Efsaneler Anlatıyor | Tuğba Palazoğlu
“Problemlerin her jenerasyonda var olduğunu düşünüyorum. Oyuncular ve basketbolu oynama tarzı değiştikçe problemler ya artıyor ya da değişiyor. Bir basketbolcunun kendini geliştirme isteği ve motivasyonu olması gerekir. Sorunları aşmak için çok çalışmak gerekiyor, yeni jenerasyonun zamana ihtiyacı var..."
05 Mart 2022 - 15:49
RÖPORTAJ: ECE ERGEZ
Tuğba Palazoğlu için kadın basketbolunun en başarılı gardlarından biri desek yanlış olmaz. Kariyerinde pek çok başarı elde eden Palazoğlu, aynı zamanda Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’de forma giymiş bir isim... Oyunculuk kariyerini pek çok başarı ve şampiyonlukla noktalayan Tuğba Palazoğlu ile geçmişe kısa bir yolculuk yaptık ve kariyerindeki önemli anları onun ağzından dinledik.
“Oyunculuk kariyerimin ilk maçı hangi takıma karşıydı tam hatırlamıyorum; ama ben MTA Ankara'daydım. Oyuna girmek için sabırsızlandığım kadar stresimi ve ellerimin titremesini kontrol etmek için de çok çaba harcıyordum. Oyuna girdiğimde de neredeyim neler oluyor modunda sudan çıkmış balık gibiydim.
Kariyerimdeki en unutulmaz maçı ilkokulda oynadığım ve 11-10 kazandığımız Bursa Şampiyonu olduğumuz maçtı. Kimse bir türlü sayı atamıyordu. Hakemler karşı takımı tutuyorlardı; hatta ilkokul öğretmenim tribünden çıkarılmıştı. Herkes çılgına dönmüştü ama attığımız son sayıyla Bursa şampiyonu olmuştuk. İkinci olarak da Galatasaray’da 2008-09 sezonu EuroCup'ta İtalyan Cras Basket Taranto ile oynadığımız yarı final maçımız vardı. İlk maçı yanlış hatırlamıyorsam 18 sayıyla kaybetmiştik. Evimizdeki rövanşı ise 19 sayıyla (82-61) kazanmıştık. Muazzam bir mücadeleydi.
Hiç hedefim olduğunu düşünmezdim. Sadece her maç çıkıp oynadığımı ve elimden geleni yaptığımı düşünüyorum. Ama boy gösterdiğim Olimpiyatlar'dan ve Dünya Şampiyonası’ndan sonra kendimi tamamlanmış hissettim.
Arzuladığım her şeyi başardığıma inandım. Zaten 2014 Dünya Şampiyonası’ndan 2 yıl sonra da basketbolu bıraktım. Demek ki hedefim varmış dedim. Bence basketbolu oynamak, basketbolu sevmek ayrı bir konu; ama profesyonel olarak oynamak ayrı bir konu. Dönüp arkama baktığım da başardıklarımla ilgili gayet memnunum. Çok şükür şunu da yapsaymışım dediğim bir şey yok.”
Şu anki jenerasyonun eksilerini artılarını sorduğumuzda ise problemlerin her zaman olduğunu, sadece çeşitlilik gösterdiğini söyledi. Şimdiki jenerasyonun daha şanslı olduğu düşünülse de onlarda da başka problemler yaşandığı belirten Tuğba Palazoğlu, bunları aşmak için her zaman olduğu gibi çok çalışmanın gerektiğini vurguladı.
“Problemlerin her jenerasyon var olduğunu düşünüyorum. Sadece oyuncular ve basketbolu oynama tarzı değiştikçe problemler ya artıyor ya da değişiyor gibi geliyor. Birey olarak bir basketbolcunun kendini geliştirme isteği ve motivasyonu olması gerektiğine inanıyorum. Kendi adına böyle bir inancı ve çabası yoksa; mesela sadece Türklerin oynadığı bir ligde bile kendini geliştiremez.
Dönem farklı bir dönem. Bizde olduğu gibi onların da büyüme ve olgunlaşma zamanının ardından başarıya ulaşacakları dönemin de geleceğine inanıyorum. Basketbolun verdiği mesajlardan biri de zaten istediğini almak, akıllı ve disiplinli bir şekilde çizdiğin yolda ilerlemeyi başarmak için hep çalışmalı ve mücadele etmelisin.”
Kariyerine 3 Büyükler dahil pek çok takım sığdıran Tuğba Palazoğlu her takımın ona ayrı bir tecrübe kattığını söyledi...
“Bulunduğum her takım bana farklı şeyler kattı ve bunun için minnettarım. 'Oynadığın takımlar sana ne kattı?' diye sorsanız belki cevap verebilirdim; fakat keşke şu takımda daha uzun süre oynayabilseydim dediğim bir takım yok. Her zaman önem verdiğim bana verilen ve sahip olduklarımla ne yapabiliyorum... Ona bakmaktım ve bunun beni basketbolcu olarak da karakter olarak da geliştirdiğine hep inandım.”
Son olarak Palazoğlu ile A Milli Takım kariyeriyle ilgili konuştuk. Ay yıldızlı formayı her yaş kategorisinde terleten Tuğba Palazoğlu, Olimpiyat maçlarının yerinin ayrı olduğunu şöyle anlattı...
“Türk Milli Takımı'nın bir parçası olmak gerçekten inanılmaz bir duygu. Her şeyden önce temsil ettiğiniz bir ülke var. Oynadığınız her maç size ayrı bir sorumluluk yüklüyor. Arzum her zaman bu sorumluluğu en iyi şekilde taşımak olmuştur.
Ay yıldızlı formayla her yaş grubunda oynama şansı elde etmem beni her zaman çok mutlu etti. Geriye baktığınızda birey ve takım olarak nasıl bir süreçten geçtiğinizi çok açık görebiliyorsunuz. Olimpiyat öncesi Ankara'da oynadığımız maçlarda unutamadığım ilk şey taraftardı. Bunu da her zaman söylerim. Bizi o kadar iyi desteklediler ki inanılmazdı. Olimpiyatlar'da oynadığım tüm maçlar benim için özel olarak kalacak. Dizlerim şişene kadar bütün gücüm, yeteneğim ve aklımla orada olmuştum. Ve o turnuvaların bende yarattığı en vazgeçilmez ve hâlâ sahip olduğum duygu; huzur oldu.”
TUĞBA PALAZOĞLU
Doğum tarihi: 4 Aralık 1980
Doğum yeri: Bolu
Boy: 1.74
Pozisyon: Gard
PROFESYONEL KARİYERİ
1996-99 MTA Ankara
1999-2001 Barton Collage Kansas
2001-03 Western Illiois
2003-04 Chicago Blaze
2004-05 Migrosspor
2005-07 Beşiktaş
2007-08 Mersin BŞB
2008-11 Galatasaray
2011-12 Mersin BŞB
2012-14 İstanbul Üniversitesi
2014-15 Fenerbahçe
2015-16 Adana Aski
Tuğba Palazoğlu için kadın basketbolunun en başarılı gardlarından biri desek yanlış olmaz. Kariyerinde pek çok başarı elde eden Palazoğlu, aynı zamanda Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’de forma giymiş bir isim... Oyunculuk kariyerini pek çok başarı ve şampiyonlukla noktalayan Tuğba Palazoğlu ile geçmişe kısa bir yolculuk yaptık ve kariyerindeki önemli anları onun ağzından dinledik.
“Oyunculuk kariyerimin ilk maçı hangi takıma karşıydı tam hatırlamıyorum; ama ben MTA Ankara'daydım. Oyuna girmek için sabırsızlandığım kadar stresimi ve ellerimin titremesini kontrol etmek için de çok çaba harcıyordum. Oyuna girdiğimde de neredeyim neler oluyor modunda sudan çıkmış balık gibiydim.
Kariyerimdeki en unutulmaz maçı ilkokulda oynadığım ve 11-10 kazandığımız Bursa Şampiyonu olduğumuz maçtı. Kimse bir türlü sayı atamıyordu. Hakemler karşı takımı tutuyorlardı; hatta ilkokul öğretmenim tribünden çıkarılmıştı. Herkes çılgına dönmüştü ama attığımız son sayıyla Bursa şampiyonu olmuştuk. İkinci olarak da Galatasaray’da 2008-09 sezonu EuroCup'ta İtalyan Cras Basket Taranto ile oynadığımız yarı final maçımız vardı. İlk maçı yanlış hatırlamıyorsam 18 sayıyla kaybetmiştik. Evimizdeki rövanşı ise 19 sayıyla (82-61) kazanmıştık. Muazzam bir mücadeleydi.
Hiç hedefim olduğunu düşünmezdim. Sadece her maç çıkıp oynadığımı ve elimden geleni yaptığımı düşünüyorum. Ama boy gösterdiğim Olimpiyatlar'dan ve Dünya Şampiyonası’ndan sonra kendimi tamamlanmış hissettim.
Arzuladığım her şeyi başardığıma inandım. Zaten 2014 Dünya Şampiyonası’ndan 2 yıl sonra da basketbolu bıraktım. Demek ki hedefim varmış dedim. Bence basketbolu oynamak, basketbolu sevmek ayrı bir konu; ama profesyonel olarak oynamak ayrı bir konu. Dönüp arkama baktığım da başardıklarımla ilgili gayet memnunum. Çok şükür şunu da yapsaymışım dediğim bir şey yok.”
Şu anki jenerasyonun eksilerini artılarını sorduğumuzda ise problemlerin her zaman olduğunu, sadece çeşitlilik gösterdiğini söyledi. Şimdiki jenerasyonun daha şanslı olduğu düşünülse de onlarda da başka problemler yaşandığı belirten Tuğba Palazoğlu, bunları aşmak için her zaman olduğu gibi çok çalışmanın gerektiğini vurguladı.
“Problemlerin her jenerasyon var olduğunu düşünüyorum. Sadece oyuncular ve basketbolu oynama tarzı değiştikçe problemler ya artıyor ya da değişiyor gibi geliyor. Birey olarak bir basketbolcunun kendini geliştirme isteği ve motivasyonu olması gerektiğine inanıyorum. Kendi adına böyle bir inancı ve çabası yoksa; mesela sadece Türklerin oynadığı bir ligde bile kendini geliştiremez.
Dönem farklı bir dönem. Bizde olduğu gibi onların da büyüme ve olgunlaşma zamanının ardından başarıya ulaşacakları dönemin de geleceğine inanıyorum. Basketbolun verdiği mesajlardan biri de zaten istediğini almak, akıllı ve disiplinli bir şekilde çizdiğin yolda ilerlemeyi başarmak için hep çalışmalı ve mücadele etmelisin.”
Kariyerine 3 Büyükler dahil pek çok takım sığdıran Tuğba Palazoğlu her takımın ona ayrı bir tecrübe kattığını söyledi...
“Bulunduğum her takım bana farklı şeyler kattı ve bunun için minnettarım. 'Oynadığın takımlar sana ne kattı?' diye sorsanız belki cevap verebilirdim; fakat keşke şu takımda daha uzun süre oynayabilseydim dediğim bir takım yok. Her zaman önem verdiğim bana verilen ve sahip olduklarımla ne yapabiliyorum... Ona bakmaktım ve bunun beni basketbolcu olarak da karakter olarak da geliştirdiğine hep inandım.”
Son olarak Palazoğlu ile A Milli Takım kariyeriyle ilgili konuştuk. Ay yıldızlı formayı her yaş kategorisinde terleten Tuğba Palazoğlu, Olimpiyat maçlarının yerinin ayrı olduğunu şöyle anlattı...
“Türk Milli Takımı'nın bir parçası olmak gerçekten inanılmaz bir duygu. Her şeyden önce temsil ettiğiniz bir ülke var. Oynadığınız her maç size ayrı bir sorumluluk yüklüyor. Arzum her zaman bu sorumluluğu en iyi şekilde taşımak olmuştur.
Ay yıldızlı formayla her yaş grubunda oynama şansı elde etmem beni her zaman çok mutlu etti. Geriye baktığınızda birey ve takım olarak nasıl bir süreçten geçtiğinizi çok açık görebiliyorsunuz. Olimpiyat öncesi Ankara'da oynadığımız maçlarda unutamadığım ilk şey taraftardı. Bunu da her zaman söylerim. Bizi o kadar iyi desteklediler ki inanılmazdı. Olimpiyatlar'da oynadığım tüm maçlar benim için özel olarak kalacak. Dizlerim şişene kadar bütün gücüm, yeteneğim ve aklımla orada olmuştum. Ve o turnuvaların bende yarattığı en vazgeçilmez ve hâlâ sahip olduğum duygu; huzur oldu.”
TUĞBA PALAZOĞLU
Doğum tarihi: 4 Aralık 1980
Doğum yeri: Bolu
Boy: 1.74
Pozisyon: Gard
PROFESYONEL KARİYERİ
1996-99 MTA Ankara
1999-2001 Barton Collage Kansas
2001-03 Western Illiois
2003-04 Chicago Blaze
2004-05 Migrosspor
2005-07 Beşiktaş
2007-08 Mersin BŞB
2008-11 Galatasaray
2011-12 Mersin BŞB
2012-14 İstanbul Üniversitesi
2014-15 Fenerbahçe
2015-16 Adana Aski
18:24
YORUMLAR