ALTYAPIDA EĞİTİM-SPOR DENGESİNİ OLUŞTURDUK

AHMET GÜRGEN

Banvit Basketbol Kulübü Koçu

Banvit Basketbol Kulübü'nde, 2001 senesinde A Takım Yardımcı Antrenörü olarak başladığımda, eş zamanlı olarak altyapı ile de ilgilendim. A takımda Türkiye Basketbol 1. Ligi'ne (TBL) çıkma uğraşı verdiğimiz günlerde dahi, Başkanımız Özkan Kılıç’la beraber olduğumuzda altyapıdan konuşuyor, altyapı organizasyonunu güçlü temeller üzerine kurmanın hesaplarını yapıyorduk. Tabii ki o zamanlar yeni bir organizasyon olmanın zorluklarını yaşıyor ve çoğu zaman sadece kendi şehrimizin kaynakları ile yetinmek durumunda kalıyorduk. Özellikle Anadolu’dan beğendiğimiz 1. sınıf kumaş sporcuları Bandırma’ya getirmekte zorluk yaşıyorduk. Uzun uğraşlar sonucu organizasyonumuzun oturması ve güçlenmesi ile insanların da bize güveni oluştu ve Anadolu’dan daha potansiyelli oyunculara ulaşma şansı elde ettik. Tabii ki bu noktada yıllardır iyi ilişkiler içinde bulunduğumuz Anadolu kulüplerinin, spor okullarının ve Anadolu’da bu işi büyük cefa çekerek yapmak durumunda olan antrenörlerin bize büyük katkıları oldu. Onlar bizim sistemimize, ciddiyetimize ve hassasiyetimize çok güvendi, biz de onlardan yıllar boyunca çok beslendik.

Bana sorarsanız altyapı organizasyonunda yaptğımız en önemli şey, eğitim-spor dengesini oluşturmak oldu. Buraya gelen çocuklara derslerine dikkate etmedikleri ve önem vermedikleri sürece bizim takımlarımızda oynayamayacakları bilincini aşıladık. Çünkü bize göre eğitime ve derslere konsantre olmakta zorluk yaşayan sporcular, basketbol sahasında da muhakkak problem yaşıyor. Bu bağlamda okul dışında çok değerli öğretmenlerden farklı alanlarda özel dersler ile onlara sürekli destek olduk ve bu desteğin karşılığı olumlu geri dönüşler aldık. Rahatlıkla söyleyebilirim ki, Banvit’e küçük yaşta gelen bir çocuğa basketbolcu olacağının garantisini veremesek de, onları iyi eğitimli ve bilinçli birer birey olmaları yolunda iyi bir noktaya getirebiliriz. Bu düşünce tarzı çocuklarını bize emanet eden ailelerin akıllarının burada kalmamasını ve bizim de işimize daha büyük büyük şevkle sarılmamızı sağladı.

Saha içine dönecek olursak basketbol tabii ki takım sporu; ama biz her zaman oyuncunun önce bireysel gelişimini hedef aldık ve onları saha içinde özgür bıraktık. Doğru ya da yanlış karar vermesini, yanlış kararlarını kendisinin farkedip düzeltmesini bekledik. Sporcularımızın özgüvenli ve daima mücadeleye hazır olmasını amaçladık. Yaptıkları işten keyif almalarını, sorumluluk duymalarını, özgüvenli bir şekilde sonuna kadar vazgeçmeden mücadele etmelerini istedik. Keza şu anda da A takım antrenörü olarak Tolga, Rıdvan, Cem, Şehmus, Sedat, Erkin gibi kısa oyuncularımdan karar vermelerini ve sorumluluk almalarını bekliyorum. Son olarak başta ekibim olmak üzere, bu zamana kadar Banvit Altyapı Organizasyonu'na emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım.

UMARIM BU SAĞLIKLI YAPI UZUN YILLAR DEVAM EDER

"Bundan sonraki süreçte A takımımızda Türk oyuncu konusunda sıkıntı yaşamayacağımızı ve A milli takım seviyesinde pek çok sporcu yetiştireceğimizi söyleyebilirim. Umuyorum kulübümüzdeki bu sağlıklı yapı uzun süre devam eder ve biz de yeni ve heyecan verici yetenekler çıkartmayı sürdürürüz."

Yaklaşık 15 yıldır Banvit Basketbol Kulübü Ailesinin içinde yer alan bir kişi olarak bu kulübün nereden başlayıp bu noktalara geldiğini en iyi bilenlerdenim. Aslına bakarsanız bu süreç içinde kulübümüzde değişen ve gelişen pek çok şey oldu. Ancak bugüne kadar Kulüp genlerinden gelen ve değişmeden kalan prensiplerin, değerlerin ve en önemlisi “yol haritasının” Banvit Basketbol Kulübü’nün istikrarında çok önemli yeri olduğunu da görmemiz gerekir. Bahsettiğim yol haritasının başlangıcında, yani kulübün kuruluşunda dahi “Banvit” isminin yanına “Spor Kulübü” ya da bir başka tanım yerine “Basketbol Kulübü” ibaresini yerleştirerek daha o günden niyetini ve hedefini belli etmiş olduğunu düşünüyorum.

Özellikle bir ilçe kulübü için uzun sayılabilecek bir süreçte, bu yol haritasına sıkı sıkı bağlı kalmak ve gereklerini yerine getirmeye çalışmak gerçekten çok önemli; ama bir o kadar da zor oldu. Bu zaman zarfında ve yol haritamız dahilinde altyapı sporcularına yapılan yatırım ve verilen emeğin karşılığını tam olarak aldık dersem doğru olmaz. Ama bir anlamda basketbolcu fabrikası da diyebileceğimiz Kulübümüzün, özellikle son 2 sezondur ortaya çıkardığı ürünleri görünce pek çok basketbol severin heyecanlandığını ve basketbol kamuoyunun takdirini kazandığımızı görüyorum. Sonuçta bu sezon sadece “kendi altyapımızdan yetiştirdiğimiz” Türk oyuncularımız ve yanlarına eklediğimiz yabancı sporcular ile Türk basketbolunda örneği pek görülmemiş bir maceraya yelken açıyoruz. Bu da hem beni, hem de kulübümüzdeki tüm emek veren insanları çok gururlandırıyor ve mutlu ediyor.

Ligde her Kulübün kendine göre farklı misyonları ve hedefleri var. Şartlar gereği 16 takımın birden şampiyonluk mücadelesi vermesi elbette ki mümkün ve gerçekçi değil. Ama bizim gibi kulüplerin sayısı arttıkça Türk basketbolundaki kalitenin de artacağı ve bu kalitenin Milli Takım ve kulüplerin Avrupa kupalarındaki başarılarına yansıyacağı da yadsınamaz bir gerçek.

Kulübümüzün geleceği ile ilgili olarak, bu yapımızı sürdürmemiz halinde daha da ivmelenerek üretimimizi arttıracağımızı düşünüyorum. Senelerdir gösterdiğimiz altyapı istikrarımız ve sürdürdüğümüz programımız sayesinde genç sporcuların ve velilerinin tercih ettiği kulüplerin en başında yer alıyoruz. Bu da bize kaliteli kaynak anlamında haklı bir avantaj sağlıyor. Altyapı programı olarak yeterli tecrübeye eriştiğimizi de düşünürsek, bundan sonraki süreçte A takımımızda Türk oyuncu konusunda sıkıntı yaşamayacağımızı ve A milli takım seviyesinde pek çok sporcu yetiştireceğimizi söyleyebilirim. Umuyorum kulübümüzdeki bu sağlıklı yapı uzun süre devam eder ve biz de yeni ve heyecan verici yetenekler çıkartmayı sürdürürüz.

GÜNÜN BİRİNDE KENDİ ÇOCUKLARIMIZLA ŞAMPİYON OLACAĞIZ...

"İşe koyulduğumuz zamanki aşk ve istek ile devam ettiğimiz altyapı çalışmalarımızda en büyük hedefimiz Türk Milli Takımları'na daha fazla sayıda oyuncu kazandırmak ve günün birinde kendi çocuklarımız ile şampiyonluk yaşamak olacaktır."

BANVİT BASKETBOL BAŞKANI ÖZKAN KILIÇ

Banvit Basketbol Kulübü olarak kuruluş aşamasında amacımız, fabrika çalışanlarını spora yönlendirmek, çalışanları farklı ve motive edici bir uğraş içerisine sokmak iken; kısa sürede yarışmacı bir kulüp haline gelme isteğimiz ağır bastı. Tabii ki ilk zamanlarda çok bocaladık. Ufak bir şehirden gelmenin, yeni bir Kulüp olmanın ve kısıtlı imkânlar ile mücadele içine girmenin dezavantajlarını yaşadık. Anladık ki devamlılık ve istikrarı sağlayabilmek ve üst seviyede yarışma içine girmemiz için yapmamız gereken öncelikli şey güçlü bir altyapıya sahip olmak. Bu sayede, gerek düşünce ve gerekse tesisleşme anlamında çok doğru ve somut adımlar attık, üretici ve kendi kaynaklarıyla beslenebilecek bir kulüp olma yoluna girdik.

Bu düşüncelerle çıktığımız yolda, aradan geçen yaklaşık 25 seneye baktığımızda gerçekleştirdiklerimiz ve Türk basketbol kamuoyunun tarafımıza yüklemiş olduğu misyon, bizim işimizi ne kadar doğru yaptığımız gösteriyor ve bizim nezdimizide şehrimiz ile sponsor şirketimize büyük gurur yaşatıyor. Şu an Türkiye Ligleri'nde farklı takımların formalarını giyen 100’ün üzerinde Banvit altyapısı mahsülü sporcu var... Tüm yaş kategorilerinde milli takım kadrolarının temelini oluşturan Banvit sporcuları, altyapı kategorilerinde yaşadığımız sayısız şampiyonluklar ve altyapı oyuncularımızın gelişimi için oluşturulan Bandırma Kırmızı Basketbol Kulübü’nün TB2L, TBL ve Federasyon Kupası şampiyonluklarını bu yatırımın meyveleri olarak olarak sayabilirim. Bandırma Kırmızı’nın TBL şampiyonluğu sonucunda, belki de dünya basketbol tarihinde bir ilk olacak şekilde, ülkenin en üst liginde 150 bin nüfuslu bir ilçenin iki takımla temsil edilmesi gibi müthiş bir gurur yaşadığımızı eklemeliyim.

Şu an milli takımlarda farklı kategorilerde forma giyen 25’in üzerinde sporcumuza ve oluşturmuş olduğumuz vizyona paralel, A takımımızda 10 tane kendi altyapımızın ürünü sporcumuz forma giyiyor. Banvit Altyapısı'ndan çıkıp A Milli Takım'a kadar yükselmiş 22 yaşında Tolga ve 21 yaşında Rıdvan takımın tecrübeli sporcuları olarak takım kaptanlığını yürütüyorlar ve biz kendi çocuklarımızla Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi ve FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi'nde rakiplerimize meydan okuyacak seviyeye gelmenin haklı mutluluğunu yaşıyoruz. Diğer tarafta ise, bu sezon 17 yaş ortalaması ile oynayacak olan Bandırma Kırmızı’dan Türkiye Basketbol Ligi'nde çok büyük beklenti içerisindeyiz. 16 yaş ve altı Altyapı takımlarımızda ise, ileride Türk ve Avrupa basketboluna damga vuracak yeteneklerin müjdesini şimdiden verebilirim.

İşe koyulduğumuz zamanki aşk ve istek ile devam ettiğimiz altyapı çalışmalarımızda en büyük hedefimiz Türk Milli Takımları'na daha fazla sayıda oyuncu kazandırmak ve günün birinde kendi çocuklarımız ile şampiyonluk yaşamak olacakt