İmza | Ömer Utku Al & Dusan Alimpijevic

Bursaspor için EuroCup sezonu play-off öncesi ve play-off sonrası olarak adeta ikiye ayrılıyor. Normal sezonda yola sakatlıklar, ertelemeler gibi sebeplerle pek istedikleri gibi başlayamamışlardı. Ancak son haftalarda öyle bir ritim yakaladılar ki, yolun sonunda son 4'e kalarak tarihi bir başarıya imza attılar. Play-off'taki rakibi Obradovic'in Partizan'ı idi. Kupanın favorisi Sırp ekibi, Stark Arena'da 20 bin taraftarın önünde uzatmada deviren Timsah, çeyrek finalde de Cedevita'yı ise net şekilde geçti. Tarihlerindeki bu büyük başarının en kritik adımı olan Partizan galibiyeti hakkında uzatmaların kritik eli Ömer Utku Al ve başantrenör Dusan Alimpijevic'in ağzından 'o anı' dinledik.

İmza | Ömer Utku Al & Dusan Alimpijevic
02 Mayıs 2022 - 11:27
RÖPORTAJ: ECE ERGEZ

SORUMLULUK
ÖMER UTKU AL


"Partizan maçında Needham’ın faul problemine girdiğini gördüğüm zaman ekstradan konsantre olup, kendimi oyuna girmeye hazırlamıştım. Uzatmada oyuna girip heyecanlanmak yerine, başarmak üzere olduğumuz şeyi düşününce; zihnimi rahatlık kapladı. Ama tabii ki o anlarda sorumluluk almanın ağırlığını, maçtan sonra daha çok hissettim."

Hem bizim adımıza hem kulüp adına tarihi bir galibiyet aldık. Taraftarımızın desteğini daha havaalanından iner inmez, bizi karşılamaya gelenleri görünce hissetmeye başladık. Bursa sınırına girdiğimiz gibi konvoylar başlamıştı bile. Bu karşılamayı gördüğümüz anda hepimiz ayaklandık ve etrafa bakmaya başladık.

Salonumuzun oraya geldiğimiz zaman ise bambaşka bir karşılamayla karşılaştık. Duygularımı gerçekten de kelimelerle anlatamam desem yeridir. Kendimizi özel bir anın içinde bulduğumuzu anladık. O anki duygularımı, hissettiğim şeyleri hayatım boyunca unutacağımı sanmıyorum.

EuroCup normal sezonunda ertelenen çok maçımız oldu ve açıkçası bu erteleme karşılaşmalarının hep iyi form tutmuşken olması biraz canımızı sıkmıştı. Kötü geçen dönemlerimiz de oldu; fakat mental olarak ne zaman düştüğümüzü hissetsek, takım olarak birbirimize daha çok bağlandık. Bu dönemleri daha fazla çalışarak geçirdik ve bu çalışmalar sonunda bize fazlasıyla geri döndü diyebilirim.

EuroCup’ta son hafta maçına girerken grubu 5. sırada bitirme şansımız vardı. Bu fırsatı tepip 7. olarak bitirdiğimiz zaman bir moral bozukluğu yaşandı. Ama Partizan’la eşleştiğimiz belli olduğunda o moral bozukluğu gitti desem yalan olmaz. 

Yıllar sonra evine dönen Obradovic, şampiyonluğa kurulmuş bir takım ve deplasmanda 20 bin kişiye karşı oynayacağımız bir maç. Kendimizi gösterebileceğimiz, hayallerimizi devam ettirip sürpriz yapabileceğimiz daha iyi eşleşme olamazdı. Oraya kaybedeceğimiz bir şey olmadan gittik ve bu bizim daha çok kenetlenip daha çok inanmamıza sebep oldu. 

Maçtan önce mükemmel hazırlandık ve bunların hepsinin meyvesini de aldığımıza çok mutluyum. Salona girdiğim an tribünleri görünce kendimi daha motive hissettim. Kişisel olarak kalabalık tribünlere karşı oynamayı daha çok severim. O atmosferi görüp orada oynadığım için çok mutluyum.

Önemli olan kendini hep maç içinde olmaya zorlamak, maçı hissetmek ve oyuna girmeye hazır olmaktır. Needham’ın faul problemine girdiğini gördüğüm zaman ekstradan konsantre olup, kendimi oyuna girmeye hazırlamıştım. Uzatmada oyuna girip heyecanlanmak yerine, başarmak üzere olduğumuz şeyi düşününce zihnimi rahatlık kapladı. Ama tabii ki o anlarda sorumluluk almanın ağırlığını, maçtan sonra daha çok hissettim.

Düdük çalmadan sevinmeye başlamak üzereyken staff'ın bizi sakinleştirip tribüne saygı duymamız gerektiğini hatırlatması gerekti. O an o atmosferde o galibiyetten sonra sevincimizi içinize atmak gerçekten de hiç kolay bir olay değilmiş. Tribünleri alkışladıktan sonra oyuncu koridoruna girer girmez çığlık atıp zıplamamı durduramadım. Kariyerimde bu kadar mutlu ve içten bir galibiyet sevinci yaşadığımı hatırlamıyorum.

Dusan sezon başından beri gelişimim için üstüme çok yükleniyor. En ufak detaylara, saniyenin altında düşünme hızıma kadar her konuda üstüme düşüyor. Sezonun başında buna hazır değildim diyebilirim. Bu yüklenmeleri ters şekilde düşünüp zihinsel olarak düşüşler yaşıyordum. Ama sonrasında yavaş yavaş değişmeye başladım.  Bütün bu yüklenmelerin benim daha iyi oyuncu olmam için yapıldığını anlayınca bilgileri kapmaya başladım. Bu durum performansıma da hemen yansımaya başladı. Zaten bunu kendim de hissedebiliyorum ve geliştiğimi farkediyorum. Bununla orantılı olarak da Duşan’ın bana verdiği sorumluluk ve güven de arttı diyebiliriz.



MİMAR
DUSAN ALIMPIJEVIC


“Buraya ilk geldiğim zaman bu kulübün tarihinde ve başarılarında yer almak istediğimi söylemiştim. Bir gün bu kulüpten gittiğimde insanların beni iyi şekilde, başarılarımla hatırlamalarını istiyorum. Tanrı'ya şükürler olsun ki şu an bu yolda ilerliyoruz.”

EuroCup'ta tarihi bir başarı elde ettik. Bu kulübümüz, taraftarımız ve organizasyonumuz için oldukça önemli. Ancak hâlâ yarış devam ediyor, biz de yarışın içinde mücadelemizi sürdürüyoruz. Avrupa basketbolunda bir düşü gerçekleştirdiğimizin farkındayız. Ama daha fazlasını hayal ederek gerçekleştirmeye devam etmek istiyoruz.

Sırbistan’ın benim ülkem olması, kulübü iyi biliyor olmam bizim için büyük bir avantajdı. Oyuncularıma takımın karakterini, Sırp taraftarının mentalitesini ve karakterini en iyi şekilde anlatmaya çalıştım. Bu orada karşılaşacakları duruma önceden hazırlıklı olmaları açısından önemliydi.

Obradovic bana göre Avrupa basketbolunun en iyi koçlarından biri değil, kesinlikle Avrupa’nın en iyi koçu. Kendisine çok fazla saygı duyuyorum. Obradovic’e rakip olmayı kişisel olarak görmüyorum. Sonuçta orada iki takımın rekabeti vardı. Kendisi ile daha önce de farklı takımlarda birbirimize rakip olmuştuk. 

Maçtan sonra Obradovic’le konuşmadık. Çünkü o anda bir olumsuzluk oluşturmak istemedim. Onun Partizan için ne anlama geldiğini biliyorum. Oraya adını tekrar Partizan tarihine yazdırmak için döndü. İnanıyorum ki bunu da en yakın zamanda başaracaktır.

Sanırım Partizan için en büyük problem maçta büyük favori olmalarıydı. Karşılaşmanın tüm biletleri de satılmıştı. Yaklaşık 20 bin seyircinin izlediği karşılaşma için bir EuroCup değil EuroLeague içinde bir seyirci rekorundan da bahsedebiliriz. Bu çok ciddi bir taraftar sayısı ve Partizan’da genç oyunculara sahip bir takım. Bu durumun genç oyuncuları üstünde bir baskı oluşturduğunu düşünüyorum. 

Bizim de oldukça tutkulu bir taraftarımız var. O yüzden bu durum bizim alışkın olduğumuz bir şey. Yapabileceğimiz en iyi olgunluk seviyesini göstererek mücadeleyi tamamladık.
Ömer Utku Al, en kritik yerde önemli bir katkı verdi bize. Onun hakkında söyleyebileceğim tek şey şudur. Maç içerisinde yapması gereken tek şey toplara sahip olmaktı, o da onu en iyi şekilde yaptı.

EuroCup sezonumuzu değerlendirecek olursam bizim için iki ayrı sezon gibi geçti. Sezon başında sakatlıklar ve problemler yaşamıştık. Bildiğiniz gibi komplike işler biraz zaman alır. Geçen sezon birlikte çalıştığım oyuncular işleyişi bildikleri için yeni gelenlere iyi işleyen takım hâlini nasıl alabileceğimizi anlattılar. Zamanla bu birlik beraberlik ve görevlerde daha oturunca biz de yavaş yavaş bir ritim tutturmaya başladık. Benim için çok iyi bir sezon oluyor diyebilirim.

Göreve başladığımızda uzun dönemli planlardan bahsetmiştik. Biz koçların görevi organizasyonu ve takımı geliştirmektir. Ben oyuncu gelişimine oldukça önem veririm. Bir takımın en önemli parçaları oyunculardır. Benim için her antrenmanda oyuncunun gelişim göstermesi çok önemlidir. İyi bir ekibe de sahibim. 

Onlar da oyuncu gelişimi konusuna benim gibi önem veriyorlar. Maçlarda olabilecek tüm durumları antrenmanlarda her zaman çalışıyoruz. Oyuncularla birlikte  iyi bir ekip olduğumuzu söyleyebilirim.

Buraya ilk geldiğim zaman bu kulübün tarihinde ve başarılarında yer almak istediğimi söylemiştim. Bir gün bu kulüpten gittiğimde insanların beni iyi şekilde, başarılarımla hatırlamalarını istiyorum. Tanrı'ya şükürler olsun ki şu an bu yolda ilerliyoruz.

Sağlıklı kalarak organizasyonumuzu geliştirmek en birincil hedefimiz. Takım olarak da bir istikrar sağlayarak süreklilik yakalamak istiyoruz. Bursaspor’u iyi tanınan, yenilmesi zor bir takım olarak bilinmesini istiyoruz. 

Öncelikle takımımdaki herkese, yöneticilerimize, başkanımıza çok teşekkür etmek istiyorum. Bazen birlikte çalışması zor bir insan olabiliyorum.Ancak ben iyi iletişim ve saygıya büyük önem veriyorum. Kulübümdeki herkese büyük saygı duyuyorum. Bu iyi iletişim içinde herkese teşekkür etmek istiyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları