Damga

Geride bıraktığımız 2022'de parkelere damga vuran Basketbol Süper Lig (BSL) ekiplerinin önemli başarılarını hatırlatmak istedik. Başta EuroLeague'de üst üste 2. kez mutlu sona ulaşan Anadolu Efes olmak üzere; BSL'de final serisinde Avrupa Şampiyonu Efes'i eleyerek mutlu sona ulaşan Fenerbahçe Beko, Europe Cup'ta şampiyonluğa ulaşan Bahçeşehir Koleji, EuroCup'taki rüya finalinin yanında BSL'de de iyi işler çıkaran Frutti Extra Bursaspor ve Erdem Can önderliğinde ligde ve Avrupa'da müthiş işlere imza atan Türk Telekom dosyamızda yer aldı...

Damga
16 Ocak 2023 - 11:30
OLAĞAN ŞÜPHELİ
ANADOLU EFES

 
Neredeyse yarım asır önce Kadıköy Spor’un devralınmasıyla kurulan Efes Pilsen ve 36 yıl sonra değişen adıyla Anadolu Efes, sadece bu sene değil; 2020-2022 yılları arasında Covid-19 dahil 3 sezon Turkish Airlines EuroLeague’i domine etti.
 
BURÇİN BADEM
 
Ergin Ataman, 2017 Aralık ayında Anadolu Efes’in başına 3. kez geçtiğinde gelecek yılları Avrupa’nın zirvesi hedefiyle planlamaya başladı. Tuncay Özilhan’ın büyük desteğiyle Alper Yılmaz ve ekibinin yardımlarıyla 2018-19 sezonunda kurduğu takımın kokpitine gerçek pilotlar oturtmaya karar verdi. 
 
Shane Larkin gibi ispatlı bir yeteneğin yanına Vasilije Micic, Rodrigue Beaubois, Krunoslav Simon, Doğuş Balbay, Buğrahan Tuncer’i ekledi. Böylece her maçın kararını Efes kısaları vermeye başladı. Aynı anda hem Avrupa ve Türkiye Ligi’nin en seyredilesi takımı hâline geldi. Sezon boyunca sadece CSKA’yı hiç yenemeyen Anadolu Efes, 19 Mayıs 2019 tarihinde ilk finalini oynayıp kaybetti. 
 
Ama takımın tüm üyeleri kan kokusu almış köpek balığı gibi kupaya kilitlenmişlerdi. Kısa ve uzun rotasyonu tas tamam; ama forvet pozisyonunda eksik ayak gözüken takıma yetenekli ve savaşçı Singleton, Anderson ve Peters eklendi. Güdümün hedefi belliydi ve yola çıkıldı. Muhtemelen ilk ama en kolay şampiyonluğuna doğru yürüyen Anadolu Efes’i rakipleri değil; Covid-19 engelledi. Normal sezonun bitimine 6 hafta kala lig mecburen durduruldu.
 
Artık tek sorun ligin kupasız şampiyonu ve gelecek sezonun da favorisi Anadolu Efes’e karşı pozisyonlanan takımlara karşı elindeki kartları değiştirmeden oynanacak yeni oyundu. 
 
Ergin Ataman ve ekibi bir önceki seneye göre zorlansa da ligi 3. bitirip Real Madrid’le eşleşti. Aslında seri 3-0 bitecekti; ama ne olduysa Madrid’deki maçların sonunu oynayamadılar. Final 4 bileti İstanbul’a kaldı. Chris Singleton’un muhteşem oyunuyla Real Madrid’i geçmeyi başarıp; önce CSKA, ardından Barcelona galibiyetleri sonrası Turkish Airlines EuroLeague Şampiyonluğu Anadolu Efes’in oldu. İstisnai kişilik Ergin Ataman ise daha maç biter bitmez “Gelecek sene de şampiyon olacağız” dedi.
 
Covid-19 sonrası daha acayiplik olmaz derken Rusya, Ukrayna’ya savaş açtı. Her şey garipleşti. Kaos ortamında Rus takımların ligden ihracına karar verildi. Böylece normal sezon 28 hafta sürdü. Takım içinde yaşanan sakatlıklar ve değişen durumlar karşısında Anadolu Efes teknik kadrosu, önce play-off ve mümkünse AX Armani Milano’yla eşleşmeyi kovalamaya başladı ve başardı. 
 
Saha avantajı Milano ekibindeydi. İlk maç seriyi belirleyecekti. Öyle de oldu. Özellikle 3. çeyrekte Efes savunmada duvar ördü; Armani Milano da gerilince sadece saha içi 3 basket toplam 8 sayı atabilen ev sahibini 48-64 geçmeyi başarıp; seriyi evdeki galibiyetlerle tamamlayarak Final 4’da Olimpiakos’un rakibi oldu.
 
Anadolu Efes Avrupa’da son dörde kalırken, BSL’de çeyrek finalde Pınar Karşıyaka ile eşleşti. Maç takvimi karmaşıktı. Seri 11-13 ve gerekirse 15 Mayıs olarak programlanmış; F4 ise 19-22 Mayıs’ta oynanacaktı. Anadolu Efes seri öncesinde sonuç 15’ine uzarsa erteleme talebinde bulunacağını bildirmişti. 
 
İlk mücadeleyi Anadolu Efes 90-66 ile çok rahat kazandı; ama Ufuk Sarıca ve Pınar Karşıyaka için seri hâlâ bitmemişti; ikinci karşılaşmayı 79-73 kazanarak durumu 1-1’e getirdiler. Serinin başında TBL Lig Yönetimi ve takımlar arasında onlarca görüşme ve yazışma oldu. Pınar Karşıyaka, bir evvelki sene Şampiyonlar Ligi Sekizli Finali için erteleme taleplerini kabul etmeyen TBF’ye tepkili biçimde bu talebe karşı çıktı. Ancak durum öyle bir hâle geldi ki Anadolu Efes seri ertelenmezse gerekirse genç takımla oynayıp elenmeyi göze alabilirdi. Öncelikli hedef Euroleague Şampiyonluğu’ydu. 
 
Yarı finalde rakip Olimpiacos’tu… Amiyane tabiriyle çatır çatır bir maç oldu. Mavilerin kısaları, kırmızıların kısalarına büyük üstünlük kurdu. Larkin ve Micic varken bu zaten normaldi. İşte tam da bugünler için alınmış olan Elijah Bryant özellikle 3. periyottaki işçiliği ve toplamda saha içi 6/8 ile üretilmiş 16 sayı, 6 ribaunt, 1 blok ile oynadı. Maç sonu istatistik kağıdındaki kısa üçlü hanesinde toplamda 52 sayı, 12 ribaunt, 16 asist, 1 top çalma, 1 blok ve sadece 5 top kaybı yazıyordu. Maç sonucu 74-77 Anadolu Efes zaferiyle sonuçlanırken artık kupanın önündeki rakip, seveni ile nefret edeni eşit olan Real Madrid’di. 
 
Finalde her iki takım da birbirini nasıl durduracağını çok iyi biliyordu. Rakipler maç içinde formaları değiştirse ve karma takımlar olsa kimse set sepet işinde bocalamazdı. Böyle bir karşılaşmada her top önemliydi. Şampiyonu belirleyecek olanlar 'Olağan Şüpheliler' mi yoksa sahne alacak sürpriz isimler mi olacaktı? Yeteneklerini son dirhemlerine kadar zorlayan ve bunu takım olarak başaran kupayı kaldıracaktı.
 
Özellikle Walter Tavares gibi bir dominant uzunlu rakibin karşısında bizim uzunların performansı çok önemliydi. Sertaç Şanlı’yı Barcelona’ya kaptırdıktan sonra Efes uzunları zaman içinde zorlandı. Ağır yük taşıyan dizler ve beller zaman zaman tekledi. Tüm bunlar tekrarın kokusunu alan sistematik Alman Tibor Pleis’i bozmadı. Final akşamı resital sergiledi. Doğru zamanda doğru yerde sonuca varıcı işlerde oldu; 7/8 iki sayı, 1/2 üç sayı yüzdeleriyle, son çeyrekte 10 olmak üzere toplam 19 sayı, 7 ribaunt, 1 top çalma, 2 blok ile kupaya el koydu!
 
Artık Anadolu Efes art arda 3 final oynayıp 2 kupa kazanan bir takım olarak tarihe adını yazdırmış oldu. Ergin Ataman tam 1 sene önce verdiği sözünü tuttu ve Turkish Airlines EuroLeague’i üst üste iki kez kazandı. 
 
Anadolu Efes sadece saha içinde başarılı değil. Özellikle spor pazarlaması konusunda yaptıklarıyla Alper Yılmaz liderliğindeki idari ekip, büyük işler yapıyor. EuroLeague maçlarının tamamı kapalı gişe, BSL’de ise evinde ya da deplasmanda yine en çok seyircisi olan takımlardan... Günümüzün farkındalık aracı 'sosyal medya' çok iyi yönetiliyor. Tüm bunlarla Anadolu Efes kuşkusuz 'Yılın En Başarılı Kulübü' ödülünü fazlasıyla hak ediyor.  
 

 
10. ZAFER VE YENİ PERDE!
FENERBAHÇE BEKO

 
Türk ve Avrupa basketboluna son yıllarda damga vuran Fenerbahçe Beko ile Anadolu Efes, geçen sezonun play-off finalinde karşılaşmış ve zafere sarı lacivertliler ulaşmıştı. Kanaryalar bu sezon ise Itoudis önderliğinde oldukça iddialı...
 
FATİH SABOVİÇ
 
Fenerbahçe Beko yeni sezonun perdelerini, PANA’da 13 yılın neredeyse her gününü Obradovic ile geçiren Itoudis’in gelişiyle taçlandırdı. 2022 yılına veda edip; Fenerbahçe Beko’dan bahsetmemek olmazdı. Yılın en verimli geçen eylemlerinin merkezlerinden biri olan sarı lacivertliler, geride kalan Basketbol Süper Ligi sezonunda adını play-off finaline yazdırmıştı. Pek de tesadüf olmayacak şekilde Kanarya’nın karşısında senelerdir yoğun bir çekişmeye girdiği Ergin Ataman’ın takımı Anadolu Efes yer alıyordu.
 
Mayıs ayının sonunda üst üste elde ettiği 2 EuroLeague şampiyonluğunun ardından yurda geri dönüşünü yapan Efes, 7 Haziran 2022’den itibaren Fenerbahçe ile kıyasıya bir ralliye girişti.
 
Kendi evinde oynadığı ilk iki karşılaşmada rakibine 85-76 ve 93-78’lik skorlarla üstünlük kuran sarı lacivertliler, Sinan Erdem’deki üçüncü mücadelede 103-92 ile yıkıldı ve seri 2-1’e geldi.
 
Sinan Erdem Spor Salonu’nda 13 Haziran 2022’de oynanan serinin 4 karşılaşması kıran kırana geçti. Dördüncü maç sonunda Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes’e 92-80 üstünlük kurarak seriyi 3-1 yapıp mutlu sona ulaştı. Ligde 2017-2018 sezonundan bu yana mutlu sonu göremeyen Kanarya, toplamda 10. şampiyonluğunu elde etmeyi bildi. Sırp koç Sasa Djordjevic de kulübe veda etmeden hemen önce camiaya güzel bir hediye bırakmayı başardı.
 
Yazın başlangıcından itibaren, hatta sezon bitmeden dahi Fenerbahçe Beko için koç Dimitris Itoudis’in adı geçmeye başlamıştı. Ancak gerek Yunan koç, gerekse o dönemki takımı CSKA Moskova bu iddiaları açık bir dille yalanlamayı seçiyordu.
 
Fakat bir anda Itoudis’in bir demeci, “Ben kulübümdeyim, fakat sporda her şey mümkün” formatına dönüştüğünde ‘işaret fişeği’nin yandığını içten içe hissetmiştim.
 
Yaptığım araştırmalar ve aldığım istihbaratlar; özellikle Rus-Ukrayna savaşının da etkisiyle birlikte Itoudis’in günden güne Fenerbahçe Beko’ya yaklaşmaya başladığı yönünde oluyordu.
 
Ve bir gün, benim ve Türk basketbolu adına ‘büyük gün’ geldiğinde Itoudis ile Fenerbahçe Beko arasında resmi şekilde söz kesildiğini ülkemize duyurmak bana kısmet oldu. Özüne bakılırsa yaşanan bu birleşmenin iki yönlü bir etkisi vardı…
 
Birincisi: Yunan koç Dimitris Itoudis’in tam anlamıyla head coach olarak kendisini ispatlamaya -Banvit ile- başladığı topraklara, yani Türkiye’ye geri dönüş yapması…
 
İkincisi: Panathinaikos’ta 13 yıl neredeyse her gününü birlikte geçirdiği ustası Zeljko Obradovic’in gidişinin ardından sarı lacivert bayrağı Ülker Arena parkesinde devralacak olması… Yani; yarım kalan mirası tamamlamak adına Fenerbahçe Beko’ya gelmesi…
 
Koç Dimitris Itoudis, Yunanistan Milli Basketbol Takımı’ndaki görevinin yanı sıra Fenerbahçe Beko’yu da çalıştırıyor. Kendisi milli takımdayken, sarı lacivertlileri emanet ettiği yardımcısı Stefanos Dedas da müthiş işler çıkarıp takımı sezona hazırladı. Fenerbahçe hem EuroLeague’e hem de Türkiye Ligi’ne fırtına gibi eserek girdi. 
 
Şimdi akıllardaki tek soru; İlk kez devralıp sıkışık transfer döneminde olabildiğinde güçlendirdiği kadro ile bunları yapabilen Itoudis, gelecekte iskeleti kurup takviyelerle kuvvetlendireceği Fenerbahçe Beko’yla daha neler yapmaz? Bekleyip, göreceğiz…
 


VUSLAT
BAHÇEŞEHİR KOLEJİ

 
2020 yılında garantisi olmayan FIBA Europe Cup şampiyonluğu, daha güçlü bir kadro ile net bir şekilde geldi; basketbolda daha yeni bir takım olan Bahçeşehir Koleji, kısa sürede Avrupa’da adından söz ettirdi.
 
BERTAN ERMAN

 
2017 yılında Acıbadem Üniversitesi’nin haklarını alarak basketbola adım atan Bahçeşehir Koleji, Türkiye Basketbol Ligi’nde Federasyon Kupası kazansa da bir üst lige terfi edememişti. Ancak Eskişehir Basket’in çekilmesiyle mali açıdan kuvvetli ve basketbola önemli katkılar vereceğinin sinyallerini veren Kırmızı Ejderhalar, Basketbol Süper Ligi’ne dahil olmuştu. 
 
İlk sezonları ligi tanıma süreciydi. İkinci sezon aslında bir bakıma ucuz atlatılmış; ama olası bir kupanın da koronavirüs pandemisi nedeniyle alınamadığı yıldı. 
 
2021 yılına bakıldığında birçok tecrübeli ismin gelip gittiği ama bir türlü aranan sportif başarının gelmediği sonucu karşısında Bahçeşehir Koleji, bunun için yeni bir sayfa açtı. Bu sayfanın başlığı da şu olur: Kazanma kültürü oluşturma.
 
2021-2022 sezonu öncesinde kulübü birçok anlamda iyi bilen Erhan Ernak ile başantrenörlükte devam edilmesi, Bahçeşehir Koleji için en doğru kararlardan biriydi. Bir kazanma kültürü yaratmak istiyorsanız, bulunduğu yerde yıllar geçiren ve tecrübeli biri ile ilerlemek gerekir. 
 
Bunun yanında, kazanma kültürünü bilen yerli ve yabancı isimler kadroya geldi. Avrupa’nın güç bakımından 4 numaralı kupası olan Europe Cup’ta mücadele edecek olan Kırmızı Ejderhalar, EuroLeague’e giden yol olarak bilinen EuroCup’ta MVP olan Jamar Smith’i kadrosuna dahil etti. Bunun yanı sıra, EuroCup kazanmış Kartal Özmızrak, Muhammed Baygül gibi isimlerin gelmesi de İstanbul ekibi için kıymetliydi.
 
Bahçeşehir Koleji’nin yaptığı bir diğer atılım da saha değişikliğiydi. Beşiktaş’ın sahası Akatlar’da oynayan Kırmızı Ejderhalar, geçen sezondan itibaren Fenerbahçe Beko’ya ev sahipliği yapan Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’na geçti. Bu da daha fazla seyirci, saha dışında sunulan imkânlarla kitleyi kendisine çekmek için önemliydi. Artık tek gereken şey sportif başarıydı.
 
FIBA Europe Cup, Bahçeşehir Koleji açısından kesin ve beklenen bir hedefti. 2020 yılında Pınar Karşıyaka ile olası bir final yapmaları söz konusuydu; ama pandemiden dolayı turnuva tamamlanamadı. 
 
2 yıl sonra bu kupayı kazanmak, Kırmızı Ejderhalar adına yarım kalan bir işi tamamlamaktı. Kupadaki rakipleri göz önüne alırsak, eze eze kazanılacak bir kupa yolculuğu vardı.
 
Tabii ki belli iniş-çıkışlar oldu. Rus ekibi Avtodor Saratov, kırmızı lacivertli ekibi zorlamıştı; ama sezonun geri kalanında, Rusya-Ukrayna savaşından dolayı turnuvadan ihraç edilmişti. Çeyrek finalde Sporting Club Portugal’ı, yarı finalde ZZ Leiden’i geçen Bahçeşehir Koleji, finalde İtalya’nın belli bir kuvvete sahip olan takımı Reggio Emilia ile eşleşti. 
 
İtalya’daki maç zorlamıştı; ama Kırmızı Ejderhalar galibiyeti 3 sayı farkla almıştı. Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’ndaki şampiyonluk mücadelesinde kupa için 2 farkla kaybetmek bile yetiyordu; ama şampiyonluğu çok isteyen Bahçeşehir Koleji, evinde rakibini 90-74 gibi net bir skorla yendi ve kuruluşunun 5 yılında bir Avrupa kupası kaldırdı. 
 
Bu kupa, basketbolda yepyeni bir isim için önemli bir prestijdi ve sportif başarılar için ilk büyük adımdı. Hedefini her sezon daha yukarıya taşıyan Kırmızı Ejderhalar, Basketbol Süper Ligi’nde de ilk kez play-off’a kalma başarısını gösterdi.
 
2022-2023 sezonu, İstanbul ekibi için talihsiz sakatlıklarla dolu bir başlangıç oldu. FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden Bahçeşehir Koleji, yine takıma tecrübe açısından önemli fayda sağlayacak isimleri kadrosuna dahil etti. 
 
Bu sezonun ilerleyen dönemlerinde tam kadroya geçecekleri zaman, Bahçeşehir Koleji yine hem Türkiye’de hem de Avrupa’da rakiplerini zorlayacak, üst basamaklar için önemli galibiyetlere imza atacak bir takım olacaktır.


 
ÇIKIŞ
FRUTTI EXTRA BURSASPOR

 
2022 yılı, Türk basketbolunda yeni bir lokomotifin doğumuna tanıklık etti. 2019 yılından beri BSL’de mücadele eden Frutti Extra Bursaspor, 2022 yılında ülke basketboluna damgasını vurdu.
 
LEVENT LEVENTCİ
 
2019 yazında Basketbol Süper Ligi’ne yükselen Bursaspor, ilk yıllarında Chris Jones, Allerik Freeman gibi potansiyelli oyunculara seviye atlatmasına ve özellikle iç sahada önemli galibiyetler elde etmesine rağmen bir türlü istikrarı yakalayamadı. 
 
Hem kadro hem başantrenör konusunda istikrar yakalayamayan Timsahlar için 2021 yılının sonlarında da benzer şeyler gündemdeydi.
2020’nin sonlarında Tutku Açık yerine göreve getirilen genç Sırp başantrenör Dusan Alimpijevic, yarım sezonun ardından istikrarsız sonuçlarla 2021/2022 sezonuna başlamıştı ve bunlar yetmezmiş gibi takımın yıldızı Allerik Freeman’ın sözleşmesindeki çıkış maddesini kullanarak EuroLeague’e gitmek istediği konuşuluyordu. Freeman, CSKA Moskova’nın yolunu tuttuğunda Bursa ekibi için hem ligde hem de EuroCup’ta iddialı bir pozisyondan söz etmek mümkün değildi.
 
Yıldız skorerini kaybeden yeşil beyazlılar, bu ayrılık sonrası kenetlendi. Kadro içinde herkesin mücadele isteği arttı. Freeman’ın ayrılığı, en çok potansiyelli milli yıldızımız Onuralp Bitim’e yaradı. Koçun güvenini kazanan ve sistem içinde özgürlük elde eden 1999 doğumlu atletik skorer, 2022 yılında hem Türkiye’de hem de Avrupa’da en iyi performans gösteren Türk oyuncu oldu.
 
Grup aşamasındaki sıralaması sebebiyle tek maç üzerinden oynanan EuroCup eleme turlarında saha avantajını elde edemeyen Frutti Extra Bursaspor; sırasıyla deplasmanda Partizan, Cedevita Olimpija ve Andorra’yı mağlup ederek finale yükseldi.
 
EuroCup’ta finale yükselmek, takımlarımızın yabancı olduğu bir şey değil. Ancak bunu 22 yaşındaki bir Türk oyuncuya hücumda sınırsız özgürlük vererek başarmak, son yıllarda pek göremediğimiz bir durum.
 
Partizan maçında 20, Cedevita maçında 14, Andorra maçında 18 sayıyla yıldızlaşarak Timsahların finale kalmasında büyük pay sahibi oldu Onuralp... Yerli bir oyuncunun bu denli etkili olması, tüm Türk halkının Frutti Extra Bursaspor’a büyük sempatiyle bakmasını sağladı.  Turnuvanın en büyük favorisi olan Virtus Bologna’ya finalde kaybeden Timsahlar, turnuvadan başı dik ayrıldı.
 
EuroCup yolculuğunda Onuralp’in eşsiz performansının yanı sıra; Ömer Utku Al’ın Belgrad’da o zorlu atmosferde serbest atış çizgisinde hata yapmaması, John Holland’ın Cedevita Olimpija maçındaki efsane röportajlarını, Needham/Andrews/Dudzinski/Hayes gibi isimlerin büyüyen performansları da yıllarca hatırlanacak.
 
Başantrenör Dusan Alimpijevic, genel menajer Nedim Yücel ve başkan Sezer Sezgin’in yakaladığı uyum, Onuralp Bitim’in yakaladığı çıkış, Bursa halkının gösterdiği ilgi vs derken ülke basketbolunda cazibe merkezlerinden biri hâline gelmeyi başardı yeşil beyazlılar. 
 
Onuralp Bitim ve Ömer Utku Al’ı kadroda tutmayı başaran ekip; ligin gözde yerlilerinden Ahmet Düverioğlu, Yiğitcan Saybir ve Enes Berkay Taşkıran’ı kadroya ekledi. Oyunculara değer katan ve kariyerlerini olumlu yönde etkileyen bu yapı, hemen meyvelerini vermeye başladı.
2022/2023 sezonuna iyi bir başlangıç yapan Frutti Extra Bursaspor, adı EuroLeague takımlarıyla geçen başarılı başantrenörü Dusan Alimpijevic’in sözleşmesini üç yıl uzatmayı başardı. 
 
Sırp koç; karizmatik duruşu, sempatik kişiliği ve teknik yönden hem parkeye hem de oyuncularına kattıkları sayesinde kısa sürede Türk sporseverlerin kalbinde taht kurdu. Alimpijevic’in varlığı, yapının devamı açısından çok önemli.
 
2022 yılını fırtına gibi geçiren Frutti Extra Bursaspor için artık bu performansı kupayla taçlandırma zamanı yaklaşıyor. EuroCup grup aşamasında bu sefer işi çok daha sıkı tutan yeşil beyazlılar için üst turlarda saha avantajına sahip olmanın önemi çok büyük.
 
Ateşli seyircisi önündeyken Bursaspor’u mağlup etmek, Avrupa’daki her takım için zorlayıcı. Ayrıca tek maç oynamaya alışkın olan Timsahlar için Türkiye Kupası da ilginç bir senaryoya sahne olabilir. Kalpleri kazanan Frutti Extra Bursaspor için ufukta şampiyonluklar, kupalar bekliyor. Türk basketbolu için hem oyuncu geliştiren hem salon dolduran hem de sonuç alan Bursaspor’un varlığı büyük fırsat…
 

 
HEYECAN
TÜRK TELEKOM

 
Türk basketbolunun lokomotif ekiplerinden Türk Telekom'da bu sezon eski başarılı günlerine dönüş heyecanı yaşanıyor...
 
ECE ERGEZ
 
Türk Telekom'un doğuşu 1954 yılına kadar dayanıyor. Basketbol Süper Ligi'nde ise 1991 yılından beri mücadele ediyor. Ligde başarılı bir çeyrek asrı geride bırakan Telekom'da 2015-16 sezonu hiç de istenildiği gibi başlamadı. Kötü başlangıç sonrası aralık ayının son haftasında koç Ercument Sunter istifa etti ve yerine Hakan Demir geldi. Sezon içindeki sıkıntılar koç değişikliği sonrasında da düzelmeyen Türk Telekom o sezon ligden düştü.
 
Bir sonraki sezona TBL'de başlayan Telekom, Gencer Baytimur'u başantrenörlük koltuğuna getirdi. O sezonu play-off'ta tamamlayan Telekom  yeni sezon da tekrar koç değişikliğine gitti. Ercument Sunter'in eski yardımcılarından daha önce TED Kolejliler'de de çalışan Burak Gören ile anlaşan Telekom çok da iddialı bir kadro ile yola çıktı. Ender Arslan, Kaya Peker gibi güçlü isimleri kadrosuna katan Mavi Kaplanlar lige de fırtına gibi başladı. 34 maçta 30 galibiyet alarak BSL'ye normal sezon şampiyonu olarak yükselmeyi başardılar.
 
Türk Telekom 2 sezonluk aranın ardından tekrar ait olduğu yer olan Süper Lig'e yükselmişti. Başarılı geçirdikleri sezonu ilk sezonu 7. sırada tamamlayarak play-off'a kalmışlardı. Play-off'ta ise Fenerbahçe'ye yenilerek sezonu noktaladılar. 
 
Ligde ve Avrupa'da geçen başarılı iki yılın ardından 2021-22 sezonuna geldiğimizde ise Telekom için yine işler iyi gitmemeye başlamıştı. Avrupa'da işler iyi gidiyor olsa da ligde istenildiği gibi gidilememesi sonucu başantrenör Burak Gören ile 4,5 yılın ardından yollar ayrıldı. Yerine ise Almanya Milli Takımı'nda koçluk yapan Henrik Rödl ile anlaşıldı. Hedeflenen başarıdan uzak geçirilen bu sezonu ise 11. sırada tamamladı.
 
Yeni sezon öncesi ise eski günlere dönmek için daha radikal adımlar atmak isteyen Türk Telekom'da başantrenörlük görevine Erdem Can, genel menajerlik görevine ise Önder Külçebaş getirildi. Erdem Can gibi -belki henüz başantrenörlük deneyimi olmasa da- Fenerbahçe ve Utah ile NBA'de çalışmış ve bilgi birikimi çok güçlü olan bir ismin gelmesi bir anda herkesi heyecanlandırdı. Sil baştan bir kadro yapılanmasına girerek Tony Taylor, Axel Bouteille, Jerian Grant, Tyrique Jones, Nate Sestina, Erkan Yılmaz, Rıdvan Öncel ve Semih Erden gibi eklemelerle kadrosunu güçlendiren Telekom, sezona da harika bir başlangıç yaptı. 
 
Ligde yakaladığı 9 maçlık seriyle zirveye kadar yükselmeyi başardı. Avrupa'da da EuroCup'ta mücadele eden Mavi Kaplanlar, şu ana kadar oynadığı 9 maçın 7'sini kazanarak orada zirveye yükselmesini bildi. 
 
Bu sezon hem takımın enerjisi hem gösterdiği efor hem yakalanan kimya ve uyum Telekom'u eski başarılı günlerine yaklaştırmaya başladı. Taraftar desteği gittikçe de artan Telekom'a olan ilgi yakalanan başarıyla doğru orantılı olarak artıyor.
 
Türk basketbolunun önemli kulüplerinden Türk Telekom, eski günlerine yakışan bir performansla başladığı bu sezonu bakalım nerede nasıl tamamlayacak? Bunu hep birlikte göreceğiz...

YORUMLAR

  • 0 Yorum