Hücum Ribaundu | Hayal kırıklığı

Murathanoğlu, "Igor Kokoskov'un Fenerbahçe'deki performansı da, Nando De Colo'nun bu yıl ki formu da büyük hayal kırıklığı yaratıyor, Anadolu Efes’in bu sezonki görüntüsü de pek parlak değil" derken, Gökberk, "Fenerbahçe'nin bu sezonki formsuzluğunda tek suçlu Kokoskov değil" yorumunda bulundu.

Hücum Ribaundu | Hayal kırıklığı
04 Ocak 2021 - 15:48
Murat Murathanoğlu ile Bilgin Gökberk, EuroLeague'de (EL) Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes'in THY EuroLeague'deki performanslarının yanında, ING Basketbol Süper Ligi'nin öne çıkan konularını masaya yatırdı...
 
- Kokoskov'un Fenerbahçesi'nin eleştirilen EuroLeague performansı için neler söylersiniz?
 
M.M.:
Fenerbahçe Beko Kokoskov ile imzaladığında bazı riskleri beraberinde getiriyordu; ama çok doğru bir kumar olduğunu düşünüyordum. Çünkü NBA’de kimle konuşsam onu çok övüyordu. Ama maalesef şuan Kokoskov bir hayal kırıklığı; bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. NBA’de 20 senede, EuroLeague’de çok fazla geçerli olmayan alışkanlıklar elde etmiş ve açıkçası çok da çabuk değişiyor gibi de bir görüntü vermiyor. Bazı şeylerde değişik adımlar attı. 4 oyuncu birden değiştirmek… Ama özellikle savunma konusunda, hücumdaki top paylaşımı, yerleşme ve organizasyon konusunda çok daha çabuk değişikliğe ve uyum sağlamaya gider diye umuyordum.
 
B.G.: Fenerbahçe'nin değerlendirmesini EuroLeague'den ayrı yapamayız. Orada farklı mağlubiyetler aldı, bu moralsizlik Türkiye Ligi'ne yansıyabilir. Bu yenilgileri sadece Kokoskov'a yıkmak da ayıp ve yanlış. Kötü bir koç değil, kim olduğu belli. Herhalde bir uyum sorunu yaşıyorlar. Yeni bir koç getirirlerse daha farklı bir sürece girecekler, ne olursa olsun Kokoskov tarzı bir koça 1 sene şans verilmeli. Koçun CV'si bunu hak ediyor.
 
Tabii ki EL'deki farklı mağlubiyetler, Fenerbahçe camiasının basketbola olan aşkını, takıma olan tutkusunu zedeledi. Bu da normal... Obradovic sonrası bütçe de küçülünce, kim gelse bunları yaşayacaktı. Yine de koça bu sene sonuna kadar şans vermek lazım bana göre.


 
EFES'İ SAKATLIKLAR ETKİLEDİ
 
- Anadolu Efes'te de bu sezon işler pek istenildiği gibi gitmiyor, Anadolu Efes'in F4 şansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

 
M.M.: Anadolu Efes’in şu andaki görüntüsü son maçlara baktığınız zaman pek parlak değil. Efes maalesef sakatlık konusunda, daha önce Fenerbahçe’nin yaşadığı sıkıntıları yaşıyor. Bir de tabii ki, geçen seneki Shane Larkin ile şu anki Shane Larkin arasında çok büyük bir fark var. Eğer Shane Larkin, ameliyat sonrası COVID-19 olduktan sonra saha içinde bir form yakalayıp eski haline yaklaşacaksa, Efes’te bir sorun olacağını düşünmüyorum. Ama Larkin’in saha dışında bir sıkıntısı varsa, son Milano maçındaki molada dikkatimi çekti; hiç ilgilenmiyordu. O zaman Efes için çok ciddi bir problem olabilir. Çünkü bu takımın tutunmasının ana neden geçen sezondu. Ve şu anki geçen sezon mukayese edilmeyecek, elit seviyede bir Shane Larkin vardı.
 
B.G.: Pandemi sürecinde 1 hafta sonra ne olacağını bilmiyoruz... Sürecin nasıl yürüyeceği belli değil, uzun vadeli tahminler yapmamak lazım. Seyircisiz, ruhu olmayan maçlarda her takımın birbirine karşı şansı var. EuroLeague'de bunu görüyoruz.


 
REAL MADRİD BÜYÜK KAN KAYBETTİ
 
- Şu ana kadar izlediğiniz takımlardan Final Four'a en yakın gördükleriniz hangileri?
 
M.M.:
Her şey çok değişebilir. Şu ana kadar izlediklerim arasında Barcelona ile CSKA’yı Final Four adayı olarak görüyorum. CSKA’nın saha dışı gücü her zaman aynı. Bazı takımlar düşüş yaşadığında, saha gücü 1-2 basamak aşağı geçer. Fenerbahçe maçı ile birlikte bu saha dışı güçler, onları adeta ayağa kaldırdı. O nedenle CSKA ve Barcelona, en yakın gördüğüm takımlar.
 
Efes ise Larkin ile başka sıkıntılar yoksa toparlar diye düşünüyorum. Real Madrid, Anthony Randolph’ın sezonu kapatmasıyla ve Campazzo’nun Denver Nuggets’a gitmesiyle çok büyük bir darbe aldı. Belki de takımın en önemli iki oyuncusunu kaybetti. Orada bir sıkıntı olacağını düşünüyordum, Laso daha önce oyun kurucu almayacaklarını söylemişti. Bunun halen daha geçerli olduğunu bilmiyorum. Onun dışında, sezon öncesi beklenen seviyede olmayan takımlar; Panathinaikos, Fenerbahçe ve Efes, Maccabi’nin daha yukarılarda olması beklenirdi. Keza Olympiakos… Ekol takımların daha iyi yerlerde olmasını beklerdim.
 
- Bu sezon EuroLeague'de performansını sürpriz olarak gördüğünüz takımlar ve oyuncular hangileri?
 
M.M.:
Sürpriz takım tabii ki Bayern Münih ve Zenit. Bayern Münih’in şu anda bulunduğu nokta gerçekten sürpriz ve bir sakatlık olmazsa, kolay kolay düşeceklerini zannetmiyorum. Çünkü çok iyi savunma yapıp savaşıyorlar. Lucic de inanılmaz bir çıkış yakaladı, EuroLeague’de verimlilik sırasında ilk 3’te ve bu çok çok önemli. Zenit de çok büyük yatırım yaptı ama atıcılara gitmediler. Onlar yemeyerek kazanmaya çalışıyor. Zenit'i de sürpriz olarak değerlendirebiliriz. Zalgiris’in Jasikevicius sonrasında yeni denecek bir kadro ile 8. olması, bence onların ne kadar basketbol markası ve ekolü olduklarını gösteriyor. Khimki tabii ki her yıl olduğu gibi çok büyük bir hayal kırıklığı; ama daha baştayız ve uzun bir yol var.
 
Oyunculara gelirsek Vladimir Lucic’i söyledim Bayern Münih’ten. Kızılyıldız’da Jordan Loyd var; o da güzel sürprizlerden biri sayılabilir. Jalen Reynolds, Bayern’de çok çok önemli işler yapıyor. Onların dışında, ASVEL’de Moustapha Fall da beklediğimden farklı bir performans sergiliyor. Ama şimdi baktığınız zaman, bu 3-5 oyuncu süper yıldız olmadığı için, önemli katkılar yapan oyuncularda bile inişler çıkışlar görüyoruz. O açıdan burada organizasyon çok önemli. Doğru organizasyonu yapmak, oyuncuların kalitesinden ziyade takımın kalitesini ön plana çıkarıyor. Bu açıdan Lucic ve Reynolds bu sene çok önemli bir çıkış yakaladı.

Bu arada sürprizler arasında Prepelic’i de ekleyebiliriz. Hem Fenerbahçe hem de Efes maçlarında yakından izledik. Valencia zaten atarak kazanan bir takım; ama Prepelic de orada alfa olmuş. Maçın en kritik yerlerinde onun eline bakıyor. Prepelic deyince, aklıma bir de Bayern’den Wade Baldwin geldi. Reynolds ile Lucic konuşuluyor; fakat Baldwin de çok iyi bir performans sergiliyor.
 
- EuroLeague'de sezonun en büyük hayal kırıklığı yaşatanlarına gelirsek... 
 
M.M.:
En büyük hayal kırıklığı, son 6 sezonki perfomansına baktığımız zaman Fenerbahçe Beko olacaktır. Son 2 seneki formuna bakınca da Efes… Maalesef iki Türk kulübü... Shane Larkin’in geçen sene bu seviyeye çıkmasını kimse beklemiyordu; ama şu an ilk geldiği hali gibi. Ergin Ataman onu değiştirmeye çalıştırdığı, Larkin'in form durumunda gözüküyor.
 
Fenerbahçe’de Nando De Colo’nun çok büyük bir hayal kırıklığı olduğunu düşünüyorum. De Colo’dan 1 numara yükünü taşıyabileceğini düşünmek de bu hatanın bir parçası bence. CSKA Moskova’da oynayan oyuncuları transfer ederken çok dikkatli olmak lazım. Orada gördüğü 'saygıyı' başka kulüplerde görmüyor oyuncular!
 
Bir de Fenerbahçe’nin savunma organizasyonu o kadar kötü ki; De Colo’nun da belki CSKA forması ile bu kadar ön plana çıkmayan savunma zaafları burada iyice ortaya çıktı ki, hatta taraftarların tepkisini çekmeye başladı. Geçen sene de De Colo uyum sürecindeyken taraftarlar ona sahip çıkmıştı; ama bu sene bakıyorum da, beni yolda görenler, “Abi bu De Colo hiç mi savunma yapmayacak, bütün sene böyle mi gidecek?“ diye yorumlarda bulunuyor.


 
İNSAN EUROLEAGUE'İ BİLE SEYRETMEK İSTEMİYOR
 
- Türkiye Ligi'ne dönersek taraftarların olmadığı pandemi ortamında, ING Basketbol Süper Ligi'nde izlemekten en zevk aldığınız takımlar hangileri? 
 
B.G.:
Zor sual. Ligden zevk almıyoruz ki, takımlardan alalım bizim. En sevdiğim lig EuroLeague. Futbolun Şampiyonlar Ligi'ndeki bir-iki maç hariç, EL'yi tüm liglere tercih ederim. Bir iki takım dışında o ligi bile seyretmek istemiyor insan. Virüs paniği, ekonomik sorunlar, yarın ne olacağının bilinmemesi... Bunlar zaten insanların konsantrasyonunu, motivasyonunu bozdu. Özetlersek... Hangi takımda renkli, fantastik oyuncular varsa, o maçlara bazen göz atıyorum.
 
- Milli Takım'la yolları ayrılan Ufuk Sarıca yönetimindeki Pınar Karşıyaka ile başlasak... Kaf Kaf'ın bu yılki formunu nasıl buluyorsunuz? 
 
B.G.:
Karşıyaka'nın yıllardan gelen bir basketbol geleneği var. Başkanları Turgay Büyükkarcı hem Karşıyaka'yı iyi tanıyor hem de bu gelenekten geliyor. O yüzden çok başarılı. Karşıyaka'yı Olympiakos, Panathinaikos ekollerine benzetiyorum. Her bütçe ile hedef kovalayabiliyorlar, zirveye oynayabiliyorlar. Karşıyaka da bu ekolün Türkiye'deki temsilcisi... Şimdi de bu geleneği devam ettirecek eski koçları Ufuk Sarıca'yı tekrar başa getirdiler. Gayet tehlikeli bir takım oldular.
 
- Özellikle Beşiktaş, antrenör değişikliğinden sonra çıkışa geçti, Alperen Şengün'ün önderliğindeki Genç Beşiktaş için neler söylersiniz?
 
B.G.:
Alperen çok iyi oyuncu. Sadece Alperen yüzünden bile Beşiktaş'ı takip eden ciddi basketbolseverler var. Bu oyuncuya şans verip, oynatan Beşiktaş'ı tebrik etmek lazım. Zaten ülkede para bitmişken, ekonomik sıkıntılar had safhadayken tek yol da bu tip gençlere şans verip oynatmak.
 
GALATASARAY FUTBOL KULÜBÜ OLDU
 
- Galatasaray'da da Beşiktaş gibi koç değişikliği oldu... Ömer Uğurata'nın başında olduğu sarı kırmızılıların play-off şansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
B.G.:
Galatasaray, futbol kulübü olma yolunda ilerliyor, eskiden spor kulübüydü şimdi ise futbol kulübü! 
 
- Türk Telekom, önemli oyunculara sahip ve EuroLeague takımlarını en yakından takip eden takım. Başkent ekibinin bu sezonki performansı için neler söylersiniz? 
 
B.G.:
Telekom sanki Efes, Fenerbahçe ve Karşıyakalı üçlü gruptan sonra en potansiyelli takım gibi gözüküyor. Ankara basketbol ekollerinin olduğu bir kenttir. Basketbol geleneği olan kulüpleri vardır, şimdi de Telekom o geleneği sürdürüyor. 
 
- Güney Doğu Anadolu'da yıllardır basketbola yatırım yapan ve özel bir yeri olan Gaziantep Basketbol Kulübü ve üstlendiği misyon için neler söylersiniz?
 
B.G.:
Bir ligin hakiki bir lig olabilmesi için ülkenin her tarafından takım olması ilk şart. Gaziantepspor'un basketboldaki yeri farklı... Antep, ING Basketbol Süper Ligi'ni Batı'ya ve Marmara Bölgesi'ne ait bir lig olmaktan kurtarıyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum