CSKA Moskova, Büyük Beklentilerle Belgrad'da
Dev bütçeli Rus ekibi, normal sezon liderliği sonrası gözünü şampiyonluğa dikti.
17 Mayıs 2018 - 11:38
Dev bütçeli Rus ekibi, normal sezon liderliği sonrası gözünü şampiyonluğa dikti.
Turkish Airlines EuroLeague’de Final Four’un gediklisi olan Rus devi CSKA Moskova, bir kez daha büyük bütçe ve büyük hayaller ile girdiği sezonda son 4 takım arasına adını yazdırarak şampiyonluk umutları ile Belgrad’a gidiyor. 37 Milyon €’ya yaklaşan bütçesi ile kıtanın en pahalı takımı olan CSKA’nın, Final Four öncesi artıları ve eksilerini dilerseniz biraz ele alalım.
Öncelikle Rusya’nın bu en gözde ve en başarılı kulübün tarihine kısaca değinirsek; basketbolda 95, futbolda ise 107 yıllık geçmişe sahip olan CSKA Moskova, ilk temellerini askerler ve dönemin amatör ruhlu sporcuları arasında oynanan maçlarla attı. 1923’ten 1938’e kadar şehir karmaları arasında oynanan Sovyet Ligi’nde “Moskova” ismiyle, daha sonra CDKA (Kızıl Ordu Merkez Binası) ismiyle mücadele eden Rus ekibi, 1960’tan itibaren de CSKA (Ordu Spor Merkezi) ismini kullanarak faaliyetlerini sürdürüyor. Moskova’da; polis takımı Dynamo, Demiryolu işçilerinin takımı Lokomotiv ve işçi sendikaları takımı olan Spartak’ın, hem başarı hem de değer açısından önünde yer alan CSKA, Sovyetler Birliği ve Rusya’nın askeri konulara olan “merakının” nimetlerinden uzun senelerce faydalandı denebilir. Sovyetler Birliği Premier Ligi (1923-1991) döneminde 24 şampiyonluk, Rusya Ligi (1991-2013) döneminde 20 şampiyonluk, VTB Ligi (2008-…) döneminde ise şimdiye kadar 8 şampiyonluk elde eden CSKA'nın, uluslararası arenada da 7 EuroLeague (4 tanesi Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası adıyla) şampiyonluğu bulunuyor.
Yakın geçmişe bakarsak, EuroLeague’de 2000 yılı ve sonrası düzenlenen 18 Final-Four’un 15’inde yer alan CSKA Moskova, son dörde kalma anlamında Avrupa’nın en iyisi olsa da, bu süreçte sadece 3 şampiyonluk çıkartabildi. Bu yıl ise normal sezonu 30 maçta 24 galibiyet alarak lider bitiren ve play-off’ta da bir diğer Moskova ekibi BC Khimki’yi 3-1 ile geçerek son dörde kalan Rus devi için Belgrad’daki bu Final Four öncesi bir diğer sevindirici haber de, Yunan ekibi Olympiacos’un Zalgiris Kaunas’a 3-1 ile elenerek son dörde kalamamış olması belki de. Çünkü son dönemde CSKA için “bölüm sonu canavarı” şeklinde bir türlü şansının tutmadığı ve trajik mağlubiyetler aldığı Olympiacos, CSKA’nın şampiyon olduğu 3 Final Four’da ise yer almamıştı. Belgrad’da Spanoulis ve Printezis’in yüzünü özleyecekleri pek söylenemez. Ancak “Kızıl Ordu” lakaplı Moskova ekibi için şampiyonluk yolu pek kolay değil. Önlerinde önce aşmaları gereken zorlu bir Real Madrid sınavı bulunuyor.
Bu sezon oynadığı 34 maçta 89.2 sayı ortalamasıyla EuroLeague’in en skorer takımı olan CSKA Moskova, ayrıca 100 pozisyon üzerinden hesaplanan hücum verimliliğinde 107.7 sayı bularak EuroLeague’in en iyi hücum takımı olma özelliğini gösterdi. Savunmada ise 100 pozisyon üzerinden 96.4 sayı potasında görerek savunma verimliliği açısından üçüncü sırada yer alan CSKA, net verimliliğe bakıldığında 11.3 sayı ile Final Four’a kalan takımlar içerisinde en iyi istatistiğe sahip takım olarak da öne çıkıyor. Rakibi Real Madrid ise hücum verimliliğinde 103.6 sayı ile üçüncü olurken, savunma verimliliğinde ise 96.2 sayı ile ikinci sırada yer aldı ancak net verimlilik puanında 7.4 ile CSKA ve Fenerbahçe Doğuş’un gerisinde kalmaktan da kurtulamadı.
CSKA Moskova için şampiyonluk yolundaki en önemli üç silah elbette ki Sergio Rodriguez, Nando De Colo ve Kyle Hines üçlüsü. Hatta bu üç yıldızdan birinin bile aksaması, Rus devi adına rüyayı tamamen bitirebilir çünkü kadro yapısına bakıldığında Itoudis’in bu oyuncuları uzun süre kenarda tutabilme lüksü pek bulunmuyor. Zaten De Colo – Hines ikilisinin oynamadığı Khimki maçlarında neredeyse elenme tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklardı ki, bazı kritik hatalar ile yine de seriyi almayı başardılar. Açık sahada rakip potaya en etkili giden takım olan CSKA için iki guardının oyun temposunu iyi ayarlaması da Real Madrid karşısında kritik öneme sahip. Çünkü karşıda da Doncic ve Llull gibi iki parlak yıldız yer alıyor. Leo Westermann’ın da ameliyat olması nedeniyle son anda kadrodan çıkartılması, CSKA adına fazlasıyla kritik bir durum oldu. Onun yokluğunda artık Serrod – De Colo ikilisi üzerindeki yük biraz daha artmış durumda, her ne kadar Leo bu sezonu pek parlak istatistiklerle geçirmese de. Bu iki guardın hücum yetenekleri için pek fazla söze gerek yok ancak CSKA için en değerli parça ise hiç kuşkusuz ki Kyle Hines. Son üç sezonda ikinci kez EuroLeague’de yılın savunmacısı seçilen “Hulk”, 1.98’lik boyu ile alışılmış pivot ezberini fazlasıyla bozmaya devam ediyor. Rakip guardların karşısında da durabilmesiyle ikili oyun savunmalarını iyi yapan Hines, CSKA gibi bir tempolu takımda ribaund alarak topu karşı potaya kadar rahatlıkla götürebilme özelliği ile de fazlasıyla değerli buradaki sistemde. Ancak boy dezavantajı yüzünden savunmada sürekli fiziksel temas ile oynaması onu burada biraz yıpratacaktır. Bu bölümlerde Hunter’ın ve beşe çekilecek Vorontsevich’in en azından Hines’ın soluklanmasına yetecek kadar katkı sunması, Itoudis’in ekibi adına en önemli ihtiyaçlardan.
Ve forvet rotasyonundaki Will Clyburn – Cory Higgins ikilisi de tempolu oyundaki delicilikleri ile fazlasıyla değerli katkılar sunuyor Rus ekibinin ezici hücum gücüne. Ancak; dev bütçe, yıldız guardlar, ligin en iyi savunmacısı ve en skorer ekip ünvanı gibi parlak karnenin yanında her şey kusursuz da değil CSKA’da. Özellikle Rus oyuncuların kısıtlı katkısı ve 4 numara pozisyonundaki atletizm sorunu, CSKA’nın “aşil tendonu” denebilir. Aslında bu sorunu teşhis edip bir sezon içi takviye yaptılar ancak zaten Gaziantep Basketbol’da da parlak görüntü çizmeyen Victor Rudd’ın pek de yaralarına merhem olabildiğini söylemek güç. Maccabi dönemindeki performansına yaklaşsa hiç kuşkusuz ki tam aranan oyuncu olacakken, aldığı kilolar (Gaziantep mutfağına karşı koymak güç) sonrasında hem patlayıcılığını hem de biraz da oyuna hevesini kaybetmiş görünen Rudd, performans olarak da Vorontsevich, Khryapa, Kurbanov ve Antonov’dan oluşan “sıkıntılı” rotasyonun daha üzerinde katkılar sağlayamadı. Yani Doncic – Llull rotasyonunu tamamen devre dışı bırakmaları zaten mümkün değil ancak Randolph – Reyes ikilisi karşısındaki performansları, CSKA adına final yolundaki kilit unsur olabilir.
Sonuç olacak CSKA Moskova, NBA ayarındaki yıldızları ve etkileyici normal sezon performansına rağmen, Final Four’daki mental olarak en kırılgan ve seyirci desteğinden en yoksun ekip olarak “ağır favori” tanımına pek uygun görünmüyor. Itoudis’in ekibi adına Rodriguez, De Colo ve Hines üçlüsünün performansı da yolun sonunu belirleyecek. Hem oyuncular (Khryapa 12 kez, Vorontsevich 8 kez, Hines 7 kez) hem de takım olarak Final Four’un en tecrübeli isimleri olsalar da, oyunun kora kor oynandığı bölümlerde Real Madrid’in bu yüksek tansiyonu avantaja çevirecek isimleri daha fazla. Yani son bölüme kadar ortada giden her senaryoda CSKA için tehlike çanları çalabilir. Onlar için kısa beşle yüksek tempoda farkı hep belli bir seviyenin üzerinde tutmak, şampiyonluğun da anahtarı olacak.
Turkish Airlines EuroLeague’de Final Four’un gediklisi olan Rus devi CSKA Moskova, bir kez daha büyük bütçe ve büyük hayaller ile girdiği sezonda son 4 takım arasına adını yazdırarak şampiyonluk umutları ile Belgrad’a gidiyor. 37 Milyon €’ya yaklaşan bütçesi ile kıtanın en pahalı takımı olan CSKA’nın, Final Four öncesi artıları ve eksilerini dilerseniz biraz ele alalım.
Öncelikle Rusya’nın bu en gözde ve en başarılı kulübün tarihine kısaca değinirsek; basketbolda 95, futbolda ise 107 yıllık geçmişe sahip olan CSKA Moskova, ilk temellerini askerler ve dönemin amatör ruhlu sporcuları arasında oynanan maçlarla attı. 1923’ten 1938’e kadar şehir karmaları arasında oynanan Sovyet Ligi’nde “Moskova” ismiyle, daha sonra CDKA (Kızıl Ordu Merkez Binası) ismiyle mücadele eden Rus ekibi, 1960’tan itibaren de CSKA (Ordu Spor Merkezi) ismini kullanarak faaliyetlerini sürdürüyor. Moskova’da; polis takımı Dynamo, Demiryolu işçilerinin takımı Lokomotiv ve işçi sendikaları takımı olan Spartak’ın, hem başarı hem de değer açısından önünde yer alan CSKA, Sovyetler Birliği ve Rusya’nın askeri konulara olan “merakının” nimetlerinden uzun senelerce faydalandı denebilir. Sovyetler Birliği Premier Ligi (1923-1991) döneminde 24 şampiyonluk, Rusya Ligi (1991-2013) döneminde 20 şampiyonluk, VTB Ligi (2008-…) döneminde ise şimdiye kadar 8 şampiyonluk elde eden CSKA'nın, uluslararası arenada da 7 EuroLeague (4 tanesi Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası adıyla) şampiyonluğu bulunuyor.
Yakın geçmişe bakarsak, EuroLeague’de 2000 yılı ve sonrası düzenlenen 18 Final-Four’un 15’inde yer alan CSKA Moskova, son dörde kalma anlamında Avrupa’nın en iyisi olsa da, bu süreçte sadece 3 şampiyonluk çıkartabildi. Bu yıl ise normal sezonu 30 maçta 24 galibiyet alarak lider bitiren ve play-off’ta da bir diğer Moskova ekibi BC Khimki’yi 3-1 ile geçerek son dörde kalan Rus devi için Belgrad’daki bu Final Four öncesi bir diğer sevindirici haber de, Yunan ekibi Olympiacos’un Zalgiris Kaunas’a 3-1 ile elenerek son dörde kalamamış olması belki de. Çünkü son dönemde CSKA için “bölüm sonu canavarı” şeklinde bir türlü şansının tutmadığı ve trajik mağlubiyetler aldığı Olympiacos, CSKA’nın şampiyon olduğu 3 Final Four’da ise yer almamıştı. Belgrad’da Spanoulis ve Printezis’in yüzünü özleyecekleri pek söylenemez. Ancak “Kızıl Ordu” lakaplı Moskova ekibi için şampiyonluk yolu pek kolay değil. Önlerinde önce aşmaları gereken zorlu bir Real Madrid sınavı bulunuyor.
Bu sezon oynadığı 34 maçta 89.2 sayı ortalamasıyla EuroLeague’in en skorer takımı olan CSKA Moskova, ayrıca 100 pozisyon üzerinden hesaplanan hücum verimliliğinde 107.7 sayı bularak EuroLeague’in en iyi hücum takımı olma özelliğini gösterdi. Savunmada ise 100 pozisyon üzerinden 96.4 sayı potasında görerek savunma verimliliği açısından üçüncü sırada yer alan CSKA, net verimliliğe bakıldığında 11.3 sayı ile Final Four’a kalan takımlar içerisinde en iyi istatistiğe sahip takım olarak da öne çıkıyor. Rakibi Real Madrid ise hücum verimliliğinde 103.6 sayı ile üçüncü olurken, savunma verimliliğinde ise 96.2 sayı ile ikinci sırada yer aldı ancak net verimlilik puanında 7.4 ile CSKA ve Fenerbahçe Doğuş’un gerisinde kalmaktan da kurtulamadı.
CSKA Moskova için şampiyonluk yolundaki en önemli üç silah elbette ki Sergio Rodriguez, Nando De Colo ve Kyle Hines üçlüsü. Hatta bu üç yıldızdan birinin bile aksaması, Rus devi adına rüyayı tamamen bitirebilir çünkü kadro yapısına bakıldığında Itoudis’in bu oyuncuları uzun süre kenarda tutabilme lüksü pek bulunmuyor. Zaten De Colo – Hines ikilisinin oynamadığı Khimki maçlarında neredeyse elenme tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklardı ki, bazı kritik hatalar ile yine de seriyi almayı başardılar. Açık sahada rakip potaya en etkili giden takım olan CSKA için iki guardının oyun temposunu iyi ayarlaması da Real Madrid karşısında kritik öneme sahip. Çünkü karşıda da Doncic ve Llull gibi iki parlak yıldız yer alıyor. Leo Westermann’ın da ameliyat olması nedeniyle son anda kadrodan çıkartılması, CSKA adına fazlasıyla kritik bir durum oldu. Onun yokluğunda artık Serrod – De Colo ikilisi üzerindeki yük biraz daha artmış durumda, her ne kadar Leo bu sezonu pek parlak istatistiklerle geçirmese de. Bu iki guardın hücum yetenekleri için pek fazla söze gerek yok ancak CSKA için en değerli parça ise hiç kuşkusuz ki Kyle Hines. Son üç sezonda ikinci kez EuroLeague’de yılın savunmacısı seçilen “Hulk”, 1.98’lik boyu ile alışılmış pivot ezberini fazlasıyla bozmaya devam ediyor. Rakip guardların karşısında da durabilmesiyle ikili oyun savunmalarını iyi yapan Hines, CSKA gibi bir tempolu takımda ribaund alarak topu karşı potaya kadar rahatlıkla götürebilme özelliği ile de fazlasıyla değerli buradaki sistemde. Ancak boy dezavantajı yüzünden savunmada sürekli fiziksel temas ile oynaması onu burada biraz yıpratacaktır. Bu bölümlerde Hunter’ın ve beşe çekilecek Vorontsevich’in en azından Hines’ın soluklanmasına yetecek kadar katkı sunması, Itoudis’in ekibi adına en önemli ihtiyaçlardan.
Ve forvet rotasyonundaki Will Clyburn – Cory Higgins ikilisi de tempolu oyundaki delicilikleri ile fazlasıyla değerli katkılar sunuyor Rus ekibinin ezici hücum gücüne. Ancak; dev bütçe, yıldız guardlar, ligin en iyi savunmacısı ve en skorer ekip ünvanı gibi parlak karnenin yanında her şey kusursuz da değil CSKA’da. Özellikle Rus oyuncuların kısıtlı katkısı ve 4 numara pozisyonundaki atletizm sorunu, CSKA’nın “aşil tendonu” denebilir. Aslında bu sorunu teşhis edip bir sezon içi takviye yaptılar ancak zaten Gaziantep Basketbol’da da parlak görüntü çizmeyen Victor Rudd’ın pek de yaralarına merhem olabildiğini söylemek güç. Maccabi dönemindeki performansına yaklaşsa hiç kuşkusuz ki tam aranan oyuncu olacakken, aldığı kilolar (Gaziantep mutfağına karşı koymak güç) sonrasında hem patlayıcılığını hem de biraz da oyuna hevesini kaybetmiş görünen Rudd, performans olarak da Vorontsevich, Khryapa, Kurbanov ve Antonov’dan oluşan “sıkıntılı” rotasyonun daha üzerinde katkılar sağlayamadı. Yani Doncic – Llull rotasyonunu tamamen devre dışı bırakmaları zaten mümkün değil ancak Randolph – Reyes ikilisi karşısındaki performansları, CSKA adına final yolundaki kilit unsur olabilir.
Sonuç olacak CSKA Moskova, NBA ayarındaki yıldızları ve etkileyici normal sezon performansına rağmen, Final Four’daki mental olarak en kırılgan ve seyirci desteğinden en yoksun ekip olarak “ağır favori” tanımına pek uygun görünmüyor. Itoudis’in ekibi adına Rodriguez, De Colo ve Hines üçlüsünün performansı da yolun sonunu belirleyecek. Hem oyuncular (Khryapa 12 kez, Vorontsevich 8 kez, Hines 7 kez) hem de takım olarak Final Four’un en tecrübeli isimleri olsalar da, oyunun kora kor oynandığı bölümlerde Real Madrid’in bu yüksek tansiyonu avantaja çevirecek isimleri daha fazla. Yani son bölüme kadar ortada giden her senaryoda CSKA için tehlike çanları çalabilir. Onlar için kısa beşle yüksek tempoda farkı hep belli bir seviyenin üzerinde tutmak, şampiyonluğun da anahtarı olacak.
YORUMLAR