12 GENÇ ADAM

TOLGA YENİGÜN
 
- Türk Milli Takımı, Avrupa’nın önemli genç iskeletlerinden birini oturtma yolunda ilerliyor. Siz yenilenen kadronun mimarı olarak neler düşünüyorsunuz?
- İyi bir jenerasyon ve iyi bir jenerasyon başlangıcı karışımı olduğu kesin... Bunun kararını zaten milli takımla anlaştığım zaman vermiştik, ama bu tamamen benim mimarlığımda gelişmedi. Hep birlikte, teknik ekip, başkanımız ve yöneticilerimiz ile hep bu konuyu konuşmuştuk. Başlangıcı Avrupa Şampiyonası'nda yapmıştık, şimdi bunun devamını getirmeye çalışıyoruz. Özellikle bu sezon için açılan pencerelerden ötürü bu takım, bu iskelet ne kadar süre beraber oynayabiliyor, ne kadar birlikte süre alacak bilemiyoruz, böyle bir sıkıntımız var. Ama bu takıma eklemeler yapabilirsek, 8-9 yıllık bir jenerasyon oluşturmuş olacağız.
 
SENE BAŞINDAKİ HEDEFE YANİ ÇİN'E ULAŞACAĞIZ
- Katıldığımız takdirde 2019’daki optimistik hedef ne olacak? Buna bir hedef turnuva diyebilir miyiz?
- Öncelikle bu etabı bitirmemiz gerekli. Başladığımız durumdaki pozisyonunda çok eksiktik ve zorlu bir gruptaydık. Ama şu ana baktığımız zaman 8 maçta 6 galibiyet alarak gerçekten belli bir mesafeyi kat ettik demektir. Umut ediyorum ki, sene başında koyduğumuz hedefe ulaşıp Dünya Şampiyonası’na katılacağız. Oraya katıldıktan sonra orada en büyük hedefimiz tabii ki ilk 4’e girebilmek olacak.  Bunun için çabalayacağız. Eğer tam takım olarak, sakatlıksız mücadele edip, kendimizi de geliştirebilirsek neden başaramayalım diye düşünüyorum.
 
WILBEKIN'E TEŞEKKÜR EDİYORUM
- Scottie Wilbekin’in takıma entegrasyonu nasıl? 
- Açıkçası henüz entegrasyonu tamamlanmadı ve fazla beraber çalışamadık; ama şunu net söyleyebilirim ki, Scottie hakikaten gereğinden fazla çabuk sürede takıma uyum sağladı. Takımda sırıtmadı. Bunu sadece performans açısından söylemiyorum, iyi oynarsın kötü oynarsın ayrı bir şey; ama buraya geldiği ilk günden beri katılımı, toplantıdaki, antrenmandaki dikkati ve diğer oyuncularla münasebetleri gerçekten çok olumlu, bizi çok sevindiriyor. Belki takımın dışarıdan görüntüsüne bakarak başka şeyler söyleyen insanlar olmuştu; ama ben şu an gerçekten Wilbekin’e teşekkür ediyorum, bu takımın içine bir an önce kendisini attı ve daha da iyi olacağına inanıyorum.
 
ERSAN, CEDİ VE FURKAN'LA DAHA GÜÇLÜYÜZ
- NBA yıldızlarımız Ersan, Cedi ve Furkan'ın takıma katılmasıyla bambaşka bir hava yakaladık, onların olmadığı kalan maçlarda tabloyu nasıl yorumlarsınız? 
- Ben her zaman oynadığı takıma güvenen, elindeki ekiple en iyisini yapmaya çalışan bir koçum. İş ahlakımı hep bu şekilde sürdürdüm. Ama bir gerçek var ki, özellikle Ersan’ın, Cedi’nin ve Furkan’ın olduğu dönemler biz daha güçlü hissediyoruz ve birbirimize olan güvenimiz ve potansiyelimiz de daha fazla oluyor.  Onların olmadığı dönemde zorlanacağız tabii ki; ama onlarsız da en iyi işi yapmak zorundayız. Baktığımız zaman Slovenya ve Karadağ galibiyetleri çok önemli; ama oynadığımız Letonya maçı ve deplasmanda karşılaştığımız Ukrayna maçının değeri de çok büyüktü ve biz bu maçları bu oyuncularımız olmadan kazanmayı başarmıştık. Bu durumda sezonun başlangıcıyla beraber kadroda yer alan oyuncularımızın form durumu ve alacakları süre çok önemli. Zorlanacağımız kesin; ama sahaya çıkıp o mücadeleyi vereceğiz.
 
ÖMER FARUK'A KAPIMIZ HER ZAMAN AÇIK
- Affını isteyen Ömer Faruk Yurtseven’le alakalı düşünceleriniz neler? Türk oyuncularının NCAA tercihini nasıl değerlendiriyorsunuz? Euroleague fırsatı varken bu tercihi doğru buluyor musunuz?
- Oyuncuların kendi tercihleri... Oynayacağın mevkii de lidersen NCAA’de de pişebilirsin, EuroLeague’de de pişebilirsin. Ben sadece şunu söyleyebilirim, milli takımın kapısı her zaman herkese açıktır. Bütün oyuncularımızdan yararlanmak istiyoruz. Bu onun vermiş olduğu bir karar. Daha önce Doğuş’ta oralardayken gitti geldi. Bir sürü oyuncuda bunu yaşadık. Bizim ondan faydalanmamız gerekiyor, onun da çok büyük bir potansiyeli var. Bu kamp dönemine katılamadı. Eğer bizlerle beraber olursa gelecekte bizim şans vereceğimiz oyunculardan bir tanesi.