Durham Hulk'una hazır mısınız?

"Art Heyman, Grant Hill, Carlos Boozer, JJ Redick, Kyrie Irving, Jayson Tatum ve daha niceleri… NBA tarihi boyunca fark yaratan isimleri her yıl draft’a yerleştiren Duke, 2019 Draft’ı için süper star oyuncusunu hazırlıyor. Sırada ise şu soru var; Zion Williamson için siz hazır mısınız?"

Durham Hulk'una hazır mısınız?
04 Mart 2019 - 13:21 - Güncelleme: 05 Mart 2019 - 13:33
KUZEY KILIÇ

Hulk, çizgi roman evreninin belki de en dominant karakteridir. Fiziksel özelliği ile Yenilmezler ekibinin en büyük silahı, insan halinde ise sayısız doktorası bulunan bir bilim insanı…

NCAA’de yer alan Durham ekibi Duke Blue Devils'te de bir Hulk örneği izliyoruz, hemen hemen her Duke maçından sonra sosyal medyada smaç veya blok videolarını izlemeye doyamadığımız Zion Williamson; iri fiziği, hücum silahlarının çeşitliliği, savunmadaki korkutuculuğu ve yaşına rağmen yakaladığı olgunluk ile 2019 Draft’ına ayrı bir heyecan katıyor. Sahada Hulk olarak yer almadığında ise parkenin en akıllı gencine dönüşüyor; aynı Bruce Banner gibi.

Ünlü basketbol dergisi SLAM’in Ağustos 2017 sayısında kalın puntolar ile kapak konusu yaptığı Zion Williamson’ı gelin biraz daha detaylı inceleyelim.

Golden State Warriors koçu Steve Kerr, Zion Williamson ile ilgili ‘’LeBron James bu lige geldiği zaman onun bir lütuf olduğunu düşünmüştüm; Tanrı’nın basketbola bir lütfu. Ama işe bakın Zion Williamson diye bir çocuk çıkageldi’’ demecini 21 Aralık’ta ESPN mikrofonlarına
vermişti. Evet herkes onu, LeBron ile kıyaslamaya başladı bile. Ama Zion bu kıyaslamalardan çok daha fazlasına sahip, belki LeBron’dan daha iyi olamayacak; ama sergilediği performans bu ihtimali hâlâ sıcak tutuyor.

2000 doğumlu Zion’ın fiziksel ölçümleri ise şu şekilde; 2.01 m boy, 129 kilo ve 2.08 m kanat açıklığı. İri, patlayıcı ve çevik.

Duke Blue Devils’in; Notre Dame veya Georgia Tech ile oynadığı maçları izlediyseniz, bu çocuktan etkilenmemeniz kaçınılmaz. NCAA’deki rakipleri onun kalibresinde olmasa da
sergilediği performans çok etkileyici. Dip çizgide topu aldığında önce şut fake’i ardından da saliselik reverse hareketi ile topu potaya ters turnikeyle bırakması, dezavantajı gibi görünen
kilo defosunu yamalar nitelikte. Veya topu tepeden aldığında Steph Curry gibi dripling yapıp hücumu orta mesafe isabeti ile bitirmesi, maç içinde ilk seçeneği olmasa da forvetlerden isabetli üç sayı yüzdesi yakalaması, topu aldığında potaya Russel Westbrook patlayıcılığı ile gitmesi veya ters eşleşmeyi yakaladığında yürüyerek sayı bulması hücum silahlarını
oluşturuyor.

Zion Williamson, hücumunun; %18.9’unu açık saha oyunları, %31.8’ini orta mesafe ve üç sayılık şutlar, %15’ini pick&roll oyunu, %9.6’sını isolation, %9.3’ünü post oyunları ve %15.4’ünü de hücum ribaundlarından bulduğu sayılar oluşturuyor. Yani tam da takımınızın
omurgasına koymak isteyeceğiniz bir oyuncu.

Lise kariyerini Spartanburg’ta tamamlayan Zion Williamson, rakiplerine öyle bir korku veriyordu ki; bazı hücumlarda savunmasına verilen oyuncu karşısından çekiliyordu. Hücum
silahları çeşitli olan ve bu çeşitliliği doğru yerlerde kullanan Zion’un savunması da bir o kadar başarılı.

Günümüz NBA’inde temel şart olarak kabul edilen switch savunmasını harika yapabiliyor. Bütün pozisyonları savunabiliyor, tecrübesizliğinden dolayı faul yapsa da sert savunması
ile kolay sayı şansı vermiyor ve blok tehdidi ile potaya giden oyuncuyu iki kez düşündürüyor. Ancak her oyuncuda olduğu gibi onunda bir şansızlığı var; zamanlama.

NBA’de hâlâ forma giyen efsanelerden Vince Carter, ‘’Zion Williamson harika bir oyuncu. 2000 doğumlu bir çocuğun bu vücuda sahip olması ve fiziğini bu denli kullanabilmesi
inanılmaz. Smaç vuruyor, blok yapıyor, dripling, orta mesafe… Birçok silahı var; ama eksik noktası üç sayılık atışlar. Onu da ileride düzeltecektir’’ ifadelerini kullanmıştı.

Zion Williamson kusursuz gibi görünebilir; ama yıl 2019 ve NBA’de üç sayılık atışlar oyun felsefesinin temeline yerleşti. Buna en güzel örneği Brook Lopez üzerinden verebiliriz.

Kariyerinin ilk 6 senesinde üç sayı isabeti bulamayan Brook Lopez, Bucks’ın en keskin şutörüne dönüştü. Zion Williamson 100 maça çıktığı lise kariyerinde 158 defa üç sayılık
atış denedi ve 40 isabet buldu. 20 maçlık -şu ana dek- NCAA kariyerinde ise 38 üç sayılık atış denedi ve 11 isabet buldu. Yüzdeleri çok kötü olmasa da yeterli değil.

Philadelphia’nın yıldız genci Ben Simmons, hücum silahlarının etkinliğine rağmen yaşadığı üç sayı problemi nedeniyle takımını oldukça zora sokuyor. Eğer Zion buna benzer bir olay yaşamamak istiyorsa, dış atış yüzdelerini biraz daha yukarı çekmeli. LeBron ile kıyaslama yapılırken de burada dezavantaj yaşıyor.

LeBron James lige girdiği 2003 yılında basketbol, boyalı alan hücumları ile geçiliyordu. Üç sayılık atışlar yaygın değildi ve ‘small ball’ denilen kısa ve hızlı pasa dayalı yüksek tempodaki oyun düzeni yaygındı. Zion gibi yetenekli bir oyuncu bu defosunu ne kadar kısa sürede yamalarsa vitrinini de o kadar yukarıya çıkaracaktır.

Hücumu, savunması, fiziği, defosu… Oyun içi unsuların yanı sıra saha dışı unsurları ile de dikkat çeken bir oyuncu. Madison Square Garden’da oynanan Duke-Texas maçının ardından, ‘’Burası, MSG. Buradan çok harika oyuncular geldi geçti. Burada 41 maça çıkmak inanılmaz olurdu bunu düşünmek bile harika’’ demişti.

Basını ve kamuoyunu doğru kullanan Williamson, draft konusunda da bir o kadar tedbirli, ‘’Kolejden sınıf arkadaşlarım bana Zion, seni Bulls istiyor dostum.'Zion, Los Angeles’a git.' 'Zion, New York’ta yaşamalısın' gibi ifadeler kullanıyor. Bunlar anlamsız! Beni kim isterse
orada olacağım, seçmek istemiyorum. Tek amacım NBA’de oynamak" demecini vermişti.

18 yaşında spot ışıklarının odak noktasında olan bir oyuncu için oldukça olgun açıklamalar. NBA’de fizik olarak eşleşeceği oyuncular NCAA’den farklı da olsa Zion Williamson, NBA için hazır. Spot ışıklarının ve basının karşısında basketbolun en büyük vitrinine çıkmak için hazır. Sırada ise tek bir soru var; Zion Williamson için hazır mısınız?

YORUMLAR

  • 0 Yorum