Satranç

KÜÇÜLDÜKÇE BÜYÜYEN TAKIM

“Pandemi etkisiyle daralan bütçeler birçok takımı olumsuz etkilerken yüzde 35'lik bir küçülme yaşayan Fenerbahçe Öznur Kablo, beklenenin aksine gücüne güç kattı. Kadrosunun kilit parçalarını elde tutan Potanın Kraliçeleri, WNBA patentli isimlerle anlaşarak gelecek yıl için iddialı bir ekip kurdu...”

Tüm dünyada etkisini hissettiren koronavirüs salgını nedeniyle birçok kulüp ekonomik anlamda zor günler geçirirken, bütçelerde yaşanan düşüş kulüpleri olumsuz etkiledi. Yaşanan mali sorunların etkisiyle küçülmeye gideceğini açıklayan Fenerbahçe Öznur Kablo, krizi tam anlamıyla fırsata çevirdi.

Sezon başında yüzde 35'lik bir küçülmeye giden sarı lacivertliler, başarı çıtasını daha yükseğe koyarak adeta endüstrileşen spora meydan okudu. Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Ligi'nde 20 karşılaşmada 2 mağlubiyet alan Potanın Kraliçeleri, yıllardır zaferin
eşiğinden döndüğü Euroleague'de de şampiyonluğun bir numaralı favorisi oldu.

Küçüldükçe büyüyen Fenerbahçe, hem yerli rotasyonun güçlendirmiş, hem de yabancı transferinde nokta atışı yaparak tüm spotları üzerine çekmeyi başarmış oldu.

Sezon başındaki yüzde 35'lik küçülme senaryosunu koronavirüs sonrasında da yaşayan Fenerbahçe Öznur Kablo, küçüldükçe büyümeye devam ediyor. Dar kumaştan bol gömlek diken başantrenör Victor Lapena ile sözleşme yenileyerek operasyona başlayan sarı lacivertliler, elindeki yıldız isimlerin de büyük bölümünü takımda tutmayı başardı.

Sezona iddialı bir ekiple 'merhaba' demeye hazırlanan Kanarya, takım kaptanı Tuğçe Canıtez'in yanı sıra Olcay Çakır Turgut ve Sevgi Uzun'un sözleşmesini 1 yıl uzattı. Fenerbahçe'nin belki de en önemli hamlesi ise, kadın basketbolunun yükselen yıldızı Cecilia Zandalasini'yi elinde tutmak oldu. Tecrübeli isimlerden Kiah Stokes'u da ikna eden sarı lacivertliler, kadronun maaş yükünü 1 milyon dolar civarına çekerken eşsiz bir kriz yönetimine imza attı.

Mevcut sezonun yıldızı Alina Iagupova'nın yanı sıra yabancı oyuncuları Chelsea Gray, Elizabeth Williams ve Laura Gonzalez ile yollarını ayıran Fenerbahçe, bu isimlerin yerini WNBA patentli 4 isimle doldurdu. Daha önce sarı lacivertli formayı terleten ve kazandığı 2 şampiyonluğun yanında, kariyerinde Euroleague şampiyonluğu ve MVP ödülü de bulunan Kia Vaughn, WNBA'in ve kadın basketbolunun gelecekteki en önemli yıldızlarından biri olarak gösterilen Satou Sabally, WNBA'in ve Euroleague'in yıldız isimlerinden Kayla McBride ve WNBA'in önemli oyun kurucularından Jasmine Thomas'ı kadrosuna katan Fenerbahçe Öznur Kablo, bütçesini düşürmesine rağmen gelecek sezonun en tehlikeli ekiplerinden biri olmaya şimdiden aday.



REKABETTE YENİ SOLUK

“Kadro kalitesini önceki yıllara göre birkaç gömlek artıran BOTAŞ, güçlendirdiği yerli rotasyonunu yabancı oyuncularla perçinlemesi hâlinde Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nin şampiyonluk adayları arasına ismini yazdıracak gibi duruyor...”

Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nde iptal edilen sezonda alt sıralara demir atan BOTAŞ, gelecek yıl ligde dengeleri altüst edecek. Koronavirüs salgını nedeniyle 2019-2020 sezonu iptal edilirken maliyet hesapları yapan birçok kulüp, yıldız isimlerini elinde tutmayı başaramazken bazı ekipler ise, bu durumu fırsata çevirdi. Yaşanan salgın krizi, fırsata çeviren kulüplerin başında ise BOTAŞ yer aldı.

Potanın Ceylanları, mevcut kadrosunu milli takımın değişilmez isimleriyle güçlendirme yoluna gitti. Kadın basketbolundaki rekabete yeni bir soluk katmaya hazırlanan BOTAŞ, transfer ateşini Fenerbahçe Öznur Kablo ile yollarını ayıran Ayşe Cora'yı kadrosuna katarak yaktı. Sezon ortasında en değerli parçası Kelsey Mitchell'a veda eden Ceylanlar, skorer guard sorununu Ayşe Cora ile çözdü.

Oyun kurucu rotasyonunda vites yükseltmenin yollarını arayan BOTAŞ, belki de sezonun en büyük sürprizine Işıl Alben transferi ile imza attı. Galatasaray'ın kaptanı maaş sorunu yaşadığı takımı ile yollarını ayırırken Ceylanlar, bu durumu fırsat bilerek Işıl Alben'i kadrosuna kattı. BOTAŞ'ın 48 saatte transfere ikna ettiği tecrübeli oyuncu, Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nde dengeleri değiştirecek hamlelerden yalnızca biri oldu.



Ayşe ve Işıl transferleriyle oyun kurgusundaki gücünü katlayan BOTAŞ, diğer pozisyonlar için de hatırı sayılır hamleler yaptı. Işıl Alben transferi ile yetinmeyen Ceylanlar, Galatasaray'dan tanıdık bir yüz ile anlaştı. 14 yıl boyunca BOTAŞ forması altında ter döken Tilbe Şenyürek de, eski kulübünün yolunu tuttu. Skor desteği alabilecekleri uzunlara yönelen Ceylanlar, Tilbe transferi ile bu bölgedeki ilk adımını attı. Yerli rotasyonunda önemli parçaları takıma monte eden yönetim, yerinde hamlelerle ilk sıralara şimdiden ışık tuttu.

İlk etapta 3 milli basketbolcu ile sözleşme imzalayan Ceylanlar, milli takımın önemli parçalarını bünyesine katmayı sürdürdü. BOTAŞ'ın transferdeki son yerli hamlesi ise, Beşiktaş TRC İnşaat'ın kaptanı Bahar Çağlar oldu. Uzun forvet rolünde milli takım ve Beşiktaş'ın değişilmez ismi olan Bahar Çağlar'ın kadroya dahil olmasıyla birlikte Ceylanlar'ın, gelecek sene neler yapabileceği şimdiden basketbolseverler için merak unsuru oldu.

Kadro kalitesini önceki yıllara göre birkaç gömlek artıran BOTAŞ, güçlendirdiği yerli rotasyonunu yabancı oyuncularla perçinlemesi hâlinde Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nin şampiyonluk favorileri arasına ismini yazdırması işten bile değil.

Beşiktaş'ın gençleşme yoluna giderek güç kaybetmesi, Galatasaray'ın üst düzey oyuncuları ile yaşadığı yaprak dökümü ve ekonomik olarak sarsılan kulüplerin de rekabetten uzaklaşması Ceylanlar için kupanın perdesini araladı.



ADIM ADIM
MERVE AYDIN

"Sorumluluklarımın artması,daha sert ve çekişmeli bir ligde oynamak ilk başlarda kolay değildi. Avrupa'da bir Türk oyuncu olarak EuroLeague şampiyonluğu için mücadele eden bir takımın oyun kurucusu olmak ve bir gün mutlaka WNBA’de oynamak istiyorum..."

Sezon başında meydan okuma arzusuyla Avrupa'ya yelken açan milli basketbolcu Merve Aydın, kariyerinin devamında her daim bir adım ileri gitmek istediğini ifade etti. Lafı fazla uzatmadan basketbol hayatını Nantes Reze Basket'te devam ettiren başarılı oyuncunun, kariyer planlamasını, Fransa'daki basketbol kültürünü ve A Milli Takım'ın geleceğine dair pek çok konuya değindiği bölüme geçelim...

- Nantes Reze Basket'e transferin gerçekleştiğinde bunun bir meydan okuma olduğunu ifade etmiştin. Fransa'da adaptasyon süreci sayılabilecek ilk sezonunu nasıl özetlersin? Hedeflerinin ne kadarlık bir kısmına ulaşabildin?

- Benim için zorlu bir süreç oldu. Sorumluluklarımın artması, daha sert ve çekişmeli bir ligde
oynamak ilk başlarda kolay değildi. Ama yılmadan bu sürecin sancılarını gelişimime fayda sağlayacağına inanarak ve deneyimlerimi bu doğrultuda kullanarak gelişim gösterdim. Fakat sezonun durmasıyla bu sürecin devamını getiremedim. Kariyer planlamamda Avrupa’da bir Türk oyuncu olarak EuroLeague şampiyonluğu için mücadele eden bir takımın oyun kurucusu olmak ve WNBA’de oynamak istiyorum.

- Kariyerinin şimdiye kadarki bölümünü eksileri ve artılarıyla nasıl değerlendirirsin?

- Kariyerimi iki dönem olarak düşünüyorum. Sakatlık öncesi ve sonrası olarak... Bunu eksi artı olarak değerlendiremem ama yaşadığım sakatlığın eksisini gelişimim adına artıya dönüştürerek, daha farkındalıklı ve çalışma disiplinine sahip bir sporcu olmayı başardım. Benim için bir dönüşüm süreci oldu...

- Fransa'daki antrenman metotları ile ülkemizdeki arasında belirgin bir farklılık gözüne çarptı mı? İki basketbol kültürünü birbirinden ayıran temel özellikler sence neler?

- İki basketbol kültürü arasındaki en önemli farklılıklar. Türkiye'deki basketbola oranla Fransa'da ön plana çıkan unsurlar var. Bu unsurların başlıcaları sertlik, agresiflik ve atletizmin daha efektif oluşuydu. Antrenmanlarda da belirli farklılıklar söz konusu. Fransa'da geçirdiğim süreçte antrenmanlar hep maç temposundaydı.

Bunun yanı sıra maçlardaki tempo oyun akışının kesintiye uğramadığı bir düzene sahip. İki ülkenin basketbol kültürleri arasındaki en belirgin farklar bunlardı. Koronavirüs nedeniyle spor organizasyonları birçok anlamda olumsuz etkilendi.

- Koronavirüs salgını ortaya çıktığında Fransa'daki ilk durum nasıldı? Bu sezonki
basketbol serüvenini salgın öncesi ve salgın sonrası olarak değerlendirebilir misin?

- Pandeminin ciddileşmesinin ardından karantina dönemi başladı. İki ay süren karantina sonrası vaka yoğunluğuna göre bazı bölgelerde karantina kurallarında esneklikler yapıldı. Pandemi öncesi yüksek tempoda, motive bir şekilde devam eden basketbol hayatım pandemi sonrasında da elimden geldiği kadar devam etti. Bu süreçte mümkün olduğunca basketbol videoları izledim.

Bu yaşananlar bir noktadan sonra psikolojik olarak zorlamaya başlasa da bir şekilde devam
etmeyi başardım. Birçok yönden kısıtlanan hayatıma yeni farklılıklar ekleyerek kendimi motive etmeyi bildim. Beslenme konusunda araştırmalar yapıp farklı tarifleri yapmayı denedim ve oldukça keyif aldım.

- Liglerin iptal edilmesi konusunda düşüncelerin neler?

- Pandeminin kontrol altına alınması ve daha çok insanın hayatını kaybetmesini önlemek adına yapılması gereken bir hamleydi. Sonuçta bizler sporcuyuz. Bünyelerimiz güçlü olabilir; ama bizimle beraber organizasyonda yer alan ve etkileşimde olduğumuz insanlara karşı olan sorumluluğumuz gereği, liglerin iptal edilmesi en güvenli çözüm oldu.

- A Milli Takım'a gelirsek... Son iki turnuvada yaşanan bir hayal kırıklığı var. Bu durumu neye bağlıyorsun?

- Milli takımda bir jenerasyon değişikliği yaşanıyor. Bu sürecin sancılı geçmesinin sonucu olarak değerlendiriyorum. Yeni gelen jenerasyon, altyapı milli takım kategorilerinde beraber oynayan ve iki kez ümitler seviyesinde madalya kazanan takımın oyuncularından oluşuyor. Ben ve takım arkadaşlarım bu sürecin en hızlı şekilde atlatılması için gereken özveriyle
motivasyonumuz yüksek bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz.

- Kariyerinin devamı için uzun vadeli planların neler? Türkiye'ye dönmeyi düşünüyor musun?

- Kariyer planlamamda Avrupa’da bir Türk oyuncu olarak EuroLeague kazanmak için mücadele eden bir takımın oyun kurucusu olmak var. Türkiye’de de bu hedefim doğrultusunda oynamak isteyeceğim çok değerli ve hedefleri olan kulüplerimiz var. Bu nedenle Türkiye’ye dönmeyi de düşünebilirim. Ayrıca WNBA’de oynamak da hedeflerim arasında yer alıyor.

TİPLEME
- En beğendiğin basketbolcu?
- Maya Moore
- En beğendiğin koç?
- Phil Jackson
- En zorlu deplasman?
- Rusya
- En iyi 5'in?
- Sue Bird, Diana Taurasi, Maya Moore, Tina Thompson, Liz Cambage
- Tek kelime ile Nantes Reze
- Dönüşüm