Kyle Hines: Gelenek

OĞULCAN ÇOKSAYAR

CSKA Moskova’nın tecrübeli takım kaptanı Kyle Hines, Rus temsilcisinin dinamikleri, Türk takımlarının THY EuroLeague’deki gidişatı ve unutamadığı zaferleri dillendirdi. Gelin lafı fazla uzatmadan sözü son şampiyonun ABD’li kaptanı Hines’e bırakalım…

CSKA Moskova, bir geleneğe ve standarda sahip olan bir takım. CSKA’da Final Four oynamak, bu standardın içinde olan bir şey. Bir sezona başlarken öncelikli hedefimiz her zaman Final Four'a kalan bir ekip olabilmek. Bunu da EuroLeague tarihinde 17 defa Final Four oynamamız kanıtlıyor.

CSKA’da bu başarının devam etmesi için her sene en iyi oyuncular ve koçla bir takım kuruluyor. Sanırım bu başarıyı sürdürülebilir yapan şey bu. Biz her zaman yaptığımızı yaparak yeteneklerimizi parkeye yansıtıp, başarıyı standart hale getirmeyi sürdürmeliyiz.

Fenerbahçe Beko çok güçlü bir takım ve bununla beraber çok iyi oyunculara ve çok iyi koça sahipler. Fenerbahçe’deki önemli oyuncuların sakatlanması, gidişatı kötü etkileyen etmenlerden. Ve sakatlıkların takım geç dahil olması Fenerbahçe Beko'nun EuroLeague’e neden kötü başlangıç yaptığını açıklıyor. Ama herkes biliyor ki Fenerbahçe Beko hâlâ çok güçlü bir takım ve bu süreci atlatırsa yeniden zirveye oynayabilecek güce sahip.

Anadolu Efes'e gelirsek... Efes geçen seneki başarısını bu sene de sürdürüyor. Hâlâ daha çok iyi oyunculara sahipler ve geçen seneden çok daha iyi oynuyorlar. Yakaladıkları uyum yabana atılır türden değil. Sezonun favori ekiplerinden biri olduklarını söylemek mümkün.

Bizim takım olarak hedefimiz her gün daha iyi olmak. Her antrenmanda daha iyi olmak, her maçta daha iyi olmak… Takımca her gün daha iyiye doğru gitmek için çok çaba sarf ediyoruz. Takımca birçok hedefimiz var ve bunlardan biri de EuroLeague şampiyonu olmak! Şampiyonluk unvanını korumak için her gün çok daha fazla çalışıyoruz.

CSKA Moskova'daki en iyi sezonum geçen sezon diyebilirim. Esasında her sezon daha da tecrübe katıyor ve daha iyi oynuyorsunuz. CSKA’da oynadığım süreçte geçen her sezon da daha da iyi oynuyorum diyebilirim. Geçen sezonun en iyi sezonum olduğunu söylememin sebebi, kazandığımız EuroLeague şampiyonluğu. Hak ettiğimiz bir zaferdi ve yeri çok başka.

EuroLeague uzun ve oldukça zorlu bir sezona start verdi. Bir şeyler başarabilmek için en iyimizi ortaya koymalıyız. Mental olarak odaklanmalı ve her gün hem fiziksel hem de mental olarak maçlara hazırlanmamız gerekiyor. Her maç için ayrı bir odaklanma ve çalışma gerekiyor.

Takım olarak iyi hazırlanıp, en az hata ile devam etmeniz gerekiyor. Uzun bir sezonda zorlayıcı anların olmasını normal buluyorum. Takımların seviyelerini bunları göze alarak, bir önceki sezondan daha efektif kurması da sezonu zorlaştıran unsurlardan.

EuroLeague'de NBA'e benzer bir değişim oldu demek yerinde olabilir. Sezon uzadı, 2 ekip daha eklenerek rekabet arttı, çift maç haftalarımız sıklaştı. Tabii ki buna bağlı ufak tefek bazı sorunlar da olmadı değil. Bazı maçlar yoğunluktan ötürü ikinci plana atılabiliyor; ama esasen her maç play-off'lar için final niteliği taşıyor.

Olympiakos ile İstanbul’da kazandığım EuroLeague benim için unutulmaz bir andı. Zorlu geçen bir sezondu ve bizim için gerçekten masalsı bir finale konu oldu. Aslan unutamayacağım türden bir sezondu, hatta o sezonu masalsı ve hayal gibi kelimelerle nitelendirebilirim.

Finaldeki o tutkuyu tarif etmem pek mümkün değil. Yaklaşık 20 sayılık bir farktan geri dönmeyi başardık ve zafere ulaştık. Benim ilk EuroLeague şampiyonluğum olduğu için de ayrı bir yeri var. Böyle şeyler asla unutulmaz. İstanbul'daki finalde yaşadıklarım, takım olarak yaptığımız geri dönüş gerçekten muhteşemdi ve benim için çok güzel anılara sahne oldu.

TİPLEME

- En beğendiğin koç?
- Dimitris Itoudis
- En beğendiğin oyuncu?
- Michael Jordan
- En zorlu deplasman?
- Panathinaikos
- En iyi 5'in?
- Magic Johson, Michael Jordan, Kobe Bryant, Tim Duncan, Wilt Chamberlain
Tek kelime ile CSKA Moskova...
- Zafer