Sporcuların Bilişsel Yanlılıkları
“Sporcular, başarı ve başarısızlık karşısında her zaman nesnel düşünemeyebilir. Bilişsel yanlılıklar, performansı ve özgüveni doğrudan etkileyen zihinsel tuzaklardır.”
“Kazanırsam Benim Emeğim, Kaybedersem Şanssızlıktı”
Bazen olayları olduğu gibi göremeyiz; kendi yorumlarımızı ve duygularımızı süzgeçten geçirmeden devreye sokarız. Ancak bu yorumlar zaman zaman yanlı olabilir ve yaşamımızı olumlu ya da olumsuz etkileyebilir. Bu yazıda, sporcuların profesyonel spor hayatını olumsuz etkileyebilecek bazı bilişsel yanlılıklardan söz edeceğim.
Bilişsel Yanlılık Nedir?
İnsan zihni, karar verirken ya da olayları değerlendirirken her zaman nesnel ve mantıklı olmayabilir. Özellikle belirsizlik, stres ya da yoğun duyguların devrede olduğu durumlarda düşünce süreçleri çeşitli bilişsel çarpıtmalara maruz kalır. Hepimiz yoğun stres yaşadığımız dönemlerde mantıklı düşünmenin ne kadar zorlaştığını deneyimlemişizdir. İşte bu düşünme hatalarına psikolojide “bilişsel yanlılık” adı verilir. Bilişsel yanlılıklar, kişinin çevresindeki olayları, kendi performansını ya da başkalarının davranışlarını hatalı şekilde yorumlamasına neden olabilir.
Çeşitleri Nelerdir, Sporcularda Nasıl Görülür?
Birçok bilişsel yanlılık türü vardır ve bu yanlılıklar yalnızca gündelik yaşamda değil, profesyonel sporcuların zihinsel süreçlerinde de oldukça etkilidir. Sporcunun başarıyı ya da başarısızlığı nasıl anlamlandırdığı, bu yanlılıkların etkisiyle şekillenebilir.
Başarıya Atıf Yanlılığı
Bu düşünce biçimi, olumlu sonuçları kendi çabasıyla açıklarken olumsuzlukları dış etkenlere yüklemeye dayanır. Örneğin: “Başarı benim sayemde, başarısızlık hakemin hatası.” Sporcu başarıyı kendi becerisine, başarısızlığı ise dış faktörlere bağladığında, hatalardan ders çıkarma şansı azalır ve gelişim engellenebilir.
Kendini Gerçekleştiren Kehanet
Kimi zaman insanlar bir durumun olumsuz geçeceğine inanır ve bu inanç, sonucu doğrudan etkiler. “Bugün kötü geçecek…” gibi olumsuz beklentiler, zihni ve bedeni buna göre hazırlayarak motivasyon ve performansta düşüşe neden olabilir. Korktuğun şeyin başına gelmesi tam da budur.
Sahte Konsantrasyon: Kontrol Yanılsaması
“Rakibim kötü oynarsa kazanırım.” gibi düşünceler, kontrol edilemeyen dış koşullara odaklanmaya neden olur. Bu da dikkatin kendi performansından uzaklaşmasına yol açar. Oysa zihinsel dayanıklılık, odağı yeniden içsel süreçlere getirme becerisidir.
Negatif Filtreleme
Bazı kişiler başarıları görmezden gelirken yalnızca hatalara odaklanır. Örneğin: “İyi oynadım ama o son topu kaçırmamam lazımdı.” Bu tür düşünceler zamanla özgüveni aşındırır. Özellikle rekabetin yoğun olduğu sporlarda sık görülür.
Aşırı Genelleme
“Bu maçı kaybettim, demek ki kötü bir sporcuyum.” Tek bir başarısızlık tüm geçmiş ya da geleceğe genellenir. Bu, motivasyonu zedeler ve sporcunun gelişim alanlarını görmesini engeller. Oysa her maç, bir öğrenme fırsatıdır.
Sosyal Karşılaştırma Yanılsaması
“Takım arkadaşım benden daha fit, demek ki gerideyim.” Sürekli başkalarıyla kıyas yapmak, öz değeri dış etkenlere bağlı hale getirir. Bu durum, baskı altında daha kolay çözülmelere yol açabilir.
Peki, Ne Yapmalı?
Bilişsel yanlılıklar giderilmeden, sporcunun performansını sahada bütünüyle ortaya koymasını beklemek mümkün değildir. Bu nedenle spor psikologları ve antrenörler, performansı yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda bilişsel açıdan da değerlendirmelidir. Bu süreçte şu adımlar etkili olabilir:
Yansıtıcı sorular sorulmalı: “Kaybettiğinde aklına ne geldi?”, “Başarıyı neye bağlıyorsun?” gibi sorularla düşünceler derinleştirilmelidir.
Performans günlüğü tutulmalı: Sporcu, düşünce kalıplarını yazarak gözlemlemelidir.
Bilişsel yeniden yapılandırma yapılmalı: Yanlı bakış açıları sorgulanmalı, alternatif ve gerçekçi yorumlar geliştirilmeli.
Psikologlarla iş birliği sağlanmalı: Zihinsel esneklik de antrenman programlarının bir parçası olmalıdır.
Farkındalık çalışmaları yapılmalı: Kişi, hangi düşünce kalıplarının kendisini sabote ettiğini fark etmeye çalışmalıdır.
Kontrol edilebilir alanlara odaklanılmalı: Dışsal değil, içsel faktörlere yönelmek daha işlevseldir.
Düşünceyle mesafe kurulmalı: “Bu düşünce bana hizmet ediyor mu?” sorusu, otomatik düşüncelerin etkisini kırmada anahtar olabilir.
Tüm bu stratejiler düzenli uygulandığında, düşünce antrenmanı gelişir. Sporcu olmak sadece kaslarla değil; aynı zamanda zihinle de mücadele etmeyi bilmeyi gerektirir.