten çok iyi mücadele etti. Benim oyunculuk dönemimde bir maçta 24 üçlük olduğunu hatırlamıyorum.
Türkiye Basketbol Ligi’nde şu an 18 takım var. Esasında marka değeri açısından ve Türk basketbolcuların gelişimi için TBL'nin önemli bir organizasyon olduğunu söyleyebilirim. Gençlerin süre alarak burada kendilerini geliştirdiğini düşünüyorum. Kosova Süper Lig ve Romanya Süper Lig ile TBL seviyesinin aynı olduğunu gözlemliyorum. Orada 6 yabancı hakkı var. Türkiye’de ise iki yabancı oynayabiliyor.
Yatırım yapan sayısı arttıkça sponsor ve markalar artıyor. Ligin görünürlüğü ve tanınırlığı açısından marka değeri yükseliyor. Süper Lig’de karar verici pozisyonlarda el yakan toplarda yabancı oyuncular devreye giriyor. TBL’de ise yabancı oyuncuların az olmasından dolayı genç ve yerli basketbolcular kritik anlarda sorumluluk alarak kendilerini daha donanımlı hâle getirebiliyor.
Esasında TBL ve Süper Lig’de yer alan oyuncular arasında çok fark yok. Sadece mental ve fiziksel farklılıklar var. Bizim dönemimizde Süper Lig’de 3 yabancı oyuncu hakkı vardı. O yüzden basketbolculuk kariyerimde önemli dakikalarda karar verici anlarda Türk basketbolcular olarak devreye giriyorduk
İzmir basketbolunun potansiyeli var. Bu şehri seviyorum ve potansiyelini inanıyorum. Oyunculuk dönemimde Karşıyaka’da forma giymiştim. Bornova Belediyesi Karşıyaka'nın antrenörü olarak burada oyuncu havuzunun genişlemesi gerektiğini düşünüyorum. Eskiden altyapıdan önemli basketbolcular yetişiyordu. İzmir’e gelme nedenlerimden biri de aslında buradan daha çok oyuncu yetiştirmek ve onları geliştirmek…
16 yıl Süper Lig’de oynadım. Bir sene yurt dışında forma giydim. Akıllarda kalan bireysel başarılardan ziyade takım başarılarıdır. TOFAŞ'la 98-99 senesinde Cumhurbaşkanlığı Kupası ve Türkiye Kupası'nda kazandığımız başarıları unutamıyorum. 96-97 senesinde Koraç Kupası'nda final oynadığımız karşılaşma da aklımdan çıkmıyor.
10:29
09:57
09:48
09:42
09:17
YORUMLAR