TÜRKİYE'DE HER EVDE BİR HAKEM BİR DE ANTRENÖR VAR

  MHK Başkanı Recep Ankaralı, ülkemizdeki eleştiri düzeninden yakındı... "Tabii ki eleştiriler olacak, çünkü bir taraf kazanırken bir taraf kaybediyor ve hakem çoğu zaman günah keçisi oluyor... Ama Türkiye'de istisnasız her evde bir hakem, bir tane de antrenör var!"



 
RÖPORTAJ: TOLGA YENİGÜN

 
Basketbol tarihimizin en çok uluslar arası maç yöneten ve en başarılı hakemlerinden Recep Ankaralı... Hakemlik yaparken çok tartışıldığı dönemlerde bile, hiçbir zaman basının karşısına geçmekten çekinmeyen ve daha önce defalarca röportaj yaptığımız Recep Ankaralı ile bu kez Merkez Hakem Kurulu Başkanı koltuğunda otururken bir araya geldik. Sorularımızı her zamanki samimiyetiyle yanıtlayan Ankaralı, Ribaund'a önemli açıklamalar yaptı.
 
Bu sezon hakem hatalarından kaynaklanan tartışmaların azaldığına dikkat çeken Recep Ankaralı, play-off döneminde hararetli tartışmaların çıkabileceğini de göz ardı etmiyor. Kaybeden tarafın hakemi eleştirmesinin normal olduğunu anlatan MHK Başkanı kendi tabiriyle 'hemen her evde yer alan' hakem ve antrenörlerden yana ise hayli dertli...
 
- MHK başkanı Recep Ankaralı güne nasıl başlıyor?
 
- Sabah 06.00'da yola çıkıyorum, benim evim karşıda, Avrasya Tüneli açıldıktan sonra yol rahatladı, 06.30 gibi federasyonda oluyorum. Genelde 09.00'a kadar daha sakin oluyor. Federasyonda kimse de olmadığı için evrak işleri vs olmuyor. 09.00'a kadar rahat bir şekilde oynanmış maçlara bakıyorum; atamalar varsa onlara bakıyorum, haftalık programı yapıyorum. Günüm böyle geçiyor. Bazen 16.00 gibi çıkıyorum, bazen de iş uzuyor 22.00 sularında çıkıyorum.
 


PROFESYONEL HAKEMLİK İŞE YARADI
 
- Hakemlerin bu sezon ki genel performansı hakkında neler düşünüyorsunuz?

 
- Süper lig hakemlerinin performansından genel olarak çok memnunuz. Geçtiğimiz yıllara göre daha iyi performans gösteriyorlar. Sıkıntılı birkaç maçımız tabii ki oldu; ama şu zamana kadar ortaya konulan performanstan genel olarak memnunum. Bu 10 hakemin profesyonel olması ile de ilintili. Başka bir meslek yapmadıkları için hakemliğe daha çok zaman ayırıyorlar. Bütün profesyonel hayatlarını hakemlik oluşturuyor. Bunun etkisinin yüksek olduğunu düşünüyorum.
 
İkinci olarak ciddi sayıda eğitim yapıyoruz. Eskiden daha az eğitim yapıyorduk. Bunun sayısı arttı. Toplu halden çok 3'erli, 6'şarlı gruplar halinde çalışıyoruz. Eğitim departmanımızda performans verilerini tutuyoruz. Kısacası yoğun bir eğitim çalışmamız var ve ilk yarıda hakemlerin başarılı olduğunu düşünüyorum.
 
- Profesyonel hakemlik projesini biraz daha detaylı anlatabilir misiniz?
 
- Bu hep kafamda olan bir şeydi. Hidayet Türkoğlu, başkan olduktan sonra çok hızlı ilerlemeler kaydettik. Bu projeyi gerçekleştirirken kadroyu nasıl oluşturacağımız çok önemli bir konuydu. Önce MHK ile toplanıp konuştuk. Sonrasında Başkan Hidayet Türkoğlu ve Ömer Onan ile toplantı yaptık. Tecrübeli hakemlerden bir grup yaptık, daha genç isimlerden bir grup daha oluşturduk ve bir de ilk defa bu sene A sınıfa geçen hakemlerden bir grup yaptık. Şu an 10 profesyonel hakem var ve bu sayıyı arttırmayı hedefliyoruz.
 
Hakemlerimiz çok iyi işlerde çalışıyor, onlara teklifimizi yaptık. Bazıları kabul etti, bazıları ise etmedi. Bu arkadaşlar aylık maaş alıyorlar üzerine de; maç başı paralarını alıyorlar. Amaç hakemlerin başka işle uğraşmamaları... Asıl hedefimiz 32 hakemin de profesyonel olması. Bunun planlarını yaptık. O zamana kadar bu işin başında olamayız; ama yerimize gelecekler de bunu devam ettireceklerdir. Kademeli olarak bu sayı artacak. Tam sayı veremem ama gelecek sene 14-16 arası, ondan sonraki sene 16-18 arasında olmalı bu sayı... İş yerlerini kapatıp profesyonel hakemliğe geçenler oldu. Özlem Yalman ve Zafer Yılmaz öğretmendi örneğin... Hakemlerimize gereken her türlü desteği veriyoruz. Yaşam koçları var hakemlerin, ciddi bir ekiple çalışıyoruz. Bu sene biz sonuç almaya başladık diyebilirim; ama henüz konuşmak için çok erken.
 
- Sizce kulüplerden gelen eleştirilerin dozu normal mi yoksa ağır eleştiriler mi yapıyorlar?
 
- Şu ana kadar öyle büyük eleştiriler gelmedi. Henüz erken daha play-off mücadelelerine yaklaşmadık bile; ama bu sene bir koçun çıkıp çok fazla eleştiri yaptığını hatırlamıyorum. Tabii ki eleştiriler olacak, çünkü bir taraf kazanırken bir taraf kaybediyor ve hakem bazen günah keçisi oluyor. Türkiye'de her evde bir hakem var ve bir tane antrenör var. Türkiye'de istisnasız her evde böyle...
 
Zaman zaman Süper Lig koçları ile toplanıyoruz. Şubatta da Türkiye Kupası öncesi toplandık. Ben onlara diyorum ki maç biter bitmez bizleri aramayın. Bazen hakem hataları olabiliyor ama sıcağı sıcağına, o anın kızgınlığı ile söylenmeyecek laflar ağızlarından çıkabiliyor. Biz sürekli iletişim halindeyiz. Maç sonlarında da konuşuyoruz; ama şu ana kadar birbirimizi üzecek bir şey yapmadık. Saygımızı birbirimize karşı koruduk. Eleştiriler olacaktır tabii ki; ama hakaret olmamalı. Eğer hakaret yoksa eleştirileri kabul ediyoruz.
 


HER KOÇA İSTEMEDİĞİ BİR HAKEMİ SÖYLEME HAKKI SUNDUM

- Futbolda kulüpler tarafından hakem istememe modası var. Size de böyle talepler geliyor mu?

 
- Biz farklı bir uygulamaya gidiyoruz. Sezon içinde canı yanan koçlar olabiliyor. Yöneticilere değil, sadece koçlara bir hak verdim. Teker teker hepsine söyledim, 'İstemediğiniz bir hakem var ise sezon sonuna kadar hiçbir maçınıza vermeyeceğim' diye... Eğer ortada bir sorun varsa, ben hakemimi de baskı altında maça yollamak istemem. Zaten bir koç dışında kimse bir talepte bulunmadı. O koç da hazırlık maçında tatsızlık yaşadıkları için bunu istedi.
 
- Şubattaki toplantıda da sordunuz mu 'İstemedikleri hakem var mı' diye?
 

- Hakem istememe hakları baki ama tekrar sormadım. Kulüpler merak ettiği her şeyi bize sorabiliyorlar. Biz her soruyu cevaplıyoruz. Bir paylaşımda bulunmak zorundayız. Bu eskiden çok yapılmıyordu; ama özellikle son 1-2 yılda biz bu sistemi geliştirdik.
 
- Dünya'nın sayılı hakemlerinden biriydiniz. Sizce MHK başkanlığı mı zor yoksa hakemlik mi?
 
- Kesinlikle MHK başkanlığı daha zor. Hakemken sadece kendinizden sorumlusunuz ama MHK başkanı iken bütün hakemlerden siz sorumlusunuz. Bir toplantı yaptık geçenlerde Hidayet Türkoğlu ve Ömer Onan ile birlikte... Biz 71 maça hakem atıyoruz. Bu 196 hakem ediyor. 64 hakem gözlemcisi, 47 adet müsabaka gözlemcisi ataması yapıyoruz. Türkiye'deki 7 ligin hakem atamalarını yapıyoruz. Ligleri kendi aramızda paylaştırıyoruz. Ekip olarak çalışıyoruz. Dediğim gibi MHK başkanlığı daha zor. Bütün ekipten ve hakemlerden sen sorumlusun. Bölgesel ligde bile bir hata olsa sen sorumlusun. Zor ve yıpratıcı bir iş.
 
FIBA-EUROLEAGUE GERGİNLİĞİ HAKEMLERİ DE ETKİLEDİ
 
- Türk hakemleri FIBA organizasyonlarında çok görev alıyor ama EuroLeague ve EuroCup'ta çok fazla maç yönetme şansı bulamıyorlar. Bunun nedenini siz ne olarak görüyorsunuz?
 
- Birincisi, EuroLeague'de yakın zamana kadar ben, Murat (Biricik), Rüştü (Nuran), Erşan (Kartal) ve Emin (Moğolkoç) vardı. Ben, Murat ve Rüştü bırakınca sadece Erşan ve Emin kaldı orada. Son zamanlarda EuroLeague'e çok fazla hakem alımı yapmıyorlar. Bu sene ya 5 ya 6 hakem aldılar. Eskiden FIBA ile aralarında bir anlaşma vardı. FIBA öneriyor, onlar aralarından seçiyordu hakemleri. Artık öyle bir anlaşma söz konusu değil, kendi kriterleri söz konusu. EuroLeague'de eskiye göre hakem sayısı da az. Eskiden 108 hakem vardı, şimdi ise 65 hakem var. Herkes EuroLeague'de İspanya'dan, İngiltere'den, Fransa'dan çok hakem olduğundan bahsediyor. Eskiden de çok fazla sayıda İspanyol vardı, artık onların
da sayısı azaldı. EuroLeague eski hakemleri ile devam ediyor. Uzun zamandır yeni bir İspanyol hakem eklenmiş de değil.
 
Bu sene Avrupa Şampiyonası'na EuroLeague hakemleri alınmadı. Bu hakemlerde de bir korku yaratıyor. Dünya Şampiyonası'na, Olimpiyatlara gidip gidemeyeceklerini düşünüyorlar. Tabii ki EuroLeague önemli; ama bir hakem hayatında kaç kez Olimpiyat'a gidebilir?

EuroLeague her hafta olan, ekonomik getirisi yüksek olan bir organizasyon ama bazen kariyerlerine Olimpiyat hakemi unvanı eklemek daha önemli olabiliyor. Bizim şu an 14 FIBA hakemimiz var. 2015-16'da 58 müsabaka yönetti hakemlerimiz, 2016-17'de 88 oldu bu sayı. Bu sene ise henüz ocak ayında olmamıza rağmen 155 maç yönettiler. Bu önceki iki yılın toplamından bile fazla... Zafer Yılmaz 21, Özlem Yalman ise 26 maç yönetmiş. Bunlar ciddi rakamlar. EuroLeague ile FIBA arasındaki gerginliğin bitmesi gerekir tam olarak önümüzü görmek için.
 
- Bir hakem kaç yılda A klasmanına yükselebiliyor?

- Yönergelere göre, bir hakem önce aday hakem oluyor, bir sene sonra il hakemi oluyor. İyi bir performans gösterirse C klasmanına yükseliyor. Kadınlar 1. Lig, Erkekler 2. Lig ve Bölgesel Lig'de maç yönetiyorlar. Her maçta hakem gözlemcisi oluyor. Bunlar hakeme not veriyor. Sezon boyunca verilen bütün puanlar toplanıyor ve C'den B'ye çıkacak kaç hakem kontenjanı varsa; bu puana göre sıralanıp, çıkıyorlar. Örneğin 10 kişi B klasmanına yükselecek ise not ortalaması en yüksek olan 10 hakem B klasmanı hakemi oluyor. B Klasmanı hakemleri Erkekler 1. Lig ve Kadınlar Süper Ligi'nde görev alıyorlar ve minimum iki yıl orada görev yapıyorlar. En başarılı 2 ya da 3 hakem A klasmanına yükseliyor. Yani aday hakemlikten 5 yıl sonra A klasman hakemi olabiliyorsunuz. Tabii ki çok iyi bir hakemseniz..
 


HAKEMLİĞİN KADINI ERKEĞİ OLMAZ!
 

- Bildiğim A klasmanında 3 kadın hakem var. Siz bu sayıyı nasıl buluyorsunuz?
 

- Hakemliğin kadını veya erkeği olmaz. Eğer başarılılarsa kadın erkek ayrımı olmaksızın A klasman hakemi olurlar. Bildiğim kadarıyla hiçbir ülkede 3 kadın A klasman hakemi yok. Bu sayı gelecek yıl eğer B klasmanında başarılı olurlarsa 4'e, 5'e de çıkabilir. Dediğim gibi kim başarılı ise o A klasman hakemi oluyor, cinsiyet ayrımı söz konusu değil.
 
- Gerçi siz her evde hakem var dediniz(!) ama ülkemizde hakemliğe ilgi nasıl?
 

- Her sene hakemlik kurslarına yaklaşık 2 bin 500 kişi katılıyor ve bunlardan 1600-1800'ü aday hakem oluyor. Genelde üniversite öğrencileri çok meraklı oluyor hakemliğe. Aralarında önceden basketbol oynamış; ama profesyonel olamamış olanlar da olabiliyor. Okul hayatını bitirip, iş hayatı başlayınca hakemliğe merak salan kişi sayısı azalmaya başlıyor. Şu anda Türkiye'de 3 bin 500 civarında aktif hakemimiz var. Eğer aday hakemler, hakemliği bırakmazsa 10 yılda yaklaşık 14 bin yeni hakemimiz olurdu!
 
- Eğer bir hakem kötü yönetir ve skora etki ederse bunun cezası ne oluyor?
 
- Biz MHK üyeleri olarak bütün maçları izliyoruz. Bizim cumartesi-pazarımız yok. Bunun dışında gözlemciler de hakemleri notluyor. Mükemmel, ortalama üstü, ortalama, ortalama altı ve kabul edilemez notları var. Eğer bir hakem kabul edilemez veya ortalama altı notlarını alırsa 3 hafta dinlendiriliyor. Şimdiye kadar verdiğimiz en uzun dinlendirme, ceza demiyorum buna, 3 hafta oldu. Şimdiye kadar yanlış hatırlamıyorsam 4 hakeme 3 hafta verdik, 3 hakeme 2'şer hafta dinlendirme verdik. Ödüller gibi bunlar da olmalı. Nasıl bir hakem iyi maç yönetince ertesi hafta da maç alıyorsa; iyi yönetmediğinde de maç almamalı.
 
KEŞKE O DÜDÜĞÜ ÇALMASAYDIM DEDİĞİM ÇOK AN VAR
 
- Sizin özellikle aklınızda kalan o düdüğü çalmasaydım dediğiniz bir kararınız var mı?
 

- Çok var. Ben antrenörlük toplantısına girdim ve şunu söyledim: "Biz bu işe başladık ve geçmişte iyi birer hakem olduğumuzu düşünüyoruz. Size söyleyebileceğim tek bir şey var. O da hakemler hata yapar." Ben de sonucu etkileyecek hatalar yapmışımdır; ama bunlar bilerek olmuyor. Hakemlikte hata yapınca takılıp kalmamak lazım. Bazen bir hata yaparsınız, o düdüğü çaldığınız an bile fark edebilirsiniz ya da evde izlediğinizde 'nasıl yaptım' diyebilirsiniz; ama ertesi gün başka bir maç için tekrar seyahate çıkacaksınız. Dediğim gibi çok fazla takılacak zamanınız olmuyor.
 
- Hakemlere ne gibi tavsiyeleriniz oluyor?

- Hakemlik yıldan yıla çok değişiyor. Nasıl basketbol yıldan yıla değişiyorsa hakemlik de öyle. Söylediğim tek şey tecrübe oluyor. Anlatmak yetmiyor, öğrenmek için tecrübe şart. Bazen hakemlere diyorum 'Bunu sana söylemiştik niye bir daha yapıyorsun!' Ama yaşamadan olmuyor. İyi bir hakem olmak için birinci şart dil bilmek. İngilizce gerçeği var ortada. C klasmanındaki hakemlere bile diyorum ki İngilizce olmadan hakemlik yapmak imkansız. İkinci olarak hakem formda olmalı. Benim bile hakemlik yaptığım dönemlerde göbeğimin çıktığı oluyordu. Sahadaki oyunculara baktığınız zaman herkes fit durumda. Sizin de hakem olarak öyle olmanız lazım. Çalışmak lazım. Maç seyretmeleri lazım.
 
Ben hakemlik yaparken perşembe günlerini maç seyretmeye ayırırdım. Hakemler hem kendi maçlarını; hem dediğer maçları seyretmeli. Her şey adım adım. Her sene basketbolla beraber hakemlik de değişiyor. Buna adapte olunmalı.



 
- Kostas Rigas'a gelirsek, MHK'ya yabancı transferi mi yaptık ?
 
- Biz MHK üyeleri olarak hakemlik konusunda tecrübeli insanlarız; ama yönetimi yeni yeni öğreniyoruz. Biz 11 hakemimizi koç gruplarına ayırdık. Bir kısmı ile Kostas çalışıyor, bir kısmı ile Murat çalışıyor. Biz 'ne yapabiliriz, nasıl ilerleme kaydedebiliriz?' diye düşünüyorduk. Özellikle hakem gözlemcilerini nasıl daha iyi eğitebiliriz?
 
Kostas 15 yıl EuroLeague hakem direktörlüğü yaptı. Aynı zamanda FIBA teknik komite üyesi, yani basketbolun kuralları koyan 5-6 kişiden biri. Hiçbirimiz hakem gözlemciliği yapmadık. Hakemlik ile hakem gözlemciliği farklı şeyler. Biz bu konuyu üst yönetim ile konuştuk ve hemen karara bağladık. Kostas maçlara geliyor. Hem gözlemciyi, hem de hakemleri dinliyor. Sonrasında bize geliyor ve gözlemciler ile ilgili fikirlerini sunuyor. Onları nasıl daha iyi eğitebileceğimizi araştırıyoruz.
 
Kostas her 15 günde bir buraya geliyor. Görev olarak MHK'nın danışmanı diyebiliriz. Sezon başında yani 2017 Ekimi'nde kural değişiklikleri olacaktı; ama ligler de başlıyordu. Eğitim vereceğiz ama yeterli süre de yoktu. Kostas'tan bütün bilgileri aldık ve eğitim verdik hakemlerimize. Sanırım bunu sadece biz yaptık. İsmini vermek istemediğim bir ülkede FIBA kuralları yayınlasın diye son güne kadar beklenildi ve sonuçta sadece Süper Lig hakemleri eğitim alabildi. Biz sezon başında 16 Süper Lig takımına teker teker gittik konuştuk. 81 ildeki hakem ve antrenörlere gittik onlarla da teker teker konuştuk. Biz buna çok önem verdik.
 
ABDİ İPEKÇİ'YE GELMEMEK İÇİN ÇOK DİRENMİŞTİK AMA...
 

- Abdi İpekçi hakkında neler söylemek istersiniz ? Özel bir anınızı da anlatabilir misiniz?

- Ben hakemliğe başladığımda Spor Sergi Sarayı vardı. Orası yıkıldığında çok üzülmüştük. Çok uzak diye Abdi İpekçi'ye gelmek istememiştik. Çok direnmiştik buraya gelmeye ama o kadar zamanımız geçti ki burada... Neredeyse hayatımız burada geçti, ben her sabah bahçeden içeri girerken Abdi İpekçi aklıma geliyor. Burada 2001 Avrupa Şampiyonası oynandı. 2007'de Efes Pilsen- Minnesota Timberwolves maçını yönetmiştim. İlk kez bir NBA takımı gelmişti ve bu mücadeleyi ben yönettim. Bu çok özeldi... İnsan anılarını hatırlayınca üzülüyor ama anlatıldığı kadarıyla görüyorum ki yeni yapılacak yapı muhteşem olacak. 6-7 salon, antrenman kampı gibi bir tesis, her şey burada olacak. Ona da seviniyorsun; ama tabii ki geçmiş için üzülüyorsun.
 
Tüm kariyerime bakarsak 2012 Londra Olimpiyatları'na gitmek çok özeldi. Hani anlatırlar ya Olimpiyatlar çok özel diye. Hakikatten çok özel bir organizasyon. Ben o zaman 44 yaşımdaydım. 2 ay önce bize söylemişlerdi gideceğimizi... Ben kariyerim boyunca o kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum. Çeyrek finalde Arjantin- Brezilya, yarı finalde ise Arjantin-ABD maçlarını yönetmiştim.
 
TÜRK BASKETBOL TARİHİNİN EN KARİYERLİ HAKEMİ
 
416 Toplamda yönettiği maç sayısı
200 Yönettiği EuroLeague maçı sayısı.
 
3     EuroLeague Final Four'unda aldığı maç sayısı.
 
8     2012 Londra Olimpiyatları'nda yönettiği maç.
2     2006 ve 2010 Dünya Şampiyonaları'nda görev aldı.
1     EuroCup finali.
1    Koraç Kupası finali.
1    Kadınlarda Ronchetti Kupası Finali.
1    Kıtalararası Kulüpler
1    Dünya Şampiyonası finali

recep ankaralı hakem basketbol