Bahar Çağlar | Yolun Başı

TBF Yönetim Kurulu Üyesi Bahar Çağlar Ökten, “Hedefimiz önce çeyrek final sonrasında ise Dünya Şampiyonası için elemeye gidebilme hakkı elde etmekti. İkisini de başardığımız için mutluyuz…” diyor.

Bahar Çağlar | Yolun Başı
28 Temmuz 2025 - 21:52 - Güncelleme: 28 Temmuz 2025 - 22:07

ECE ERGEZ

- Yeni bir jenerasyonla A Milli Kadın Takımımız yola çıktı ve şu an için ilk hedef olan Dünya Şampiyonası elemeleri biletini kaptı. Milli takımımızla ilgili neler söylemek istersiniz?

- Öncelikle kampın başlangıç sürecinden bittiği zamana kadar emek veren bütün sporcu arkadaşlarımı tebrik ediyorum. A Milli Kadın Basketbol Takımı olarak hedefimiz adım adım ilerleyip, öncelikli hedefimiz çeyrek final, sonrasında ise Dünya Şampiyonası için elemeye gidebilme hakkı elde etmekti. İlk maçımız, Olimpiyat finalisti Fransa’ylaydı ve son anlarda elimizden kaçırdık. Sahada çok güzel bir mücadele oldu.

Tabii ki üzüldük ama bu bir turnuva ve hemen toparlanıp sonraki oynayacağımız İsviçre maçına odaklandık. O maçı kazandıktan sonra da gitmeden, düşündüğümüz gibi, Yunanistan ile en önemli maçımızı oynadık. 10 bin 503 seyirci rekoru kıran bir maçtı. İki takım için de çeyrek finale kalma mücadelesiydi ve kendi evlerinde oynamaları onlar için bir avantaj olsa da biz maçın başından sonuna kadar çok iyi mücadele edip istediğimiz galibiyeti aldık ve çeyrek finale kaldık.

İlk hedefimiz çeyrek finale kalmaktı, önemli bir rakip olan Yunanistan’ı yenerek buna ulaştık. Sonrasında ise İtalya karşılaşması hepimizi çok üzen bir maçtı. Ama ben kızların bu mücadelesinin takdir edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sahadaki mücadeleleriyle neleri başarabileceğimizi gösterdiğimize inanıyorum. Sonrasında ise kazananın Dünya Şampiyonası elemelerine gideceği Litvanya maçını oynadık. Maça gerçekten tam konsantre ve iyi bir şekilde başladık. Bütün isteğimiz ve enerjimizle maçımızı kazanıp hedeflediğimiz  Dünya Şampiyonası elemelerine gitme hakkı kazandık.

Aynı zamanda kampın başından itibaren Kadın Takımımızın yanında olan Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu’na çok teşekkür ediyoruz. Avrupa Şampiyonası'nın başından itibaren takımımız için çok önemli bir motivasyon kaynağı oldu ve kadın takımımıza verdikleri değerden dolayı Başkanımıza ve bütün Yönetim Kurulumuza da teşekkür ediyorum.

Geçmişin Mirası, Geleceğin Umudu

- Geçmişi başarılarla dolu bir A Milli Kadın Takımımızın olması, size göre yeni jenerasyonun küçük adımlarını görmemizi zorlaştırıyor mu?

- Öncelikle şunu söylemek gerekiyor, her dönemin farklı özellikleri var. Tabii ki de herkes başarı istiyor, bunu kim istemez? Evet, bizler ülkemize çok güzel ve önemli başarılar getirdik, madalyalar kazanıldı, Olimpiyatlarda ülkemizi iki kere temsil etmenin gururunu yaşadık, ama bu başarılar da bir günde olmadı. Bunun planlaması, hedefi çok önceden konuldu ve o yolda ilerlendi. Bu sayede ülkemize kadın basketbolu için çok değerli başarılar geldi.

Şimdi ise jenerasyonumuz değişti. Genç arkadaşlarımız ile birlikte hedeflerimiz var ve bunlar da bir günde olmayacak. Bu şampiyona ile adım attığımızı düşünüyorum. Herkesin de izlediği üzere takımımız sahada çok iyi mücadele verip, önümüzdeki seneler içinde neleri başarabileceğimizi gösterdiler. Bizler yolumuza devam edeceğiz. Kıyaslamak yerine, başarıya giden yolda mücadele eden takımımıza destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum.



Son Ana Kadar Mücadele: Parkede Bitmeyen Umut

- Periler Avrupa Şampiyonası’na iyi başlasa da dramatik bir şekilde çeyrek finalde kaybetti. Ancak Dünya Şampiyonası Elemeleri biletini almayı başardılar. Siz neler söylemek istersiniz?

- İsviçre ve Yunanistan maçını kazanıp, çeyrek finale kaldıktan sonra İtalya ile çok önemli bir karşılaşma oynadık. Takım gerçekten sahada elinden geleni yaptı. Tabii ki basit hatalar da oldu ama sahada elimizden geleni yapıp maçı uzatmalara götürdük. Uzatmada ne yazık ki istediğimiz sonucu alamadık.

İtalya maçını alsaydık, belki de şu an bambaşka şeyler konuşuyorduk, belki de madalyadan bahsediyorduk. Gerçekten son ana kadar sahada elinden geleni yapan, sahaya enerjisini yansıtan bir takım vardı.

Buraları oynayarak daha da tecrübelenip önümüzdeki dönemlerin bizim açımızdan daha iyi olacağına inanıyorum. Böyle bir maçtan sonra toparlanıp Dünya Şampiyonası eleme maçlarını oynama biletini almak için çok önemli maç oynadık. Bütün takım maçın başından sonuna kadar bütün motivasyonu ve isteğini sahaya yansıttı ve kazanıp Dünya Şampiyonası eleme maçlarını oynamak için hak kazandık.

Hedefimiz, eleme maçlarını da geçerek Dünya Şampiyonası’nda Türk Kadın Basketbol Takımı olarak ülkemizi gururla temsil etmek.

Kulüpte Var, Milli Takımda Neden Yok? Yapısal Bir Sorgulama

- Kulüplerde çok başarılı sezonlara imza atsak da milli takımlarda istediğimiz başarıyı yakalamakta zorlanıyoruz. Sizce bunun en büyük sebebi nedir?

- Öncelikle ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nin, Avrupa’nın en iyi ligi olduğunu düşünüyorum.Yaşanılan EuroLeague ve EuroCup başarıları bunun en iyi göstergesi. Ülkemize gelen yabancı basketbolcuların kalitesi de bunu gösteriyor. Avrupa Şampiyonası’nda, örneğin İtalya’nın, İspanya’nın bütün oyuncularının kendi liglerinde aldığı süre ile kendi oyuncularımızın aldığı süreler arasında çok fark var. Bunun da milli takımlarda fark yarattığına inanıyorum. Kritik yerleri oynamaya alışkın olarak milli takımlarda oluyorlar, sorumluluk alıyorlar.

Bu sene değişen kural ile sahada iki Türk oyuncunun olması, milli takımımızı olumlu yönde etkileyecektir. Sahada sorumluluk alan daha fazla Türk oyuncunun olması, önümüzdeki şampiyonalarda tecrübe açısından da fark yaratacaktır.

Geleceğin Yolu Eğitimden Geçer

- TBF’nin okul projesinin milli takımlara nasıl bir yansıması olmasını bekliyorsunuz? Hem projeyle ilgili hem altyapı milli takımlarımız hakkında desteklenen başka projeler varsa bilgi alabilir miyiz?

- Kesinlikle çok kıymetli bir adım. İstanbul TBF Basketbol Spor Lisesi, yalnızca bireysel sporcu gelişimini değil, aynı zamanda uzun vadeli milli takım planlamamızı da doğrudan etkileyen bir yapı. Bu projeyle birlikte oyuncularımızı hem akademik hem sportif açıdan dört yıl boyunca sistemli bir şekilde izleyip geliştirme şansımız olacak. Bunun da, milli takım havuzumuzu daha erken yaşta bilimsel verilerle şekillendirmemizi sağlayacağına inanıyoruz. Özellikle 16 Yaş Altı ve 18 Yaş Altı düzeyinde potansiyel oyuncuların eğitim süreçlerini sahada, sınıfta ve analiz odasında takip edebileceğiz. Bu çok büyük bir avantaj.

Amacımız sadece basketbolcu yetiştirmek değil, aynı zamanda geleceğin antrenörlerini, yöneticilerini, hakemlerini, kısaca basketbol insanlarını yetiştirmek.


YORUMLAR

  • 0 Yorum