YENİ ÇAĞIN FİNALİ

Küçük pazar ekiplerinin büyüklere kafa tuttuğu 2025 NBA Finalleri, Oklahoma City Thunder'ın genç çekirdeğiyle tarih yazdığı, Indiana Pacers'ın ise yürek dolu mücadelesiyle masalları gerçeğe dönüştürdüğü bir dönüm noktasıydı. Hem NBA tarihine yön veren bir değişim hem de sporun ruhunu hatırlatan bir hikâyeydi.

YENİ ÇAĞIN FİNALİ
28 Temmuz 2025 - 20:49
ARDA AYGAHOĞLU

2025 NBA Finalleri, küçük pazar takımları olan Indiana Pacers ve Oklahoma City Thunder arasında oynanan 7 maçlık seriyle unutulmaz bir rekabete sahne oldu. Eşleşme öncesinde
“sıkıcı” etiketi yapıştırılan bu tarihi seride, Oklahoma’nın NBA tarihinin en genç şampiyonu olması tüm algıları altüst etti.

NBA’de yetenekli oyuncu sayısının artması, ligdeki her takımın iyi bir koçun yönetiminde başarıya ulaşabilmesi ihtimalini yükseltti. Bu da, son yıllarda en çok eleştirilen “süper takımlar” geleneğini zayıflattı. 2025 NBA Finalleri ise bu dönüşümün, yani NBA’in evrim sürecinin ve yeni bir çağın başlangıcının somut göstergesi oldu.

Her ne kadar Oklahoma City Thunder takım kimyasıyla yeni bir hanedanlık imajı yaratsa da bu şampiyonluk, NBA tarihinde bir devrimi simgeliyor. OKC’nin şampiyonluğu ile birlikte lig tarihinde ilk kez son 7 sezonda 7 farklı takım şampiyonluğa ulaştı.

NBA için bu yılki finaller bir kenara bırakılsa dahi, Indiana Pacers’ın 2000 yılından bu yana ilk kez NBA Finali’ne yükselmesi ve 68 galibiyetle normal sezonu tamamlayan Oklahoma City Thunder ile eşleşmesi başlı başına tarihi bir olaydı. Küçük pazar takımlarının mücadelesini içeren bu seri, büyük reytingler elde edemedi. Ancak şehirlerin çekiciliği yerine oyunun ruhuna odaklanan basketbolseverler için çok şey ifade etti.

Şimdi NBA’nin yeni hikâyesi, Oklahoma’nın kaderiyle paralel biçimde önümüzdeki beş yılın çehresini belirlemeye aday.



YENİ HANEDANIN DOĞUŞU: OKLAHOMA CITY THUNDER

Oklahoma City Thunder Genel Menajeri Sam Presti, 2007’den bu yana kulübün basketbol operasyonlarını yöneten isim olarak, uzun vadede başarıyı hedefleyen kıskanılacak bir kadro inşa etti. Bu kadro, son 48 sezondaki en genç şampiyon takım unvanına sahip oldu.

Presti, 2019’da All-Star Paul George karşılığında Shai Gilgeous- Alexander’ı takıma katarken, bu takasla elde edilen draft haklarından biriyle seride maç başına 23,6 sayı ortalaması yakalayan ve özellikle Thunder’ın kritik 5. maçında 40 sayı atan Jalen Williams’ı seçti.

Thunder, takım kurma konusunda NBA genelinde bir model hâline geldi. 2019’daki Paul George takasıyla yalnızca SGA’yı kadrosuna katmakla kalmadı, ayrıca beş adet birinci tur draft hakkı kazandı. Bu haklardan biriyle 2022 Draftı’nda 12. sıradan seçilen Jalen Williams, bu yıl ilk kez All-Star seçildi. Skorer ve çok yönlü bir oyuncu olan Williams ile birlikte 2022 Draftı’nın 2. sırasından seçilen 2.11 boyundaki Chet Holmgren, SGA’nın etkisini daha da artırdı. Savunmalar yalnızca bu hareketli süperstarı durdurmaya cesaret edemedi.

Bu genç ve hırslı “Big Three” de SGA 26 yaşında, Williams 24 ve Holmgren ise yalnızca 23 yaşında. Bu üçlü, Thunder’ın geleceğine yönelik hanedan havasını güçlü biçimde yansıtıyor.

Shai Gilgeous-Alexander ve Lu Dort, sezon boyunca ve play-off’larda Thunder’ın bel kemiğini oluşturdu. İnce yapısıyla eleştirilen Chet Holmgren ise sakatlık geçmişine rağmen play-off’larda kendini kanıtladı. Thunder’ın resmi kadrosunda 2.16 metre boyunda ve 94 kg olarak listelenen Holmgren, 2022 yılında geçirdiği ayak sakatlığı sebebiyle çaylak sezonunu kaçırmıştı. Geçen sezon tüm 82 maçta forma giymişti, ancak bu sezon kalça kırığı nedeniyle 39 maç kaçırdı.

Holmgren, Thunder'ı NBA Finali’ne taşımaya yardım etti ve 7. maça kadar dalgalı bir performans sergilese de sezonun en büyük maçında beklentilerin çok ötesine çıkarak dikkatleri üzerine çekti.

Sam Presti, bu yaz kadroya yaptığı hamlelerle de takımı güçlendirdi. Serbest oyuncu olarak Isaiah Hartenstein’i alarak pota altını sağlamlaştırdı ve NBA’in en iyi savunmacı guard’larından biri olan Alex Caruso’yu da takasla kadroya kattı. Bu iki isim, Thunder’ın genç ve enerjik çekirdeğiyle kusursuz bir uyum yakaladı ve kulübün ana iskeletini tamamladı.



TARİHİN EN İLGİNÇ NBA FİNALİSTİ: INDIANA PACERS

Indiana Pacers’ın yolculuğu, Tyrese Haliburton takasıyla başlayıp, neredeyse tamamen başarısız ve uyumsuz oyunculardan oluşan kadronun dağıtılmasıyla şekillendi. Plan, uzun soluklu bir yeniden yapılanma süreci gibi görünse de, beklenenden çok daha kısa sürede bir peri masalına dönüştü.

Başlangıçta bu takımın parçalarının toplamının uyumlu bir bütün oluşturmadığı düşünülüyordu. Ancak söz konusu yeniden yapılanma sadece bir buçuk yıl sürdü. Pacers, çekirdek oyuncularını elden çıkarırken ardı ardına doğru hamleler yaptı. Haliburton ise yalnızca sahadaki performansıyla değil, oluşturduğu takım kültürüyle de Pacers’ın doğru düzgün bir "tanking" yapmasına dahi izin vermedi.

Pacers, bir önceki sezon konferans finaline yükselmiş olsa da, bu başarısı çoğunlukla rakiplerin hatalarına veya sakatlıklarına bağlandı. Takım, Doğu Konferansı’nda sürekli olarak küçümsenen, göz ardı edilen ve favorilerin uzağında kalan bir yapı olarak değerlendirildi.

NBA oyuncuları arasında yapılan bir ankette, en çok "abartılan" (overrated) oyuncu olarak gösterilen isim, aynı zamanda Pacers’ın en iyi oyuncusuydu: Tyrese Haliburton. Sahte bir All-Star olmakla suçlanırken, ligdeki en fazla abartılan oyuncu etiketini de taşıdı. Belki de en yanlış anlaşılan, en az saygı gören, süper yıldızlara kıyasla fazlasıyla cömert bir oyuncu olan Haliburton, eleştirilere yanıtını tarihin en büyük “clutch” performanslarıyla verdi.

Play-off'ların her aşamasında son saniyelerde maç kazandıran veya eşitleyen şutlar attı. Sadece tek bir postseasonda, birçok süper yıldızın kariyeri boyunca biriktiremeyeceği kadar ikonik anıya imza attı.

Pascal Siakam, Bruce Brown karşılığında ve üç adet birinci tur draft hakkıyla takıma katılarak şampiyonluk tecrübesi getirdi. Andrew Nembhard, Haliburton’ın yanında en zorlu savunma görevlerini üstlendi.

Aaron Nesmith, Boston Celtics tarafından gözden çıkarıldıktan sonra, tüm kirli işleri üstlenerek savunma gücüyle adeta ateş topuna dönüştü. TJ McConnell, 2015’te draft edilmeyen, fiziksel sınırlamaları nedeniyle küçümsenen bir oyuncuyken, finallerde MVP ihtimali konuşulan biri hâline geldi.

Obi Toppin, Knicks’te rotasyona giremeyen bir oyuncu olarak geldi; Pacers’ın tempolu hücum anlayışına kusursuz şekilde uyum sağladı, benchten gelen bir kıvılcım gibi parladı. Myles Turner ise Indiana’da geçirdiği 10 yılda her şeye tanıklık etti: Paul George döneminin sonu, Victor Oladipo'nun parladığı sezon, “Turbonis” dönemi ve yıllarca yanlış pozisyonda oynatılarak mutsuz olduğu zamanlar... Buna rağmen profesyonelliğini hiç kaybetmedi.

Takas söylentileriyle geçen yıllara, Deandre Ayton’u onun yerine almak isteyen tekliflere rağmen Tyrese ile birlikte oynama şansı buldu ve ana kadronun önemli bir parçası hâline geldi.

All-Star arasından sonra Pacers, ligin en dirençli ve inatçı takımlarından birine dönüştü. Asla pes etmeyen yapılarıyla, büyük geri dönüşler eşliğinde favori gösterilen Milwaukee Bucks, Cleveland Cavaliers ve New York Knicks’i eleyerek Doğu şampiyonluğuna ulaştılar.



DÜELLO: INDIANA PACERS VS OKLAHOMA CITY THUNDER

2025 NBA Finalleri, son yılların en rekabetçi, en heyecan verici ve en yüksek tempolu şampiyonluk serilerinden biri olarak tarihe geçti. Tek taraflı finallerin aksine, bu yılki seri; modern NBA’nin sunduğu en iyi basketbolu, strateji savaşını ve atletizmi bir arada sundu.

Thunder, Pacers’a karşı seriye hızlı başladı. 68 galibiyetle normal sezonu tamamlayan Oklahoma City Thunder, sezon boyunca olduğu gibi ilk maçta da rakibini top kayıplarına zorlayarak üstünlüğünü kurdu. Ancak Indiana, ilk maçta son dakikalarda sergilediği olağanüstü geri dönüşle dengeyi bozdu. 2:52 kala başlayan 12-2’lik seri; Pascal Siakam, Andrew Nembhard ve Aaron Nesmith’in attığı büyük şutlarla Tyrese Haliburton’a kazandıran şutu hazırladı.

Eğer bu şutlardan biri isabet bulmasa, OKC seride 1-0 öne geçebilir ve Pacers belki de favoriyi sarsma şansını kaybedebilirdi. Ama hepsi isabetli oldu ve Pacers’ın serideki kazanma ihtimali ciddi biçimde arttı. Thunder, ikinci maçta üstün oyunuyla seride eşitliği sağladı. Ardından Pacers, üçüncü maçta ev sahibi avantajını kullanarak hem yıldızlarının hem de rol oyuncularının mükemmel katkısıyla yeniden öne geçti.

Dördüncü maçta ise sahneye yeniden Thunder çıktı. Shai Gilgeous-Alexander’ın MVP’lik performansı ve Jalen Williams’ın 40 sayılık gösterisi, Oklahoma City’yi şampiyonluğa bir adım daha yaklaştırdı. Ancak Pacers, Indianapolis’te oynanan altıncı maçta 30-9’luk ikinci çeyrek patlamasıyla seriyi 3-3’e getirerek tarihi bir geri dönüş daha yaptı.



SON DANS

NBA şampiyonluğu için oynanan bir 7. maçın anlamı, o ana dek yaşanan neşeler, hayal kırıklıkları, sürprizler, öfke ve anıların yokluğunda gerçek anlamını bulamazdı. Indiana Pacers ile Oklahoma City Thunder arasında gelgitlerle dolu ve sürekli başa baş geçen bu seri, hak ettiği şekilde yedinci maça taşındı.

2025 NBA Finalleri’nin 7. maçından önce, lig tarihinde oynanan 20 yedinci final maçının 15’ini ev sahibi takımlar kazanmıştı. Pacers cephesinde ise moral kaynağı, sezon boyunca birçok mücadeleyi son anlarda tarihi geri dönüşlerle kazanmış olmalarıydı. Ancak Tyrese Haliburton’ın doktorların “iki hafta sahaya çıkamaz” raporuna rağmen yaptığı fedakârlık, büyük bir talihsizlikle sonuçlandı. Aşil tendonundan sakatlandığı pozisyon, yalnızca onun için değil, belki de NBA şampiyonluğu için belirleyici an oldu. O dakikaya dek yeteneklerinin yanı sıra şansla da ayakta kalan Pacers, kaderin ters yüz edişine şahit oldu.

Son 25 yıl içinde ilk kez bir oyuncu hem NBA sayı kralı, hem normal sezon MVP’si hem de NBA Finali MVP’si unvanlarını aynı sezonda kazandı: Shai Gilgeous-Alexander. SGA, final serisinin 7. maçında 29 sayı ile oyunu domine ederek NBA tarihine geçti ve Oklahoma City Thunder'a şampiyonluğu getirdi.

Türkiye saatiyle sabaha karşı oynanan maçta Thunder, Indiana’yı 103-91 mağlup ederek kulüp tarihindeki ilk şampiyonluğuna ulaştı. Doğu ve Batı şampiyonlarının bir yılını özetlemek gerekirse: Bir masal sona erdi, diğeriyse yeni başlıyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum