Şov başlıyor...

Sıra dışı 'bubble' ortamında 10 yıl sonra şampiyonluğa ulaşan LeBron önderliğindeki Los Angeles Lakers'ın yine favori olduğu yeni sezonda, Kawhi-George ikilisinin sürükleyeceği Clippers, Giannis yönetimindeki Bucks, Steve Nash'in Nets'i ve geri dönüş arayan Golden State'in şampiyonluk şansını masaya yatırdık. Basketbolun en büyük şovu NBA, 22 Aralık itibariyle start alıyor.

DAHA İDDİALI
LOS ANGELES LAKERS 


“Anthony Davis ile LeBron tutulduktan sonraki tabloda Lakers, yaptıkları transferlerle bana göre geçen seneden daha iyi bir kadro oldu. Yani, Lakers güç kaybetmedi, bence gücüne güç ekledi, daha da iddialı hale geldi. ”
MURAT MURATHANOĞLU

Lakers’ta Anthony Davis serbest kaldı; ama ayrılacağını sanmıyorum. Sadece yüksek miktarda bir kontrat için serbest kaldı. O kontratı da Lakers’ın ona vereceğini düşünüyorum. LeBron ile Davis’in yanına kimi koyarlar? Rajon Rondo gitmek istiyorsa, bütün bir sezona baktığımız zaman onun gitmesi çok da büyük bir kayıp olmaz; ama Lakers’ın mutlaka birtakım hamleler yapacağını düşünüyorum. Schröder hamlesi geldi. Eninde sonunda Lakers mutlaka şampiyonluğa oynayacak.

36 yaşındaki LeBron’ın performasının, en azından elit seviyede giderek azalacağını düşünerek, kaybedecek pek bir vakitleri yok. Bu arada yine herkesin minimum veteran kontrata Lakers ile anlaşacağını düşünüyorum. Davis ile LeBron tutulduktan sonraki tabloda, Lakers’ın etrafına koyacağı parçaları bulmak konusunda pek bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum.

Şimdi LeBron 36 yaşında, inanılmaz bir performans sergiledi, Finaller MVP’si oldu zaten. Ama sezon içinde biraz dinlenme sürecinin az olduğunu düşünürsek, sezon bitimi ile yeni sezon başlangıcı arasının normalden neredeyse yarısı kadar bir süre olacak. LeBron James ve ekibi, yaz dönemlerini iyi değerlendirdi. Hatta kendisi de maç seçeceğini açıkladı. Forma girene kadar kendini riske etmeyeceğini söyledi. Burada da Schröder’in önemi ön plana çıkıyor.

Schröder’in katılımıyla geçen sene 'En İyi Savunmacı' ödülünde ikinci sırada bitiren Anthony Davis ve 'En İyi 6. Adam' ödülünü de ikinci sırada bitiren Schröder’in bir araya gelmesinin Lakers’a çok büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. Anthony Davis’in de yükünü azaltacaktır; çünkü geçen sezon Anthony Davis, Rondo’nun özellikle çok kötü olduğu dönemlerde belki Lakers’ın onun için düşündüğü sürelerden biraz daha fazla süre alma mecburiyetinde kaldı. Yedek takımla da sahada kaldı. Çünkü sahada bir tane alfa olması gerekiyordu. Evet, Schröder alfa değil ama Davis’siz bir Lakers’ta da (diğer oyunculara da bakarak bunu söylemek lazım) iş yapar. Lakers’ın Rondo’ya göre Schröder ile daha iyi sezon geçireceğini düşünüyorum. Tabii ki Jrue Holiday ve Chris Paul, belki Lakers’ın bu transfer yerine istediği oyunculardı; ama bedel çok ağırdı. Rondo için de açıkçası çok fazla bir şeyi elden çıkarmadılar.

Lakers, yaptığı transferlerle, bana göre geçen seneden daha iyi bir kadro oldu. Marc Gasol çok tecrübeli. Geçen sene çok iyi oynamadı belki; ama Lakers’ın öyle de bir oyuncuya ihtiyacı vardı. Hem Davis ile yan yana oynayabilir; hem de Davis kenardayken 5 numara oynayabilir. Şampiyonluk yaşamış, çok tecrübeli, eskisi gibi savunma yapamıyor; ama bu tür takımlar, bu tarzda tecrübeli oyuncuları transfer ettiği zaman ona göre de bir rol belirliyor.

Wesley Matthews da çok iyi bir transfer. Geçen sene Danny Green’in yaptıklarının bir benzerini yapabilir mi? Bence yapar. Belki savunmada o kadar etkili olmaz; ama Danny Green’in geçen sene play-off’taki şut performansını düşünürsek, Matthews bunu yapabilir. Yani, Lakers güç kaybetmedi, bence gücüne güç ekledi. Montrezl Harrell’ı da Clippers’tan almaları, en büyük rakiplerini zayıflattı. Davis ve LeBron ile oynadığı zaman da savunmadaki zaafları o kadar dikkat çekmez. Bence Lakers daha da iddialı hale geldi.

LOS ANGELES LAKERS 
Kuruluş: 1946
Önceki isimleri: Detroit Gems (1946-1947), Minneapolis Lakers (1947-1960)
Konferansı: Batı
Grubu: Pasifik
Salon: Staples Center (20.000 kişi)
NBA Şampiyonlukları: 1949, 1950, 1952, 1953, 1954, 1972, 1980, 1982, 1985, 1987, 1988, 2000, 2001, 2002, 2009, 2010, 2020 (17 kez)
Emekli edilen formalar: 8 ve 24 (Kobe Bryant), 13 (Wilt Chamberlain), 22 (Elgin Baylor), 25 (Gail Goodrich), 32 (Magic Johnson), 33 (Kareem Abdul-Jabbar), 34 (Shaquille O’Neal), 42 (James Worthy), 44 (Jerry West), 52 (Jamaal Wilkes), MIC (Chick Hearn: Anonsör)



TAHTIN PEŞİNDE
LOS ANGELES CLIPPERS


Clippers, tahtına göz diktiği Lakers'ın oyun kurabilme yeteneği açısından bir adım gerisinde olsa da yapılacak takviyelerle farkı makul bir seviyeye çekebilir. Kawhi Leonard önderliğinde kadronun kimyası oluşursa hayalleri süsleyen 'Clippers Devri' gerçeğe dönüşebilir...”

OĞULCAN ÇOKSAYAR

Uzun yıllar boyunca 'Melekler Şehri'nin geri planda kalan takımı olmaktan kurtulmak isteyen Los Angeles Clippers, geçtiğimiz sezon iddialı bir kadro kurarak şampiyonluğun adayları arasına adını yazdırmayı başarmıştı. Covid-19'un dünyayı kasıp kavurmaya başladığı dönemde her ekip gibi onlar da salgından etkilenirken hedeflerine 'bubble'da gerçekleştirme fırsatını değerlendiremedi.

Geride kalan sezonda Kawhi Leonard, Paul George ve Montrezl Harrell üçlüsüyle parkede hakimiyet kuran Clippers, bubble'da yaşanan gerek psikolojik gerek fiziksel etkenler nedeniyle hedefledikleri şampiyonluğa konferans yarı finalinde veda ederek gönüllerinde yatan 'yüzük' hayalini 2020-2021 sezonuna ertelemek zorunda kaldı.

Tyronn Lue, asistan koçluk görevinden başantrenörlüğe getirilirken yeni sezonda yaşanacak değişimlerin ilk kıvılcımı da kendini göstermiş oldu. Los Angeles Clippers, Melekler Şehri'nin gözde takımı Los Angeles Lakers'a geçen sezon Yılın Altıncı Adamı seçilen Montrezl Harrell'ı kaptırarak telafi edilmesi zor bir kayıpla karşı karşıya kaldı. Ancak sezon öncesi dönemin en ses getiren hamlelerinden birine imza atarak bu kaybın önüne geçildi. Toronto Raptors'tan ayrılan ve serbest oyuncu piyasasının en gözde isimlerinin başında gelen Serge Ibaka'yı kadrosuna katan Clippers, Montrezl Harrell'ın boşluğunu da üst kalite bir isimle doldurmuş oldu.

Clippers, yaptığı hamleler doğrultusunda Beverley, Paul George, Kawhi Leonard, Marcus Morris ve Serge Ibaka ile savunma açısından harika bir 5'e sahip takım görüntüsüne kavuştu. Tahtına göz diktikleri Los Angeles Lakers'ın oyun kurabilme yeteneği açısından bir adım gerisinde olsalar da yapacakları oyun kurucu takviyesi ile farkı makul bir seviyeye çekebilirler. Los Angeles Clippers'ta asıl belirleyici unsur kadroda yaşanan değişimin uyum açısından vereceği reaksiyon ve Kawhi'nin liderlik konusunda sergileyeceği tavır olacak.
Yaşanan değişimde en ilgi çeken durum ise Marcus Morris'in uzatılan sözleşmesi oldu.

Geride bıraktığımız sezonda ikinci hatta üçüncü planda kalan ve 'yetersiz' denilecek bir performans sergileyen Morris, 4 yıllık anlaşmaya imza atarken sezon sonuna doğru gözden düşen Landry Shamet ile yollar ayrıldı. Bu hamlelerin peşine Luke Kennard ile de el sıkışılarak kadroda daha çok değişim yaşanacağının sinyali verildi.

İpleri Doc Rivers'tan alan Tyronn Lue, aklındaki sisteme uyumlu parçaları takıma dahil edebilmek adına kadronun çehresini bambaşka bir hale getirecektir. Clippers, oyuncu bazlı bir oyundan uzak durarak özellikle Paul George'un play-offlar'da meşhur hale gelen performansı ile yeniden bir hayal kırıklığı yaşamak istemeyecektir. Bu durumun önüne geçmek için saha içinde farklı varyasyonları uygulayabilecek isimlerin takıma dahil edilmesi de en muhtemel senaryo olarak ön plana çıkıyor.

Clippers'ta, koç Lue'nin istediği tarzda isimler takıma dahil edilir ve en makul seviyede kadronun kimyası oluşursa hayalleri süsleyen 'Clippers Devri' gerçeğe dönüşebilir. Yapılacak hamlelerin ardından Lue ile yeniden buluşan Kawhi'nin parkede neler yapacağı ve takımı nasıl yönlendireceği de NBA'de kartların nasıl dağıtılacağı konusunda herkese fikir verecektir.
 
LOS ANGELES CLİPPERS
Konferans: Batı 
Grup: Pasifik
Kuruluşu: 1970
Önceki İsimleri: Buffalo Braves (1970-1978), San Diego Clippers (1978-1984)
Salon: Staples Center
Şehir/Eyalet: Los Angeles/ Kaliforniya
NBA Şampiyonluğu: yok
Grup şampiyonlukları: 2 (2013, 2014)

  DEĞİŞİM RÜZGÂRLARI
MILWAUKEE BUCKS


Milwaukee Bucks, son iki sezonda NBA’de en mekanize olmuş; ancak önlem alması en kolay şampiyonluk adayı takımdı. Normal sezonu domine edip play-offlar'da hüsrana uğramak, Bucks’ı değişim yapmak zorunda bıraktı. Üstelik Giannis sözleşmesindeki son sezona girerken…”

LEVENT LEVENTCİ

Geçen sezon NBA’de normal sezona en çok damga vuran olaylardan birisi, Giannis’in 19 Aralık’ta LeBron önderliğindeki Lakers karşısında galibiyete ulaşırken kendisine simgesel taç takmasıydı. Antetokounmpo, herkese mesaj göndermişti. Aslında bu mesajın altı boş değildi. Lakers maçına gelmeden önceki süreçte 18 maçlık galibiyet serisi yakalamayı başarmıştı Bucks. Rotasyon tıkır tıkır işliyor, Bucks hem enerjisi hem derin kadrosuyla rakiplerini süpürüyordu. Nitekim normal sezonun tamamını bu seviyede geçirdiler. 73 maçın 56’sını kazanan Bucks, normal sezonun lideri oldu.

Ancak ilk turdaki Brooklyn Nets eşleşmesinde bile play-off'ta Mike Budenholzer’ın öğrencilerinin sıkıntı yaşayacağı netleşti. Nitekim sakatlıklarla boğuşan ve play-offlar'daki en zayıf takım olan Nets’e ilk maçı kaybederek seriye başladılar. Giannis’in müthiş performansları sayesinde kalan dört maçı kazanarak tur atladılar; ancak takımın ne oranda Giannis’e bağımlı olduğunun en büyük göstergesiydi bu seri.

Budenholzer’ın korktuğu, Heat serisinde başına geldi. 2019 konferans finalinde 2-0’dan seri vererek Toronto’ya elenen Bucks, Leonard’ın Giannis’i etkili savunmasına bir reaksiyon gösterememişti. Kawhi ve genel kadro özelinde fizikli olan Raptors, Bucks’ı sindirmeyi başarmıştı. Bu senaryonun bir benzeri 2020 yılında da yaşandı. Butler, Crowder, Adebayo gibi fizikli savunmacılarına sahip olan Heat, Giannis ve Bucks’ı sindirmeyi başardı. Üstelik bu seride Giannis, sakatlıklarla boğuşuyordu. Bledsoe’nun istikrarsızlığı, Giannis’in sakatlığı derken Middleton hücumda tek başına kaldı. Bu seride Bucks’ın kazandığı tek maç, Giannis’in sakatlanarak kenara geldiği 4. maç oldu. Değişim şarttı.

Artık pivot hariç her oyuncunun kendi pozisyonu bir nebze yaratabilmesi gerekiyor. Ancak Bucks kadrosu bu tanıma pek uymuyor. Eski LeBron takımlarını andıran, bir dominant yıldızın (Giannis) etrafına şutör oyuncular dizen bir yapıya sahipti Milwaukee. Bu doğrultuda Brook Lopez bile şutöre dönüştürüldü. Normal sezonda verim veren bu sistem, play-offlar'da kolay durdurulabiliyor.

Bu sebeple daha güvenilir bir oyun kurucuya ihtiyaç duyan Bucks, her ne kadar istikrarsızlık problemi olsa bile Bledsoe’dan daha güvenilir bir oyuncu olan Jrue Holiday’i takasla kadrosuna kattı. Holiday, tamamen basketbola konsantre olduğunda ligin en iyi kısa savunmacılardan biri. 2018 play-offlar'ında Pelicans’ın Portland’ı süpürdüğü seride yaptığı kısa savunması, hâlâ zihinlerdeki yerini koruyor. Ayrıca son yıllarda Orlando formasıyla istikrarlı performanslar sergileyen DJ Augustin’i kadrolarına kattılar. Bledsoe-Hill ikilisi yerine Holiday-Augustin ikilisinin gelmesi, Bucks adına pozitif bir gelişme.

Matthews yerine yapılan Bryn Forbes ve 4 numara rotasyonuna Bobby Portis eklemesi, soru işareti barındıran hamleler. Temsilcimiz Ersan İlyasova’nın serbest bırakıldığını belirtmek lazım. Bucks, Ersan’ı iyi kullanamıyordu son dönemde. Nuggets’ın savunmadaki en önemli oyuncularından Torrey Craig’i almak, play-off döneminde Bucks’ın savunma direncini olumlu yönde etkileyecek. Ancak çok istedikleri Bogdan Bogdanovic’i Atlanta’ya kaptırmak, Bucks adına yıkıcı oldu. Bogdan’ın bu takıma uyumu harika olurdu. Ayrıca Milwaukee’ye mental açıdan da büyük güç katardı ‘’winner’’ olarak.

Kağıt üzerinde geçen sezondan daha iyi bir kadroya sahip olan Bucks için yakın vadedeki en önemli döneme giriyoruz. Eğer yine normal sezondaki üstün performansın ardından play-offlar'da hüsrana uğrarlarsa, son iki sezonun MVP’si Giannis’in Bucks’ta kalma ihtimali epey azalacak. Jrue Holiday’ın Giannis/Middleton ikilisine ne kadar katkı yapacağı sezonun en belirleyici konularından biri olacak.

MILWAUKEE BUCKS
Konferans: Doğu
Grup: Merkez
Kuruluşu: 1968
Salon: Bradley Center
Şehir/Eyalet: Milwaukee/Wisconsin
NBA Şampiyonlukları: 1 (1971)
Konferans Şampiyonlukları: 2 (1971),(1974)
Grup şampiyonlukları: 15 (1971, 1972, 1973, 1974, 1976, 1980, 1981, 1982, 1983, 1984, 1985, 1986, 2001, 2019, 2020)



PATRON ÇILDIRDI
BROOKLYN NETS


“Artık saha dışı olarak daha planlı bir Nets’in güç kazandığını görüyoruz. Tayvanlı patron (Joe Tsai) çıldırdı, şampiyonluk istiyor.”

KEMAL ILIKKAN

2003 yılı, Nets Organizasyonu’nun başarılı olduğu son seneydi. Jason Kidd önderliğindeki New Jersey Nets, final oynaması bir yana, Boston Celtics ve bir yıl sonra şampiyon olacak Detroit Pistons’ı süpürmüştü. Bu, o dönem için müthiş bir başarıydı. Çünkü Celtics ve Pistons, o dönem Doğu’nun en güçlü iki takımıydı ve Nets’e 4-0’la elendiler. Dahası, finalde San Antonio Spurs’e karşı zayıf kaldıklarını düşünen insan sayısı pek az değildi. Buna rağmen 2-2’yi yakalayıp yapabileceklerinin en iyisini yaptılar.

Kenyon Martin ismi mesela… Bugün NBA izleyenler için ne kadar çok şey ifade ediyor, tartışılır. İşte o sezon Kenyon Martin, takımın en skorer ismiydi. Martin gibi bir forvetin skorda taşıdığı, Jason Kidd gibi güçlü bir lidere sahip ve eski Panathinaikoslu koç, Byron Scott’ın takımı artık çok gerilerde kaldı.

Geçen yıl nasıl Miami bir sürprize imza atıp final oynadıysa, bu sezon ben Doğu’nun sürpriz bir finalist çıkaracağını düşünüyorum. 2003’ten 2020’ye gelene kadar Nets Organizasyonu, zaman içerisinde yeniden yapılandı. Şehir değişimi bunun en büyük örneğiydi.

Kirilenko’nun oynadığı, Rus patronun (Mikhail Prokhorov) olduğu yıllar bile geride kalmış. Artık 2020’deyiz ve gereksiz para harcayan Nets yerine, daha akıllıca hamleler yapan, Steve Nash’in başına geçtiği bir Nets Organizasyonu var ve oyuncu dengeleri, maaş tercihleri konusunda daha sağlam adımlar atılıyor. Artık saha dışı olarak daha planlı bir Nets’in güç kazandığını görüyoruz. Tayvanlı patron (Joe Tsai) çıldırdı, şampiyonluk istiyor.

NBA’in yükselen trendinin Brooklyn Nets olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Doğu’nun da sürprizlere açık olduğunu düşündüğümüzde, Brooklyn Nets’in sürpriz yapacak takım olduğunu açıkça söyleyebiliriz. Peki, bunu nasıl başaracaklar?

NBA tarihinin belki de basketbol IQ’su en yüksek 5 isminden biri Steve Nash, 'çaylak koçluk döneminde zirveyi oynamaları mümkün müdür?' diye tartışanlar oluyor; ama unutmamak lazım ki, teknik ekipte çok deneyimli isimler var. Mike D’Antoni mesela, bu isimlerin başında geliyor. Hatırlatalım; Erik Spolestra, Miami’yi şampiyon yaptığında çok deneyimli değildi.

Yetenek toplamı gayet yüksek bir kadroya, geçen sezon hiç oynamayan Kevin Durant eklendi. Kyre Irving’in sakatlıktan döneceği bir takım izleyeceğiz. Nash’in Irving’ten istedikleri alabilmesi halinde, zaten çok güçlü takımlara sahip olmayan Doğu’nun doğal favorilerinden biri haline gelecektir. Spencer Dinwiddie, Joe Harris, Jarrett Allen gibi yıldız altı isimlere sahipler. Hatta Dzanan Musa bile adından söz ettirebilir.

Hatta her şeyden önemlisi, James Harden’ın adı takas dedikodularında geçiyor. Zaten James Harden o kadroya eklenirse, otomatik olarak Doğu’nun sürpriz yapabilecek potansiyelli takımından birden bütün medyanın ilgisinin yoğunlaşacağı takıma dönüşecekler. Şampiyonluk adayım değil; ama 2003 ruhu ile bu sezonun Nets’i çok konuşulacağını söylüyorum. Şampiyonun Batı’dan çıkacağını söylemek çok kolay; fakat 2003’teki gibi, Los Angeles Lakers, karşısında hafif bir rakip bulabilir. Sezon içindeki gelişmeleri keşke önceden biliyor olsaydık ama NBA sürprizleri ile güzel…
 
BROOKLYN NETS
Kuruluş: 1967
Temsil ettiği şehir/eyalet: Brooklyn/New York
Önceki isimleri: New Jersey Americans (1967-1968), New York Nets (1968-1977), New Jersey Nets (1977-2012)
Salon: Barclays Center (19.000 kişi)
ABA Şampiyonlukları: 1974, 1976
NBA Şampiyonluğu: Yok
Emekli edilen formalar: 3 (Drazen Petrovic), 5 (Jason Kidd), 25 (John Williamson), 32 (Julius Erving), 52 (Buck Williams)

  YENİDEN DİRİLİŞ
GOLDEN STATE WARRIORS


"Warriors’ın belli bir fizik yapısına sahip, atletizmini konuşturabilen tarzda, savunmacı bir isme ihtiyacı var. Ancak bu şekilde Warriors, Los Angeles Lakers’a, “Benim işim daha bitmedi!” diyebilir."

BERTAN ERMAN

'2010’lu yıllarda NBA’e en çok damgasını vuran takım hangisiydi?' diye düşünmeye gerek yok. Hiç şüphesiz Golden State Warriors idi. 2014-2015 sezonundan bu zamana kadar hep finalde yer aldılar. Üst üste 5 final; bunların dördü LeBron James önderliğindeki Cleveland Cavaliers’a karşıydı ve üçünü kazandılar. 2019 yılında ise Toronto Raptors’a kaybettiler ki, bunda serinin 5. maçında Kevin Durant’in sakatlanmasının önemli bir rolü var. Eğer Durant sakatlanmasaydı, işin rengi daha farklı olabilirdi. Ancak geçmiş geçmişte kaldı.

2019-2020 sezonu, Golden State için tam bir faciaydı. Takım Oakland’da tarih yazdıktan sonra, geçen sezon yer değiştirdiler ve yeniden Bay Körfezi’nde, Golden Gate Köprüsü’nün diğer tarafına; San Francisco’ya geçtiler. Ancak Warriors için ciddi sorunlar ortaya çıktı. Kevin Durant’in Brooklyn Nets’e gitmesi bir yana, takımı attıkları şutlarla taşıyan Stephen Curry ve Klay Thompson’ın uzun süreli sakatlıkları, Kaliforniya ekibini bir anda geriye düşürdü.

Draymond Green de bir dönem sakatlık yaşadı ve birçok maçta neredeyse yedek kadro ilk 5 başladı. Bunun neticesi doğal olarak art arda mağlubiyetler oldu. Pandemi sonrası Orlando'daki bubble’da yer alamadılar ve Batı’daki hanedanlığı geçen sezon son buldu.

Aslında son buldu demek doğru olmaz. Burada Los Angeles Lakers’ın LeBron James ve Anthony Davis ile inanılmaz işler çıkarttığını, ligi domine ettiğini ve altın-morlu ekibi 10 yıl sonra şampiyon yapmaları asla es geçilemez. Ancak Lakers’a karşı tam anlamıyla direnç gösterecek bir takım yoktu. Herkes Los Angeles Clippers’ı bekliyordu; pilleri konferans yarı finalinde bitti ve Nuggets’ta elendiler.

Burada bahsetmek istediğim şey şu; yeniden kuvvetlenen Los Angeles Lakers, tam anlamıyla Golden State Warriors’a karşı ciddi bir sınav vermedi. Bahsettiğimiz Golden State, NBA’de oyunun anlayışını değiştiren takımdı. Stephen Curry ve Klay Thompson’ın inanılmaz üçlükleri, uzunların da şutör kimliğinde olması bir anda ABD’de basketbolun rengini değiştirdi.

Orlando’daki bubble’da olmamaları, Golden State Warriors’ın oyuncuları için aslında güzel bir fırsat oldu. Hem dinlendiler, iyileştiler hem de Batı’daki rakiplerinin nasıl olduklarını gördüler. Başantrenör Steve Kerr de buna göre çalışmalarını yapmıştır elbette. Splash Brothers (Curry ve Thompson) da iyileşti ve sahalara geri döndü. Çalışmalarını tam gaz sürdürüyorlar. Derken, Klay Thompson yine ciddi bir sakatlık yaşadı.

Yine takımını yalnız bırakacak Klay’in yerine, takastan takasa savrulan Kelly Oubre Jr. geldi. NBA Draftı’nın 2. sırasından seçilen pivot James Wiseman da önemli bir yokluğu kapatacaktır.

Warriors’ın Lakers’a karşı oynayacağı maçlar, bu sezonun en heyecan verici sınavları olacak. Birbirinden farklı iki basketbol anlayışına sahip bu iki takımın kıyasıya rekabetini izlemek, tüm basketbol severlere keyif verecek. Özellikle LeBron James ve Anthony Davis ile içeriden ve yeri geldi mi dışarıdan etkili olan bir Lakers’a karşı Warriors’ın reaksiyonu ne olacak? Burada kilidi çözecek isimlerden biri Draymond Green. Green’in savunmacı kimliği, LeBron James’i de, Anthony Davis’i de yıpratabilir. Ancak Green hangisine yetişsin tek başına? Bu nedenle Kevin Durant Warriors için çok önemli bir parçaydı.

Bu takımda Curry’e sonsuz güven var. Ancak iş savunmada bitiyor. Draymond Green’in yanına savunmacı bir isim şart. Bu isim Kevin Durant kadar süperstar olmasa da belli bir fizik yapısına sahip, atletizmini konuşturabilen biri olmalı. Ancak bu şekilde Warriors, Los Angeles Lakers’a, “Benim işim daha bitmedi!” diyebilir.
 
GOLDEN STATE WARRIORS
Kuruluş: 1946
Konferans: Batı
Grup: Pasifik
Önceki isimleri: Philadelphia Warriors (1946-1962), San Francisco Warriors (1962-1971)
Salon: Chase Center
Şehir/Eyalet: San Francisco/Kaliforniya
NBA Şampiyonlukları: 1947, 1956, 1975, 2015, 2017, 2018 (6 Kez)

nba bubble şampiyon lakers lebron kawhi george clippers giannis bucks stevenash nets goldenstate