Basketbol bana yakışıyor
Kadın basketbolundaki engeli yıkan İzmit Belediyesporlu Çağla Nur Uzundurukan, "Elbette ki diğer işitme engelli sporculara da ilham kaynağı olabileceğimi düşünüyorum. Onların işitme cihazı takarak da önlerine gelen engelleri kırabilmeleri açısından yol gösterici olabilirim. Basketbola aşığım ve bu oyunun bana çok yakıştığını düşünüyorum..." diyor.
16 Eylül 2020 - 10:51 - Güncelleme: 16 Eylül 2020 - 11:08
RÖPORTAJ: OĞULCAN ÇOKSAYAR
Yüzde 71 işitme engeline rağmen hayalinin peşinde koşarak birçok kez sayı kraliçesi olan 20 yaşındaki milli basketbolcu Çağla Nur Uzundurukan, İzmit Belediyespor’a imza atarak tarihe geçti. Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi’ndeki ilk engelli sporcu olan Çağla'nın; basketbola başlangıç hikâyesini dile getirdiği, engelleri bir bir aşarak kariyer basamaklarını nasıl tırmandığını açıkladığı ve gelecek için kurduğu hayalleri sıraladığı bölüme geçelim...
- İlk olarak basketbol ile tanışma hikâyenle başlayalım... Altyapıdan profesyonelliğe kadar nasıl bir süreçten geçtin?
- Basketbol hayatıma 10 yaşında İstanbul Üniversitesi'nde başladım. Orada başarılı zamanlarım oldu tabii ki. Daha sonra Dostluk Spor'a transfer oldum ve 6 buçuk sene orada oynadım. İlk kez basketbol performans kupası, sayı kraliçeliği yaşadım orada. Daha sonra yarım sezonluk Mersin Üniversitesi maceram oldu. Orada çok sevdiğim antrenörüm Davut
Güngör ile tanıştım. Yaklaşık 4-5 sene onunla çalıştım. Mersin Üniversitesi'ndeki yıldız takım sezonumda beni genç takımında oynattı. 2016 yılında ise beni A takıma aldı. Dostluk
Spor'da da oynadım. Profesyonelliğe çok çalışarak geçiş yaptım. Hedef koydum kendime ve o hedefin peşinden koştum. Sonucunda da bu hedefimi başardım.
EN BÜYÜK HAYALİM SÜPER LİG'Dİ
- Kadınlar Basketbol Süper Ligi’ndeki ilk engelli sporcu olarak harika bir işin altına imza attın. Bu durumun hakkındaki düşüncelerini öğrenebilir miyim?
- Böyle başarıyı sağladığım için çok mutluyum. Tabii ki çok güzel bir his Süper Lig'de oynamak. Bu benim hayalimdi ve bunu İzmit Belediyespor'da gerçekleştirdiğim için çok mutluyum. Beni takıma alan sevgili antrenör Fırat Okul'a teşekkür ederim, aynı zamanda başkanımız Uğur Koştur’a da teşekkür ederim. Bana bu fırsatı sunan herkesi haklı çıkartmak isterim. Çünkü bu seviyelerde mücadele edebilecek yeteneğim olduğuna inanıyorum.
- Türk spor tarihinde bir ilki başarmanın getirdiği bir takım sorumluluklar mevcut. Seninle aynı durumda olan sporculara ilham kaynağı olabileceğini düşünüyor musun?
- Elbette ki ilham kaynağı olabileceğimi düşünüyorum. Onların işitme cihazı takıp da önlerine gelen engelleri kırabilmeleri açısından çok iyi bir ilham kaynağı olduğumu düşünüyorum. Benim için olduğu kadar İşitme Engelliler Milli Takımı için de çok güzel başarı. İşitme engellilerde Türk kadın basketbolcu olarak bu başarıyı ilk kez ben sağladım. Başarıyı devam ettireceğime de inanıyorum. Basketbola aşığım ve bu oyunun bana çok yakıştığını düşünüyorum.
- Süper Lig'e adaptasyon sürecin hakkında neler düşünüyorsun?
- Süper Lig'e adaptasyon sorunu yaşayacağımı düşünmüyorum. Bu süreç bana zor gelmiyor; çünkü kafam sahaya hazır çıkarım, oyunumu oynarım ve antrenmanımı bu şekilde bitiririm. Her koşulda başarıyı hedefleyen bir yapım var ve koyduğum hedefler doğrultusunda en iyimi parkeye yansıtmayı umuyorum. İzmit Belediyespor formasıyla güzel bir sezon geçirmeyi umuyorum. Geçen sezon başarıya çok yakın olan bir ekibe katılmanın avantajını yaşayacağım. İyi bir ekibe dahil oldum ve ben de en iyimi ortaya koyarak takımıma destek vermeye çalışacağım.
İŞİTME CİHAZI TAKTIĞIM İÇİN ANLAŞMAK ZOR DEĞİL
- Merak ettiğim bir konu da saha içindeki iletişim. Senin için dezavantaj olabilecek bu unsuru hangi yöntemlerle en aza indirdiğini öğrenebilir miyim?
- Bu iletişim ben cihaz taktığım için zor olmuyor. Ama anlamadığım yerler olur tabii ki. Ancak bu da çok büyük bir dezavantaj teşkil etmiyor. Çünkü basketbol bir takım oyunu ve takımın her parçası antrenmanlarla birbirine kaynaşıyor. İletişimde bir kopukluk yaşanırsa o sırada takım arkadaşlarımdan yardım isterim ve onlara sorarım.
Takım olmanın en büyük getirisi de bu. Herkes birbirini tamamlar ve böylelikle sorun aşılmış
olur. Şimdiye kadarki kariyerimde bu ufak sorun böyle aşıldı.
- Takım antrenmanları dışında kendini geliştirmek adına ne gibi çalışmalar yapıyorsun?
- Takım antrenmanlarında yüzde yüzümü ortaya koyarak sezona hazırlanıyorum. Takım çalışmalarının dışında kondisyonerimiz Tolgahan İnce'nin bizlere hazırladığı program eşliğinde bireysel idmanlarımı sürdürüyorum. Programlar bizlere özel oluyor ve o şekilde kendimizi geliştiriyoruz.
Mümkün oldukça oyun stilimi geliştirmek için çaba sarf ediyorum. Elimden gelenin en iyisini yaparak basketbol kariyerimi geliştirmeyi hedefliyorum.
- İzmit Belediyespor forması ile kısa ve uzun vadeli hedeflerinden söz eder misin?
- İzmit Belediyespor son yıllarda doğru adımlar atarak çıkış yakalayan bir ekip. Ben de bu takımın yeni üyesi oldum. Bu açıdan ilk önce iyi bir izlenim bırakmak ve vazgeçilmez olmayı hedefliyorum. Kendimi kanıtlamayı başararak hedefime ulaşmak isterim. Bu sezon Avrupa ve ligde mümkün olduğu kadar çok galibiyet yaşamak istiyorum. Dediğim gibi sonuçta basketbol bir takım oyunu ve her oyuncu gibi ben de takımıma en iyi şekilde hizmet verebilmek istiyorum. Kaliteli isimlerden kurulu bir ekibimiz var ve onlarla birlikte aynı amaca ilerlemekten memnunum.
IŞIL ALBEN’İ ÖRNEK ALIYORUM
- Kariyerinin devamı açısından
hedeflediğin en üst nokta neresi?
- Kısa vadeli hedeflerim için konuşursak İzmit Belediyespor ile ulaşabileceğimiz tüm başarıları yaşamak istiyorum. Önümde uzun yıllar var. Kendimi sürekli geliştirerek iyi yerlere
gelmeyi hedefliyorum. Bunun içinde örnek aldığım bir isim var. Türkiye'de Işıl Alben gibi isim yapmak ve onun kadar iyi bir gard olabilmek istiyorum. Bunun için de çok çalışarak potansiyelimi en üst seviyeye taşımayı hedefliyorum.
- 20 yaşındaki bir sporcu olarak eğitim hayatın ve kişisel gelişimin açısından bir şeyler yapabilmen mümkün oluyor mu? Spor sonrası kalan vakitlerini nasıl değerlendiriyorsun?
- İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa'da Spor Bilimleri 3. sınıf öğrencisiyim ve eğitim hayatıma devam ediyorum. Basketbolumla birlikte okulumu pekiştiriyorum. Çünkü basketbol kadar eğitim de önemli ve imkânlarım çerçevesinde her ikisini de en iyi şekilde sürdürmeyi hedefliyorum.
Spor sonrası geziyorum ancak bu, koronavirüs nedeniyle şu aralar pek mümkün değil. Ben de bu süreç boyunca daha çok film izlemeyi tercih ettim. Evde yemekten çok tatlı ve poğaça yapıyorum. Boş zamanı genelde bu şekilde değerlendiriyorum.
TİPLEME
- En beğendiğin oyuncu?
- Işıl Alben
- En beğendiğin koç?
- Fırat Okul
- En zor deplasman?
- Fenerbahçe
- En iyi 5'in?
- Işıl Alben - Birsel Vardarlı Demirmen - Şaziye İvegin Üner - Nevriye Yılmaz - Esmeral Tunçluer
- Tek kelime ile İzmit Belediyespor?
- Azim
Yüzde 71 işitme engeline rağmen hayalinin peşinde koşarak birçok kez sayı kraliçesi olan 20 yaşındaki milli basketbolcu Çağla Nur Uzundurukan, İzmit Belediyespor’a imza atarak tarihe geçti. Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi’ndeki ilk engelli sporcu olan Çağla'nın; basketbola başlangıç hikâyesini dile getirdiği, engelleri bir bir aşarak kariyer basamaklarını nasıl tırmandığını açıkladığı ve gelecek için kurduğu hayalleri sıraladığı bölüme geçelim...
- İlk olarak basketbol ile tanışma hikâyenle başlayalım... Altyapıdan profesyonelliğe kadar nasıl bir süreçten geçtin?
- Basketbol hayatıma 10 yaşında İstanbul Üniversitesi'nde başladım. Orada başarılı zamanlarım oldu tabii ki. Daha sonra Dostluk Spor'a transfer oldum ve 6 buçuk sene orada oynadım. İlk kez basketbol performans kupası, sayı kraliçeliği yaşadım orada. Daha sonra yarım sezonluk Mersin Üniversitesi maceram oldu. Orada çok sevdiğim antrenörüm Davut
Güngör ile tanıştım. Yaklaşık 4-5 sene onunla çalıştım. Mersin Üniversitesi'ndeki yıldız takım sezonumda beni genç takımında oynattı. 2016 yılında ise beni A takıma aldı. Dostluk
Spor'da da oynadım. Profesyonelliğe çok çalışarak geçiş yaptım. Hedef koydum kendime ve o hedefin peşinden koştum. Sonucunda da bu hedefimi başardım.
EN BÜYÜK HAYALİM SÜPER LİG'Dİ
- Kadınlar Basketbol Süper Ligi’ndeki ilk engelli sporcu olarak harika bir işin altına imza attın. Bu durumun hakkındaki düşüncelerini öğrenebilir miyim?
- Böyle başarıyı sağladığım için çok mutluyum. Tabii ki çok güzel bir his Süper Lig'de oynamak. Bu benim hayalimdi ve bunu İzmit Belediyespor'da gerçekleştirdiğim için çok mutluyum. Beni takıma alan sevgili antrenör Fırat Okul'a teşekkür ederim, aynı zamanda başkanımız Uğur Koştur’a da teşekkür ederim. Bana bu fırsatı sunan herkesi haklı çıkartmak isterim. Çünkü bu seviyelerde mücadele edebilecek yeteneğim olduğuna inanıyorum.
- Türk spor tarihinde bir ilki başarmanın getirdiği bir takım sorumluluklar mevcut. Seninle aynı durumda olan sporculara ilham kaynağı olabileceğini düşünüyor musun?
- Elbette ki ilham kaynağı olabileceğimi düşünüyorum. Onların işitme cihazı takıp da önlerine gelen engelleri kırabilmeleri açısından çok iyi bir ilham kaynağı olduğumu düşünüyorum. Benim için olduğu kadar İşitme Engelliler Milli Takımı için de çok güzel başarı. İşitme engellilerde Türk kadın basketbolcu olarak bu başarıyı ilk kez ben sağladım. Başarıyı devam ettireceğime de inanıyorum. Basketbola aşığım ve bu oyunun bana çok yakıştığını düşünüyorum.
- Süper Lig'e adaptasyon sürecin hakkında neler düşünüyorsun?
- Süper Lig'e adaptasyon sorunu yaşayacağımı düşünmüyorum. Bu süreç bana zor gelmiyor; çünkü kafam sahaya hazır çıkarım, oyunumu oynarım ve antrenmanımı bu şekilde bitiririm. Her koşulda başarıyı hedefleyen bir yapım var ve koyduğum hedefler doğrultusunda en iyimi parkeye yansıtmayı umuyorum. İzmit Belediyespor formasıyla güzel bir sezon geçirmeyi umuyorum. Geçen sezon başarıya çok yakın olan bir ekibe katılmanın avantajını yaşayacağım. İyi bir ekibe dahil oldum ve ben de en iyimi ortaya koyarak takımıma destek vermeye çalışacağım.
İŞİTME CİHAZI TAKTIĞIM İÇİN ANLAŞMAK ZOR DEĞİL
- Merak ettiğim bir konu da saha içindeki iletişim. Senin için dezavantaj olabilecek bu unsuru hangi yöntemlerle en aza indirdiğini öğrenebilir miyim?
- Bu iletişim ben cihaz taktığım için zor olmuyor. Ama anlamadığım yerler olur tabii ki. Ancak bu da çok büyük bir dezavantaj teşkil etmiyor. Çünkü basketbol bir takım oyunu ve takımın her parçası antrenmanlarla birbirine kaynaşıyor. İletişimde bir kopukluk yaşanırsa o sırada takım arkadaşlarımdan yardım isterim ve onlara sorarım.
Takım olmanın en büyük getirisi de bu. Herkes birbirini tamamlar ve böylelikle sorun aşılmış
olur. Şimdiye kadarki kariyerimde bu ufak sorun böyle aşıldı.
- Takım antrenmanları dışında kendini geliştirmek adına ne gibi çalışmalar yapıyorsun?
- Takım antrenmanlarında yüzde yüzümü ortaya koyarak sezona hazırlanıyorum. Takım çalışmalarının dışında kondisyonerimiz Tolgahan İnce'nin bizlere hazırladığı program eşliğinde bireysel idmanlarımı sürdürüyorum. Programlar bizlere özel oluyor ve o şekilde kendimizi geliştiriyoruz.
Mümkün oldukça oyun stilimi geliştirmek için çaba sarf ediyorum. Elimden gelenin en iyisini yaparak basketbol kariyerimi geliştirmeyi hedefliyorum.
- İzmit Belediyespor forması ile kısa ve uzun vadeli hedeflerinden söz eder misin?
- İzmit Belediyespor son yıllarda doğru adımlar atarak çıkış yakalayan bir ekip. Ben de bu takımın yeni üyesi oldum. Bu açıdan ilk önce iyi bir izlenim bırakmak ve vazgeçilmez olmayı hedefliyorum. Kendimi kanıtlamayı başararak hedefime ulaşmak isterim. Bu sezon Avrupa ve ligde mümkün olduğu kadar çok galibiyet yaşamak istiyorum. Dediğim gibi sonuçta basketbol bir takım oyunu ve her oyuncu gibi ben de takımıma en iyi şekilde hizmet verebilmek istiyorum. Kaliteli isimlerden kurulu bir ekibimiz var ve onlarla birlikte aynı amaca ilerlemekten memnunum.
IŞIL ALBEN’İ ÖRNEK ALIYORUM
- Kariyerinin devamı açısından
hedeflediğin en üst nokta neresi?
- Kısa vadeli hedeflerim için konuşursak İzmit Belediyespor ile ulaşabileceğimiz tüm başarıları yaşamak istiyorum. Önümde uzun yıllar var. Kendimi sürekli geliştirerek iyi yerlere
gelmeyi hedefliyorum. Bunun içinde örnek aldığım bir isim var. Türkiye'de Işıl Alben gibi isim yapmak ve onun kadar iyi bir gard olabilmek istiyorum. Bunun için de çok çalışarak potansiyelimi en üst seviyeye taşımayı hedefliyorum.
- 20 yaşındaki bir sporcu olarak eğitim hayatın ve kişisel gelişimin açısından bir şeyler yapabilmen mümkün oluyor mu? Spor sonrası kalan vakitlerini nasıl değerlendiriyorsun?
- İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa'da Spor Bilimleri 3. sınıf öğrencisiyim ve eğitim hayatıma devam ediyorum. Basketbolumla birlikte okulumu pekiştiriyorum. Çünkü basketbol kadar eğitim de önemli ve imkânlarım çerçevesinde her ikisini de en iyi şekilde sürdürmeyi hedefliyorum.
Spor sonrası geziyorum ancak bu, koronavirüs nedeniyle şu aralar pek mümkün değil. Ben de bu süreç boyunca daha çok film izlemeyi tercih ettim. Evde yemekten çok tatlı ve poğaça yapıyorum. Boş zamanı genelde bu şekilde değerlendiriyorum.
TİPLEME
- En beğendiğin oyuncu?
- Işıl Alben
- En beğendiğin koç?
- Fırat Okul
- En zor deplasman?
- Fenerbahçe
- En iyi 5'in?
- Işıl Alben - Birsel Vardarlı Demirmen - Şaziye İvegin Üner - Nevriye Yılmaz - Esmeral Tunçluer
- Tek kelime ile İzmit Belediyespor?
- Azim
YORUMLAR