Tokyo 5'lisi

Japonya'nın ev sahipliğindeki Olimpiyat Oyunları'na damgasını vurarak All Star 5'ine seçilen; şampiyon ABD'nin süperyıldızı Kevin Durant, finalist Fransa'dan Rudy Gobert, bronz madalyalı Avustralya'nın deneyimli oyun kurucusu Patty Mills, Slovenya'nın Altın Çocuğu Luka Doncic ile İspanyol Ricki Rubio... 3. altın madalyasını boynuna takan Durant başta olmak üzere Tokyo'da iz bırakan yıldızların performanslarına göz atmaya ne dersiniz?

 1 NUMARA
KEVIN DURANT


"Kevin Durant şu an sadece NBA ya da Amerika'nın değil; tüm dünyanın savunulması en zor oyuncusu! Şu anda dünyanın 1 numaralı oyuncusu diyemesem de dünyanın 1 numaralı skoreri diye rahatlıkla söyleyebilirim..." 
 
MURAT MURATHANOĞLU
 
Tokyo'daki performansının ardından Amerika'da 'Kevin Durant, Team USA tarihinin en büyük oyuncusu mu?' tartışmaları çıkmaya başladı. Bundan önce Carmelo Anthony diyordu birçok kişi... Tabii ki o Durant seviyesine çıkamadı; ama en çok madalya kazanma konusunda zirvedeydi. Bu seviyelerde olmasa da Lamar Odom, çok büyük bir yıldız olmamasına rağmen Team USA'de yer aldı, onu da hatırlatmakta fayda var. 
 
Avrupa'nın en büyük sıkıntısı; boyu uzun, sırtı ve yüzü dönük oynayabilen, topu yere vurabilen oyuncuları savunmak gibi gözüküyor. Tabii ki savunmakta zorlandıkları başka oyuncular da var; ama bu 3 oyuncuya baktığın zaman Kevin Durant tabii ki en yeni modeli!
 
Fakat benzer özellikleri de uluslararası oyuncuların onları savunmakta çok zorlanması! Durant olmasa ABD madalya alır mıydı? Bence tartışılır! Team USA'de NBA Finalleri'nde Chris Paul, Devin Booker gibi oyuncuları savunmak için büyük çaba sarf eden Jrue Holiday'in de özellikle savunmadaki ve oyunu kurma konusunda gösterdiği katkıyı unutmamak lazım. 
 
Ülkemizde gerçekleşen 2010 Dünya Şampiyonası'nda hatırlarsınız, çok genç bir kadro ile geldi ABD; ama o kadrodan kaç tane MVP çıktı. O takım da Kevin Durant'in takımıydı, bizi en çok zorlayan eşleşme de yine Durant oldu. 
 
Tokyo Olimpiyatları'ndaki bu takım da Kevin Durant'ın takımı diyebiliriz. Tamam çok eksikler de var; ama şimdi 'James Harden burada olsa ne kadar oynayacaktı? O, play-off'ları sakat sakat bitirdi.' Ne bileyim 36 yaşına gelen LeBron James geçen sezon doğru düzgün dinlenme fırsatı bulamadı. O, yaz aylarında uyguladığı çalışmayı bile yapamadan lige başladı ve sakatlandı. 
 
Ben Stephen Curry, Tokyo'ya gelir diye düşünüyordum; ama onlar da Golden State olarak bu sene tekrar zirveye oynamak istediği için, o da dinlenmeye ihtiyacı olduğunu düşündü. ABD Tokyo'ya tam takım gelseydi de Kevin Durant yine bu takımın yıldızı olurdu. O saydığım büyük isimlerin -Anthony Davis'in de gelecek hali yoktu, o da sezonu sakat sakat bitirdi- gelmesi halinde de çok büyük fark olmazdı. 
 
Yani mevcut durumdan dolayı bir tek belki Stephen Curry gelseydi... 'Durant'ın takımı mı yoksa Curry'nin takımı mı?' diye bir tartışma çıkabilirdi; ama onlar da zaten Golden State'te beraber oynamışlardı. 
 
Kevin Durant bence şu an sadece NBA ya da Amerika'nın değil; tüm dünyanın savunulması en zor oyuncusu... Bunu da zaten Olimpiyatlar'da gösterdi. Kısa ile tutamıyorsun üzerinden atıyor, uzun ile tutamıyorsun vurup geçiyor, orta boyda tutamıyorsun post-up'a giriyor. 
 
Hakikaten şu anda dünyanın 1 numaralı oyuncusu diyemesem de dünyanın 1 numaralı skoreri diye rahatlıkla söyleyebilirim... 
 
Durant şu an 32 yaşında, bu son Olimpiyatı'ydı her halde, çünkü bir sonrakinde 35 yaşında olacak... Bir daha Olimpiyatlar'a geleceğini düşünmesem de belki Carmelo Anthony'yi kazanılan madalya sayısında geçmek için niyetini bozabilir! 
 
Ayrıca şöyle düşünüyorum... Olimpiyatlar'da ABD adına en büyük fark yaratan oyuncu kesinlikle Durant ve MVP olması da ABD, altını kazandığına göre çok doğru karardı. 
 
İlk 5'de Jrue Holiday'ın olmaması, bu takım sadece 'Durant'miş gibi gösteriyor Team USA'yi... Ama ben Holiday'in de Durant kadar önemli katkı yaptığını düşünüyorum. Bir de Jrue Holiday, NBA Finalleri'nden yorgun gelmesine ve Team USA ile doğru düzgün idman yapmamasına rağmen, maçlara çıktı. Fakat kapanışta yine ekleyelim Kevin Durant, MVP olmayı sonuna kadar hak etti... 
 
TOKYO ORTALAMALARI
MAÇ:              6
SAYI:              20.7
RİBAUND:     5.3
ASİST:           3.7
TOP ÇALMA: 1
BLOK:           1.2
 

 
DOMİNASYON
RUDY GOBERT

 
“Fransa, ABD’ye yaşattığı şoklarla basketbolda adından sıkça söz ettiriyor. Rudy Gobert de, basketbola yön veren ABD’ye karşı NBA deneyimi ve Avrupa anlayışını Olimpiyatlar’da birleştirerek başarılı işler çıkaran isimlerden biri oldu.”
 
BERTAN ERMAN

 
Fransa, son zamanlarda ciddi bir çıkış yakalamış durumda. Bunun da temeli, NBA’de oynayan isimlerinin verdiği katkılar ve ortaya koyduğu karakterlere dayanıyor. Fransızlar, parkede göstermiş olduğu oyunla, NBA ve Avrupa’nın güzel bir harmanını ortaya koymaya başladı.
 
Başarı, tutarlılıkla da gelir. 2019 Dünya Kupası’nda ABD’yi çeyrek finalde eleyerek adından bahsettiren Fransa, bu harmanla başarılara başarı katmaya başladı. Horozlar, finalde yenemese de, grup aşamasında daha kuvvetli bir ABD’yi Olimpiyat’ta mağlup etti ve bunun basketbol için ne büyük bir olay olduğunu detaylı bir şekilde anlatmaya gerek var mı?
 
Fransa’da bu turnuvada birçok isim öne çıktı. Evan Fournier, Nicolas Batum, Nando De Colo… Ancak 2.15 metrelik dev Rudy Gobert, Horozlar’da farkını ortaya koyan isimdi.
 
Olimpiyat öncesinde Utah Jazz ile başarılı bir sezonu geride bırakan Gobert, Salt Lake City ekibinde Donovan Mitchell ile birlikte takımın en önemli ismi ve bir pivottan bahsediyoruz. 
 
Artık gardların daha çok öne çıktığı günümüz basketbolunda, Rudy Gobert gibi isimlerin geride kalmaması için defansta çok etkili olması lazım ki, bahsettiğimiz Gobert de NBA’de sezonun en iyi savunmacısı seçildi.
 
…Ve Gobert bu performansını Olimpiyat Oyunları’nda Fransa Milli Takımı ile de sürdürdü. ABD’nin hem hücumda hem de savunmada en çok zorlandığı isim Rudy Gobert oldu. 
 
Farkındaysanız, pivotlar forvete yakınlaştı ve eskisi gibi topu içeride alıp alçak postta oyun oynayan ve bitiriciliğini burada kullanan, fiziğini ortaya koyup rakiplerine zor anlar yaşatan isimler eskisi kadar fazla değil. 
 
ABD Milli Takımı’nda da pivot olarak iki isim vardı; bunlardan biri, eskiden oynasa, sadece uzun forvette oynayabilecek Bam Adebayo, diğeri de istikrarı (!) ile bilinen JaValeee McGeeee. 
 
Gobert bu iki eşleşmede de, artılarını iyi bilerek üstünlük kurmayı başardı. Galibiyetle tamamlanan grup maçında sadece içeriden 6’da 5 isabet kaydedip toplam 14 sayı ve 9 ribaundla; finalde ise yine sadece içeriden 5’te 5 isabet ve 16 sayı, 8 ribaundluk performanslarıyla iyi oyunlar çıkardı. 
 
İyi diyorum; çünkü farklı bir açıdan bakacak olursak, Fransa’nın kaderini Gobert’in kaçan serbest atışları çizdi. Özellikle final maçında 13 serbest atışın 7’sini kaçırması ve neticesinde ABD’nin 87-82’lik galibiyeti… Burada şekillenmiş bir resim var.
 
Rudy Gobert, ABD maçlarında saha içi isabetleri ve ribaundlarıyla, İtalya ile oynanan çeyrek final maçında skorerliği ve boyalı alandaki dominasyonuyla, Slovenya ile oynanan yarı final karşılaşmasında 16 ribaund (10’u savunma ribaundu) ve 4 blok ile taçlandırdığı defansif yönüyle, Fransa’nın gümüş madalya kazanmasında çok önemli bir rol oynadı. 
 
Ancak onun isteği altın madalyaydı ve ellerinden kaçan fırsat sonrası 2.15’lik devin duygusal anları da birçok şeyi açıklıyordu. Bu turnuvada artısını da eksisini de net bir şekilde gören Gobert, kendi ülkesinde; Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenecek.
 
2024 Olimpiyatları için şimdiden gün sayıyordur. Gobert’in önünde uzun bir zaman var ve 3 yıl içinde daha da gelişen ve haliyle tecrübelenen bir Fransız süperstarın Paris’te tek isteği, ülkesinde şampiyonluğa ulaşıp altın madalyayı tatmaktan başka bir şey olamaz.
 
TOKYO ORTALAMALARI
MAÇ: 6
SAYI: 12.2,
RİBAUND: 9.3
ASİST: 1.2
BLOK: 0.8
 

 
MADALYA
PATTY MILLS

 
"Mills’in önderliğinde Boomers, Tokyo 2020 Olimpiyatları'na çok hazır bir şekilde geldi. Turnuva hazırlık sürecini verimli tamamlayan Kangurular, bu turnuvada çok iyi mücadele ederek bronz madalya kazandı ve istediği sonucu elde etti."
 
HÜSEYİN DEMİR
 
Avustralya, Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda B grubunun ilk maçında Nijerya karşısında skor üstünlüğü ile rahat bir galibiyet elde ederek turnuvaya moralli başladı. Patty Mills, daha ilk maçında 25 sayı 6 asist ve 4 ribaunt ile maçın yıldızı olurken rakip takımlara tehlike mesajını verdi. 
 
Mills’in önderliğinde Boomers, Tokyo 2020 Olimpiyatları'na çok hazır bir şekilde geldi. Turnuva hazırlık sürecini verimli tamamlayan Kangurular, bu turnuvada çok iyi mücadele ederek bronz madalya kazandı ve istediği sonucu elde etti.
 
Boomers, hemen hemen her olimpiyat oyunlarına katılarak turnuvada sürekli boy gösteren; ama bir türlü madalya kazanamayan takım olmuştu. Avustralya, 2016 Rio Olimpiyatları ve 2019 Dünya Kupası'nda gelen dördüncülüklerin ardından bu sefer şeytanın bacağını kırarak bronz madalyayı kaptı.
 
Boomers; Olimpiyatlar'a en çok katılım gösteren, turnuva oynama alışkanlığı olan, tecrübeli oyunculara sahip takımlardan biri olarak Tokyo’ya madalya için gitti. Avustralyalı izleyiciler bu turnuvada ülkelerinden final hatta şampiyonluk bile bekliyorlardı. 
 
Üçüncülük maçında Slovenya’yı yenerek en sonunda bronz madalya Okyanusya Kıtası'na ulaştı. Avustralya, hazırlık maçında Amerika’yı yenerek ne kadar iddialı olduklarını kanıtladılar. 
 
Avustralya’da basketbol son zamanlarda inanılmaz bir yükselişe geçti... NBA oyuncularından kurulu takımın lideri ve tecrübeli oyuncusu Patty Mills’in, Tokyo 2020 performansı yine göz kamaştırdı. Patty Mills, önderliğinde Avustralya bronz madalya kazanarak tarihi bir başarıya imza attı. Boomers’ın yüzü bu sefer Tokyo’da güldü.
 
Turnuvanın başından sonuna kadar her maçta takımına liderlik yapan ve skor yükünü taşıyan Patty Mills, Kangurular'ın bronz madalyayı almasında çok önemli bir role sahip oldu. Mills; 2016 Rio Olimpiyat Oyunlar'ındaki muhteşem performansından sonra yine Tokyo 2020’de takımının yıldızı oldu. Her maça aynı konsantrasyon ile sahaya çıkan, verimlilik puanı ile başarılı bir grafik çizen Patty, turnuvada çok istikrarlı oynadı.
 
Patty Mills, grup maçlarında skorer yönü ile ülkesini yarı finale kadar çıkarmasını bildi. İtalya ve Almanya maçlarında takımına önemli katkı verdi. Mills, sadece sayı atmadı aynı zamanda yaptığı asistler ile de takım arkadaşlarını oynatarak skor dağılımını dengeledi.
 
Çeyrek final ve yarı final maçlarında iyi mücadele eden Mills, Amerika karşısında 15 sayı attı. Ritmi ve tempoyu yakaladığında hücumda çok etkili olan Patty Mills, eğer ABD maçında biraz daha havaya girseydi durdurulamazdı.
 
Topla oynamayı seven, çembere giden, üst düzey saha görüşü olan, orta mesafe şutları ve üçlük tehtidi ile Patty Mills turnuvayı çok verimli geçirdi. İki sayılık isabet oranı %45, yayın gerisinden ise %39 isabet oranına sahip durumda.. Yarı final maçında 5'te 3 üçlük isabetiyle Amerika Birleşik Devletleri’ne zor anlar yaşattı.
 
Dört kez Olimpiyat Oyunları'nda ülkesini temsil eden Patty Mills yaşı itibariyle belki de son Olimpiyat'ını oynadı. Takımına NBA tecrübesini ve deneyimlerini aktardı. Milli takım formasını terleten ve gösterdiği mücadele ile takdir edilen Patty, ülkesinde büyük beğeni ve ilgi ile karşılandı.
 
Tokyo Olimpiyat Oyunları'nın en iyi beşine seçilen Mills, ülkesini en iyi şekilde temsil ederek gururlandırdı. Patty Mills’in turnuva istatistiklerine baktığımızda çok verimli bir turnuvayı geride bıraktı.
 
Patty maç başına ortalama 23.3 sayı, 6.3 asist ve 3 ribaunt ortalama ile oynadı. Mills’in en unutulmaz, tarihi maç performansı Slovenya karşısında üçüncülük maçı oldu.
 
Patty Mills, saha içinde devleşerek 42 sayı 3 ribaunt ve 9 asist ile muhteşem bir oyun sergiledi. Belki İzleyicilerinde beklemediği inanılmaz bir maç performansı oldu. Olimpiyat tarihinde üçüncülük maçında en çok skor üreten oyunculardan biri olarak tarihe adını altın harfler ile yazdırdı.
 
33 yaşındaki tecrübeli oyun kurucu, NBA’de 2012’den beri San Antonio Spurs’te oynamıştı. 2014 yılında şampiyon kadrosunda yer alan Patty Mills, bu sezon Brooklyn Nets’le anlaşmaya vardı. Mills, Tokyo 2020’de ki performansını, madalya başarısını bu yıl NBA’de gösterebilecek mi? Merakla bekliyoruz…
 
TOKYO ORTALAMALARI

MAÇ:      6
SAYI:      23.3
RİBAUND:  3.5
ASİST: 6.3
TOP ÇALMA: 1.7
 

 
ALTIN ÇOCUK
LUKA DONCIC

 
"Avrupa basketbolunda dengeler, 'Altın Çocuk' Luka Doncic'in 2017'de Slovenya için oynamayı seçmesiyle değişti. Bu değişimin izini her geçen gün daha net görüyoruz…"
 
LEVENT LEVENTCİ
 
Aslında Doncic'in önünde epey alternatif vardı. Gençliğini geçirdiği İspanya, hâlâ Doncic'in kendilerinden olduğunu düşünen Sırbistan... 2017'de bu iki ülke Avrupa basketbolunun zirvesindeydi.
 
Ancak Luka, zor yolu seçip doğduğu ve küçüklüğünü geçirdiği Slovenya için oynamaya karar verdi. Doncic'in Slovenya ile başardıklarını kolayca hatırlayabiliriz. 2017'de İstanbul'da mentörü yıldız oyun kurucu Goran Dragic ile Slovenya'yı Avrupa şampiyonluğuna taşıdı. 
 
Fakat bunun sonrasında yaklaşık dört yıllık bir ara oldu Doncic'in milli takım kariyerinde. FIBA'nın akıl mantık almayan, elemeleri sezon içinde oynatma kararı sonrası, Slovenya birçok önemli oyuncusunu eleme maçlarına getiremedi ve son Avrupa şampiyonu olmasına rağmen Çin'de düzenlenen 2019 Dünya Kupası'nda boy gösteremedi.
 
Litvanya'da düzenlenen Olimpiyat Elemeleri'ne Doncic'e sahip; ancak birçok soru işareti barından bir şekilde gitti Slovenya. Goran Dragic, milli takımı bırakmıştı. Devşirme yıldız Anthony Randolph ise sakattı.
 
Kırılma noktasının altını çizmek gerekiyor. Keskin şutör olarak 2017'deki şampiyonlukta büyük pay sahibi olan Klemen Prepelic, devşirme olarak elemeleri çok az süre kala Valencia'dan takım arkadaşı Mike Tobey'i ikna etmeyi başardı. 2013 yılında  ABD Milli Takımı'yla U19 Dünya şampiyonluğu yaşayan Tobey, Olimpiyat hayalini gerçekleştirmek için Slovenya'nın teklifini kabul etti.
 
Kaunas'taki ilk maçlar (Angola/Venezuela/Polonya) pek ölçü değildi Slovenya için. Finalde ateşli bir atmosferde ev sahibi Litvanya'ya karşı oynanan maç, Olimpiyatlar'da bizi nelerin beklediğinin habercisiydi. Epey güçlü Litvanya kadrosu bile Doncic ile hiç eşleşemedi. 
 
Teke tek pozisyonlarda savunmacısını ekarte edip sürekli sayı bulan, faul alan Luka; ikili sıkıştırma geldiğinde Tobey'e boş sayı attırdı, şutörlere boş şutlar hazırladı ve Slovenya'yı 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'na taşıdı.
 
Tarihinde ilk kez Olimpiyat Oyunları'na katılan Slovenya Milli Takımı, Doncic'in resitaliyle son Dünya Kupası Finalisti Arjantin'i (118-100) farklı mağlup ederek turnuvaya başladı. Tangoculara karşı 48 sayıyla oynayan Altın Çocuk, Brezilyalı efsane Oscar Schmidt'in 1988 Seul'de İspanya'ya 55 sayı atmasının ardından Olimpiyat Oyunları erkek basketbol maçında en çok skor kaydeden iki oyuncudan biri (Eddie Palubinskas 48 sayı) oldu. Bunu, henüz Olimpiyatlar'daki ilk maçında yaptı...
 
Japonya karşısında rahat kazanan Slovenler, grupta liderlik maçına son Dünya Kupası Şampiyonu İspanya karşısında çıktı. Doncic, ne kadar dominant bir oyuncu olduğunu yine gösterdi. Sadece 12 sayı atmasına rağmen Luka, maçın mutlak hakimiydi. 14 ribaund ve 9 asistle maça damgasını vurdu.
 
Çeyrek finaldeki Almanya maçı kolay geçti Slovenya için. Yarı finaldeki Fransa karşılaşması ise heyecan fırtınasıydı. Elindeki sakatlığın etkisiyle son bölümde potaya bakmayan Doncic, tecrübeli yıldız Batum'un son saniyelerde Prepelic’e yaptığı blok sonrası Slovenya formasıyla ilk kez yenildi ve ABD'ye karşı final oynama şansını kaybetti. 
 
Doncic'in Fransa karşısındaki performansı inanılmazdı... 16 sayı, 10 ribaund, 18 asist. Sakatlık yaşamasa, maç sonunu domine edip finale taşıyabilirdi takımını Doncic. 
 
Bronz madalya maçında Patty Mills'in bireysel şovunu durduramayan Slovenya, Avustralya'ya mağlup oldu ve 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nı dördüncü sırada tamamladı. 
 
Oyunları 23.8 sayı, 9.7 ribaund, 9.5 asist ortalamalarıyla tamamlayan Altın Çocuk, En İyi Beş'e seçildi. Slovenya oyuncuları ülkelerine döndüklerinde, müthiş bir coşkuyla halk karşıladı onları. 
 
Yaklaşık 2 milyon nüfuslu ülkeyi bir kez daha gururlandırmıştı Doncic ve arkadaşları. Sadece ülkesini gururlandırmakla kalmadı Luka, takım arkadaşlarının kariyerlerini de etkiledi. NBA'de kaybolma noktasına gelen Vlatko Cancar, yeniden herkes için değerli bir oyuncuya dönüştü. 
Valencia forması giyen Mike Tobey, NBA takımlarının radarına girdi yeniden. Her yönüyle Tokyo'daki en değerli sporculardan biriydi Doncic. Onu izlemek hepimiz için büyük bir keyifti...
 
TOKYO ORTALAMALARI

MAÇ:               6
SAYI:                23.8
RİBAUND:       9.7
ASİST:               9.5
TOP ÇALMA:   1.2
BLOK:               1
 
 

RICKY RUBIO
STAR GİBİ

''Hayallerim korkularımdan daha büyük olmalı' felsefesi ile hayata tutunan Rubio, Tokyo Olimpiyatları’ndaki etkili performansı ile ülkesi adına bir yıldız gibi parladı. Ricky Rubio sayı kralı olduğu turnuvada en çok ses getiren oyuncuların başını çekti."

SERDAR SÖZKESEN

Tokyo Olimpiyatları’nda sonu baştan belli bir basketbol oyunu izledik. ABD, güçlü kadrosu ve Kevin Durant etkisi ile zaten en büyük ve tek şampiyonluk adayıydı; ama çoğumuzun gönlünden bir ‘acaba?’ geçmiyor değildi. Hatta bu soruya verebileceğimiz en iyi ve güvenilir cevaplardan biri de İspanya idi.

Turnuvanın sayı krallığı anlamında en fazla şans verilen basketbolcu doğal olarak ABD’den Kevin Durant olsa da İspanya’dan sürpriz sayılacak isim Ricky Rubio oldu. 30 yaşındaki Rubio, 10 yıllık NBA kariyerinde en düşük sayı ortalamasını geride bıraktığımız sezonda imza atmış ve Minnesota’da bu kategoride 8.6’da kalmıştı.

Şutör gard tanımında daha çok asistleri ile ön planda olması ile bizlerde iz bırakan deneyimli oyuncu, İspanya’nın çeyrek final oynamasında çok büyük katkısı oldu. Ölüm grubu olarak adlandırabileceğimiz grupta Arjantin ve Slovenya gibi iki güçlü ülke ile aynı grupta yer alan İspanya ilk maçında grubun zayıf halkası Japonya’yı 88-77 mağlup etti. Bu maçta Rubio sadece 22 dakikada 20 sayı, 9 asist ile yıldızlaştı.

Scola, Campazzo ve Laprovittola’lı Arjantin’i de Rubio’nun 26 sayı kaydederek domine ettiği maç sonrasında 81-71 ile geçen İspanya’da beklentilerin üzerinde performansa imza atan Ricky Rubio, takımın en büyük hücum opsiyonu haline gelmişti. Kadrosunda Sergio Llull, Sergio Rodriguez, Pau Gasol, Marc Gasol ve Rudy Fernandez gibi oldukça tecrübeli isimleri barındıran Boğalar’da Rubio aldığı sorumluluğun farkındalığı ile zaten oldukça yaşlı olan takımda bir yıldız gibi parladı.

Fakat onun da yapacaklarının bir sınırı vardı ve grup son maçında İspanya, Luka Doncic’li Slovenya’ya 95-87 ile kaybedince hiç istemedikleri durumla karşılaştılar ve çeyrek finalde ABD’nin rakibi oldular. Kevin Durant, Kyle Irwing, Damian Lillard, Jayson Tatum, Devin Booker ve Jrue Holiday gibi her zaman tabelayı değiştirecek oyunculara sahip olan ABD, ikinci çeyrekte bir ara 10 sayı geriye düşse de maçın ikinci yarısında Durant’in etkili oyunu ile 95-81 maçı kazandı.

İspanya’nın bir Olimpiyat rüyası daha sonlanırken, Ricky Rubio yıldızlar topluluğu ABD potasına tam 38 sayı bırakarak maçın en skorer oyuncusu oluyordu. ‘Daha ne yapsın ki?’ diyebileceğimiz bir performansla 27 dakika parkede kalan Rubio, turnuva bitiminde bileğinin hakkıyla ‘En iyi 5’e seçildi. Turnuva MVP’si şampiyon takımdan Kevin Durant olsa da Ricky Rubio sayı kralı olduğu turnuvada en çok ses getiren oyuncuların başını çekti.

2008 Pekin Olimpiyatları’nda gümüş, 2016 Rio Olimpiyatları’nda bronz madalya alan İspanya’nın kadrosunda bulunan Ricky Rubio, 2012 Londra’da diz sakatlığı sebebiyle ülkesini yalnız bırakmıştı. Çin’de düzenlenen 2019 Dünya Kupası’nda şampiyon olan takımında turnuvanın MVP’si seçilen Rubio, yükselen kariyerine bir önemli imzayı da Tokyo’da atmış oldu.

“İnanmalısın ve hayal etmelisin. Korkular olabilir; ancak hayallerin korkularından daha büyük olmalı” felsefesi ile hayata tutunan Ricky Rubio, 3 yıl sonra Paris’teki Olimpiyat Oyunları'nda da şüphesiz ülkesinin en güvendiği oyuncu olacak. Tokyo’da elde ettiği başarı ve performansın, 2021-2022 NBA sezonunda da kendisine bir özgüven getireceği de muhakkak.

TOKYO ORTALAMALARI
MAÇ: 4
SAYI: 25.5
RİBAUND: 3.5
ASİST: 6

tokyo olimpiyatlar abd kevindurant fransa rudygobert slovenya lukadoncic i̇spanya rickirubio ribaunddergisi altınmadalya