Vazgeçmek yok

Darüşşafaka Tekfen Başkanı Ümit Başkırt, "Bu sezon pandemi nedeniyle daha mütevazı kadroyla mücadele ettiğimiz Avrupa Kupası'nda başarılı olamadık; fakat ING Basketbol Süper Ligi'nde kalitemizi gösteriyoruz. Bizim sloganımız 'Vazgeçmek yok' ve biz bunu parkeye her maç yansıtıyoruz" diyor.

RÖPORTAJ: TOLGA YENİGÜN
 
- Pandemi döneminde basketbol, Darüşşafaka Tekfen’i ne kadar etkiledi? Bu dönemin Daçka için artıları ve eksileri neler oldu?

 
- Pandemini etkilerini ilk hisseden kulüplerden olduğumuzu belirtmek isterim. Virtus Bologna Basketbol Takımı ile İstanbul’da oynanması gereken EuroCup maçımız pandemi sebebiyle Belgrad’a alınmıştı. Maçın sonucuna da etki ettiğini düşündüğümüz bu durum sebebiyle maddi olarak ciddi bir bedel ödedik. Planlananın dışında ciddi bir organizasyon masrafı ile karşı karşıya kaldık.
 
Liglerin durdurulduğu Mart 2020’den itibaren genel olarak birçok takımda olduğu gibi, bizimde gelirlerimiz ve bütçemizde düşüş meydana geldi. 2020-21 sezonu için ise arzuladığımız yeni iş birlikleri için yeni fırsat arayışlarına yeterince enerji veremedik.
 
Pandeminin getirdiği sürece olumlu yönden bakacak olursak, kulüp olarak Türk ve genç sporcuları oynatma arzusu içerisinde olduğumuzdan, bu anlamda kendi öz değerlerimize daha fazla sahip çıkarak hem kulübümüz için hem de ülke basketbolumuz için fayda sağladığımızı düşünüyorum. Normalleşme ile birlikte, tüm destekçilerimizle daha kararlı bir şekilde basketbola katkı vereceğimizi düşünüyorum.
 
KOŞULLARA GÖRE VW ARENA’DA OYNAMAYI İSTİYORUZ
 
- Bu sezon uzun bir aradan sonra Avrupa maçları VW Arena yerine Darüşşafaka Ayhan Şahenk Spor Salonu’nda oynandı. Bu tercihteki sebepler nelerdi? Pandeminin bir etkisi var mı?

 
- VW Arena atmosferi ile çok farklı ve basketbola değer katan bir arena. Maç öncesinde, esnasında ve sonrasında her yönüyle seyircisine keyifli vakit geçirten, basketbolun ötesinde imkanlar sunmasıyla bugüne kadar basketbolseverlere çok keyifli anlar yaşatmamızı sağladı.
 
Taraftarımızla ve tüm basketbolseverler ile daha kaliteli iletişim kurma ve onlara güzel sosyal olanaklar sunmak adına, kulübümüz için oldukça önemli bir tesis. Darüşşafaka Tekfen’in taraftarları kadar, tüm basketbol severlerin bu arenada oynanan maçları takip ettiğini biliyoruz. 
 
Takım farkı gözetmeksizin hem basketbol keyfi yaşamak, hem de ailesi, yakınları ve sevdikleri ile çok güzel bir sosyal aktivitede bulunmak isteyenler açısından VW Arena’da oynadığımız maçlarda tüm taraftarlarımıza ve basketbolseverlere olumlu bir süreç yaşatabildiğimiz için mutluyuz.
 
Ancak bu tesisin sadece bir basketbol salonu olmadığı gerçeği unutulmamalı. Normal zamanda konser ve etkinlik alanı olan bu tesis, bizim maçlarımız için bir basketbol arenasına dönüştürülmekteydi. Dolayısıyla antrenmanlarımızı, ana sahamız Darüşşafaka Ayhan Şahenk Spor Salonu’nda yapıp, maçlarımız öncesi antrenman ile bu alanı kullanıyorduk.
 
Pandemi ile birlikte maçlarımız seyircisiz oynandığı için antrenman yaptığımız salonumuz Ayhan Şahenk'te Avrupa Kupası maçlarımızı oynama kararı aldık. Ayhan Şahenk tesis olarak Türkiye’deki en iyi salonlardan bir tanesi. VW Arena ile devam eden bir sözleşmemiz mevcut, ilerleyen günlerde pandemi sonrasında gelişen koşullara göre bazı maçlarımızı tekrar VW Arena’da oynamayı biz de çok istiyoruz.
 
GÜZEL BİR TECRÜBE OLDU
 
- İlk kez katıldığınız FIBA Şampiyonlar Ligi’nde beklenmedik sonuçlar ortaya çıktı. Erken vedanın olduğu ilk Şampiyonlar Ligi deneyimini nasıl değerlendirirsiniz?

 
- İlk sorunuzda da iletmiş olduğum gibi azalan gelirler ve bütçemizle birlikte tüm yabancı sporcularımızı değiştirmek durumunda kaldık. Yeni bir kadro planlamasının yanı sıra, sakatlıklar takımın oturmasında planlarımızı alt üst etti.

Pandeminin de etkisiyle oyuncularımızın çok kırılgan olarak hazırlık dönemine girdiğini maalesef yaşayarak öğrendik. Sezon başında birçok sporcumuzda ciddi sakatlıklar meydana geldi. Üzerine pandemiden kaynaklı çok efektif gerçekleştirilemeyen bir hazırlık sürecini takiben sezona istediğimiz gibi başlayamadığımızı düşünüyorum.
 
Pandemi koşullarından ötürü takım seyahatlerinin bile tedirgin gerçekleştiği koşullarda ilk FIBA Şampiyonlar Ligi tecrübemizi yaşamış olduk. Bizim için güzel bir deneyim oldu, sezon sonunda bu yılı iyi bir şekilde değerlendirerek, önümüzdeki sezon daha yukarıları hedefleyecek ve kupa için mücadele edecek şekilde planlamalarımızı gerçekleştiriyoruz.
 
BİZİM İÇİN MUTLULUK VERİCİ
 
- ING Basketbol Süper Ligi’nde kıran kırana bir play-off mücadelesi var ve Darüşşafaka Tekfen de bu mücadelenin içinde. EuroLeague takımlarına zor anlar yaşattınız ve Karşıyaka gibi şampiyonluk adayını mağlup ettiniz. Bu performansın, rakiplerinizde nasıl bir Daçka imajı oluşturduğunu düşünüyorsunuz?

 
- Darüşşafaka Ailesi olarak sezonu maç maç düşünüyor ve her karşılaşmaya kazanmak için çıkıyoruz. Türkiye’nin en köklü basketbol kulüplerinden birisi olarak, her zaman zorluklar içerisinde mücadele etmeyi seven ve ne olursa olsun son ana kadar en iyi performansı göstermeye çalışan bir organizasyona sahibiz.
 
Darüşşafaka değerlerimiz doğrultusunda sahada olabildiğince centilmen ve ama buna karşın bir o kadar da sert, tempolu basketbol oynayan, dersine iyi çalışan bir ekol olduğumuzu düşünüyorum. Rakiplerimiz bizimle oynadıklarında maçların kolay geçmeyeceğini düşünmeleri bizim açımızdan mutluluk verici.
 
SLOGANIMIZI HER MAÇTA YAŞAYARAK İSPATLADIK
 
- Son olarak, bu sezon Darüşşafaka’nın EuroCup zaferinin 3 yıl dönümü. Mucizelerin olduğu bir şampiyonluk öyküsünü baştan sona nasıl özetlersiniz? Kupanın size göre en kritik noktası neresiydi?

 
- 2017-18 sezonunda kulübümüz ve ülke basketbol açısından çok önemli bir zafer elde etmiştik. O sezon başında direkt olarak şampiyonluk adayı olarak gösterilmiyorduk; ama favori ekiplerden bir tanesiydik. Biz o sezonu yine maç maç düşünerek, her maçı kazanmak isteyerek sahaya çıktık ve bunu başardık. Takım olarak gereken zamanlarda sorumluluk alarak, kenetlenerek geriye düşmüş olduğumuz maçları bile kazanmayı başardık. Burada en kritik unsur ne olursa olsun mücadeleyi hiç bırakmayarak en iyiyi yapma ve maçları kazanma isteğimizdir.
 
Kupanın kazanılmasından en kritik maçı belirtmem gerekirse... Bunun Bayern Münih ile VW Arena’da oynadığımız ve 17 sayıdan geri gelerek kazandığımız karşılaşma olduğunu düşünüyorum. Ama yine de belirtmek isterim ki bu maç da dahil olmak üzere, buna benzer birçok zor ve sonucu son saniyelerde belli olan adrenalin seviyesi oldukça yüksek karşılaşmalar oynadık. Sloganımız “Vazgeçmek yok" ve biz bunu her maçta yaşayarak ispatladık.

ümitbaşkırt darüşşafaka başkan tolgayenigün röportaj ribaunddergisi