Duvar

Hücum yönü kadar savunmanın da ön plana çıktığı Avrupa basketbolunda, günden güne gelişen oyun yapısını masaya yatırdık. Bu dosyamızda, Anadolu Efes'ten Doğuş Balbay, Bahçeşehir Koleji'nden Mangok Mathiang, Darüşşafaka Tekfen'den Doğuş Özdemiroğlu, Meksa Yatırım Afyon Belediyespor'dan Jordon Crawford ve Tofaş'tan Devin Williams benimsedikleri oyun tarzını ve yeni nesil savunmanın inceliklerini değerlendirdi.

BERTAN ERMAN / OĞULCAN ÇOKSAYAR

PATLAYICI GÜÇ 
DOĞUŞ BALBAY


“Maç sırasında patlayıcı gücü bulmak için, fiziksel anlamda ve kafa olarak hazır olmanız gerekiyor. Rakipleriniz, beklemediğiniz yerden size hamleler yapabiliyor. Bunlara karşı da hazır olmanız ve çözüm üretmeniz lazım.

NCAA ile Avrupa arasında, savunmadaki en önemli fark şut süresi. Ben kolejde oynadığım zaman, şut süresi 35 saniye idi. Bu süre bir dezavantaj; ama benim gibi savunmacılar için bir avantaj oluyordu. O zamanlar yaşım ve enerjim daha yüksek seviyedeydi. 35 saniye içinde rakip takımın en skorer ismini tutabiliyordum. Ancak 35 saniyede şut süresinde bunu yapmak gerçekten çok zor. Avrupa’ya geldiğimde şut süresi 24 saniyeye düştü.

EuroLegue’de oyun seviyesi gün geçtikçe yükseliyor. Bazen düşük tempoda giden maçlar oluyor; ama 24 saniye içinde, takımın skorer ismini tutmak zorundasınız. Maç sırasında patlayıcı gücü bulmak için fiziksel anlamda ve kafa olarak hazır olmanız gerekiyor. Ciddi ve iyi bir ısınmayla karşılaşmalara çıkmak, bu anlamda önemlidir. Bunun için gereken ağırlık çalışmaları, bacak çalışmalarını yapıyorum. Hem üniversitede hem de profesyonel kariyerimde, karşılaşma öncesinde yaptığım rutinler vardır.

Tabii ki yaş ilerledikçe fiziksel ve enerji bakımından eski gücünüzde olmuyorsunuz; ama özellikle kafa olarak, mental anlamda hazır olmak, burada daha önemli oluyor.

Karşılaşmalardan önce toplantılar yapıp rakip takımı analiz ediyoruz. Yani bir bakıma dersimize çalışıyoruz. Ondan sonra, buna göre antrenmanlarımızı yapıyoruz ve maçlara hazırlanıyoruz. Mücadele sırasında beklemediğiniz anlarla karşı karşıya kalabiliyorsunuz.

Rakipleriniz, beklemediğiniz yerden size hamleler yapabiliyor. Bunlara karşı da hazır olmanız ve çözüm üretmeniz lazım. Ama bazı anlar oluyor ki, rakip takımın oyuncusunun eli çok sıcak oluyor. Gerekli baskıyı kurup el gösterseniz de, o oyuncu sizin üzerinizden şutu atıp takımına maçı kazandırabiliyor. Ona da yapabilecek bir şey olmuyor.

Shane Larkin ile antrenmanlarda eşleşiyoruz. Ancak antrenmanlar ve maçlar farklı oluyor. Bunun da nedeni, yoğun tempoda maçlara çıkıyor oluşumuz. Bu tempoda, belli süreler içerisinde antrenmanlar yapıyoruz ve birbirimizi yıpratmamaya çalışıyoruz. Shane Larkin de maçlarda gösterdiği performansını antrenmanlarda çok fazla yansıtmıyor. Bu da benim işimi biraz kolaylaştırıyor. Bu tempoda ben de kendisine karşı çok baskılı ve sert bir savunma yapmıyorum. Tabii ki temaslar kuruyoruz.

Özellikle sezon öncesindeki açalışmalarda ve uzun süreli antrenman dönemlerinde çok ciddi baskılar ve sertlikler oluyor; ama maçlardaki gibi değil. Bunları sezon içerisindeki antrenmanlarda sık sık yapmak bir bıkkınlık getirir.

ABD’de olduğum zamanlardan bu yana San Antonio Spurs’ü yakından takip etmişimdir. Kolejde oynadığım dönemlerde Tony Parker ve Manu Ginobili’yi çok beğenirdim. Özellikle Ginobili’nin mücadelesini örnek almışımdır. Topa atlaması, mücadeleci yapısı, hırsı olsun; Ginobili’nin bu yönleri, oyunumu etkilemiştir."

TİPLEME
- En beğendiğin koç?

- Aydın Örs
- En beğendiğin oyuncu?
- Stanko Barac
- En iyi beşin?
- Steve Nash, Kobe Bryant, Ray Allen, LeBron James, Shaquille O’Neal
- En zorlu deplasman?
- Pınar Karşıyaka
- İki kelime ile Anadolu Efes...
- Basketbol kültürü



FAIR PLAY
MANGOK MATHIANG


“Karşımda kim olursa olsun, herkese saygı duyarım. Ancak savunma bu oyunun bir parçası. Hep anlatırım; savunmalar maçları ve şampiyonlukları getirir.

Cocukluğumdan beri basketbol oynuyorum. Parklarda, çok küçük yaşlardan beri basketbol oynarım. Basketbol oynadığım zaman ciddi olurum; ama işimi yaptığım zaman yüzüm güler. Sahaya çıktığım anda, oynadığım oyundan keyif alırım.

Dürüst olmak gerekirse, ben bu oyunu çok seviyorum. Karşımda kim olursa olsun, herkese saygı duyarım. Ancak savunma bu oyunun bir parçası. Hep anlatırım; savunmalar maçları ve şampiyonlukları getirir. Bunu şöyle açıklayayım; bazen şutları sokamazsınız; ama savunmaya konsantre olur ve iyi bir defans yaparsanız, bunu telafi edebilirsiniz. Ben de Mutombo gibi yüksek seviyede olabiliyorum.

Birçok Afrikalı çocuk gibi, benim de örnek aldığım biri. Onun gibi yüksek seviyede olmaya çalışırım. Şu sıralar, ING Basketbol Süper Ligi’nde play-off’a girebilmenin fırsatını değerlendirmemizin tam zamanı. FIBA Europe Cup’ta play-off’a kaldık ve bunu Türkiye’de de yapmak istiyoruz.

Takımımız elinden gelen tüm mücadelesini veriyor. Bu süreçler daha heyecan verici ve daha rekabetçi oluyor. Ligimizin rekabet seviyesi yüksek. BSL’de play-off’a uzak gibi gözükebiliriz; ama benim şahsi görüşüm, takımıma büyük bir güven duyuyorum. Fırtınalı bir süreçten geçtik. Şu sıralar iyi maçlar çıkarıyoruz.

Takım olarak birbirimize kenetlenmiş vaziyetteyiz. Önümüzdeki süreçlerde yapacaklarımız için herkes odaklanmış durumda. BSL’de oynayan oyunculara çok büyük saygı duyuyorum. İyi ve yetenekli oyuncular var burada. Herkes sahaya çıkıp en iyisini vermeye çalışıyor ve yüksek seviyede oynuyorlar. Bunun için daha da söyleyecek bir şey yok yani. Sahaya çıkıp nasıl oynayacağıma bakarım. Bu ligde oynamaktan memnuniyet duyuyorum.

Donovan Mitchell kimse gibi değildi. Birlikte oynadığımız zamanlar, her akşam çok çalışırdı. Çok yetenekli bir oyuncu. Yolunda başarılı bir şekilde ilerliyor ve onun için her şey yolunda gidiyor. Bunu hak eden biri. Onunla gurur duyuyorum ve başarılarının devamını diliyorum.

Avustralya benim evim ve yangınları gördüğümde kendimi çok kötü hissettim. İnsanlar evlerinden çıkmak zorunda kaldı. Milyonlarca canlı hayatını kaybetti. Ortalık cehennem gibiydi. Dünyada herkes seferber oldu ve bunun için minnettarım. Ellerinden geleni yaptılar. Dualar ettiler. Duaların manevi anlamda büyük bir etkisi vardır. Ben de elimden gelen yardımı yaptım. Hayatını kaybedenler için bir kez daha başsağlığı dilerim."

TiPLEME
- En beğendiği oyuncu?

- Kobe Bryant
- En beğendiği koç?
- Phil Jackson
- En iyi 5?
- Trae Golden, Stephen Curry, Kobe Bryant, Kevin Durant, Tim Duncan, Shaquille O’Neal
- En zorlu deplasman?
- Pınar Karşıyaka
- Tek kelime ile Bahçeşehir Koleji...
- Etkileyici



OKULLU
DOĞUŞ ÖZDEMİROĞLU


“Ben sporda, sahadaki başarının dışında, saha dışındaki arkadaşlık ve kimyanın da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Okuldan arkadaşlarımın destek vermesi de gurur verici.

"Darüşşafaka’da, aynı okuldan öğrencilerin, arkadaşlarımın, kardeşlerimin bana gösterdiği sevginin farkındayım. İlk profesyonel maçıma çıktığım günü hatırlıyorum. Bütün arkadaşlarım ilk maçıma gelmişti. İlk maçın heyecanı, onların burada olması, hepsi birbirine girdi ve çok karmaşık duygularla çıktım sahaya. Heyecandan, topu ilk vurduğumda nereye
vurduğumu anlamamıştım. Sonra ilk şutumu attım ve girince de rüzgârı arkama aldım.

İlk sezonumda kendi dönemimden arkadaşlarım maçlara geldiği için daha abartılı oluyordu. Onlar mezun olduktan sonra, okuldan diğer öğrenciler maçlara geliyor ve destek oluyorlar. Çok özel oluyor yani. Gurur verici. Darüşşafaka’nın ilk EuroLeague maçına ilk 5’te çıkmıştım. Orada da kulüp tarihine geçtim diyebiliriz. O sezon okulum yeni bitmişti. Mezun olduktan sonraki ilk sezonumdu. Bayern Münih ile burada oynadığımız yarı final maçı ile ilgili doğruyu konuşmak gerekirse, o gün hiç oynayacağıma dair bir ümidim yoktu. Çünkü ondan önceki 2-3 haftalık periyodda hiç oynamamıştım. O maçlarda da oynamayınca, EuroCup yarı finalinde oynayacağımı çok beklemiyordum.

Salona çıktığımda çok güzel bir atmosfer vardı. Salon yine doluydu. Isınmada, maçın başlamasına 10 dakika kala içimden “Bu maçı oynamak çok zevkli olur.” diye düşündüm. Çünkü salon her zaman o kadar dolu olmuyor.

Oynamayı hep içimden geçirdim ama sonra maç başladı; çok tutuktuk ve normalde yaptığımız hiçbir şeyi yapamıyorduk. Düzenin dışına çıktık. Onlar çok iyi oynuyordu. Çok sert savunma yapıyorduk; ama onu da gösteremedik. Çok kötü oynuyorduk. Ne sayı atabiliyoruz ne de rakibi durdurabiliyoruz.

Öyle olunca da, ilk yarı 17 sayı farkla geriye düştük. Koç David Blatt, ilk yarının sonunda bir şeyleri değiştirmek için beni sahaya atabilir diye düşünmüştüm. İşler hiç yerinde gitmiyordu. Oynamayan bir ben bir de Emircan Koşut kalmıştık. Sonra yukarı çıkarken Ümit Ağabey
(Temoçin) ile konuştum. Bana, “Hazır ol. Hocaya söyleyeceğim, seni oyuna alabilir” dedi.

Oyuna alınır mıyım; hâlâ inanmıyordum yine oynayacağımı. Sonra soyunma odasından çıktım. Sahaya geldiğimde David Blatt ile göz göze geldim ve bana, “Hazır ol. Senle başlayacağım” dedi. O anda ısınmanın sona ermesine 3-5 dakika var ve oynamak için çok feci yanıyorum. Sonra ilk pozisyonda Reggie Redding’in topuna bir vurdum, tribünlerde herkes coşmaya başladı. İşin içine girdiler. Sonra bir tane top çaldım derken Scottie (Wilbekin), J.J. (Ja-Juan Johnson) üçlükler…

En son ben de üçlük attım, yer yerinden oynadı. Sonunda Stanton Kidd’in mucizevi üçlüğünden sonra maçı kazandık. Takımdaki aile ortamından bahsetmek istiyorum. Türk oyuncular olarak ya milli takımda birlikte oynadık ya da kulüplerde birlikte oynadık. Çok uzun zamandır birbirimizi tanıyoruz.

Sinan Ağabey (Güler) ve Erkan Ağabey (Veyseloğlu) gibi de takıma abilik yapacak, saha içinde ve saha dışında tecrübelerini yansıtacak isimler var. Onlarla da güçlü bir iletişim olduğu zaman, herkes birbirini sevdiği, birbirinin iyiliğini istediği zaman aile ortamı oluşuyor. Birbirimize sahip çıkıyoruz. Biri hata yaptığında, takım içinde, saha içinde ve dışında arkadaşına sahip çıkmak önemli. Yabancılar da aynı şekilde. İyi bir kimya oluşturduğumuzu düşünüyorum. Ben sporda; sahadaki başarının dışında, saha dışındaki arkadaşlık ve kimyanın da çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Savunma yaparken, rakibin özelliklerine bakıyorum. Çünkü her oyuncu aynı değil. Herkesin iyi yaptığı şeyler farklı. Özellikle skorer oyuncuları tutuyorum. Bazısının şutu çok iyi oluyor, bazısı driblinglerde çok iyi, bazısının sola stepback üçlükleri çok iyi, bazısı da paslarla takım arkadaşlarını işin içine sokuyor. Antrenörler, maç öncesi hazırlıklarımızda, videolarda hangi kişinin neyi iyi yaptığını gösteriyor. Şut yüzdesi, faul atışları…

Onlara dikkat ederek çalışıyorum. Savunmada yerlilerden Doğuş Balbay ve Göksenin Köksal’ı örnek alıyorum. Onlardan bir şeyler alıp, kendimden de ekliyorum ve ortaya güzel bir karışım çıkarıyorum. NBA’den ise Patrick Beverley ve Kawhi Leonard’ı izlediğimi söyleyebilirim."

TiPLEME
- En beğendiği koç?

- Phil Jackson
- En beğendiğin oyuncu?
- LeBron James
- En iyi 5?
- Vassilis Spanoulis, Kobe Bryant, LeBron James, Dirk Nowitzki, Shaquille O’Neal
- En zorlu deplasman?
- Pınar Karşıyaka
- Tek Kelime ile Darüşşafaka Tekfen...
- Hayat



SAVUNMA FAKTÖRÜ
JORDON CRAWFORD


"Afyon özelinde konuşmak gerekirse, burada savunma konusunda iyi işler çıkartabiliyoruz.
Takım arkadaşlarımın ve oyun sistemimizin yardımlaşmayı desteklemesi de bunda etkili.

G-League, NBA ve Avrupa basketbolunu ayıran şey, oyun hızı ve daha teknik unsurlar. Basketbol içinde her iki oyun yapısının da taktiksel ve oyun zekası olarak farklı ihtiyaçları oluyor. Bu yüzden Amerika ve Avrupa basketbolu farklı kültürlere sahip.

Afyon'a ilk geldiğimde ilginç bir deneyim olacağını düşünmüştüm. Afyon küçük bir şehir; ama insanları çok iyi, bir aile gibiler. Basketbol oynadığınız bir yerde aile ortamı ciddi anlamda önemli bir faktör. Hem oyununuzu hem de yaşantınızı oldukça olumlu etkiliyor.

Bu sezon ING BSL All-Star'a seçilmek keyifliydi. Bu benim son zamanlarda doğru işler yaptığımı ve performansımın dikkat çektiğini de gösterir. Organizasyonda çok güzel vakit geçirdim.

Uzun bir gün oldu; ama çok iyi vakit geçirdik ve izleyenlere de keyifli anlar yaşattık. Organizasyona yapılan hazırlık ve sergilenen performanslar çok eğlenceliydi. Yeni isimlerle tanışıp, zaman geçirme şansı yakaladık.

Yeteneklerimizi sergileyip güzel bir basketbol günü yaşadık. Her yıl benim için çok farklı. Bazen takıma göre daha çok sorumluluk aldığım durumlar oluyor, bazı anlarda daha fazla skoru düşünen bir yapı olabiliyor, bazılarında ise oyun yapısı farklı olabiliyor.

Afyon özelinde konuşmak gerekirse, burada savunma konusunda iyi işler çıkartabiliyoruz. Takım arkadaşlarımın ve oyun sistemimizin yardımlaşmayı desteklemesi de bunda etkili. Ligde çok iyi savunmacılar ve böyle bir ortamda savunma hareketliliğinde ilk sıralarda yer almak güzel. Ligde çok yetenekli guardlar ve harika savunmacılar var. Bu da gelişim sağlamak açısından oldukça iyi. Ligin rekabet seviyesi de üst düzey. Bu hem oyunumuzun kalitesini hem de bireysel etkimizi olumlu etkiliyor.

Savunma yapmak, oyunu her yönüyle farklı boyutlara taşıyabilir. Doğru savunma hücumdaki oyuncuları da olumlu etkiler. Tabii ki oyunun savunma yönünü etkileyen bir çok unsur da var. Mesela ING Basketbol Süper Ligi'nde boy ortalaması genel itibariyle çok uzun sayılmaz. Ama bunun benim oyunumdaki en büyük avantaj sağlayıcı unsur olduğundan şüpheliyim.

Oyun içindeki çabukluk ve oyun anlayışım, benim en önemli avantajım olabilir. Onun dışında boy faktörü atletizm ile dengelenebiliyor. Oyun kurgusu da bu yönde dizayn edilince, bireysel yetenekler belirleyici oluyor. O yüzden doğru oyun kurgusu ve etkili savunma ile zorlu liglerde başarılı olmak daha mümkün gözüküyor.

Türkiye'de her şehrin kendine ait özellikleri olduğunu biliyorum. Mesela Afyon'da haftada iki defa termal tesislerden yararlanıyorum. Gerçekten harika bir aktivite. Afyon'un geleneksel lezzetleri, lokum, sucuk ve kaymak da beslenme uzmanlarımızın izin verdiği derecede severek tükettiğim şeyler. Ama Türkiye'ye özgü en sevdiğim lezzet baklava. Benim damak
tadıma oldukça uygun. Burası güzel bir ülke ve basketbola verilen değer küçümsenmeyecek türden.

TiPLEME
- En beğendiği koç?

- Phil Jackson
- En beğendiği oyuncu?
- Michael Jordan
- En iyi 5'in?
- Kyrie Irvıng, Michael Jordan, Kevin Durant, LeBron James, Shaquille O'neal
- En zorlu deplasman?
- Pınar Karşıyaka
- Tek Kelime ile Meksa Yatırım Afyon...
-
Aile



FİZİKSEL OYUN
DEVIN WILLIAMS


"Fiziksel gücün ön planda olduğu bir ligde mücadele ediyoruz. Bu tarz organizasyonlarda
savunmanın basketboldaki rolü ve yeri oldukça önemli...

Sezonun şimdiye kadar olan bölümünde, ING Basketbol Süper Ligi’nde iyi bir sıralama
elde ettik. Sezonun en önemli bölümlerine yaklaşırken, takım olarak sezonluk hedeflerimize odaklanmaya devam ediyoruz. Bir aile gibi hareket ederek, sezon sonunda istediğimiz noktaya yakın bir yerde olmak için çabalıyoruz. Zirveyi zorlayan bir ekip olarak, üst sıraları zorlamaya devam edeceğiz. Ligi düşündüğümüz zaman iyi başladığımız bir sezon yaşıyoruz. Günden güne daha etkili oynayıp, önümüzü de görebiliyoruz.

Bir şeyler başarmak için yeterli kapasiteye sahibiz. Sezonun bu bölümüne kadar yaptığımız şeyleri devam ettirerek, yolumuza devam edeceğiz. Türkiye’deki ikinci basketbol yılımı yaşıyorum. Fiziksel gücün ön planda olduğu bir ligde mücadele ediyoruz. Bu yüzden fazlasıyla çalışıp, her zaman gelecek maçlara hazır olmaya önem gösteriyoruz. Hemen hemen her takımın oldukça yetenekli oyunculardan kurulu kadroları var.

Yetenek ve fiziki oyun bir araya geldiği zaman, basketbol zevki farklı bir seviyeye taşınıyor. Tofaş da bu kriterlere uygun bir takım. Dürüst olmak gerekirse Tofaş, ING Basketbol Süper Ligi içinde yer alan en iyi ekiplerden biri ve ben bu takımın bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum. Kaliteli basketbol oynamak için takım olarak çok çalışıyoruz ve yakaladığımız uyumu sezon sonuna taşımak istiyoruz. Şartların uygun olması hâlinde sezon sonunda iyi şeylere imza atacağımızı düşünüyorum. Bizim ilk hedeflerimizden biri play-off'lara iyi bir sıralamadan girip avantajımızı en doğru şekilde kullanmak.

Savunmanın basketboldaki yeri bana göre oldukça önemli. Bir maçı kazanmanın yolu, hücum etmek kadar savunma yapmaktan da geçiyor. Etkili savunma yapabilmek her zaman oyunu kendi lehinize çevirmek için fırsat niteliği taşır. Dediğim gibi her şeyden önce savunma da bu oyunun bir parçası. Doğru hücumla kurgulanmış savunma maçları ve şampiyonlukları kazandıran etkendir.

Mesela çok skor ürettiğiniz bir karşılaşmada potanızı savunamazsanız, bütün hücum etkinliğiniz ve harcadığınız emekler boşa gidebilir. Bu yüzden savunma yapmak topu çemberden geçirmek kadar önemlidir.

NBA ve Avrupa basketbolunda savunma tarzları ve savunma sistemleri gözle görülür farklılıklar taşıyor. Çünkü NBA’deki ve Avrupa basketbolunda oyun alanındaki çizgiler ve savunma alanı bile birbirinden farklı özellikler taşıyor. Her iki kıtada oynanan oyun birbirinden farklı özelliklere sahip olduğu için savunma şekilleri de bu doğrultuda değişim gösterebiliyor.

NBA’deki savunma sistemi buradakine göre biraz daha hareketli olduğu için daha çok hoşuma gittiğini söyleyebilirim. Dediğim gibi, burada oynanan oyunda fiziksel aktivite ön plana çıkıyor. Bunun için de kendinizi oyunun bu yönüne adapte etmeniz gerekiyor. Ancak her iki kıta basketbolunun kendine has sitilleri olması, basketbolu güzel kılan şeylerden. Bizler için önemli olan şey en iyi oyunumuzu sahaya yansıtıp, takımımıza maçları kazandırmaya çalışmak."

TiPLEME
- En beğendiğin oyuncu?

- Kevin Garnett
- En iyi beş?
- LeBron James, Harrison, Kobe Bryant, Kevin Garnett, Shaquille O’Neal
- En zorlu deplasman?
- Tüm deplasmanlar
- Tek kelime ile Tofaş...
- Profesyonel

doğuşbalbay efes mangokmathiang bahçeşehirkoleji daçka doğuşözdemiroğlu afyon jordoncrawford tofaş devinwilliams