Günü kurtarmaya değil iz bırakmaya gidiyoruz!

RÖPORTAJ: ECE ERGEZ
 
A Milli Takımımızın en değerli parçalarından biri Furkan Korkmaz... Dile kolay NBA'de Sixers formasıyla 5. sezonunu geride bırakırken her yıl gelişen oyun ve performansını göstermeye devam ediyor. Furkan'ın temposu, hırs ve mücadele isteği ile birleşince ortaya seyir zevki hayli yüksek bir oyun çıkıyor. Bunu milli takım maçlarında da sık sık bizlere gösterdi. 
 
Can sıkan Letonya ve Sırbistan karşılaşmalarını geride bırakıp, EuroBasket merkezli söyleşimizde, tabii ki Sixers ve özel hayatını da bol bol konuştuk.. Yeteneğinin yanında karakteriyle de her zaman özel bir yere sahip, Türk basketbolunun yetiştirdiği en önemli isimlerden Furkan Korkmaz ile yaptığımız röportaja geçelim...


 
- Sezon içinde NBA’de aldığın süreler değişkenlik gösterdi. İlk aylar oyun kurucu olarak seni izlerken devamında pozisyonun değişti ve şutor rolüne evrildin. Farklı rollere adapte olmak seni ne kadar zorladı?
 
- Dünyanın en üst düzey basketbol organizasyonu NBA’de forma giyiyorsanız, her an her role ve değişikliğe hazır olmanız gerekiyor. Oynadığımız oyunun dinamiği sürekli olarak değişiyor. Bizlerin de oyuncular olarak bu tarz değişiklere çabucak adapte olmamız gerekiyor. Sezon öncesi ve sezon içerisindeki hazırlıklarımızı da buna göre yapıyoruz. Sezon başında ilk 3 ay çok iyi bir performans gösterdim. Ancak All-Star arasından sonra bir düşüş yaşadım. Siyahla beyaz gibi bir durumdu diyebilirim. Ama nedenlerini çok iyi biliyorum. 
 
Yaz dönemini çok iyi geçirdiğimi düşünüyorum. Amerika’dan bireysel antrenörüm Türkiye’ye geldi ve yoğun bir antrenman temposu içerisine girdim. Hem milli takımla yaptığım antrenmanlar hem de bireysel antrenmanlarımla yeni sezona çok daha iyi gireceğimi düşünüyorum.
 
ŞU BİR GERÇEK Kİ PHILA İLE BEKLENEN SEVİYENİN ALTINDA KALDIK
 
- Takım olarak baktığımızda hedeflerinize ulaşamadığınız bir yıl oldu. Zor ve çalkantılı sezon sonrasında  neler söylemek istersin?
 
- Philadelphia, NBA’de her zaman zirveyi hedefleyen bir organizasyon. Geçtiğimiz sezon başında da bu hedefle yola çıktık; ancak yolda bazı sıkıntılar yaşadık. Bu, hedefleri yüksek olan takımların zaman zaman başına gelen bir durum. Sezonun geneline baktığımızda bizden beklenilen seviyenin altında kaldık, bu bir gerçek. Ama geçmişin artık geçmişte kaldığını düşünüyorum. Geride bıraktığımız sezondan gerekli dersleri çıkartıp, yeni sezonda koyduğu hedeflere ulaşmak için doğru  hamleleri yapacak bir Sixers olacağına inanıyorum. Takımımızda çok önemli, dünya markası oyuncularımız var. Tam anlamıyla bir takım olduğumuzda, inanıyorum ki hedeflerimize de ulaşacağız.


 
HARDEN'LA DA ARAMIZ İYİ AMA THYBULLE EN İYİ DOSTUM
 
- Sixers güçlü bir gard rotasyonuna sahip ve James Harden da kadroda yer alıyor. Peki sen aldığın sürelerden memnun musun? Harden ile iletişimin nasıl? 
 
- Daha önce de bahsettiğim gibi Sixers’ın her pozisyonda çok yetenekli isimleri var. Bunu yalnızca gard rotasyonuyla değerlendirmek yanlış olur. Ben de bu takımın önemli bir parçasıyım. Ben her zaman sahada olup takımımın için elimden gelenin fazlasını vermek isteyen bir oyuncuyum. Bu benim yapımda var. Ancak NBA’de işler Avrupa’yla pek doğru orantılı gitmiyor. Sizlerin de bildiği gibi burada farklı bir sistem var. Bu sisteme süre dağılımı da dahil. Bir maçta sahada uzun süre kalıp, iyi bir performans sergiledikten sonra o performansınızı izleyen diğer maçta daha az süre alabiliyorsunuz. Normal sezonda 82 maç oynuyoruz, bu maçların çoğunun arasında da iki gün var. Oyuncular olarak biz ne kadar sahada kalmak istesek de bilimsel gerçekler var. Sezon içinde hepimizin sırası gelecek. Keşke hep sahada olsam tabii. 
 
Harden ile olan iletişimime gelirsek... Kendisiyle çok iyi bir iletişimimiz var. Geldiği ilk günden beri, buranın tecrübeli bir oyuncusu olarak ben de ona organizasyonla ilgili bir şeyler anlatıyorum, o da bana oyunumla ilgili geri bildirimler veriyor. Aramızda çok güzel bir ilişki var. Önümüzdeki sezon takıma çok daha fazla katkı vereceğine inanıyorum.
 
- Sixers’ta en iyi kimle anlaşıyorsun? Birlikte ekstra antrenman yaptığı oyuncu var mı?
 
Tüm takımla güzel bir bağım var ama Matisse Thybulle ile aramızda farklı bir dostluk var. Hem çok iyi iki dostuz hem de birbirimizden her gün bir şeyler öğrenin iki iyi takım arkadaşıyız. 
 


LETONYA MAÇINDA KENDİMİZ GİBİ DEĞİLDİK
 
- A Milli Takım'a gelecek olursak, talihsiz geçen ve farklı kaybedilen Letonya maçına ilişkin görüşün ve Dünya Kupası hedefi için neler söylersin?
 
Letonya maçını planladığımız gibi oynayamadık. Savunmada hatalarımız vardı, hücum anlamında da beklenen ve istenen seviyede değildik. Daha iyi olmamız ve sahada daha güçlü kalmamız gerekiyor. Ana hedefe giderken yolda bu tarz kazalar da meydana gelebiliyor. Takım olarak, bu mağlubiyetten gerekli dersleri çıkarttığımızı düşünüyorum. Letonya ve Sırbistan maçlarına çok fazla takılı kalmadan Avrupa Şampiyonası karşılaşmalarına odaklanmamız lazım. 
 
BİZİM CİDDİ HEDEFLERİMİZ VAR...
 
- Önümüzde zorlu bir EuroBasket var. Hazırlık süreci nasıl geçiyor? Çok tempolu geçirdiğin bir NBA sezonu sonrası kendini fiziksel ve mental olarak nasıl hissediyorsun? 
 
- Yoğun geçen NBA sezonunun ardından elbette fiziksel ve mental olarak bir yorgunluk var; ama bunların hiç biri bahane değil. Milli takım kutsaldır. Burada herkes ay yıldızlı forma için terinin son damlasına kadar mücadele eder. Çok ciddi bir kamp dönemi geçirdik. Türk Milli Takımı olarak birlikte fazlasıyla antrenman yapma ve zaman geçirme imkânı yakaladık. Ergin Hoca’nın başantrenör olmasıyla milli takımda yeni bir dönem başladı. Hedeflerimiz var ve bu hedefler için planlı bir şekilde çalışıyoruz. Artık geride bıraktığımız kamp döneminin çıktılarını sahada göstermenin zamanı.
 
- EuroBasket’e NBA'den birçok oyuncu gelecek... Hem Avrupa sertliği hem de NBA'den gelenlerin skorerliği ile kendin ve Türkiye adına nasıl bir turnuva bekliyorsun?
 
- İzleyiciler için seyir zevkinin yüksek olduğu, çok keyifli bir şampiyona olacağı kanaatindeyim. Sizin de belirttiğiniz gibi hem Avrupa’da hem de NBA’de forma giyen önemli isimler var turnuvada. Bizim hedefimiz de bu şampiyonanın unutulmaz takımlarından biri olmak. Avrupa Şampiyonası’nda neden bir şampiyonluk gelmesin? NBA ve EuroLeague’de forma giyen çok önemli isimlere sahibiz. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, oraya günü kurtarmaya gitmeyeceğiz, kazanılacak tüm başarıları kazanmaya gideceğiz. Bu jenerasyona canı gönülden inanıyorum. Biz çok ciddi başarılara imza atacağız. Hepimiz çıkıp oynamalı ve sonuna kadar fedakârlıkta bulunmalıyız. Çünkü bu tarz başarılar kolay gelmiyor.
 


- A Milli Takım'ın  skorda takımı sürükleyen birkaç  isimdensin, takımın deneyimli oyuncusu olarak bu sorumluluktan memnun musun?
 
- Takımdaki isimleri genç veya tecrübeli olarak ayırmamamız gerekiyor. Hepimizin taşın altına elimizi koymamız gerekiyor. Takımımızdaki görece daha genç oyuncularımız dahi EuroLeague'de ve NBA’de takımlarında çok önemli rollere sahip. Ben takımın deneyimli oyuncularının arasında biri olarak gerektiği yerde, saha içi veya saha dışı fark etmeksizin sorumluluktan asla kaçmıyorum. Milli takım için sorumluluk almak benim için çok değerli. Bu formanın anlamı çok farklı ve bütün takım arkadaşlarımda bunun farkında. Biz o şampiyonada takım olarak sahada fark yaratacağız. Bunu hep birlikte yapacağız.
 
ATAMAN'IN DEDİĞİ GİBİ GENCİ - YAŞLISI YOK!
 
- Daha önce birlikte çalıştığın tecrübeli koç Ergin Ataman ile şimdi A Milli Takım'da birliktesin, EuroLeague'de Efes ile 2 yıl üst üste şampiyonluk yaşayan ve milli takım için EuroBasket'te şampiyonluk hedefi belirleyen  Ataman için neler söylersin?
 
- Ergin Ataman’ın söylediği bir söz çok hoşuma gitti. “Genci - yaşlısı yok, biz artık çıkıp Avrupa Şampiyonluğu’nu kazanmalıyız” dedi. Bence de öyle. Takımda güzel bir hava var. Oyuncular olarak bunun farkında olmalıyız. Biz çıkarız aslanlar gibi yaparız söyleminden daha güçlü özelliklerimiz var. Ben 5 senedir NBA’de oynuyorum, Cedi ve Alperen de orada. EuroLeague’de ülkemizi Barcelona formasıyla temsil eden Sertaç Şanlı, yine Euroleague’de yıllardır mücadele eden Melih Mahmutoğlu, genç jenerasyondan Onuralp Bitim, Şehmus Hazer de takımımızın önemli parçaları arasında. Oyuncusuyla, teknik ekibiyle müthiş bir potansiyel var. Ergin Hoca da iddialı açıklamaları seven biri ve sözleri çok hoşuma gitti. Son derece de motive oldum diyebilirim.


 
MİLLİ FORMAYI GİYMEK İSTESEM DE BAZI GERÇEKLER VAR...
 
- Elinden geldiğince pencere maçlarında milli takım forması giymek ve bu takımın en önemli parçalarından biri olarak NBA ile FIBA arasındaki anlaşmazlık için düşüncelerin?
 
- İki organizasyonunda kendi düzenlemeleri ve kuralları var. Bu anlaşmazlık çok uzun süredir gündemde olan bir durumdu. Covid-19 salgını ile sınırlar biraz daha kesinleşmiş oldu. NBA’in lig temposu diğer basketbol organizasyonlarıyla karşılaştırdığımızda çok daha yoğun. Burada iki günde bir maç oynuyoruz ve sürekli seyahat hâlindeyiz. Ben her ne kadar her fırsatta milli takımımız için forma giymek istesem de bazı gerçekler var. Bu noktada da biz oyuncuların maalesef çok fazla söz hakkı olmuyor.
 
ARTIK NBA'İN DENEYİMLİ İSİMLERİNDENİM
 
- Geriye dönüp bakınca NBA'de şu ana kadar geçen süreyi ve gelecek planların için neler söylersin? 
 
NBA’e ilk adımımı Philadelphia ile attım. Burada 5 yılım geçti. NBA’e ilk geldiğimde talihsiz bir sakatlık yaşadım. Bu dönemde bana çok destek oldular. Geçirdiğim sürede de burada sayısız, hayatım boyunca unutamayacağım anlar yaşadım. Kendimi artık NBA organizasyonunun deneyimli isimleri arasında görüyorum. Burada daha uzun yıllar forma giymek istiyorum ve öyle olacağına da inanıyorum. Hayatta bazı şeyler sizin kontrolünüzde olmuyor. Philadelphia benim evim; ancak kariyerim adına en iyisi neresi olacaksa orada olmak isterim. Bunu da bekleyip göreceğiz.
 
- Basketbolun zirvesi NBA’de mücadele etmenin en zorlu tarafı nedir? 
 
- En zorlu tarafı olarak nitelendirmek yanlış olur. NBA dünya basketboluna yöne veren, en iyilerin mücadele ettiği bir organizasyon. NBA her zaman oyuncu özelliklerinin ağırlıklı olduğu bir organizasyondu; ancak o çizgi iyice keskinleşti. Şutör oyuncu tamamen şutörlüğe evrildi. Artık topu yere vurması bile istenmiyor. Her pozisyonun değerini oyuncular da takımlar da fazlasıyla anlamaya başladı. Bu da iyi yaptığınız işte daha da iyi olmanız, iyi özelliklerinizi daha sivriltmeniz gerektiğini ortaya çıkardı. Bakın ligin en etkili oyuncularına; en iyi yanlarını kusursuz hâle getirmiş isimler. 


 
EN ÇOK DA DOLMA ÖZLEMİM VAR!
 
- Oradaki yemeklerle aran nasıl? ABD'de iken en çok özlediğin Türk yemeği hangisi?
 
- ABD’deki 6. seneme gireceğim. Buranın mutfağına artık fazlasıyla alıştım. Türk mutfağı ile buradaki yemekler elbette yarışamaz. Çok fazla yemek seçen biri değilim o nedenle bu konuda çok fazla sorun yaşamıyorum. Buradaki hayatımız oldukça tempolu olduğu için çoğu zaman böyle bir lüksümüz de olmuyor. Bizim mutfak yelpazemiz çok geniş olduğu için özlem duyduğum birçok yemek oluyor. Ama dolmayı her zaman farklı bir yere koyarım.
 
GEZDİĞİM HER ROTA BANA İLHAM VERİYOR
 
- 2020 yazında başlattığın bir de projen var. Ülkemizin tarihi noktalarını ziyaret ederek o lokasyonlardaki izlenimlerini takipçilerin ve izleyenlerle paylaşıyorsun. Ondan da biraz bahsedebilir misin?
 
- Okan Can Yantır ile ilk çalışmaya başladığımız dönemde ilgi alanlarımı sormuştu. Neyi seviyorsam onun üzerine gitmemiz gerektiğini konuştuk. Ülkemizin güzelliklerini anlatmak istediğimi söyledim. Ekip beni Türkiye’deki tarihi yerleri anlatan makalelerle beslemeye başladı. Onlar gönderiyor, ben okuyorum. Sonrasında ekip bu yol hikâyesi fikriyle geldi. Sabah 06.00’dan akşam 18.00’e kadar çekim yapıyoruz. 15-20 dakikalık bir videoya dizi çeker gibi mesai harcıyoruz. Gezdiğim her yer bana ilham veriyor. Ülkemiz tarih konusunda bir hazine ve bizim bu hazineleri iyi tanımamız gerektiğini düşünüyorum. Gezdiğim her rota, her lokasyon bana ilham veriyor ve çok daha fazlasını keşfetmek için motive ediyor. 
 
TİPLEME
- NBA'de en beğendiğin koç?
- Gregg Popovich
- NBA'de en beğendiğin oyuncu?
- Stephen Curry
- NBA'deki en iyi ilk 5'in? 
- Stephen Curry - Kevin Durant -  Joel Embiid -  Lebron James - Luka Doncic
- NBA'deki en zorlu deplasman?
- Toronto
- Tek kelime ile Sıxers
- Heyecan