Ev | Derin Yaya
"Kısa bir aranın ardından tekrar yine Ankara’da oynamak güzel. Büyüdüğüm ve yaşadığım şehir olması bana aidiyet duygusunu hissettiriyor. Oynadığım diğer şehirlerde de kendi ortamımı yaratıp bir düzen kurabiliyorum; ancak burada evim, ailem ve çevremin büyük etkisiyle huzur buluyorum."
05 Şubat 2022 - 13:55
RÖPORTAJ: ECE ERGEZ
Basketbola 6 yaşımdayken kendi isteğimle başladım. Annemin basketbolcu olmasının etkisiyle bu spora hep ileri seviyede ilgim vardı ve küçük yastan itibaren oyuncaklarımdan çok basketbol toplarıyla oynuyordum. Odamdaki minik potaya basket atarak başlayan bu hikâye; 6 yaşımdayken ilk antrenmana çıkışımla resmileşmiş oldu.
Ankaralıların yakından bildiği eski Bilim Koleji Spor Salonu'ndaki ilk basketbol antrenmanıma girmeden önce annem beni durdurdu ve basketbol oynamaktaki kararımın kesin olup olmadığını sordu. Yüzme, voleybol, tenis gibi isteyeceğim herhangi bir spor dalını seçebileceğimi söyledi. Kesin kararlı olduğumu, basketbolcu olmak istediğimi belirterek salondan giriş yaptım ve o günden beri o salonda hissettiğim güzel duygularla oynamaya devam ediyorum.
İlk maçımı tam anlamıyla hatırlamıyorum desem yalan olmaz. Benim için büyük bir heyecandı. O günlerin bendeki yeri, her zaman farklıdır; çünkü bu benim için bambaşka bir sürecin başlangıcı oldu. Eğitimime devam ederken basketbol benim için hayatımın merkezine yerleşti, bütün zamanımı ona göre planladığım bir meslek hâline geldi.
Kariyerimin en özel maçı Ülker Arena’nın büyük salonunda oynadığım karşılaşmaydı. TED Ankara Kolejliler formasıyla Fenerbahçe deplasmanı için ordaydık ve normal şartlarda küçük salonda oynanması gereken maç, bir etkinlik sebebiyle büyük salona alınmıştı.
Her sezon en üst düzey basketbolcuların ayak bastığı, muazzam atmosferlerle tarih yazılan bu salonda oynamak benim için çok gurur vericiydi.
İdol olarak gördüğüm oyuncu basketbola başladığım yıllardan itibaren aynı isim; Birsel Vardarlı Demirmen. Küçüklüğümden itibaren onun basketbolu, sahaya koyduğu karakteri ve oyun zekâsını takip ederek ondan bir şeyler öğrenmeye çalıştım.
Kendisiyle tanışamasam da karşılıklı oynama şerefine eriştim. Saha dışı karakterlerimizin saha içiyle bağlantılı olduğunu düşünen biri olarak Birsel Abla'yı izlerken, onu hep kendime yakın hissetmişimdir.
Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi (KBSL) her zamanki gibi kalite sıralamasında tüm ligler genelinde ilk 3 sırada yer alıyor. Avrupa kupalarına yüksek oranda katılım sağlayan ve yurt dışından çoğu oyuncunun öncelikli olarak tercih ettiği bir lige sahibiz.
Özellikle günümüzde, pandemi koşulları ve ekonomik dezavantajlar zaman zaman problemler oluştursa da herkesin herkesi yenebildiği; isimlerin değil sahadaki performansların konuşulduğu bir lig düzenimizin olduğunu düşünüyorum.
Öncelikli olarak hedefim sevdiğim işi yapmaya devam edebilmek. Basketbola başladığım ilk yıllardan itibaren kendime belirlediğim uzun vadeli hedeflere ulaşabilmem için her sezon belirlediğim kısa vadeli hedefleri gerçekleştirmem gerektiğinin farkındayım ve bu yolda ilerliyorum. Eksiklerime odaklanarak yaptığım çalışmalarla kendimi geliştiriyorum ve hedeflerime birer birer yaklaşıyorum.
Hem kulüpler hem de milli takımlar kategorisinde üst seviye bir oyuncu olabileceğim ve kendi potansiyelimi en verimli şekilde kullanabileceğim bir kariyer planlaması oluşturmaya çalışıyorum.
Kısa bir aranın ardından tekrar yine Ankara’da oynamak güzel. Ankara’nın tanımı her zaman olduğu gibi yine: Ev. Büyüdüğüm ve yaşadığım şehir olması bana aidiyet duygusunu hissettiriyor. Oynadığım diğer şehirlerde de kendi ortamımı yaratıp bir düzen kurabiliyorum; ancak burada evim, ailem ve çevremin büyük etkisiyle huzur buluyorum.
Artık Herbalife Nutrition KBSL’de kendini kanıtlamış, daha büyük hedefleri olan bir oyuncuyum. Yaz döneminde ABD’de organize ettiğim çalışmalar ve sezon içerisinde bireysel olarak çalıştığım kondisyonerimle oyunumu geliştirmeye ve eksiklerimi kapatmaya devam ediyorum.
Çankaya Üniversitesi’nin bu sezonki hedefi öncelikle her sene olduğu gibi takım karakterini her mücadelede sahaya yansıtabilen, savaşçı ruhunu rakiplerine kanıtlamış bir takım olabilmek.
Kulübün gelenekselleşmiş sıcak aile ortamı yapısını, basketbol sahasına entegre edip kazanma odaklı ilerlemek bu takımın daimi hedefi olmuştur. Diğer yıllara kıyasla daha zorlu gecen bu sezonun kalan bölümü için hedefimiz, mümkün olan en iyi yerden play-off'lara katılıp her maç son topa kadar mücadele etmektir.
TİPLEME
- En beğendiğiniz oyuncu?
- Alina Iagupova
- En iyi 5'iniz?
Derin Yaya - Alina Iagupova - Kayla McBride - Bahar Çağlar - Teaira McCowan
- En zorlu deplasman?
- Fenerbahçe
- Tek kelime ile Çankaya Üniversitesi...
- Düzen
Basketbola 6 yaşımdayken kendi isteğimle başladım. Annemin basketbolcu olmasının etkisiyle bu spora hep ileri seviyede ilgim vardı ve küçük yastan itibaren oyuncaklarımdan çok basketbol toplarıyla oynuyordum. Odamdaki minik potaya basket atarak başlayan bu hikâye; 6 yaşımdayken ilk antrenmana çıkışımla resmileşmiş oldu.
Ankaralıların yakından bildiği eski Bilim Koleji Spor Salonu'ndaki ilk basketbol antrenmanıma girmeden önce annem beni durdurdu ve basketbol oynamaktaki kararımın kesin olup olmadığını sordu. Yüzme, voleybol, tenis gibi isteyeceğim herhangi bir spor dalını seçebileceğimi söyledi. Kesin kararlı olduğumu, basketbolcu olmak istediğimi belirterek salondan giriş yaptım ve o günden beri o salonda hissettiğim güzel duygularla oynamaya devam ediyorum.
İlk maçımı tam anlamıyla hatırlamıyorum desem yalan olmaz. Benim için büyük bir heyecandı. O günlerin bendeki yeri, her zaman farklıdır; çünkü bu benim için bambaşka bir sürecin başlangıcı oldu. Eğitimime devam ederken basketbol benim için hayatımın merkezine yerleşti, bütün zamanımı ona göre planladığım bir meslek hâline geldi.
Kariyerimin en özel maçı Ülker Arena’nın büyük salonunda oynadığım karşılaşmaydı. TED Ankara Kolejliler formasıyla Fenerbahçe deplasmanı için ordaydık ve normal şartlarda küçük salonda oynanması gereken maç, bir etkinlik sebebiyle büyük salona alınmıştı.
Her sezon en üst düzey basketbolcuların ayak bastığı, muazzam atmosferlerle tarih yazılan bu salonda oynamak benim için çok gurur vericiydi.
İdol olarak gördüğüm oyuncu basketbola başladığım yıllardan itibaren aynı isim; Birsel Vardarlı Demirmen. Küçüklüğümden itibaren onun basketbolu, sahaya koyduğu karakteri ve oyun zekâsını takip ederek ondan bir şeyler öğrenmeye çalıştım.
Kendisiyle tanışamasam da karşılıklı oynama şerefine eriştim. Saha dışı karakterlerimizin saha içiyle bağlantılı olduğunu düşünen biri olarak Birsel Abla'yı izlerken, onu hep kendime yakın hissetmişimdir.
Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi (KBSL) her zamanki gibi kalite sıralamasında tüm ligler genelinde ilk 3 sırada yer alıyor. Avrupa kupalarına yüksek oranda katılım sağlayan ve yurt dışından çoğu oyuncunun öncelikli olarak tercih ettiği bir lige sahibiz.
Özellikle günümüzde, pandemi koşulları ve ekonomik dezavantajlar zaman zaman problemler oluştursa da herkesin herkesi yenebildiği; isimlerin değil sahadaki performansların konuşulduğu bir lig düzenimizin olduğunu düşünüyorum.
Öncelikli olarak hedefim sevdiğim işi yapmaya devam edebilmek. Basketbola başladığım ilk yıllardan itibaren kendime belirlediğim uzun vadeli hedeflere ulaşabilmem için her sezon belirlediğim kısa vadeli hedefleri gerçekleştirmem gerektiğinin farkındayım ve bu yolda ilerliyorum. Eksiklerime odaklanarak yaptığım çalışmalarla kendimi geliştiriyorum ve hedeflerime birer birer yaklaşıyorum.
Hem kulüpler hem de milli takımlar kategorisinde üst seviye bir oyuncu olabileceğim ve kendi potansiyelimi en verimli şekilde kullanabileceğim bir kariyer planlaması oluşturmaya çalışıyorum.
Kısa bir aranın ardından tekrar yine Ankara’da oynamak güzel. Ankara’nın tanımı her zaman olduğu gibi yine: Ev. Büyüdüğüm ve yaşadığım şehir olması bana aidiyet duygusunu hissettiriyor. Oynadığım diğer şehirlerde de kendi ortamımı yaratıp bir düzen kurabiliyorum; ancak burada evim, ailem ve çevremin büyük etkisiyle huzur buluyorum.
Artık Herbalife Nutrition KBSL’de kendini kanıtlamış, daha büyük hedefleri olan bir oyuncuyum. Yaz döneminde ABD’de organize ettiğim çalışmalar ve sezon içerisinde bireysel olarak çalıştığım kondisyonerimle oyunumu geliştirmeye ve eksiklerimi kapatmaya devam ediyorum.
Çankaya Üniversitesi’nin bu sezonki hedefi öncelikle her sene olduğu gibi takım karakterini her mücadelede sahaya yansıtabilen, savaşçı ruhunu rakiplerine kanıtlamış bir takım olabilmek.
Kulübün gelenekselleşmiş sıcak aile ortamı yapısını, basketbol sahasına entegre edip kazanma odaklı ilerlemek bu takımın daimi hedefi olmuştur. Diğer yıllara kıyasla daha zorlu gecen bu sezonun kalan bölümü için hedefimiz, mümkün olan en iyi yerden play-off'lara katılıp her maç son topa kadar mücadele etmektir.
TİPLEME
- En beğendiğiniz oyuncu?
- Alina Iagupova
- En iyi 5'iniz?
Derin Yaya - Alina Iagupova - Kayla McBride - Bahar Çağlar - Teaira McCowan
- En zorlu deplasman?
- Fenerbahçe
- Tek kelime ile Çankaya Üniversitesi...
- Düzen
YORUMLAR