Aidiyet | Valerie Garnier

Fenerbahçe Alagöz Holding Koçu Valerie Garnier, "Biz bir takım değil aileyiz. Çok güçlü oyuncularımız var; ama en önemlisi birlikte hareket eden, birbirinin eksiğini kapatmak için elinden geleni yapan, saha içinde ve saha dışında her şeyi paylaşan bir ailemiz var" diyor.

Aidiyet | Valerie Garnier
13 Mart 2024 - 17:52
ECE ERGEZ
 
Bu benim Fenerbahçe'deki ilk dönemim değil. 2017-2018 sezonunda görev yaptığım iki ayda Türkiye Ligi'ni kazandık ve 2018-2019'da Fenerbahçe hem Türkiye Ligi'ni hem de Türkiye Kupası'nı kazandı. Bu kez buraya gelişim oldukça beklenmedik oldu ama teklife bir saniye bile tereddüt etmeden yanıt verdim. Fenerbahçe benim en sevdiğim Türk kulübü. 
 
Burada daha önce çok güzel ve unutulmaz anılar biriktirdim. Fenerbahçe Ailesi'nin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum ve her zaman gurur duyacağım. Kulübümüzün profesyonelliğini, İstanbul'daki hayatımı, Türk insanını ve Türk mutfağını çok seviyorum. Başta başkanımız Ali Koç olmak üzere, tüm yönetim kuruluna, yöneticimiz Mustafa Kemal Danabaş'a ve idari ekibimize bana bu fırsatı; Fenerbahçe ile yeni kupalar için mücadele etme şansını verdikleri için çok teşekkür ediyorum.
 
Her şey çok hızlı gelişti, Fenerbahçe'nin teklifi sırasında 2023 FIBA Hall of Fame organizasyonuna katılmak için Filipinler'in Manila kentindeydim. 2023 yılının ağustos ayı idi. Ağustos sonunda Fenerbahçe ile sözleşme imzaladım ve 31 Ağustos'ta İstanbul'a geldim. 1 Eylül'de hemen antrenmana ve çalışmalara başladım. 
 
Türkiye Ligi'nin ilk maçına 10 gün, Süper Kupa maçına ise 28 günümüz vardı. Elimizden gelenin fazlasını vererek takımı hazırlamalıydık. Bir an önce aynı fikirde, aynı hedefte ilerleyen bir takım olmamız gerekiyordu. Çok şanslıyım ki, gencinden tecrübelisine çok karakterli bir oyuncu kadrom vardı. Teknik ekipteki tecrübeli, çalışkan ve kararlı arkadaşlarım sayesinde çok kısa süre içerisinde hem lige hem de Süper Kupa'ya hazır hâle geldik. 
 
Bu kısa sürede birlik ve beraberlik içerisinde gece gündüz çalışmamızın karşılığını Süper Kupa'yı Türkiye'ye getiren ilk Türk takımı unvanını kazanarak aldık. Bu tarifsiz bir mutluluktu.
 
Eğer Avrupa basketbolunu yakından takip ediyorsanız Fenerbahçe'yi de takip ediyorsunuz demektir. Eğer bir de Fenerbahçeli olmanın hissiyatını yaşadıysanız her ne şartta olursanız olun gelen teklifi ilk seferde kabul edersiniz. Ben de öyle yaptım. Fenerbahçe'ye dönmek için her şeyi yapmaya hazırdım... EuroLeague'i yeni kazanmışlardı.
 
Geçtiğimiz sezon harika bir kadro kurulmuş ve uzun zamandır beklenilen Avrupa Şampiyonluğu'na kavuşulmuştu. Kadroyu ben kuramadım ama Fenerbahçe ismine yakışır, mücadele edeceği her kulvarda şampiyonluğun favorisi olacak bir takım kurulmuştu. Böyle bir kadro ile çalıştığım için bir kez daha emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.
 
Biz bir takım değiliz. Biz bir aileyiz. Çok güçlü oyuncularımız var ama en önemlisi birlikte hareket eden, birbirinin eksiğini kapatmak için elinden geleni yapan, saha içinde ve saha dışında her şeyi paylaşan bir aile bu. Geriye dönüp baktığımızda dört buçuk ayda 40 maç oynadık, yani her üç günde bir maç. Her gün bir aradayız, oyuncular, personel ile bir aileyiz... Birlikte çalışıyoruz, birlikte seyahat ediyoruz, birlikte yemek yiyoruz ve ortak hedeflerimiz var... Bu yüzden bunları kolektif olarak başarmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.
 
Fenerbahçe'nin her maçı kazanmak için parkeye çıktığını, oynadığı her organizasyonda kupa için mücadele ettiğini yeni öğrenmedim. Fenerbahçe'nin karakterinde kazanmak, kulübe ve Türkiye'ye şampiyonluklar getirmek, kitleleri başarıyla temsil etmek var. Türkiye Ligi'nde ve Avrupa'da çok güçlü rakiplerimiz var. ÇBK Mersin de bunlardan biri. Çok güçlü takımları var. Hem tarihimizden aldığımız güç hem de Fenerbahçe formasının gereklilikleriyle biz her maça, her rakibi mağlup etmek için çıkıyoruz. Bunu yapmaya gücümüz var. Umuyorum ki sezon sonunda taraftarlarımıza, camiamıza ve Türkiye'ye yeni zaferler, yeni kupalar kazandıracağız.
 
Türkiye Kupası çok yoğun bir organizasyon. Tartışmasız Türkiye'nin en önemli, en değerli kupalarından biri... Kupayı kazanabilmek için dört günde üç maç kazanmalısınız. Final maçında her iki takımdan da olağanüstü bir performans izledik. Her iki ekibin oyuncularının da ne kadar yorulduklarını tahmin ediyorum ki bunu da herkes gördü. Fenerbahçe'nin karakteri, oyuncularının yetenekleri bir kez daha ön plana çıktı. Emma'nın olağanüstü isabetiyle kupayı camiamıza ve taraftarlarımıza getirdiğimiz için çok mutluyuz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum